Stillwater
Yeni Üye
İslam dininde bir Müslümanın sahip olduğu İmanın Geçerli Olmasının Şartları Nelerdir? İşte bu sorunun cevabı şöyledir. İmanın geçerli olması ve kişiyi ahirette ebedi kurtuluşa erdirebilmesi için şu şartları taşıması gerekir:
1. İmanın dünyada hür iradeye dayalı tercih olması, zorlama, tehdit olmaması gerekir. mümin olmayan bir kişinin, son nefesinde uğrayacağı azaptan dolayı “iman ettim” demesi durumunda, bu imanı geçerli olmaz ayette.
“Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman `Allah’a inandık ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik’ derler. Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah’ın kulları hakkında süregelen kanunu budur. İşte kafirler burada hüsrana uğramışlardır” (el-Mü’min 40/84-85) buyrulmuştur.
2. İslam dininde Gerçek Mümin, iman esaslarından birini inkar anlamına gelen davranışlardan kaçınmalıdır. Misal Allah Teala’yı ve bütün peygamberleri tasdik edip de Hz. Muhammed’in peygamberliğine inanmayan farz ya da haram olduğu kesin olarak bilinen bir hükmü, mesela namazın farz, şarap içmenin haram olduğunu kendi iradesiyle inkar eden, alaya alan, puta, haça tapan bir kişiye mümin denmez.
3. Gerçek Mümin Allah’ın rahmetinden ümitsiz ne de emin olmalıdır. Korku ümit arasında olmalıdır. Müminin “Nasıl olsa imanım var, muhakkak cennete giderim” düşüncesiyle kendinden emin olması veya “Çok günah işledim, ben muhakkak cehennemliğim” diyerek Allah’ın rahmetinden ümit kesmesi imanını kaybetmesine neden olabilir.
Bu husus da yüce İslam dininin kitabı Kuran’ı Kerimde Yüce Mevlamız şöyle buyurur: “Doğrusu kafirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez” (Yusuf 12/87), “Fakat büyük zararı göze alanlar topluluğundan başkası Allah’ın azabından (azabının olmayacağından) emin olmaz” (el-A`raf 7/99).
1. İmanın dünyada hür iradeye dayalı tercih olması, zorlama, tehdit olmaması gerekir. mümin olmayan bir kişinin, son nefesinde uğrayacağı azaptan dolayı “iman ettim” demesi durumunda, bu imanı geçerli olmaz ayette.
“Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman `Allah’a inandık ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik’ derler. Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah’ın kulları hakkında süregelen kanunu budur. İşte kafirler burada hüsrana uğramışlardır” (el-Mü’min 40/84-85) buyrulmuştur.
2. İslam dininde Gerçek Mümin, iman esaslarından birini inkar anlamına gelen davranışlardan kaçınmalıdır. Misal Allah Teala’yı ve bütün peygamberleri tasdik edip de Hz. Muhammed’in peygamberliğine inanmayan farz ya da haram olduğu kesin olarak bilinen bir hükmü, mesela namazın farz, şarap içmenin haram olduğunu kendi iradesiyle inkar eden, alaya alan, puta, haça tapan bir kişiye mümin denmez.
3. Gerçek Mümin Allah’ın rahmetinden ümitsiz ne de emin olmalıdır. Korku ümit arasında olmalıdır. Müminin “Nasıl olsa imanım var, muhakkak cennete giderim” düşüncesiyle kendinden emin olması veya “Çok günah işledim, ben muhakkak cehennemliğim” diyerek Allah’ın rahmetinden ümit kesmesi imanını kaybetmesine neden olabilir.
Bu husus da yüce İslam dininin kitabı Kuran’ı Kerimde Yüce Mevlamız şöyle buyurur: “Doğrusu kafirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez” (Yusuf 12/87), “Fakat büyük zararı göze alanlar topluluğundan başkası Allah’ın azabından (azabının olmayacağından) emin olmaz” (el-A`raf 7/99).