bilgiliadam
Yeni Üye
İnsanca YaŞamak İNSANCA YAŞAMAK ÇOK MU ZORLAMA? Her dışarı çıkıp insanların içine karıştığımda, hayretler içinde kalıyorum Yarı kendimi kimliksiz, hayat belirtisi kayıp ruhların barındığı bir gezegene ışınlandım sanıyorum, inanın içim ürperiyor Bir istif pusulasız, feri sönmüş gözler, kanı canı çekilmiş sapsarı yüzlerde mutsuz arabesk hikayeler, dillerinde korkulu, mecalsiz yetkisiz kelimeler, bütün yolları geçilmeztabelalarla kesenler, bu türler, her türlü savaş çığırtkanları Savaş çığırtkanları diyorum çünkü, hayırsız gönüllerdeki esir yürekler; sevgi nasipsizlerinin, ihanet kelimelerine isteksiz postacılık etme durumunda kalan, hayırsız göğüslerde çırpınan tutsak hayat depoları Eminim yaşamını isteksiz desteklerken fesat bedenlerin, içleri kan ağlıyordur o kısmetsiz yanlış adreslerdeki yüreklerin O da isterdi sanırım, seven bedenlerin göğsünde yer almayı, sevgi için çırpınmayı Lakin o korku için çırpınıyor hiç isteksiz olarak Çünkü kalp ve vücut masum, suçlu her türlü savaş tetikçisi terörist beyinler Zorunlu mesailerle durmaksızın hayırsız düş ülkelerine bilet kesiyorlar, inanılmaz sıkı çalışıyorlarEn çirkini ise; canım güzellikleri, çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullanıyor olmaları Yaşamın her cilvesi, bunlar için savaş nedenleri Derhal fesatla harmanlayıp şüpheyle yoğurup pazara sunuveriyorlar Hayretler içinde kalıyorum inanın, hayat bu dek ucuz mu ? Sevgi, gülüş ışık sunacağı ya da alacağı yüzlerin adreslerini bulamadığından, gülüş de terk etmiş bu kimliksiz ruhların beyinlerini, yüzlerini ve gözlerini Barışla, huzurla, neşe ve ümitle zaten hiç karşılaşmamış, hiç tanışmamışlar fakat Ne mevsimleri tanıyorlar, ne renklerin sihirli oyunlarını, ne de düş dünyasında seksen günde devri alem yolculuklarını Güneşle hiç tanışmamışlar, bilmiyorlar mehtabı, yıldızları, hatta tanımıyorlar doğanın öz evlatlarını Tabiatın yüreğinde açan çiçeklerin adlarını bilmiyorlar, bilmiyorlar karşılıksız tanrısal ilahi sevgiyi Dünyayı sahipsiz sanıyorlar İnançları yok İnançsızın zaten vicdanı olamaz ancak Bunlar hayat değirmenini, sonsuza kadar taşıdıkları lekeli çer çöp mikrop yuvası sularıyla hep döndüreceklerini sanıyorlar Lekeli su bu, elbet bir gün bir yerleri tıkayacaktır, tıkanacaklar gerekli bir son bu Hayatın tokadı hiç bir şeye farklı Bunlar sahipsiz sandıkları bahçelerde savaş oyunları oynayan hayal fakiri zavallı kuklalar Er veya geç oyunları bozulacak, Sevgi kazanacak SEVGİ KAZANACAK Özgür, karşılıksız aşkların umut şarkılarıyla dilleri hiç tanışmamış ki bunların Bunlar gece bile olamazlar, geceler sırdaştır, içini döker rahatlarsın Koynunda uyur, rüyalarında hayallerinle sabahlarsın Umutlarını mayalarsın ve eksilmez, artarsın, baba kucağı gibidir gece Şafak, ana yarısıdır, şefkatli, kültürlü, sıcak Her yeni gün kucağında sevgi yağmurlarıyla yıkarsın sevginin ümit bebelerini Şaşkınlık, fazla mu baski, imkansız mı hoşlanmak, yürek gözü, sevgi gücü ile karşılıksız alış veriş etmek ? Sevgisizler sevgiye, sevgi sevgisizlere şaşkınlık Şu üç jurnal dünyada bana bunu kim cevaplar acep ? Bir gün merak edip sordum bu hal nedenlerini onlardan birisine, dedi oysa: Nasıl senin gibi olayım, sen düş dünyasın da yaşıyorsun Sevgilere, aşklara kucak açıp cilveleşiyorsun, yaşam yarı oyun bahçesi, sen oyunlar oynuyorsun ! Sen kini, küsü, savaşı görmüyor musun, rekabetin bağıran kimse sesini duymuyor musun, sen raslantı yaşıyorsun! Büyüyememişsin, hala çocuk kalmışsın bu günden sonradan da olgun ergen olamazsın, sen artık iflah olmazsın, çok geç kalmışsın Senden ne köy olur, ne de kasaba ! Ben senin gibilere hiç mi hiç benzemem! Senin gibilerin hakiki hayattan haberi yok Hayat fazla güç ve pahalı, idareli kriz vs, vs, vs ( bundan bin yıl önce de aynı anlattığı sanal problemler yokmuydu yani? Dün vardı, bugün de var, yarın da olacak UMARIM KÖKLERİ SÖNER İçimden geçen sessiz yanıttı ) Çalışmam ve üretmem gerek Sen ağustos böceğisin ben karınca Baksana bunca gerçeklik körü olmana karşın sen, hayata karşı gülebiliyorsun hala!diye cevap verdi Söylenecek pek yanıt var ama, bu maneviyat suikatçılarına ve insanlık sanatına nasip kapılarını kapatıp evrensel sevgilerin ve sevgilerin tüm kardeş kollarını görmezden gelen inkarcılarına ! Lakin değmez, kıymetli nefesime değmez, düz yolları yokuşa salanlara Bunlar enerji hırsızları Ne kadar çok bahsedersem kıymetli pozitif enerjilerimden taze kan emerler uzlaştırma ve sevgi düşmanları Yüreğindeki masum çocukları doğmadan öldürenler, yüreklerine doğum yasakları getirenler, çocuk kahkahalarını kalabalıkta bataklık sanıları ile zamanları âmâ kuyulara hapsedenlerin, sevgileri, aşkları, ne dünleri, ne yarınları ne de şimdiki anları asla olamaz! Onlar yaşamı zulüm masasında yargılıyorlar Sevgi yolcuları ne aramak istediğimi anlar Tüm bu ekşili, acılı, kapalı oturumdan anında sonradan, aralarından ayrıldım ben Yeniden içimdeki çocuklarla, sevgilerle el ele luna parka gittik Atlı karıncalar da dönerken, kahkahalarımızla şarkılar, türküler söylerken bütün söylenen o yabancı, sahte sözleri, içimdeki çocuklarla ben çoktan unutmuştuk bile Bir sevgi fakirine gülümseme hediye etmesini bilmeyenlerden ne beklenir oysa