İnsülin direnci, şeker hastalığının bir önceki evresidir. Kontrol altına alınmazsa ilerleyen zamanlarda diyabet tanısının konulması kaçınılmazdır. İnsülin direncinin oluşması fazla kiloya ve/veya karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye bağlı olarak oluşur. Ancak direnç oluştuktan sonra bu bir kısır döngü haline girer, daha fazla kilo almanıza sebep olur. Özellikle karın bölgesinde yağlanma olan bireyler insülin direnci varlığı açısından risk altındadır. Sürekli tatlı, hamur işi tüketme isteğine sebep olur.
İnsülin direnciyle başa çıkmanın tek yolu diyet yapmaktır. Ancak internette gördüğünüz, veya moda diyetlerden olan protein diyetleri insülin direncini kırmaya yaramaz. Tam tersine direncin daha fazla oluşmasına sebep olur. Çünkü insülin direnci şeker hastalığın bir önceki evresidir demiştik, yani bu kişilerde kanda daima belli bir miktarda glikoz bulunmalıdır ki kan şekeri dengeli olsun. Süt-yoğurt grubu haricindeki protein kaynakları karbonhidrat içermez. Bu sebeple kan glikoz miktarına denge sağlayacak kadar etki edemezler. Bu yüzden insülin direnci oluşan bireylerin diyetlerinde, belli bir miktarda karbonhidrat mutlaka yer almalıdır.
İnsülin direnci sebebiyle başvuran hastalarımda genel olarak gözlemlediğim iki aylık düzenli bir diyet programı sonrası kandaki açlık insülin seviyesinde ciddi oranda azalma oluyor ve buna bağlı insülin direnci de düşmüş oluyor. Bu da bize diyetin insülin direncini kırmak için en ideal yol olduğunu, hem kilo verip, hem sağlıklı beslenip hem de sağlığınıza kavuşabilirsiniz.