Fizikte ısı, bir cismin sıcaklığının artması karşılayan fiziki erke deyimiyle tanımlanır17 yüzyılda ısı, kalor adı verilen bir değişken sanılıyordu Isının da, ışık ve elektrik gibi, bir özdek olduğu 19 yüzyılda tanıtlandı ve bu vesile ile idealizmin ne olduğu bilinemeyen esrarlı kuvvet ’lerinden biri daha bilim alanına girmiş oldu Th Rumford, Humphrey Davy ve Young ’ın çalışmalarından sonradan 1841 yılında Alman bilgini J Robert Mayer, kinetik erkenin (yani işin) ısıya ve ısının da kinetik erkeye çevrilebileceğini gösterdi 1857 yılında da Alman bilgini Helmholtz erkenin korunması ilkesini yayımladı
Eytişimsel özdekçiliğin kurucularından Engels, Doğanın Diyalektiği adlı yapıtında şöyle der: ‘ ’ Mekanik devimin ısıya dönüşümünün prtaik alanda keşfedilmesi öylesine eskidir ancak insanlık tarihinin başlangıcına kadar götürülebilir Sürtünmeyle ateşin yakılması, insanların ilk olarak cansız doğa gücünü kendi hizmetlerine sokmalarının ilk aşamasıdır ’ ’ (İbid, Arif Gelen çevirisi sç 136) ‘ ’Biçimlenen öbür varlıklarda (güneşlerde, gezegenlerde ve uydularda) özdeğin ilk olarak egemen olan devim biçimi bizim ısı dediğimiz şeydir ’ ’ (İbid, s45)
Devimin en kolay biçimi yer değişimi, en yüksek biçimi de düşüncedir Bunların arasında onssuz çeşitlilikte mekanik, fiziksel, kimyasal, biyoloji ile ilgili vb devim biçimleri vardır Her devim biçimi, kendisinden daha yüksek bir devim biçimine çevrilir Her yüksek devim biçimi kendisinden daha alçak bir devim biçimini kapsar ama yeniden o biçime inemez
Çeşitli doğabilimlerinin konuları, özdeğin bu değişik devim biçimleridir
Doğanın diyalektik yasalarından nicelikten niteliğe geçişi anlatırken Engels, garip bir örnek olarak ısı ’yı gösterir: ‘ ’Isıyı mekanik devime veya mekanik devimi ısıya çevirdiğimiz süre özellik değiştiği halde nicelik aynı kalır Çok doğru Ama devimin biçim değişimi Heine ’nin kusurları gibidir Herhes kendi başına faziletli olabilir, kusur derin etki bırakmak için iki birey gereklidir Bunun gibi, devimin biçim değişimi de defalarca minimum iki vücut arasında geçen bir süreçtir Bunlardan biri, bir niceliğin, (yani ısının) deviminin belirli bir miktarını yitirir, öteki de o niteliğin (mekanik devim, elektrik, kimyasal çözüşme) deviminin aynı miktardaki kısmını kazanır Çağrıda Bulunmak fakat burada nicelik ve nitelik karşılıklı olarak birbirlerine uyarlar Şimdiye dek tecrit edilmiş tek bir karoser içinde devimi bir biçimden ötekine dönüştürmenin muhtemel olduğu ortaya konamamıştır ’ ’(İbid, s 81)
Isının devimini ve bu devimle başka erke tipleri haline geçişini inceleyen fizik dalına termodinamik denir Termodinamiğin manâlı iki ilkesi vardır birinci prensip erkenin sakınımı yasasının ısı alanına uygulanmasıdır ancak ısıyla işin eşdeğerliliğini dile getirir İkinci ilkeyse ısının sıcak bir cisimden soğuk bir cisme bu cisimlerin birinde bir değişme olmaksızın geçemeyeceğini dilegetirir
Termodinamiğin ikinci ilkesini bulan R Clausius ’le W Thomson onu yanlış yorumlayarak evrene uygulamışlar ve evrenin ısıl (termik) sona erişinin kaçınılmazlığını savunmuşlardır Bu yanlış bir savdır ve modern fizikçe çürütülmüştür
Bu sava göre evrendeki bütün devim biçimleri entropi (erkenin değişirliğini dilegetiren R Clausius kavramı) ’ıyle bir daha eski durumlarında dönmemek üzere ısıdevim biçimine dönüşecekler ve bir entropik denge (kapalı sistemlerde tüm erkenin ısı haline gelip dengeye girmesi ve yeniden hiç değişmemesi durumu) kuracaklardır Bu da dünyanın ısıl sonu demektir
Ancak çağdaş fizik entropinin yalnızca mikroskopik süreçlerde (kapalı sistemlerde N) geçerli olduğunu ve makroskopik süreçlerde işlemediğini (açık sistemlerle dolu olduğunda zorunlu olarak açık sistemler olduğu için N) göstermiştir Aramak ancak evren, tüm varsayımlarda da olduğu gibi, bu vesile ile de son bulmayacaktır Çünkü sonsuzdur, ayrıca de ilksizdir de *