iltasyazilim
Yeni Üye
Işınım Nedir ?
Işınım nasıl oluşur ?
Işınım
Elektromagnetik Işıma
Dalga biçimindeki ışımanın örneklerinden bi*ri elektromagnetik dalgalardır Gamma ışın*ları, X ışınları, morötesi (ültraviyole) ışınlar, görünür ışık, kızılötesi (enfraruj) ışınım, ra*darlarda kullanılan mikrodalgalar ve radyo dalgaları elektromagnetik ışıma biçimleridir Bunlardan yalnızca ikisinin varlığını bir ölçü aygıtı kullanmaksızın saptayabiliriz: İnsan gö*zünün algılayabildiği görünür ışık ve etkisini ısı olarak hissettiğimiz uzun dalga boylu kı*zılötesi ışıma Radyo dalgalarının varlığı radyo alıcılarıyla, öbür ışınımlardan çoğunun varlığı da çeşitli yöntemlerle saptanabilir
Elektromagnetik ışınımların hepsi, deniz*deki dalgalara veya bir havuza taş atıldığında suyun yüzeyinde görülen dalgalanmaya ben*zeyen birer dalga hareketidir Ama elektro*magnetik dalgalar su dalgalarından öbür ola*rak boşlukta yol alabilir ve saniyede 300000 km gibi mucizevi bir hızla yayılır
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş elektromagnetik ışınımlar arasında ki tek fark dalga boylarının değişik olmasıdır birbirini izleyen iki tepecik noktası arasındaki uzaklığa dalga boyu denir Lakin kısa elektromagnetik dalgaların dalga boylan öylesine küçüktür ancak ancak nanometreyle ölçülebilir Bir nanomet*re bir metrenin milyarda biridir Bugün bundan böyle geçerli olmamakla birlikte, bir nanometrenin onda birine eşit olan angström de bir zamanlar dal*ga boyu birimi olarak kullanılırdı
En kısa dalga boyundaki ışınımlar gamma ışınlarıdır; bunların dalga boyu bazen nano*metrenin binde biri düzeyinde olabilir Gamma ışınları hem uranyum ve radyum gibi doğal radyoaktif maddelerce, keza de bir nük*leer reaktörde veya bir atom bombası patla*dığında atom çekirdeklerinin parçalanmasıyla salınır Bu ışınlar canlı*lar için zararlıdır; lakin tıpta, urları imha etmek ve hastanelerin vasıta gereçlerini mikropsuzlaş*tırmak için bu ışınlardan yararlanılır
X ışınlarının dalga boyları nanometrenin onda biri ile 100 nanometre aralarında değişir; demek ancak bunlar gamma ışınlarından neredey*se 100 kat daha uzundur X ışınları tıpta iç organların incelenmesinde veya bir kemikte kırık olup olmadığının araştırılmasında çok sık kullanılır Örneğin koldaki bir kemiğin kı*rık olmasından kuşkulanmıyorsa, hastanın ko*lu X ışını kaynağı ile bir nesil fotoğraf filmi ara*sına yerleştirilir Işınlar etten daha kolay ge*çip kemikte zorlandığı için, banyo edilen film*de kemik koyu bir gölge halinde görülür X ışınlarının bir adı da Röntgen ışınları olduğu için, bu yöntemle organların filminin çekilme*sine genel olarak röntgen çekmekdenir
Morötesi ışınların dalga boyları 100 ile 400 nanometre aralarında değişir Güneş ışığındaki morötesi ışınlar vücudun D vitamini yapması*na muavin olduğu için fazla önemlidir
Görünür ışık, dalga boyu 400 nanometre*nin birazcık altında olan mor ışıktan, yaklaşık 740 nanometre dalga boyundaki kırmızı ışığa kadar uzanır Bu ışık tayfının renkleri, gökku*şağında da görüldüğü gibi, küçülen dalga doruk*larına kadar şu sırayla dizilmiştir: Kırmızı, tu*runcu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor
Kızılötesi ışınımların dalga boyları yaklaşık 740 nanometre ile 100000 nanometre (bir mi*limetrenin onda biri) arasındadır Bunların arasında dalga boyu daha kısa olanlar sis ve bulutların içinden zahmetsizce geçebilir; bu yüz*den, görünür ışığın geçişini engelleyen kötü havalarda ve geceleri fotoğraf sürüklemek için kı*sa dalga boylu kızılötesi ışımadan yararlanıla*bilir Dalga boyu daha uzun olan kızılötesi ışınımları ısı olarak algılayabiliriz; nitekim gü*neş ışınlarının ısısı bu ışımadan kaynaklanır
Kızılötesi ışınımların ötesindeki bölgede, dalga boyları daha uzun olan bütün radyo dal*gaları yer alır Bunların en kısa olanları, dalga boyları birkaç milimetreden bir ya da birkaç metreye dek uzanan mikrodalgalardır Mo*dern radar sistemlerinde, dalga boylan 3 ile 25 cm aralarında kalan mikrodalgalardan yarar*lanılır Mikrodalga fırınlarında kullanılan ışınlann dalga boylan genelde 12 cm dolayın*dadır Televizyon yayınlarında dalga boyları birkaç metre, radyo yayınlarında ise 1 km ya da daha uzun olan radyo dalgalan kullanılır
Işınımların İnsan Sağlığına Zararları
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş ışınımların tıpta ve teknolojide kulla*nılması zararsız oldukları anlamına gelmez Bütün ışınımlar vücuda yüksek dozda girdi*ğinde insan sağlığı için zararlıdır; tüm doku*lardan zahmetsizce geçerek derine işleyen ışınım*lar ise en tehlikelileridir Güneş ışığındaki morötesi ışınlar bir yan*dan vücudumuzun D vitamini yapmasını sağ*larken, bir yana da ağır güneş yanıklarına, hatta deri kanserine yol açabilir Sıcak ülke*lerde yaşayanların derilerinin koyu renkli ol*ması bu zararlı ışınlardan bir ölçüde korun*malarını sağlar öte yandan kızılötesi ışınım*ların çok artı alınması da deride ağır yanıkla*ra niçin olabilir
Radyoaktif maddelerin saldığı alfa ışınları vücuda hasar verebilecek dek derine işleye*mez Buna karşılık dokulara girim gücü daha yüksek olan beta ışınları deri yanıklarına ve yüksek dozda alındığında deri kanserine yol açabilir Lakin vücudun en derin dokularına değin girebilen gamma ışınları ile X ışınları sağlık açısından fazla daha tehlikelidir
Yetişkinlerde kan hücreleri, cilt hücreleri ve bağırsak duvarlarındaki hücreler gibi çabucak gelişerek bölünen hücrelerin ışınımdan zarar görme olasılığı daha yüksektir Doğmamış bir bebeğin tüm hücreleri ışınımlara fazla duyar*lı olduğundan, gebelik boyunca kadınlara X ışını incelemesi uygulanmaz İç dokulara ka*gizli işleyen yüksek dozlardaki ışınım ya da uzun vakit alınan alçak dozda ışınım lösemi (kan kanseri), katarakt (göz merceğinin say*damlığını yitirerek donuklaşması) ve kısırlık gibi bozukluklara yol açabilir Ara Sıra ışınımın verdiği zarar yıllar daha sonra ortaya çıkar Daha da kötüsü, ışınım daima hücreleri değil et*meyip genlerde de şartların değişmesi yaratabilece*ğinden, bu değişiklikler sonraki kuşaklara ak*tarılarak insanın genlerinde daimi biçimde yer edebilir
1945'te Hiroşima'ya atılan atom bombası asgari 75 bin insanın ölümüne niçin oldu İn*sanların birçoğu patlamadan derhal sonra, bir bölümü de ışınımın yol açtığı hastalıklar nede*niyle çok sonra öldü En kötüsü, hayatta ka*lanların adeta tüm çocukları sakat doğ*du Barışma yıllarında yaşanan nükleer facia*lerin en yakın örneği de 1986 Nisan'ında SSCB'de, Kiev yakınlarındaki Çernobil nük*leer reaktöründeki patlamadır Bu patlamada asgari 31 birey ölmüş ve yeryüzünün büyük bir bölümü radyoaktif döküntülerle kirlenmiştir *
Işınım nasıl oluşur ?
Işınım
Elektromagnetik Işıma
Dalga biçimindeki ışımanın örneklerinden bi*ri elektromagnetik dalgalardır Gamma ışın*ları, X ışınları, morötesi (ültraviyole) ışınlar, görünür ışık, kızılötesi (enfraruj) ışınım, ra*darlarda kullanılan mikrodalgalar ve radyo dalgaları elektromagnetik ışıma biçimleridir Bunlardan yalnızca ikisinin varlığını bir ölçü aygıtı kullanmaksızın saptayabiliriz: İnsan gö*zünün algılayabildiği görünür ışık ve etkisini ısı olarak hissettiğimiz uzun dalga boylu kı*zılötesi ışıma Radyo dalgalarının varlığı radyo alıcılarıyla, öbür ışınımlardan çoğunun varlığı da çeşitli yöntemlerle saptanabilir
Elektromagnetik ışınımların hepsi, deniz*deki dalgalara veya bir havuza taş atıldığında suyun yüzeyinde görülen dalgalanmaya ben*zeyen birer dalga hareketidir Ama elektro*magnetik dalgalar su dalgalarından öbür ola*rak boşlukta yol alabilir ve saniyede 300000 km gibi mucizevi bir hızla yayılır
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş elektromagnetik ışınımlar arasında ki tek fark dalga boylarının değişik olmasıdır birbirini izleyen iki tepecik noktası arasındaki uzaklığa dalga boyu denir Lakin kısa elektromagnetik dalgaların dalga boylan öylesine küçüktür ancak ancak nanometreyle ölçülebilir Bir nanomet*re bir metrenin milyarda biridir Bugün bundan böyle geçerli olmamakla birlikte, bir nanometrenin onda birine eşit olan angström de bir zamanlar dal*ga boyu birimi olarak kullanılırdı
En kısa dalga boyundaki ışınımlar gamma ışınlarıdır; bunların dalga boyu bazen nano*metrenin binde biri düzeyinde olabilir Gamma ışınları hem uranyum ve radyum gibi doğal radyoaktif maddelerce, keza de bir nük*leer reaktörde veya bir atom bombası patla*dığında atom çekirdeklerinin parçalanmasıyla salınır Bu ışınlar canlı*lar için zararlıdır; lakin tıpta, urları imha etmek ve hastanelerin vasıta gereçlerini mikropsuzlaş*tırmak için bu ışınlardan yararlanılır
X ışınlarının dalga boyları nanometrenin onda biri ile 100 nanometre aralarında değişir; demek ancak bunlar gamma ışınlarından neredey*se 100 kat daha uzundur X ışınları tıpta iç organların incelenmesinde veya bir kemikte kırık olup olmadığının araştırılmasında çok sık kullanılır Örneğin koldaki bir kemiğin kı*rık olmasından kuşkulanmıyorsa, hastanın ko*lu X ışını kaynağı ile bir nesil fotoğraf filmi ara*sına yerleştirilir Işınlar etten daha kolay ge*çip kemikte zorlandığı için, banyo edilen film*de kemik koyu bir gölge halinde görülür X ışınlarının bir adı da Röntgen ışınları olduğu için, bu yöntemle organların filminin çekilme*sine genel olarak röntgen çekmekdenir
Morötesi ışınların dalga boyları 100 ile 400 nanometre aralarında değişir Güneş ışığındaki morötesi ışınlar vücudun D vitamini yapması*na muavin olduğu için fazla önemlidir
Görünür ışık, dalga boyu 400 nanometre*nin birazcık altında olan mor ışıktan, yaklaşık 740 nanometre dalga boyundaki kırmızı ışığa kadar uzanır Bu ışık tayfının renkleri, gökku*şağında da görüldüğü gibi, küçülen dalga doruk*larına kadar şu sırayla dizilmiştir: Kırmızı, tu*runcu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor
Kızılötesi ışınımların dalga boyları yaklaşık 740 nanometre ile 100000 nanometre (bir mi*limetrenin onda biri) arasındadır Bunların arasında dalga boyu daha kısa olanlar sis ve bulutların içinden zahmetsizce geçebilir; bu yüz*den, görünür ışığın geçişini engelleyen kötü havalarda ve geceleri fotoğraf sürüklemek için kı*sa dalga boylu kızılötesi ışımadan yararlanıla*bilir Dalga boyu daha uzun olan kızılötesi ışınımları ısı olarak algılayabiliriz; nitekim gü*neş ışınlarının ısısı bu ışımadan kaynaklanır
Kızılötesi ışınımların ötesindeki bölgede, dalga boyları daha uzun olan bütün radyo dal*gaları yer alır Bunların en kısa olanları, dalga boyları birkaç milimetreden bir ya da birkaç metreye dek uzanan mikrodalgalardır Mo*dern radar sistemlerinde, dalga boylan 3 ile 25 cm aralarında kalan mikrodalgalardan yarar*lanılır Mikrodalga fırınlarında kullanılan ışınlann dalga boylan genelde 12 cm dolayın*dadır Televizyon yayınlarında dalga boyları birkaç metre, radyo yayınlarında ise 1 km ya da daha uzun olan radyo dalgalan kullanılır
Işınımların İnsan Sağlığına Zararları
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş ışınımların tıpta ve teknolojide kulla*nılması zararsız oldukları anlamına gelmez Bütün ışınımlar vücuda yüksek dozda girdi*ğinde insan sağlığı için zararlıdır; tüm doku*lardan zahmetsizce geçerek derine işleyen ışınım*lar ise en tehlikelileridir Güneş ışığındaki morötesi ışınlar bir yan*dan vücudumuzun D vitamini yapmasını sağ*larken, bir yana da ağır güneş yanıklarına, hatta deri kanserine yol açabilir Sıcak ülke*lerde yaşayanların derilerinin koyu renkli ol*ması bu zararlı ışınlardan bir ölçüde korun*malarını sağlar öte yandan kızılötesi ışınım*ların çok artı alınması da deride ağır yanıkla*ra niçin olabilir
Radyoaktif maddelerin saldığı alfa ışınları vücuda hasar verebilecek dek derine işleye*mez Buna karşılık dokulara girim gücü daha yüksek olan beta ışınları deri yanıklarına ve yüksek dozda alındığında deri kanserine yol açabilir Lakin vücudun en derin dokularına değin girebilen gamma ışınları ile X ışınları sağlık açısından fazla daha tehlikelidir
Yetişkinlerde kan hücreleri, cilt hücreleri ve bağırsak duvarlarındaki hücreler gibi çabucak gelişerek bölünen hücrelerin ışınımdan zarar görme olasılığı daha yüksektir Doğmamış bir bebeğin tüm hücreleri ışınımlara fazla duyar*lı olduğundan, gebelik boyunca kadınlara X ışını incelemesi uygulanmaz İç dokulara ka*gizli işleyen yüksek dozlardaki ışınım ya da uzun vakit alınan alçak dozda ışınım lösemi (kan kanseri), katarakt (göz merceğinin say*damlığını yitirerek donuklaşması) ve kısırlık gibi bozukluklara yol açabilir Ara Sıra ışınımın verdiği zarar yıllar daha sonra ortaya çıkar Daha da kötüsü, ışınım daima hücreleri değil et*meyip genlerde de şartların değişmesi yaratabilece*ğinden, bu değişiklikler sonraki kuşaklara ak*tarılarak insanın genlerinde daimi biçimde yer edebilir
1945'te Hiroşima'ya atılan atom bombası asgari 75 bin insanın ölümüne niçin oldu İn*sanların birçoğu patlamadan derhal sonra, bir bölümü de ışınımın yol açtığı hastalıklar nede*niyle çok sonra öldü En kötüsü, hayatta ka*lanların adeta tüm çocukları sakat doğ*du Barışma yıllarında yaşanan nükleer facia*lerin en yakın örneği de 1986 Nisan'ında SSCB'de, Kiev yakınlarındaki Çernobil nük*leer reaktöründeki patlamadır Bu patlamada asgari 31 birey ölmüş ve yeryüzünün büyük bir bölümü radyoaktif döküntülerle kirlenmiştir *