Son Konu

İstanbulun Fethi Tiyatro

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Yanıt: İstanbulun Fethi Tiyatro

AÇILIŞ
Bu surların gerisinde
Gümm Gümm Güm,
Toplar atılır

Bu surların ardındaki
Hücumm Hücumm Hamle
Surlar açılır

Bir sabahta fecir ufukta beyaz
Türküler maniler destan nefesler
Perdeler nameler besteler sesle
Sırlar açılır

Kargılar palalar yalın kılıçlar ,
Döner alev halka dev kırlangıçlar
Alatlar kıratlar yağızatlar ,
Kuzgun döner başa, ruhlar açılır

Üç tepeler ardında, beş tepeler üstünden;
Üç yiğit belirir üç hilal üçtuğ,
Şehadet parmağı yukarda başbuğ
Bir amaç verilir uzaktan ve uluğ,
Gönüller açılır gökler açılır

A N

BİRİNCİ BIRIM

1 TABLO

ROL TAKDİMİ
“Her rol sahibi en müessir (tesirli) ve en hoş sözünü yüksek sesle ve
piyesteki edasına uygun bir şekilde, aralanan perdenin ortasından
görünerek seyirciye hitaben söyler ve ayni eda ile kaybolur Rol
sırasına ve tabloların gelişine uyarı edilir Bir taraftan girilir
Perde üç kişi sığacak dek aralanmıştır Perde peşinde
takdimci sıra ile okur:

1 2 Murat ve Fatih Rolünde (………)
rol sahibi kostüm ve makyajıyla girer , bütün apaçık durur , kılıcını
çeker) Beylerim Paşalarım toplar dökülsün Anadolu Beylerbeyi
ne koşturulsun Kostantina (İstanbul) üstüne sefer var? (Kaybolur)
2 Veziri A ’zam Rolünde (Başbakan) (……… )
(İki elini uzatarak) Yalnız Hünkarım (padişahım), biz Bizans ile uzlaştırma
içindeyiz… (Kaybolur)
3 Zagnos Paşa Rolünde (……… )
(Sancakla girer ve kuvvetle) Bizans intihar etmiştir, Vezir (bakan)
Hazretleri, ya fazla merhametlisiniz yahut… (Ve sert adımlarla
kaybolur )
4 Turhan Bey Rolünde (……… )
Hünkarımızın işaretini bekliyoruz (Kaybolur)
5 Akşemsettin Rolünde (……… )
Bizans ahdini (ANLAŞMAYI) bozmuş ve şehrin sehabet (iyelik)
hakkını kaybetmiştir Hilal Ayasofya üstüne meyletmiştir (yönelmiştir)
6 Molla Gürani Rolünde (……… )
Varmısın, Altın kubbeli Ayasofya ’yı Yedi Beyzaı İslam ’a
(İslam ’ın beyaz eline) teslim etme mücüdelesine?
(Her Yerde eder) Varmısınız?

7 (Minik) Sultan (Şehzade) Mehmet Rolünde (……)
(Kılıcını çekerek) İslam ’ın gayreti buna her Müslümanı özlem
ettirir hocam!
8 Çocuklar (……)
(Dördü birden an durur) Ferman Padişahımızındır
9 Askerler Rolünde (……)
Savulun Hünkarımız geliyor
10 Kadı Rolünde (……)
Allah ’ın kanunundan başkasıyla hükmedenler zalimlerin ta
kendileridir
11 Kostantin Rolünde (……)
(Heyecanlı) Yürüyün mukaddes (tanrısal) cihanda (Durak) Surlarda bir er
gibi çarpışarak öleceğim
12 Ahmet Paşa Rolünde (……)
(Kendisinden bir beyit okur)
13 Keşiş (Rahip) Rolünde (……)
(Ortaya çömelir) Karalar ve denizler hep bunu fısıldıyor:
Bizansın yıldızı söner gibidir Baht Osmanlıya gülüyor
14 Esnaf ve köylüler ( )
(Üçü birden) Dükkan komşum siftah etmeden ikinci satmak haram
olur bana!

2 TABLO
(Işıklar yanınca perde tam açılmıştır:
İkinci Murat, Akşemsettin ve Hacı Bayram Veli Bursa
Sarayının bahçesinde sohbetteler Önde havuz ve yeşillik, arkada
sarayın cephesi, sağda bir oda dershane biçiminde…
II Murat yaşlı, diğerleri orta yaş ve tarikat kisvesinde II
Murat düşünceli duruyor, arkadan çocuk ağlaması işitilmekte
Akşemsettin ve Hacı Bayramı Veli II Murat ’ı süzüyorlar (Bir
dakika)

HACI BAYRAMI VELI – (II Murat ’a saygılı ve arkadaş canlısı bir
sesle) Hünkârım daldınız, nedir acaba sorsak?…

II MURAT(Başını H Bayram ’a çevirir düşünceli ve içli
yavaşça) Kostantina zihnimi çok meşgul eder oldu sultanım O
Peygamber müjdesine mazhar kul olamazmıyım diye düşünür
düm… Zira oysa zamanda, mekânda, imkân da bize elverir oldu

HACI BAYRAM – Müsterih (bakımlı) olun Hünkârım (Ara) O belde
İslâmındır (ara düşünür) Biz ermemişiz ne gam (Ellerini iki yana
açmış, ayağa kalkar tebessümle) Bilesin ama dünyanın mihver
çivisi Ayasofya ’yı küfrün kasvetinden kurtaracak (Perde arka
sından gelen sese işaret eder) bu çocuktur Sen olmayacaksın
Bende görmiyeceğim (Bitmiş gülümseme ve Akşemsettini göste
rir) Fakat bu bizim köse görecek (Ara) Esselâmü Aleyküm
(Tarikat terbiyesince eli göğsünde Hacı Bayram selâm verip
çıkarken oradakiler ayağa kalkar, selâm ’a karşılıklı olma ederler Ve
otururlar)

AKŞEMSETTIN(II Murat ’a, söylediğini başıyla tastik
ederek) Hacı Bayram Hazretlerinin sözü aynıyle keramettir
Hülefai Raşidinden (Peygamberimizden sonra başa gelen 4 halife)
beri sürüp gelen mukaddes yarışın bitişini
öğüt eden bir nefret duyurdu bana (Ara… kabul ettirici eda)
Resulallah ’ın has ismi ile de alakadardır evlâdınızın ismi
(Başlar tastik eder bir eda ile sallanır Sukût)

(Soldan Molla Yeğân ve Molla Gürani girer M Yegân
ortayaş, M Gürani genç ve sakallı, Arap kıyafetinde Apaçık
durur, selâm verirler, selâm alınır)

2 SAHNE: (Molla Yegân, Molla Güranî ve öncekiler)
II MURAT – (Ayakta Molla Yegânla musafaha (iki elle sıkışırken)
yaparken) Ehlen ve Sehlen (hoşgeldiniz) Hocam efendim,
Beytullah ’ın (Allah ’ın Evinin) mübarek kokularını getirtiniz
(Yer gösterir) Buyrun oturun (Musafaha biter Otururlar Ara)

II MURAT – (Molla Yegân ’a saygıyla) O mübarek beldeden
(şehirden) bize hediyeniz nedir Molla Yegân?…

M YEGÂN – (Elini sakalına götürür Müjdeleyici eda ile)
Hünkârım hediyenin mânada ve maddedeki üstünlüklerinden
hangisi matlubu Şahanenizdir (isteğinizdir) ()

II MURAT – Resûller Resûlünün (Peygamberler peygamberi)
işaretince her türlüsü makbuldür (Ara hatırlamış gibi)
Amma manadaki menfaat elbette gönlümce olur

M YEGÂN – (Aceleci ve M Güraniyi gösterir) Molla
Güraniyi getirdim Gönlünüzce olur, inşallah
(Bakışlar M Yegân hepsini tarar, II Murat bekleyiş
halinde)

M YEGÂN – (Istikrarlı) Alim ve fazıl (kıymetli) bir zattır

II MURAT – (Mutluluk belirten bir sesle) Allah hepinizden
razı olsun (ara, ani karar vermiş) Molla Gürani ’yi oğlum
Mehmet ’i yetiştirmek üzere vazifeli kıldım (Molla Gürani ’ye
hitapla) vakti gelince talime başlarsınız

M GÜRANI – (Ayağa kalkmıştır, elini göğsüne bastırır
başını öne eğer) Gönül Rahatlığıyla Hünkârım
(Hepsi ayaktadırlar, çıkarken ışık söner)

3 TABLO
(Işık yanar, yanındaki odada Molla Gürani ve Şehzade
Mehmet, aleyhinde karşıya, rahlei tedristeler (dersteler))

1 SAHNE: (Şehzade Mehmet, Molla Gürani)
MOLLA GÜRANİ – (Kara ciltli büyük bir kitaptan bir yer
bulur, okumaya başlar: (Fetih Suresinin meal ve tefsiri) Bismil
lahirrahmanirrahim (ayetin metnini okur) “Biz gerçeklik sana,
Hudeybiye anlaşması ile Fetih yolu açtık “Bu Senin geçmiş ve
gelecek günahlarının affı, Allah ’ın yarlığaması (bağışlaması),
senin üzerindeki nimetini tamamlaması, seni doğru yola iletmesi
içindir Fetih açılmak manasınadır Şehir Halkı ve beldeleri zapt edip
yargı ve refaha kavuşturmak manasını kucaklar Nitekim
hicretin 8 miladın 630 uncu yılında Resulullah Mekke ’yi
fethedip Kâbe ’de namaz kıldı Orasını putlardan temizlerken,
Mekkelilere de bağışlama ilân etti ve Mekke ’yi zülum ve ahlaksızlıktan
temizledi

(Ara… Mekke fethi ve fethe dair bilgi verir)
Mekke fethi bütün fetihler için örnek ve nûmûnedir Öğle
vakti Hz Bilâlin Kabe damındaki ezanı Muhammediyi okuyuşu
âdeta tüm dünyayı rahmete da ’vet, çağrısıdır…

MOLLA GÜRANI – (Dalgın duran Şehzade Mehmet ’e sert
çe çıkışır) Dersi tâkip etmez misin Mehmet!…

Ş MEHMET – (Şaşırır, toparlanır) Teeddüp ederim (özür dilerim)
efendim (Ara) Dalmışım (Mazur eda ile) Mekke ’nin fethi gözümde
canlandı ’da (Molla Güraninin tebessümünden yüz bulmuş bir eda
ile) Başarı hoş şey, değil mi hocam?

M GÜRANI – (Şefkat ve hayranlık içinde) Oğlum, erken
öten horozun başını keserler, Sabret (Şehzade Mehmet ’in ümit verici
bakışlarına yanıt verir gibi) Sen de izni ilahiyle (Allah ’ın
izniyle) ereceksin o günlere (durak ve bakışmalar)

Ş MEHMET – (Neşeyle) İnşaallah

(M Gürani kalkar Ş Mehmet fırlar, ayakkabıları çevirir
kapıyı açar uğurlar Ara Kitabı kapatır bahçeye çıkar etrafa
bakar Ani olarak birini görmüştür)

Ş MEHMET – (Eliyle uzakta çağırır) Hızır, Turhan…
gelin, size bir şey söyliyeceğim!

(Birkaç çocuk koşarak gelir etrafını çevirirler Özenle Ş
Mehmetin ne söyleyeceğini beklerler)

2 SAHNE: (Ş Mehmet – Çocuklar)
Ş MEHMET – Derhal bakın ben Padişahım
(Çocuklar dirsekleriyle birbirlerini dürterler, tebessümle
dinlerler)

HIZIR – (Gururlu) Peki!

Ş MEHMET – (Parmağıyla gösterir) Turhan, sende (biraz
düşünür) subaşı ol
TURHAN – (İtiraz eder elini savurur) Hayır, hayır ben
Anadolu Beylerbeyi olurum

Ş MEHMET – Peki, (Eliyle arar gibi, parmağıyla birinci
çocuğa dokunur) Haydi sen ol

I ÇOCUK – (İtiraz eder, zıplıyarak) Hayır ben kadı olurum

Ş MEHMET – (Sertçe) Eee… irade ettiğim hükme itiraz
istemem

I ÇOCUK – (Eğlenerek) Vay canına anladık, ne yapalım
yani Padişah ’ın Oğlusun (Ciddileşerek) Bende yeniçerinin
oğluyum

(Tümü ellerini şaplatarak gülüşürler)

Ş MEHMET – (Kaşlarını çatar) Biraz ciddî olalım arkadaki
daşlar

II ÇOCUK – (Bir adım ilerler, elini uzatır ve alttan
çevirerek, Ş Mehmet ’e) Bu oyundur kuzum, ne dek da
dalmışsın (geriye çevrilirken kafasını sallar) Erken de ötmeye
başladın haaa… Sen kendini nerede zannediyorsun?
(Defalarca aniden gülüşürler Ş Mehmet ve Hızır gülmeye
katılmazlar)

Ş MEHMET – (Ciddî) Bir Türk, oyununda bile ciddîdir

HIZIR – (İleri atılarak elini uzatır ve haykırır) Hele bir
müslümanın, beşiğine bile laûbalilik girmemelidir (Öğretici bir
edâ ile) Keza büyük insan çocukluğundan belirli olur

Ş MEHMET (Memnun) Yaşa Hızır, yetiştin imdadıma Sen
defalarca benim yanlışlarımı düzelteceksin (Çabuk ve yüksek sesle
ortaya) Evet arkadaşlar, bir Müslüman oyununda bile vakar
taşıyacaktır

(Aniden M Gürani girer, çocuklar kaçışırlar Ş Mehmet
apaçık kalır, mahçup önüne bakar)

3 SAHNE: (M GüraniŞ Mehmet)

M GÜRANI – (Tebessümlü, eli arkada durur) Ne o, padi
şahlığa özenti ha!… (Ara – başıyla muhabere eder) Odaya geç,
kitabını aç

(Ş Mehmet sâkin ilerler, odaya geçer, kitabını açar bakar
M Gürani bahçede gezinir, odaya girer Ş Mehmet kalkar, hoca
oturur Ara ve Molla Gürani derse başlar)

M GÜRANI – Bugün dersimiz, Mûcizâtı Nebeviyyeden, istikbale
dair (Peygamber mucizelerinden gelecekle ilgili)
müjdelerden birini, Fetih Hadisi Şerîfini okuyacağız

(Önce hoca sonra talebe birer kez hadisin metnini okurlar)

M GÜRANI – Dilbilgisi (gramer) tahliline girmeyeceğiz, mânâsı ve
delâleti üstünde duracağız (Okur, mânâ verir ve anlatır) Allah
Resulü (elçisi) 571 de doğmuştur Doğduğu zaman dünyada iki büyük
devlet vardır Bunlar Orta – Doğu ’da çekişme halindedir: Bizans
ve İran İran Kostantina ’yı (İstanbulu) defalarca kuşatmış,
alamamıştır HzMuaviye ’den itibaren de, okuduğumuz Peygamber müjdesine
ermek için yarış başladı Otuzdan pozitif kuşatıldı bu şehir halkı Ve
Ebu Eyyub Ensari de bu kuşatmada şehit oldu Sur açık havada
yatmaktadır acilen surlara tıkılmış Bizans ve onu Osmanlı
bekliyor…

M GÜRANI – (Ş Mehmet ’in dalgınlığına uyarı etmiştir)
Ne oldu Mehmet? Padişah olmuştun henüz, varmısın altın
kubbeli Ayasofya ’yı Yedi Beydai İslâma ayrılmak mücade
lesine, Allah ve Resulünün Kutsal ismini o kubbede çınlatma
ya? (Sükût)

Ş MEHMET – (Sükûtu bozar) İslâm gayreti bunu her
müslümana arzu ettirir, hocam…

M GÜRANI – Allah ’ın inayeti (yardımı), Resulüllah ’ın ruhaniyeti
seninle olsun Dualarımız bu yoldadır Mu ’cizatı Muhammadiy
ye (Muhammed ’in mucizesi) tecelliye (gerçekleşmeye) yakındır

(Kalkar çıkıp bu arada, Ş Mehmet onu uğurlar, önceki
sahnedeki tavırla biran kalır Bakınır Hızır ’ı görmüştür Bir Anda
canlanır, çağırır)

Ş MEHMET – Hızır, Hızır… Koş… koş…
(Hızır koşarak gelir Odayı yoklar)

4 SAHNE: (Hızır,Ş Mehmet)

HIZIR – (Odaya bakar) Ne var ne oldu?… (ve döner sevinir)
Hoca gitmiş…

Ş MEHMET – (Ortaya) Arkadaşlar ben hünkârım, cümbür cemaat
vazifesini bilsin (ve koltuğa oturur) Beylerim, Paşalarım Kostan
tina üzerine sefer var

(İki yanda saf duran çocuklar eğilerek)

TÜMÜ PAT DIYE – Ferman Padişahımızındır

BİRİSİ – Dağlar da bizimdir

Ş MEHMET – (İlerler havuzu gösterir) Burazı deniz, burası
da Kostantina Karadan ve denizden kuşatacağız (Havuzun
çevresine çömelirler)

Ş MEHMET – Atak… (Koşarken ışık söner)

4 TABLO
(Işık yanınca tekrar saray bahçesi görünür Bu sefer tam
karşıda tahtı üzerinde genç Sultan, II Mehmet Sağında Molla
Yegân, solunda Hızır Bey ve Molla Gürani sohbet halindeler
Molla Yegânla Sultan Mehmet aralarında boş bir koltuk var
Girişte muhafız dimdik durmakta On saniye sonradan ihtiyar
Akşemseddin girer ve ilerler Selam verir Sultan Mehmet ve
oradakiler ayağa kalkar Selâm alırlar Sultan Mehmet Akşem
seddinin elini öper Muhafız çekilip kaybolur)

SULTAN MEHMET – Buyrun oturun (Sağ yanını muhabere
eder)

(Akşemseddin sağdaki koltuğa otururken öbürleri de yerleri
ne otururlar – Ara)

S MEHMET – (Neşelendirici – Molla Yegân ’a hitaben) Hocam ne
halse (Akşemseddini gösterir) Bu yaşlı gelince gayrî ihtiyarî
ayağa kalkarım ve elim titrer

(Hoşnut tebessümler ve bakışmalar)

S MEHMET – (Devam eder) Molla Gürani ’den de korkarım
haa… (Başını sallar ve güler) Emirnamemi yırtmış geçen gün…
(Molla Gürani ciddî kasılır ve öbürleri ona bakmaktadır S
Mehmet devam eder)

S MEHMET – Ama (Takdirkâr ifade) iftihar ederiz Sizler
(hepsini gösterir gibi) bizim rehberimizsiniz O Kadar ya, “Adalet
konusunda susan âlim dilsiz şeytandır

(Ara – Sultan Mehmet hafif sağa ve pecereye döner, öbürleri
bakışırken, Molla Yegân sûkutu bozar)

M YEGÂN – (Hızır ’a) Hızır Bey, kadısınız ya (az ara) kendimce
mahkemenin güç bir tarafı var: İki taraf zayıflardan olsa kolay
da, bir taraf büyüklerden olursa neylersin?

HIZIR – (Dudak büker ve elini savurtarak) Ondan kolayı
ne; kuvvetliden yandan hükmettin mi olur biter, Molla Yegân!

(Hafif güler ve gözler S Mehmed ’i yoklar)

AKŞEMSETTIN – (Müdahaleci – Elini uzatarak) Vicdanı
rafa uyandırmak şartıyla natürel…

HIZIR – (Molla Yegân ’a) Belli Başlı, mahkemenin şiddet tarafı, iki
tarafın da büyüklerden olması Aşağıda koysan sakal, yukarı
koysan bıyık… (Sükût ve S Mehmed ’i süzer)

(S Mehmet bakışların kendisine döndüğünü hisseder gibi ve
sükûtun sorusuna yanıt verircesine âniden Hızır ’a döner)

S MEHMET – (Pencereyi gösterir) Şu medresede sabahlara
kadar ışık yanar Nedir bu Hızır Bey?

HIZIR – (Toparlanır, hatırlamış gibi) Bir talebe varmış
hünkârım, sabahlara değin ders çalışırmış…

S MEHMET – (Geriye Doğru yaslanır – Ah diye içten nefes
alır boşaltır) Yoksa dedim benim gibi bütün gece Kostantinayı
mı düşünür… (Ara)

(Aniden muhafız girer, eğilerek selâm verir)

MUHAFIZ – Hünkârım veziri âzam (Başbakan) ve paşalar geldiler

S MEHMET – Girsinler

(Önde Vezir Çandarlı, arkada Zağnos Paşa, Turhan Bey
girerler Adet üzere eğilip selamlarlar Oradakiler baş döndürücü bakışa
rak ayağa kalkmışlardır)

S MEHMET – (Paşalara sertçe) Buyurun oturun! (Öbürle
rine yumuşakça) Sizler de efendiler… (ve hepsi kararsız
otururlar Ara)

S MEHMET – (Sükûtu bozar) Bu zevatı (kişileri) , bir hususu gösterme
mek için çağırmıştım İsabet sizler de varsınız

M GÜRANİ – Malûmunuzdur hocam: Bir sevgilimiz var,
Kostantina Sevdiren de Allahın sevgilisi Vuslatımız Ayasofya ’
nın kubbesi aşağı olacak ama mâşukumuzun boynundaki incidir
o kubbe Onu olmak, tüm ters mânâları islâma ayrılmak
ve boyun eğdirmek olur Onu kaybetmek ise (durak) alt aksi,
(mahzun) islâmı zıt mânâlara mağlup ettirmek olur (Sükût ve
başlar onaylama edercesine sallanır)

AKŞEMSETTIN – Allahın nusreti bizimle olacak Hareket
plânımızı tesbit edelim

VEZİR – (Ayakta ve korkak, S Mehmet ’e) Yalnız hünkârım,
biz Bizansla anlaşmalıyız (Kendisine bakıldığının farkında,
hoşlanılmadığını anlamış, yutkunur) Ayrıca bu meslek böyle kolay
olmaz zannederim, zamana ihtiyacımız var…

(Zağnos Paşa hışımla ayağa kalkar ve eli kılıcının kabzasın
da, vezire yiyecek gibi sert bakar, öbürlerinde de hoşnutsuzluk
S Mehmet söze başlayınca; Zağnoş Paşa böylece kalır ve kımıldama
dan vezire bakar)

S MEHMET – (Vezire yavaş yavaş yaklaşır, parmağını uzata
rak en yüksek sesle) Bizansın hiyaneti tüm dostlukları
silmiştir Karamanlıyı himayesi ise, idamını mûcip (gerektiren)
bir cürümdür (suçtur) Galip Gelmek cihetine gelince (ortaya)
bilesiniz oysa bize düşen mücadeledir Muvaffakiyet (galibiyet)
Allah ’tandır Şiddet bir sebep ise,ben köhne Bizans surlarını
ayakta tutacak bir ruhun mevcudiyetine kâni değilim (inanmıyorum)
(Vezire) Bunca ordularımdan yalnız birinin
başaracağına inanmaktayım Tüm harp plânları hazırdır vezi
rim! (hepsine birdenbire) Reylerinizi görüşlerinizi) bekliyorum beyler!

AKŞEMSEDDİN – (S Mehmet ’le, ayakta) Beyanınız ye
rindedir Bizans ahdini bozmuştur ve artık bu şehrin sahabet
(sahipliğini) hakkını kaybetmiştir Hilâl Ayasofya üstüne meyletmiştir

ZAĞNOS PAŞA – (Kıpırdamadan dururken fırsat bulmuş,
aceleci ve sert) Bizans intihar etmiştir Vezir hazretleri! Ya
aşırı merhametlisiniz, yahut!…

VEZİR – Yoksa, korkak mıyım?

TURHAN BEY – Tefsire ne hacet Hünkârımızın işaretini
bekliyoruz
M GÜRANİ – Ben de Hünkârın fikrindeyim arkadaşlar
(Artık tüm meclis ayaktadır Herkes sultanın kararını
bekliyor)

S MEHMET – (Tüm söylenenleri hiçe sayar gibi) Sen ne
dersin Hızır Bey? (ve bekler)

HIZIR – (Kararlı ve yüksek sesle) Sefer, zafer bizimdir!
(Ve bu soru hepsine sorulur benzer yanıt alınır Vezire
sorulmaz)

S MEHMET – (Ortaya ve ileri) Toplar dökülsün Anadolu
Beylerbeyine beygir koşturulsun Bizans karadan ve denizden
kuşatılacak Herşey bilinerek yapılacak, hiçbirşey bilinmiyor
gibi susulacak Beylerim, Paşalarım, Anında!…
(Parmağı ileride durarak, Hepsi elleri göğüslerinde hafif
eğilmiş durumda Mehter başlar Işık söner Tek ışık hüzmesi
bir noktaya dökülmüştür Böylece kalır ve perde gerisinden fetih
marşı yankılı olarak okunur Bir ses yüksekten ve uzaktan, ikinci
ses her mısraı yeniden eder)

*
 
Üst Alt