bilgiliadam
Yeni Üye
Ulubatlı Hasan Kimdir
Ulubatlı Hasan İstanbul'un Fethi
İstanbulun Fethi Ulubatlı Hasan Video İzle
“Delikanlım, işaret aldığın gun atandan
Yuruyeceksin Millet yuruyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan
Elde sensin dilde sen,gonuldesin baştasın
Fatihin İstanbul’u Fethettiği yaştasın(Arif Nihat Asya)
Tarihte cereyan eden olaylar ve kahramanlar, o ulkelerin tarihlerine Şan katarlar Tarih sahnesinde kaldıkları surece de milletin dilinden ve gonlunden silinmezler Turk’un tarihinde millete mal olmuş boyle sayısız kahramanlar mevcuttur Ulubatlı Hasan sadece onlardan biridir Adı; İstanbul’un fethiyle anılır
Ulubatlı Hasan, fetih gunu on saflarda yer almak ve İstanbul’a ilk girmek icin bizzat Fatih Sultan Mehmet Han’dan ozel izin isteyen yiğitlerden biridir İstanbul’un fethinde, ordunun cesaretinin doruk noktaya erişmesinde, onun duşman safları arasına, elinde bayrak olarak dalması ve surlara dikmesi, gonullerde fethin meşalesinin yanmasına vesile olmuştur
“Osmanlı ordusu 29 Mayıs Salı gunu sabaha karşı Edirnekapı ile Topkapı arasında umumi bir hucum başlatmışlardır Savunmanın temel direği olan Venedikli General Giustiniani’nin yaralanıp cepheyi terk etmesi Musluman askerleri heyecana getirmesi ve Fatih’ten dorduncu saf Osmanlı askerinin de Topkapı surlarına tırmanması emrini almasıyla birlikte Ulubatlı Hasan, maiyetindeki 30 askerle beraber, Osmanlı bayrağını surlara dikmişlerdir Nitekim beraberindeki 30 kişiden, atılan ok ve ateşlerle, 18’inin şehit olduğu gelen nakiller arsındadır(bilgi;Osmanlı araştırmalar vakfı )
Cok genc yaşta şehitlik rutbesini kazanan Ulubatlı Hasan'ın vucuduna 27 ok saplanmıştı Arkadaşları bu okları cıkardılar ve bu mubarek şehidi Fatih'in huzuruna goturduler Fatih Sultan Mehmet Han, dua ettikten sonra şoyle demiştir: Ulubatlı Hasan'ım! Ne kadar şanlısın Eğer sultan olmasaydım, Ulubatlı Hasan olmak isterdim!
İstanbul’un fethi, bir beldenin sadece duşman işgalinden kurtuluşu olarak algılanmamalıdır Dunyaya; insan haklarının, medeniyetin, dersinin verildiği ve işgal ile fetih arasındaki belirgin farkın anlatılmaya calışıldığı ender bir olaydır Onun icindir ki İstanbul’un fethi, cağı değiştiren bir olay olarak tarihe gecmiştir
Ulkeler her zaman işgal, yada yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirler Bu tehlikelerin bertaraf edilebilmesi icin de; milletlerini, gerektiğinde toprakları icin canını seve seve verebilecek evlatlar olarak yetiştirebilmelidirler Eğitimini, oğretimini, butun planlarını bu ideal uzerine bina edebilmelidirler
İstanbul’un fethi munasebetiyle, millet olarak kendi kulturune yabancılaştırılmaya calışılan milletimizin gonlunde; yeniden “fetih ruhunun canlandırılması, vatanmillet kahramanlarının ornek şahsiyetler olarak daha yakından tanıtılması gerekmektedir Yeni nesil, mutlaka milli ve manevi hassasiyetle, ideal sahibi olarak yetiştirilmelidirler
Arif Nihat Asya milletimizin genc evlatlarına bu konuda bakın nasıl seslenmektedir;
“Sen de gecebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden
Elde sensin, dilde sen, gonuldesin baştasın
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Yuru, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Ulubatlı Hasan İstanbul'un Fethi
İstanbulun Fethi Ulubatlı Hasan Video İzle
“Delikanlım, işaret aldığın gun atandan
Yuruyeceksin Millet yuruyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan
Elde sensin dilde sen,gonuldesin baştasın
Fatihin İstanbul’u Fethettiği yaştasın(Arif Nihat Asya)
Tarihte cereyan eden olaylar ve kahramanlar, o ulkelerin tarihlerine Şan katarlar Tarih sahnesinde kaldıkları surece de milletin dilinden ve gonlunden silinmezler Turk’un tarihinde millete mal olmuş boyle sayısız kahramanlar mevcuttur Ulubatlı Hasan sadece onlardan biridir Adı; İstanbul’un fethiyle anılır
Ulubatlı Hasan, fetih gunu on saflarda yer almak ve İstanbul’a ilk girmek icin bizzat Fatih Sultan Mehmet Han’dan ozel izin isteyen yiğitlerden biridir İstanbul’un fethinde, ordunun cesaretinin doruk noktaya erişmesinde, onun duşman safları arasına, elinde bayrak olarak dalması ve surlara dikmesi, gonullerde fethin meşalesinin yanmasına vesile olmuştur
“Osmanlı ordusu 29 Mayıs Salı gunu sabaha karşı Edirnekapı ile Topkapı arasında umumi bir hucum başlatmışlardır Savunmanın temel direği olan Venedikli General Giustiniani’nin yaralanıp cepheyi terk etmesi Musluman askerleri heyecana getirmesi ve Fatih’ten dorduncu saf Osmanlı askerinin de Topkapı surlarına tırmanması emrini almasıyla birlikte Ulubatlı Hasan, maiyetindeki 30 askerle beraber, Osmanlı bayrağını surlara dikmişlerdir Nitekim beraberindeki 30 kişiden, atılan ok ve ateşlerle, 18’inin şehit olduğu gelen nakiller arsındadır(bilgi;Osmanlı araştırmalar vakfı )
Cok genc yaşta şehitlik rutbesini kazanan Ulubatlı Hasan'ın vucuduna 27 ok saplanmıştı Arkadaşları bu okları cıkardılar ve bu mubarek şehidi Fatih'in huzuruna goturduler Fatih Sultan Mehmet Han, dua ettikten sonra şoyle demiştir: Ulubatlı Hasan'ım! Ne kadar şanlısın Eğer sultan olmasaydım, Ulubatlı Hasan olmak isterdim!
İstanbul’un fethi, bir beldenin sadece duşman işgalinden kurtuluşu olarak algılanmamalıdır Dunyaya; insan haklarının, medeniyetin, dersinin verildiği ve işgal ile fetih arasındaki belirgin farkın anlatılmaya calışıldığı ender bir olaydır Onun icindir ki İstanbul’un fethi, cağı değiştiren bir olay olarak tarihe gecmiştir
Ulkeler her zaman işgal, yada yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirler Bu tehlikelerin bertaraf edilebilmesi icin de; milletlerini, gerektiğinde toprakları icin canını seve seve verebilecek evlatlar olarak yetiştirebilmelidirler Eğitimini, oğretimini, butun planlarını bu ideal uzerine bina edebilmelidirler
İstanbul’un fethi munasebetiyle, millet olarak kendi kulturune yabancılaştırılmaya calışılan milletimizin gonlunde; yeniden “fetih ruhunun canlandırılması, vatanmillet kahramanlarının ornek şahsiyetler olarak daha yakından tanıtılması gerekmektedir Yeni nesil, mutlaka milli ve manevi hassasiyetle, ideal sahibi olarak yetiştirilmelidirler
Arif Nihat Asya milletimizin genc evlatlarına bu konuda bakın nasıl seslenmektedir;
“Sen de gecebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden
Elde sensin, dilde sen, gonuldesin baştasın
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Yuru, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!