Son Konu

istanbulun tarihi yerleri ile ilgili yazı

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
İstanbulun Tarihi Yerleri

Once Roma, ardından Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu ve kıtalara hukmederek buyuk barış coğrafyaları yaratmış, Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapan İstanbul, gecmişin ihtişamını gururla korurken modern bir geleceğe doğru ilerlemektedir İstanbuldaki ceşitlilik ziyaretcileri gercekten buyulemektedir Muzeleri, kiliseleri, sarayları, camileri, pazar yerleri ve doğal guzellikleri bitmez tukenmez nuanslar sunmaktadır Boğazın kıyısında şoyle bir arkanıza yaslandığınızda, grupta kızaran renklerin karşı sahildeki evlerin pencerelerine yansımasını seyrederek, yuzyıllar oncesinde, insanların bu olağanustu yeri neden sectiklerini birden anlar ve İstanbulun “dunyanın merkezindeki şehir olduğunu hissedersiniz

Şehrin en guzel anıtları, HalicMarmara DeniziSurlar arasında kalan yarımadada yer alır Kentin tepelerinden yukselen 500′u aşkın caminin sulieti baş dondurucu bir atmosfer yaratır İnsan kendini gecmiş zamanla bugun arasında bir ruyada gibi hisseder! Altı minaresiyle İstanbulun sembolu haline gelen, dekorasyonunda kullanılan mavi ciniler nedeni ile “Mavi Cami diye anılan Sultanahmet Camiini mutlaka gormelisiniz Karşısında, İmparator Justinien zamanında kilise olarak inşa edilmiş olan unlu Ayasofya Muzesi yer alır; mimari hunerler orneği olan bu yapı, Hz İsayı, Hz Meryemi ve imparatorları tasvir eden nefis mozaik panolarla bezenmiştir Bir başka tepeden bu iki muhteşem abideyi seyreden Suleymaniye Cami ise Osmanlı mimarlık sanatının zirvesidir Kanuni Sultan Suleymanın isteği uzerine Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir

Marmaraya ve Boğaza hakim bir tepe uzerinde, 400 yıl boyunca Osmanlı sultanlarına konutluk ve siyasi merkezlik etmiş olan Topkapı Sarayı yer alır Topkapıda Cin Porselenleri koleksiyonunu, altın işlemeli ve değerli taşlarla suslu tahtları, sultan kostumlerini, masallardakileri andıran mucevherleri, nadir elyazması kitapları, yuzyıllarca merak uyandırmış olan harem salonlarını gorebilirsiniz

Ayasofya ile Sultanahmet Cami arasında araba yarışlarının yapıldığı Bizans Devrinin unlu Hipodromu ve bu Hipodromun orta yerinde, bu donemden kalma uc dikilitaş bulunur

Yerebatan Sarayı Bizans doneminde yapılmış en onemli su sarnıclarından biridir En guzel Bizans devri eserlerinden biri sayılan Kariye Muzesi mozaik ve fresklerle suslu orijinal dekorunu muhafaza etmektedir İstanbulda gormeden edemeyeceğiniz bir başka mekan da Eyup Camiidir Burası, Eyup Sultanı ziyaret edip manevi haz arayanlara guvercin sesleriyle her an cıvıl cıvıl bir ortam sunar

İstanbul tarihsel yapıların yeniyle buluştuğu, yenilendiği bir şehirdir aynı zamanda Kapalıcarşı labirentvari yapısıyla gecmişin hulyalı gunlerinin izlerini taşımakta ısrar ederken bir yandan da modern dunyanın yepyeni urunlerini serer onunuze; buyuleyici mucevherler, bakır eşyalar, halılar, ceşit ceşit deri ve suet giyim Cazibesine kapılınca en ufak bir yorgunluk duymadan saatlerce dolaşabilirsiniz bu carşıda

Boğazda bir vapur gezisi, unutulmaz anılarınız arasına girecektir Boğazın iki yakasında sıralanan her birinden ayrı bir sevda masalının sulara yansıdığı asude ve emsalsiz yalılar, 20 yuzyılda yapılan luks villalar, Dolmabahce, Goksu ve Beylerbeyi Sarayları, Rumeli ve Anadolu Hisarları, balıkcı koylerinden kalma izler, lokantalar, cay bahceleri, parklar, gece kulupleri sizi buyuleyebilir Aynı gunde Karadenizin vahşi sahillerinde denize girip ardından Marmaranın sakin kıyılarında bir cay bahcesinde bir fincan kahvenizi yudumlarken belki de tarihe gececek anılarınızı kaleme alabilirsiniz

Eşsiz tarihi ve kulturel gecmişi ve sayısız cazibesine ilave olarak modern oteller, istisnai lokantalar, gece kulupleri, kabareler, tarihi carşılar ve dukkanlar İstanbulu konferans ve kongreler icin dort dortluk bir mekan yapmaktadır

İstanbul, Avrupa ile Asya kıtaları arasında kopru gorevi goren, bunların birbirine en cok yaklaştığı iki uc uzerinde kurulmuş bir şehirdir Bu uclar Avrupa kıtasında Catalca, Asya kıtasında ise Kocaeli; guneyden Marmara ve Bursa, guneybatıdan Tekirdağ ve kuzeybatıdan Kırklareli ile cevrilidir Şehrin adını aldığı ve Halic ile Marmara arasında kalan yarımada uzerinde bulunan asıl İstanbul 253 km², butunu ise 5712 km² dir Marmara denizindeki Adalar da İstanbul iline dahildir

İstanbul cevresinin bitki ortusu, Akdeniz iklimi bitkilerini andırır Bolgede en cok gorulen bitki turu makidir Bu bitkiler uzun ve kurak bir yaz mevsimine kendini uydurmuştur Fakat iklimin ozelliği dolayısı ile tepeler cıplak değildir Yer yer gorulen ormanlık alanların en onemlisi kentin 20 km kuzeyindeki Belgrad Ormanıdır

İstanbul ilinde buyuk akarsu yoktur En buyuk akarsu, aynı zamanda Kocaeli Yarımadasının da en buyuk suyu olan Riva cayıdır 71 km olan Riva Cayı, kaynaklarını Kocaeli ilinden alır ve guneydoğu kuzeybatı yonunde akarak Riva koyu yakınlarında Karadenize dokulur Boğaza dokulen suların en onemlileri Kucuksu ve Goksu dereleridir Bunlardan başka Halic e dokulen Kağıthane ve Alibey Dereleri, Kucukcekmece Golune dokulen Sazlıdere, Buyukcekmece Golune dokulen Karasu Deresi, Terkos Golune dokulen Tranca Deresi, İstanbul İlinin belli başlı akarsularıdır İlde kucuk fakat onemli uc gol vardır Bunların ucu de Avrupa yakasındadır Denizden ayrılmış olan Terkos Golunun suyu tatlıdır Kentin suyu buradan sağlanır Marmara Denizi kıyısında bulunan Kucukcekmece (11 km²) ve Buyukcekmece (16 km²) Gollerinin suları denizle temasları olduğu icin tuzludur

Yaz ayları genellikle sıcak gecen, kış aylan bolgeyi etkisi altına alan sistemlere bağlı olarak fazla soğuk gecmeyen İstanbul, Akdeniz ikliminin ozelliklerini taşıyor gorunse de, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazının etkisiyle farklı ozellikler taşır Kış aylarında Karadenizden gelen soğukkuru hava kutlesi ile Balkanlardan gelen soğukyağışlı hava kutlesinin ozellikle Akdenizden gelen ılık ve yağışlı guneyli hava kutlelerinin etkisi altındadır Butun ilde Karadenizin soğukca yağışlı (poyrazlı) havasıyla Akdenizin ılık (lodoslu) havası birbirini izler İlde yazkış, gecegunduz arasında buyuk ısı farkları gorulmez

Her ne kadar tarihi şehirde daha erken buluntulara rastlanmamış ise de; kentin Halic bolgesinde ve Asya kısmında yapılan kazılarda ele gecen buluntular bolgedeki ilk yerleşimin MO 3 Bin yıllarına dayandığını gostermektedir Byzantion olarak anılan kentin Akropolu bugunku Topkapı Sarayının bulunduğu alanda yer almaktaydı Halic, gunumuzde de kullanılmakta olan sakin bir limana sahiptir Buradan başlayan kuvvetli bir sur şehri cevreleyerek Marmara Denizine ulaşırdı Byzantion, bir liman ve ticaret şehri olarak Roma Imparatorluğu doneminde de yaşamını surdururken, MS 191 yılında başlayan ve iki yılı aşan bir kuşatmadan sonra Roma Imparatoru Septimus Severius tarafından fethedilerek yerle bir edilmiştir Aynı Imparator tarafından sonradan baştan inşa edilen şehir genişletilmiş ve yeniden donatılmıştır

MS 4 yuzyılda Roma İmpatorluğu cok genişlemiş, İstanbul stratejik konumundan dolayı İmparator Buyuk Konstantin tarafından Romanın yerine yeni başkent olarak secilmiştir Kent 6 yılı aşkın bir surede yeniden duzenlenmiş, surlar genişletilmiş, bir cok tapınak, resmi binalar, saraylar, hamamlar ve hipodrom inşa edilmiştir 330 yılında yapılan buyuk merasimlerle kentin Roma Imparatorluğunun başkenti olduğu resmen acıklanmıştır Yakın cağın başladığı donemde Ikinci Roma ve Yeni Roma adları ile anılan kent, daha sonra “Byzantion ve gec devirlerde Konstantinopolis olarak adlandırılmıştır Halk arasında ise kentin adı tarih boyunca “Polis olarak anıla gelmiştir

Buyuk Konstantinden sonraki imparatorların şehri guzelleştirme cabalarının devam ettiği gorulur Kentteki ilk kiliseler de Konstantinden sonra inşa edilmiştir Batı Roma Imparatorluğunun 5 yuzyılda cokmesi nedeniyle İstanbul uzun seneler Doğu Roma İmparatorluğunun (Bizans) başkenti olmuştur Bizans doneminde yeniden inşa edilen kent surlarla tekrar genişletilmiştir Gunumuzdeki 6492 m uzunluğundaki ihtişamlı şehir surları İmparator Il Theodosius tarafından yaptırılmıştır 6 yuzyılda nufusu yarım milyonu aşan kentte, İmparator Justinyen idaresinde bir altın cağ daha yaşanmıştır Gunumuze gelen meşhur Ayasofya, bu İmparatorun eseridir Bizans İmparatorluğu ve başkent İstanbulun sonraki tarihi, saray ve kilise entrikaları, İran ve Arap saldırıları ve sık değişen imparator sulalelerinin kanlı kavgaları ile doludur

726842 yılları arasında kara bir devir olan Latin egemenliği, 4 Haclı seferinin 1204 yılında şehri istilası ile başlamış, tum kilise ve manastırlar ile abidelere kadar şehir yıllar boyu talan edilmiştir 1261′de idaresi tekrar Bizanslıların eline gecen kent eski zenginliğine tekrar kavuşamamıştir Kent, 53 gunluk bir kuşatma sonrası 1453′te Turklerin eline gecmiştir

Fatih Sultan Mehmetin savaş tarihinde ilk defa kullanılan iri boyutlardaki topları Istanbul surlarının aşılmasının bir sebebidir Osmanlı Imparatorluğunun başkenti buraya taşınmış, ulkenin ceşitli yerlerinden getirilen gocmenlerle şehir nufusu arttırılmış, boş ve harap olan şehrin imar calışmalarına başlanmıştır Şehrin eski halkına din hurriyeti ve sosyal haklar tanıyarak, yaşamlarını surdurmeleri sağlanmıştır Fatihin tanıdığı haklardan dolayı Hıristiyan Ortodoks Kilisesinin başı olan Patrikhane gunumuze kadar yerinde kalmıştır Fetihten yuzyıl sonra da Turk Sanatı şehre damgasını vurmuş, kubbeler ve minareler şehir siluetine hakim olmuştur16 yuzyıldan itibaren de Osmanlı Sultanlarının Halife olmalarından oturu Istanbul tum Islam dunyasının da merkezi olmuştur

Sultanların idaresinde şehir tamamen imar edilmiş, buyuleyici bir atmosfere burunmuştur Bu devirdeki İstanbul tarihinin renkli sayfalarında, geniş bolgeleri tahrip eden, sık sık cıkan yangınlar vardır Eski akropolde kurulu Sultan Sarayı Boğazicinin ve Halicin eşsiz manzarasına hakimdir 19 yuzyıldan itibaren Batı dunyası ile sıklaşan temaslar sonrası, camiler ve saraylar, Avrupa mimarisi tarzında, Boğazici kıyılarına inşa edilmeye başlanmıştır Kısa surede inşa edilen bir cok saray cokuş devrinin de sembolleridir İstanbul, bir diğer dunya imparatorluğunun sona ermesine I Dunya Savaşının bitişine şahit olmuştur

İmparatorluk bolunmuş, ic ve diş duşmanlar kendi payları icin mucadele ederken, Turk ordusunun asil bir komutanı da Turk ulusu icin mucadeleye girişmiştir Mustafa Kemal ismindeki bu milli kahraman, 4 yılı aşan Kurtuluş Savaşından sonra Turkiye Cumhuriyetini 1923 yılında kurmuştur Başkentin Ankaraya taşınması Istanbulun onemini değiştirmemiştir Bu eşsiz şehir buyuleyici gorunumu ile yaşamını devam ettirmektedir
 
Üst Alt