İslamiyet'ten once bile ordu marşları vardı Osmanlılarda ise mehter marşları milli marş karakteri taşıyordu Ordu sefere giderken ya da zaferle donerken mehter marşları calınıyordu
Avrupa'da Fransız İhtilali'nden sonra milli devletlerin ortaya cıkması uzerine bayrakların yanında bağımsızlık gostergesi olarak milli marş calınıp soylenmeye başladı 23 Nisan 1920 de milli egemenlik esası uzerine yeni devlet kurmamıza rağmen İstiklal Marşımız yoktu Bu durum kulislerde resmi toplantılarda, torenlerde, yabancı devlet ilişkilerinde marşımız olması gerektiği sık sık gundeme geliyordu
Nihayet devrin Milli Eğitim Bakanı 21 Eylul 1921 tarihinde Turk Devletinin ebediliğini, Milli Mucadele'nin ruhunu, Turk Milleti'nin istiklal aşkını dile getirecek bir marş guftesi yarışmaya actığını bir genelge yayınlayarak kamuoyuna duyurdu Ayrıca kazanan gufteye 500 Lira odul verileceği ilan edildi Marş sozlerinin uc ay icerisinde bakanlığa teslim edilmesi isteniyordu Genelge Hakimiyeti Milliye gazetesinde de yayınlandı
Yarışmaya 724 eser katıldı Secici kurul 16 Aralık 1921 tarihine kadar butun eserleri inceledi Yedi eseri secerek milletvekillerine gonderdi Fakat eserlerin hicbiri duşunulen marş karakteri taşımıyordu, dolayısıyla secilmedi Mehmet Akif odullu olduğu icin yarışmaya katılmamıştı
Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşında, Kurtuluş Savaşının kazanılacağına olan inancını, Turk askerinin yurekliliğine ve ozverisine guvenini, Turk ulusunun bağımsızlığa, hakka, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirirŞiirin butunu, dortlukler halinde yazılmış kırk bir dizedir
Mehmet Akif'in yakın bir arkadaşı şoyle anlatır: Ben Ankara Baytar Mudurluğu'nde calışıyordum Akif'in paltosu yoktu Genellikle Taceddin Dergahı'ndan meclise paltosuz gelirdi Ankara'nın kışı cok sert olduğu icin ben erkenden odama gelir, Mehmet Akif'e paltomu verir, o da giyer giderdi Bir gun ben:
Mehmet uzerinde palton yok? Verilen parayı almazsın, dedim Mehmet Akif bu sozum uzerine bana darıldı Bir daha paltomu almadı Meclise paltosuz olarak gidip geldi
1922 yılında beste yarışması acıldı Coğu oğretmen olmak kaydıyla 50 kadar beste yarışmaya katıldı ancak 1930'da Osman Zeki Ungor'un bestesi kabul edildi 1922 ile 1930 arası farklı bir beste ile seslendirildi