bilgiliadam
Yeni Üye
Tiyatrolar
Skecler
Oyunlar
İstiklal
İstiklal Tiyatro
İstiklal tiyatrosu
İstiklal skeci
İstiklal oyunu
Cocuk oyunları
Cocuk skecleri
Cocuk tiyatroları
İSTİKLAL
İstiklal|Tiyatro Tarihi ve Skecler
(Perde)
KİŞİLER
ADALI HUSEYİN (30 yaşında) İHTİYAR KoYLU (70 yaşında) KAZA KAYMAKAMI (40 yaşında) HAPİSHANE MUDURU (60 yaşında) SAVCI (35 yaşında) ADLİYE MUFETTİŞİ (45 yaşında) BİR ECNEBİ SUBAY (30 yaşında) TERCUMAN (50 yaşında) İKİ JANDARMA
SAHNE
(Akdeniz kıyılarında bir kaza merkezinin hapishanesinde mudur odası Sağda ve solda iki kapı Bir koşede bir yazıhane, telefon, birkac sandalye Vakit gece Hapishane muduru yazıhanenin başında uyukluyor Bir koşede bir hasır sandalye ustunde ak sakallı bir ihtiyar koylu, başını elleri arasına almış, dalgın dalgın duşunuyor Dışarıda kopeklerin uluduğu işitilir Sonra bir araba sesi)
BİR JANDARMA (Kapıdan girerek mudure) Mudur bey, Kaymakam, beyle Savcı bey geldi Yanlarında bir de yabancı var
MUDUR (Yerinden fırlayıp ustunu başını duzelterek) yursunlar buyursunlar
(Kapıya doğru koşar) (Savcı, Kaymakam ve Adliye Mufettişi sahneye girerler) KAYMAKAM (Muduru Mufettiş'e takdim eder) Hapishane Muduru Arif efendi (Mufettişi gostererek) adliye Mufettişi beyefendi Gece yarısından sonra kasabaya teşrif ettiler
MUDUR Sefa geldiniz beyefendi Gece yansından sonra teşrif ettiğinize nazaran hic uyumamış olacaksınız
MUFETTİŞ Evet efendim oyle oldu Kasabanın bir heyecanlı gecesine rastgeldik
KAYMAKAM (Muduru suzerek) Siz de pek uyumuşa benzemiyorsunuz
MUDUR (Gulumseyerek) İyi keşfettiniz Kaymakam bey Bendeniz de uyumadım On beş seneden beri kasaba hapishane muduruyum İlk defa idam cezasına tesaduf ediyorum (İcini cekerek) Duğunler gibi bu işler icin de az cok hazırlık lâzım geliyor Gecerken belki gormuşsunuzdur Cami meydanında darağacım kuruyorlar Ara sıra cıkıp nezaret ediyorum
SAVCI (Gulerek Mufettiş'e) Mesleğine pek uymaz amma hapishane mudurumuz şairdir Eski tarzda gazeller yazar Boyle bir vakanın kendisini ne kadar muteessir edeceğini tahmin buyurursunuz
MUDUR Muteessir olmamak elde değil Maamafih bendeniz o kadar yufka yurekli bir insan değilim Bilhassa vazife başında Yani bendenizi oyle zayıf, iradesiz, aciz, korkak bir insan olarak tanımamanızı rica ederim Mufettiş bey
MUFETTİŞ (Gulumseyerek) Ne munasebet efendim İdam, cezaların en ağırıdır Bu cirkin olum en taş yureklileri bile muteessir eder Fakat ne yaparsınız ki zarurî Umumun selâmet ve emniyeti icin ara sıra bu careye başvurmak lâzım geliyor
KAYMAKAM Maalesef oyle Mufettiş bey Meselâ biraz sonra asılacak adam memleketin en uslanmaz bir capkınıydı Butun kasaba halkı ondan yaka silkerdi Bircok kimseler onun asılmasını bir bayram addediyorlar
MUDUR Hakikaten oyle Mufettiş bey Adalı Huseyin denen bu adam iki gunde bir vukuat cıkarır, buraya gelirdi Birkac gun yahut birkac ay yattıktan sonra hapishaneden cıkarken dilim donduğu kadar, nasihat ederim Sozlerim bir kulağından girer, bir kulağından cıkardı Pekâlâ Mudur bey, pekâlâ Uslu otururuz amma insanlık halidir Sen yine ihtiyaten benim odayı hazır tutderdi Hasılı Adalı burasını otele cevirmişti
KAYMAKAM Ona nasihat eden sade Mudur bey değildi Ben de senelerce bu capkınla uğraştım Hattâ, bu başına gelecek şeyi evvelden kendisine haber verdim; Adalı! Sen bu gidişle galiba darağacında can vereceksindedim
SAVCI Ne yapalım, kendi duşen ağlamaz
MUFETTİŞ (Kaymakama) Benim, meseleden haberim yok Bir kadın meselesi demiştiniz değil mi efendim?
KAYMAKAM Evet bir kadın meselesi Yolsuz bir kadın icin memleketin en kahraman, en temiz bir delikanlısına kıydı
SAVCI Kanaatimce kimsenin olumu bu serserininki derecesinde haklı olamaz
MUFETTİŞ (Koşedeki duşunen ihtiyarı gorerek) Bu adam kim?
HAPİSHANE MUDURU oldurulen bicarenin babası
MUFETTİŞ Burada ne arıyor?
KAYMAKAM Dun ayaklarıma kapandı izin verin oğlumu oldurenin nasıl olduğunu gozumle goreyimdiye yalvardı
MUFETTİŞ (İhtiyara doğru yuruyerek merhametle) Baba keşke sen gidip yatsan Bak ihtiyarsın Oturduğun yerde uyukluyorsun Hasta olacaksın
KoYLU (Yavaş yavaş yerinden kalkar) Ben mi uyukluyorum bey? Aylardan beri bir gece gozume uyku girdi mi sanıyorsun? Cocuğum gozumun onunden gidiyor mu ki gozlerim kapansın
MUFETTİŞ Hakkın var baba Allah sana sabır versin Demek istediğim şu ki, senin beklemene luzum yok İntikamın alınacağından emin değil misin? Oğlunun katili biraz sonra cezasını cekecek
KoYLU Onun ipini bana cektirindiye yalvardım, razı olmadılar Bari gozumle goreyim olum kolay mı imiş (Goğsune yumrukla vurup icini cekerek ve ağlayarak) Ah, bey benim oğlumu goreydin sen de yanardın ya Ne filiz gibi delikanlıydı! İki elim koynumda kaldı Yazık değil mi bu yaşta bana?
KAYMAKAM (Mufettişe) Bu adamın hali hakikaten yurekler acısıdır Dediği gibi oğlundan başka kimsesi de yoktu Şimdi boyle surunecek vaziyete duştu
MUFETTİŞ Vah bicare vah
KAYMAKAM (Saate bakarak) Vakit geliyor galiba Mudur bey
MUDUR (Asabiyetinden sakallarını cekerek) Ah şu gece bir gecse Şu iş bir hayırlısıyla olup bitse (Dışarıda kopek ulumalarıyla karışık birkac otomobil kornası Bir otomobilin sokakta durduğu işitilir)
KAYMAKAM Garip şey Kasabamızda otomobil yok Bu saatte kim gelmiş olabilir?
MUFETTİŞ Şunu bir anlayım bakalım Mudur bey
MUDUR Hay hay efendim
(Mudur soldaki kapıya giderken kapı acılır, jandarma girer)
JANDARMA (Kaymakama) Efendim bir ecnebi subayı ile tercumanı geldi Sizi istiyorlar Evinize uğramışlar Burada olduğunuzu soylemişler
KAYMAKAM Bir ecnebi subayı mı? Şaşılacak şey
(Kapıda formalı bir ecnebi subayı gorunur Goğsunde buyuk bir kordon var Arkasında orta yaşlı bir tercuman) j:
JANDARMA (Tercumana Kaymakamı gostererek) Kaymakam bey bu beyefendidir
KAYMAKAM Buyurun efendim Beni mi istedinizKimsiniz?
(Subay ve Tercuman selâm verirler)
KAYMAKAM (Sandalye gostererek) Buyurun efendim
(Subay işaretle reddeder)
TERCUMAN Kaymakam bey zatıâlinizsiniz değil mi?
KAYMAKAM Evet
TERCUMAN (Bozuk bir telâffuzla) Devlethanenizde aradıksa burada olduğunuzu soylediler (Subayı gostererek) Binbaşı efendi kumandan GaloHazretlerinin baş yaverleridir Kendisini kumandan Galo Hazretleri sureti mahsusada gondermişlerdir
KAYMAKAM Kumandanın arzulan nedir?
TERCUMAN Efendim burada Adalı Huseyin isminde bir delikanlı idama mahkûm edilmiş Sanırım ki birkac saat sonra hukum infaz edilecekmiş Malûmu âliniz bu cocuk TermaAdası ahalisindendir TermaAdası beş sene evvel Turkiye Devletinden ayrıldı ise bu delikanlı da Turkiye'ye gelip yerleşmiştir Ancak kendisinin TermaAdasından kaydı silinmemiştir Yani şunu demek isterim ki bu delikanlı bugun Turkiye tabiiyetinde değildir Hattâ buyuk kardeşi Resul EfendiTerma'da belediye reisidir Devlete cok buyuk hizmeti vardır Resul efendi yeni hukumeti metbuasına muracaat etmiş, Turkiye Devletinin kapitulâsyonlar mucibince bu Adalı Huseyin'i muhakeme ve idam etmeye hakkı olmadığını soylemiştir Sozu uzatmayalım Neticede talebi haklı gorulmuş Adalı Huseyin'in yaver efendi vasıtasıyla salimen kumandana teslim edilmesi istenilmesine karar verilmiştir Bereket tam zamanında yetiştik
(Kaymakam, Sava, Mufettiş, Hapishane Muduru hayretle birbirlerine bakarlar aralarında konuşurlar)
KAYMAKAM Tercuman efendi İzahatınız bize biraz karışık geldi Kanunlarımızın idama mahkûm ettiği bir adamı size teslim etmemizi mi istiyorsunuz?
TERCUMAN Evet Kaymakam Bey
KAYMAKAM Devlet mahkemesinin idama mahkûm ettiği bir mucrimi kimsenin kimseye teslim etmeye hakkı yoktur Bunu kumandan Galo Hazretleri de pek iyi bilirler TERCUMAN (Yaverle konuştuktan sonra kustah bir tavırla) Yaver efendi buyuruyorlar ki General Galo Hazretleri lâzım gelen hakkı ve kuvveti kendilerinde bulmasa idiler boyle bir işe teşebbus etmezlerdi (Soğuk bir sukût)
TERCUMAN (Sinsi ve kustah) Kaymakam bey bendeniz Turkiye'de buyumuşum Turkleri severim İstemem ki onlara bir zarar gelsin Onun icin musaade ederseniz hakikati daha acık soyleyeyim General Galo Hazretleri bu akşam Vali Paşaya bir nota vermişler, Adalı Huseyin sağ salim teslim edilmezse maalesef kuvvete muracaat edileceğini beyan etmişlerdir Gece olmasa idi de şu yokuşun başına cıksa idik bir zırhlı ile iki torpitonun kasabaya toplarını cevirip durduğunu gorurdunuz Bu fevkalâde nazik bir meselei siyasiyedir anlıyorsunuz? (Adliye mufettişi kendi kendine soylenerek dolaşır)Ne rezalet Ne tahammul edilmez rezalet yarabbi!
KAYMAKAM Peki Vali Paşa ne cevap verdi?
TERCUMAN Vali Paşa mabeyinden yetişme bir ferasetli paşadır Amiral, Galo Hazretlerinin notalarıyla beraber size şu tezkereyi gonderdi
(Yavere işaret eder Yaver buyuk bir zarf cıkartıp Kaymakama verir)
TERCUMAN Buyurunuz beyefendi
(Kaymakam buyuk bir heyecan icinde zarfı yırtar Kâğıtları cıkarır Mufettiş, Savcı ve Hapishane Muduru de ona yaklaşırlar, sessizce okurlar Sonra heyecan ve nefretle birbirlerine bakarlar)
KAYMAKAM Ne dediniz?
SAVCI Kepazelik
MUFETTİŞ Namussuzluk Devlette iki paralık haysiyet bırakmadılar
SAVCI Ne bedbaht insanlarmışız yarabbi!
KAYMAKAM Şimdi ne yapacağız beyefendiler İsabet ki yalnız değilim
SAVCI Evet, seri bir karar vermek lâzım
MUFETTİŞ (Buyuk bir umitsizlik icinde acı acı gulumseyerek) Karar verilmiş gitmiş Elinizi yuzunuze kapayıp Adalı'yı bunlara teslim etmekten başka yapılacak ne iş var? KAYMAKAM (Ellerini oğuşturarak) Ben namussuzluğu nasıl yapacağım?
MUFETTİŞ (Deli gibi) Sana ne oluyor azizim? Ecnebi kapitulâsyonu kabul eden bir devlet her turlu liği ezelden kabul etmiş, sineye cekmiş bir devlet demektir Vali Paşa, mabeyin usulu, lâkırdıyı ağzında gevelemekle beraber Adalı'nın teslimini hemen acıktan acığa emrediyor (İhtiyar koylu bu muhavereye kulak kabartmıştır Fakat pek anlayamamıştır)
Skecler
Oyunlar
İstiklal
İstiklal Tiyatro
İstiklal tiyatrosu
İstiklal skeci
İstiklal oyunu
Cocuk oyunları
Cocuk skecleri
Cocuk tiyatroları
İSTİKLAL
İstiklal|Tiyatro Tarihi ve Skecler
(Perde)
KİŞİLER
ADALI HUSEYİN (30 yaşında) İHTİYAR KoYLU (70 yaşında) KAZA KAYMAKAMI (40 yaşında) HAPİSHANE MUDURU (60 yaşında) SAVCI (35 yaşında) ADLİYE MUFETTİŞİ (45 yaşında) BİR ECNEBİ SUBAY (30 yaşında) TERCUMAN (50 yaşında) İKİ JANDARMA
SAHNE
(Akdeniz kıyılarında bir kaza merkezinin hapishanesinde mudur odası Sağda ve solda iki kapı Bir koşede bir yazıhane, telefon, birkac sandalye Vakit gece Hapishane muduru yazıhanenin başında uyukluyor Bir koşede bir hasır sandalye ustunde ak sakallı bir ihtiyar koylu, başını elleri arasına almış, dalgın dalgın duşunuyor Dışarıda kopeklerin uluduğu işitilir Sonra bir araba sesi)
BİR JANDARMA (Kapıdan girerek mudure) Mudur bey, Kaymakam, beyle Savcı bey geldi Yanlarında bir de yabancı var
MUDUR (Yerinden fırlayıp ustunu başını duzelterek) yursunlar buyursunlar
(Kapıya doğru koşar) (Savcı, Kaymakam ve Adliye Mufettişi sahneye girerler) KAYMAKAM (Muduru Mufettiş'e takdim eder) Hapishane Muduru Arif efendi (Mufettişi gostererek) adliye Mufettişi beyefendi Gece yarısından sonra kasabaya teşrif ettiler
MUDUR Sefa geldiniz beyefendi Gece yansından sonra teşrif ettiğinize nazaran hic uyumamış olacaksınız
MUFETTİŞ Evet efendim oyle oldu Kasabanın bir heyecanlı gecesine rastgeldik
KAYMAKAM (Muduru suzerek) Siz de pek uyumuşa benzemiyorsunuz
MUDUR (Gulumseyerek) İyi keşfettiniz Kaymakam bey Bendeniz de uyumadım On beş seneden beri kasaba hapishane muduruyum İlk defa idam cezasına tesaduf ediyorum (İcini cekerek) Duğunler gibi bu işler icin de az cok hazırlık lâzım geliyor Gecerken belki gormuşsunuzdur Cami meydanında darağacım kuruyorlar Ara sıra cıkıp nezaret ediyorum
SAVCI (Gulerek Mufettiş'e) Mesleğine pek uymaz amma hapishane mudurumuz şairdir Eski tarzda gazeller yazar Boyle bir vakanın kendisini ne kadar muteessir edeceğini tahmin buyurursunuz
MUDUR Muteessir olmamak elde değil Maamafih bendeniz o kadar yufka yurekli bir insan değilim Bilhassa vazife başında Yani bendenizi oyle zayıf, iradesiz, aciz, korkak bir insan olarak tanımamanızı rica ederim Mufettiş bey
MUFETTİŞ (Gulumseyerek) Ne munasebet efendim İdam, cezaların en ağırıdır Bu cirkin olum en taş yureklileri bile muteessir eder Fakat ne yaparsınız ki zarurî Umumun selâmet ve emniyeti icin ara sıra bu careye başvurmak lâzım geliyor
KAYMAKAM Maalesef oyle Mufettiş bey Meselâ biraz sonra asılacak adam memleketin en uslanmaz bir capkınıydı Butun kasaba halkı ondan yaka silkerdi Bircok kimseler onun asılmasını bir bayram addediyorlar
MUDUR Hakikaten oyle Mufettiş bey Adalı Huseyin denen bu adam iki gunde bir vukuat cıkarır, buraya gelirdi Birkac gun yahut birkac ay yattıktan sonra hapishaneden cıkarken dilim donduğu kadar, nasihat ederim Sozlerim bir kulağından girer, bir kulağından cıkardı Pekâlâ Mudur bey, pekâlâ Uslu otururuz amma insanlık halidir Sen yine ihtiyaten benim odayı hazır tutderdi Hasılı Adalı burasını otele cevirmişti
KAYMAKAM Ona nasihat eden sade Mudur bey değildi Ben de senelerce bu capkınla uğraştım Hattâ, bu başına gelecek şeyi evvelden kendisine haber verdim; Adalı! Sen bu gidişle galiba darağacında can vereceksindedim
SAVCI Ne yapalım, kendi duşen ağlamaz
MUFETTİŞ (Kaymakama) Benim, meseleden haberim yok Bir kadın meselesi demiştiniz değil mi efendim?
KAYMAKAM Evet bir kadın meselesi Yolsuz bir kadın icin memleketin en kahraman, en temiz bir delikanlısına kıydı
SAVCI Kanaatimce kimsenin olumu bu serserininki derecesinde haklı olamaz
MUFETTİŞ (Koşedeki duşunen ihtiyarı gorerek) Bu adam kim?
HAPİSHANE MUDURU oldurulen bicarenin babası
MUFETTİŞ Burada ne arıyor?
KAYMAKAM Dun ayaklarıma kapandı izin verin oğlumu oldurenin nasıl olduğunu gozumle goreyimdiye yalvardı
MUFETTİŞ (İhtiyara doğru yuruyerek merhametle) Baba keşke sen gidip yatsan Bak ihtiyarsın Oturduğun yerde uyukluyorsun Hasta olacaksın
KoYLU (Yavaş yavaş yerinden kalkar) Ben mi uyukluyorum bey? Aylardan beri bir gece gozume uyku girdi mi sanıyorsun? Cocuğum gozumun onunden gidiyor mu ki gozlerim kapansın
MUFETTİŞ Hakkın var baba Allah sana sabır versin Demek istediğim şu ki, senin beklemene luzum yok İntikamın alınacağından emin değil misin? Oğlunun katili biraz sonra cezasını cekecek
KoYLU Onun ipini bana cektirindiye yalvardım, razı olmadılar Bari gozumle goreyim olum kolay mı imiş (Goğsune yumrukla vurup icini cekerek ve ağlayarak) Ah, bey benim oğlumu goreydin sen de yanardın ya Ne filiz gibi delikanlıydı! İki elim koynumda kaldı Yazık değil mi bu yaşta bana?
KAYMAKAM (Mufettişe) Bu adamın hali hakikaten yurekler acısıdır Dediği gibi oğlundan başka kimsesi de yoktu Şimdi boyle surunecek vaziyete duştu
MUFETTİŞ Vah bicare vah
KAYMAKAM (Saate bakarak) Vakit geliyor galiba Mudur bey
MUDUR (Asabiyetinden sakallarını cekerek) Ah şu gece bir gecse Şu iş bir hayırlısıyla olup bitse (Dışarıda kopek ulumalarıyla karışık birkac otomobil kornası Bir otomobilin sokakta durduğu işitilir)
KAYMAKAM Garip şey Kasabamızda otomobil yok Bu saatte kim gelmiş olabilir?
MUFETTİŞ Şunu bir anlayım bakalım Mudur bey
MUDUR Hay hay efendim
(Mudur soldaki kapıya giderken kapı acılır, jandarma girer)
JANDARMA (Kaymakama) Efendim bir ecnebi subayı ile tercumanı geldi Sizi istiyorlar Evinize uğramışlar Burada olduğunuzu soylemişler
KAYMAKAM Bir ecnebi subayı mı? Şaşılacak şey
(Kapıda formalı bir ecnebi subayı gorunur Goğsunde buyuk bir kordon var Arkasında orta yaşlı bir tercuman) j:
JANDARMA (Tercumana Kaymakamı gostererek) Kaymakam bey bu beyefendidir
KAYMAKAM Buyurun efendim Beni mi istedinizKimsiniz?
(Subay ve Tercuman selâm verirler)
KAYMAKAM (Sandalye gostererek) Buyurun efendim
(Subay işaretle reddeder)
TERCUMAN Kaymakam bey zatıâlinizsiniz değil mi?
KAYMAKAM Evet
TERCUMAN (Bozuk bir telâffuzla) Devlethanenizde aradıksa burada olduğunuzu soylediler (Subayı gostererek) Binbaşı efendi kumandan GaloHazretlerinin baş yaverleridir Kendisini kumandan Galo Hazretleri sureti mahsusada gondermişlerdir
KAYMAKAM Kumandanın arzulan nedir?
TERCUMAN Efendim burada Adalı Huseyin isminde bir delikanlı idama mahkûm edilmiş Sanırım ki birkac saat sonra hukum infaz edilecekmiş Malûmu âliniz bu cocuk TermaAdası ahalisindendir TermaAdası beş sene evvel Turkiye Devletinden ayrıldı ise bu delikanlı da Turkiye'ye gelip yerleşmiştir Ancak kendisinin TermaAdasından kaydı silinmemiştir Yani şunu demek isterim ki bu delikanlı bugun Turkiye tabiiyetinde değildir Hattâ buyuk kardeşi Resul EfendiTerma'da belediye reisidir Devlete cok buyuk hizmeti vardır Resul efendi yeni hukumeti metbuasına muracaat etmiş, Turkiye Devletinin kapitulâsyonlar mucibince bu Adalı Huseyin'i muhakeme ve idam etmeye hakkı olmadığını soylemiştir Sozu uzatmayalım Neticede talebi haklı gorulmuş Adalı Huseyin'in yaver efendi vasıtasıyla salimen kumandana teslim edilmesi istenilmesine karar verilmiştir Bereket tam zamanında yetiştik
(Kaymakam, Sava, Mufettiş, Hapishane Muduru hayretle birbirlerine bakarlar aralarında konuşurlar)
KAYMAKAM Tercuman efendi İzahatınız bize biraz karışık geldi Kanunlarımızın idama mahkûm ettiği bir adamı size teslim etmemizi mi istiyorsunuz?
TERCUMAN Evet Kaymakam Bey
KAYMAKAM Devlet mahkemesinin idama mahkûm ettiği bir mucrimi kimsenin kimseye teslim etmeye hakkı yoktur Bunu kumandan Galo Hazretleri de pek iyi bilirler TERCUMAN (Yaverle konuştuktan sonra kustah bir tavırla) Yaver efendi buyuruyorlar ki General Galo Hazretleri lâzım gelen hakkı ve kuvveti kendilerinde bulmasa idiler boyle bir işe teşebbus etmezlerdi (Soğuk bir sukût)
TERCUMAN (Sinsi ve kustah) Kaymakam bey bendeniz Turkiye'de buyumuşum Turkleri severim İstemem ki onlara bir zarar gelsin Onun icin musaade ederseniz hakikati daha acık soyleyeyim General Galo Hazretleri bu akşam Vali Paşaya bir nota vermişler, Adalı Huseyin sağ salim teslim edilmezse maalesef kuvvete muracaat edileceğini beyan etmişlerdir Gece olmasa idi de şu yokuşun başına cıksa idik bir zırhlı ile iki torpitonun kasabaya toplarını cevirip durduğunu gorurdunuz Bu fevkalâde nazik bir meselei siyasiyedir anlıyorsunuz? (Adliye mufettişi kendi kendine soylenerek dolaşır)Ne rezalet Ne tahammul edilmez rezalet yarabbi!
KAYMAKAM Peki Vali Paşa ne cevap verdi?
TERCUMAN Vali Paşa mabeyinden yetişme bir ferasetli paşadır Amiral, Galo Hazretlerinin notalarıyla beraber size şu tezkereyi gonderdi
(Yavere işaret eder Yaver buyuk bir zarf cıkartıp Kaymakama verir)
TERCUMAN Buyurunuz beyefendi
(Kaymakam buyuk bir heyecan icinde zarfı yırtar Kâğıtları cıkarır Mufettiş, Savcı ve Hapishane Muduru de ona yaklaşırlar, sessizce okurlar Sonra heyecan ve nefretle birbirlerine bakarlar)
KAYMAKAM Ne dediniz?
SAVCI Kepazelik
MUFETTİŞ Namussuzluk Devlette iki paralık haysiyet bırakmadılar
SAVCI Ne bedbaht insanlarmışız yarabbi!
KAYMAKAM Şimdi ne yapacağız beyefendiler İsabet ki yalnız değilim
SAVCI Evet, seri bir karar vermek lâzım
MUFETTİŞ (Buyuk bir umitsizlik icinde acı acı gulumseyerek) Karar verilmiş gitmiş Elinizi yuzunuze kapayıp Adalı'yı bunlara teslim etmekten başka yapılacak ne iş var? KAYMAKAM (Ellerini oğuşturarak) Ben namussuzluğu nasıl yapacağım?
MUFETTİŞ (Deli gibi) Sana ne oluyor azizim? Ecnebi kapitulâsyonu kabul eden bir devlet her turlu liği ezelden kabul etmiş, sineye cekmiş bir devlet demektir Vali Paşa, mabeyin usulu, lâkırdıyı ağzında gevelemekle beraber Adalı'nın teslimini hemen acıktan acığa emrediyor (İhtiyar koylu bu muhavereye kulak kabartmıştır Fakat pek anlayamamıştır)