Son Konu

Kaba Özdekçilik Hakkında Bilgi

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
36
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Kaba Özdekçilik Hakkında Veri

İnsan bilincini özdeğe indirgeyen özdekçilik

Vahşi materyalizm ve vülger maddecilik deyimleriyle de dile getirilmektedir 19 yüzyılda Alman idealist felsefesine karşısında olgucu bir nitelikte oluşmuştur Doğabilimlerindeki kendiliğinde özdekçilik temeli üstünde geliştirilmiştir temsilcileri İsviçreli düşünür Carl Vogt (18171895), Fransız doktoru ve düşünürü Pierre Cabanis (17571808) Alman fizyoloji bilgini ve düşünürü Jacob Moleschott (18221893) ve Büchner ’dir Yanlış ve zararlı bir özdekçilik anlayışıdır Yanlışlığı bilinci özdeğe, bütün ruhsal süreçleri fizyolojik süreçlere indirgemesindedir Zararıysa idealizmin saldırılarına pek çok açık ve cılız kapılar bırakmasındadır Üstelik de felsefeyi yadsır ve felsefesel sorunların doğabilimsel araştırmalarla çözümlenebileceğini ilerisürer İnsan bilincinin toplumsal bir mahsul olduğunun haberdar değildir akıl ve duyguların, fizyolojik süreçlerle belirlendiğini savunur Evrenin özdeksel bütünlüğünü içine doğmak gibi büyük bir başarıya ulaştığı halde bu vargısını, eytişimden mahrum bulunduğu için gerekli olarak idealizme düşmesinden ötürü, aşırılığa vardırmış ve üstteki olanı daha aşağı olana indirgemiştir Vahşi özdekçilik anlayışı idealizme karşı çıktığı halde, idealist yapıdadır Ve metafizik düşünmenin tekyanlılık yanılgısını taşır Ruhsal faaliyeti tam olarak yadsır ve bunun sonucu olarak insan bilincini de özdek sayar Mesela Karl Vogt, ‘ ’tükürük bezleri nasıl tükürük ve ya da karaciğer nasıl safra salarsa beyin de öylece us salar ’ ’, Moleschott ‘ ’akıl, beyinden meydana çıkan fosfordur ’ ’ derler Ludwig Büchner ve Erns Haeckel gibi mekanik halden anlayan özdekçiler de gerekli olarak bu vahşi özdekçiliğe düşmüşlerdir, örneğin Haeckel ‘ ’ruh, plazmadır ’ ’ der Bu bilimdışı barbar özdekçiliğin eksiklik ve yanılgıları şunlardır:

Bu özdekçilikte mekanik alt ağır basıyor, kimya ve biyolojideki son gelişmeleri hesaba katmıyordu

Ne tarihsel, ne de eytişimseldi, antidiyalektik anlamda metafizikti ve gelişme anlayışına sürekli ve detaylı bir biçimde bağlı değildi

İnsanın özünü bedensel ve tarihsel olarak, tüm toplumsal ilişkilerin ürünü olarak yok de görünmeyen olarak görüyor ve bu yüzden dünyayı sadece yorumluyordu, ama bu bir değişiklik sorunuydu, benzeşen deyişle devrimci pratik eylemin önemini kavramamıştı

Ünlü bir diyalektikçi de şöyle der: ‘ ’düşüncenin özdeksel olduğunu bildirmek, materyalizm ile idealizmi birbirine karıştırmaya doğru hatalı bir adım atmaktır ’ ’ Sahiden de akıl özdekten başka bir şey değilse özdek de düşünceden başka bir şey değil demektir, eş deyişle aralarında hiçbir fark yoktur Oysa bunlar ayrı, hem de çok bambaşka şeylerdir Bilinç özdeksel bir gelişmenin ürünüdür lakin özdek değildir Özdekle bilinç, nasıl birbirlerinden ayrıştırılamazlarsa öylece de birbirleriyle aynılaştırılamazlar *
 
Üst Alt