Siz de benim üzere kahve içmeden ayılamayanlardan mısınız? Kahve bir tutkudur, ömrünüzü birleştirici öğelerinden biri olabilir. Velev benim üzere alışkanlıklarına bağlı biriyseniz, kahve seyahatlerinizi bile tesirler.
Sabah uyandığınızda birkaç bardak kahve içmeden zihninizden ve vücudunuzdan verim alamıyorsanız, tatlı bir bağımlılık sahibi olmuş olabilirsiniz. Lakin bu bağımlılık öteki berbat alışkanlıklara benzemez zira bilim, günde 5 bardak kahveye artık müsaade vermiş durumda. Elbette granül, yani suda eriyen kahvelerden uzak durmanız gerekiyor. Kahve, tıpkı çay üzere demleme usulüyle yapıldığında sağlıklı oluyor. Kahvenin kendini değil, suya bıraktığı aromayı içmeniz gerekiyor, bu yüzden en akıllıcası çekirdek kahve almak, öğütmek ve sevdiğiniz biçimde demlemek olacaktır.
Yıllar boyunca yerkürenin dört bir yanında beşerler kendi kahvelerini yetiştirmenin peşine düştüler ve kimileri tüm yerkürede ismini duyurarak, kahvesinin kalitesini ortaya koydu. Siz de değişik seyahatler yapmayı seviyorsanız, size 5 seyahat önerisi sunuyorum.
Etiyopya
Bir keçi çobanının bu meyveyi keşfettiği 9.yy tarihine gittiğimizde, önümüze Etiyopya çıkıyor. Çok eski vakitlerden beri burada kişisel kahve merasimleri yapılıyor. Kültürel bir gelenek, bir çeşit bayram olarak kutlanan kahve merasimlerini görmeye gidebilirsiniz. Etiyopya’nın başşehri Addis Ababa’nın bir kafesine oturun, kendinize bir bardak süper kahve söyleyin. Merasimleri izleyin, katılın, kahveye doyun.
Kolombiya
Yerkürenin en büyük kahve ithalatçılarından biri olan Kolombiya, kahvesini korumak için, devlete giren tüm arabalara bir sprey sıkıyor ve dışarıdan gelebilecek bakterileri öldürüyor. Bu bilgiyi birinci duyduğumda çok şaşırmış ve hürmet duymuştum. Eje Cafetero yahut Kahve Üçgeni yerkürenin en güzel kahve kesimi sayılabilir. Kahve, Kolombiya kültürünün ayrılmaz bir kesimidir. Manizales, Pereira ve Ermenistan üzere kentler kesimdeki kahve tarlalarını keşfetmek için düzgün bir seçim olacaktır. Yeşil vadilerden geçerken, ilkbahar havasında taze toprağın kokusunu içinize çekin.
Portland
Amerika’nın kuzeybatı haddinde, Oregon eyaletinde bulunan Portland, yaklaşık 580 bin nüfusu ile eyaletin en büyük kentlerinden biridir. Kentte 30’dan ziyade kahve kavurma makineli mekan var. Gidip kendinizi ilişkin hissettiğiniz, size sıcak gelen bir adedini seçebilirsiniz. Esasen kokusu sizi çağıracaktır. Stumptown Coffee Roasters, kentteki kahve merkezlerinin önündeki bir duraktır ve kahve demleme konusunda pek çok seçenek sunarak, sizi büyülü bir yerküreye davet eder.
Hawaii
Hawaii, yıl boyunca milyonlarca kilo taze sahası toplayan yaklaşık 800 üretim çiftliğine mesken sahipliği yapıyor. Coffea Arabica, birinci olarak 1800’lerde Hawaii’deki hanesini buldu. Kona Kahve Kemerinin bugün bulunabileceği Kona sahilinde şahsi bir üretim yaptı. Güneş ve inanılmaz verimli toprakların eksiksiz karışımı ve bu yerin tropik tarlaları nedeniyle, tartışmasız yerkürenin en düzgün kahvesi burada üretiliyor. Kahve tatma, geçit merasimi, kahve yekuna müsabakası ve velev bir sıklık yarışı düzenleyen Kona Kahve Kültür Festivali’ni ziyaret etmek isteyebilirsiniz!
Vietnam
Vietnam kahvesi, kişisel üretimi yahut büyüleyici tarihi ile tanınan hale gelmedi fakat sunulduğu halla ün kazandı: güçlü, tatlı ve buzlu. Fransız sömürge idaresi sırasında kahve, 19. yüzyıl sonlarında Vietnam kültürüne tanıtıldı. Çekirdeklerin birden fazla (arabica’nın aksine) robusta çeşidindedir ve memleketin merkezi kesimindendir. Buzlu kahveyi tatmak için olağanüstü bir yan, Hanoi’nin Eski Bölgesi’ndeki Hang Hanh’da (Kahve Sokağı) gezebilirisiniz
Hanoi’deki Coffee Street’ten Kolombiya’daki Coffee Highway’e kadar, yerkürenin dört bir yanından beşerler kahve sevgilerini farklı formlarda gösteriyorlar ve bu koşulların tadını çıkarmaya devir ayırıp yerküreyi büsbütün farklı bir halde deneyimlemek için geziyorlar. Fakat ağır çalışan ve bu pahalı seyahatlere devir ayırmayanlardansanız, siz de benim üzere yerkürenin en yüksek kafein nispeti olan kahvesini içmek isterseniz, teklifim Taft Coffee olacaktır.
Kahve kokulu günler dilerim, artık gidip şık bir kahve demleyeyim…
Candan Ünal