Tıpta lomber spinal stenoz denilen kanal darlığı omuriliği çevreleyen kemik ve bağ dokusu kireçlenmesiyle omuriliğe bası oluşması vakasıdır. Umumiyetle 55 yaş üstünde görülür. Bayanlarda erkeklere nazaran daha ziyadedir. Şayet doğuştan omuriliğin geçtiği kanal dar ise daha erken yaşlarda da görülür. Omuriliğin ve her seviyede ondan çıkan sağ ve sol bacaklara giden hudutların üstünü örten ve onları dış tesirlerden koruyan ligamentum flavum denilen bir bağ dokusu vardır. Bu doku yaşlanmayla yahut kemik erimesine bağlı kireçlenmelerin artması ile kemikleşir ve omuriliği sıkıştırır ve bası oluşturur.
Bu bası sonucu her iki bacakta ağrı yanma karıncalanma ve yürüme güçlüğü üzere belirtiler gözükür. Kişi kısa bir uzaklık yürümeye çalışsa bile sık sık durup dinlenme muhtaçlığı hisseder. Otururken vücudunu öne hakikat şayet, anacak bu türlü rahatlar. Hastalık ilerlerse bacaklarındaki uyuşukluk ve yanmalar gece hastayı uyandırır, uyandığında bacaklarını bir kütük üzere hisseder, bacaklarını nereye koyacağını bilemez. Marazın ilerlediğini gösteren öbür bir belirti de bacaklara sık sık kramp girmesidir. En ileri safhada ise cinsî güç kaybolur, hasta idrar kaçırmaya başlar. Yalnızca uyuşmanın yahut yanmaların olduğu periyotta hastaya fizik tedavi, yüzme ve eksersizler önerilir.
Şayet bu darlık ileri noktadaysa yani hasta yürürken sık sık dinlenmek gereksinimini duyuyor yahut geceleri uyuşukluk nedeniyle uyanıyorsa kesinlikle ameliyat gerekir. Daha önceleri kanal darlığı ameliyatlarında omurga kanalı iki taraflı açılır yahut omurganın art kemiği olduğu üzere alınırdı. Bu hastalarda vakitle omurga statiğinde bozulma olduğu gözlendi ve vidalar ve platinle omurga tespit edilmeye başlandı, hala da Türkiye'nin büyük kısmında kanal darlığı ameliyatları bu formda yapılmaktadır. Ancak bu tip ameliyatlar büyük ameliyatlar olduğu için hastanın toparlanması ve sıradan yaşama dönmesi nispeten geç olmaktadır.
ABD'de yaklaşır iki yıldır, memleketimizde benim ve birkaç seçkin dimağ cerrahı tarafından uygulana yeni bir metot ile hastanın toparlaması, sıradan yaşama dönmesi çok daha kolay olmaktadır. Bu yolda hastanın omurgasının ağrının daha ziyade olan kısmından ufak bir kesi ile girilerek omuriliğin etrafındaki çıkıntı yapan kemikler ve kemikleşmiş bağ dokuları CINS ismi verilen ve çok süratli dönerek kemik dokuları yiyen bir aletle temizlenmektedir. Hastaya tutarlı durumlar verilerek yalnızca girilen ortamdaki değil karşı ortamdaki basılar da temizlenebilmektedir.Bu ameliyat lakin çok süratli devirli ÇEŞIT aletleri ve asrî mikroskoplar altında yapılabilir. Hasta bel fıtığı ameliyatlarında olduğu üzere bu ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kalkabilir, tıpkı gün hastanede gecelemeden hanesine gidebilir ve birkaç gün içinde de sıradan hayatına dönebilir. Bizim yaptığımız dar kanal ameliyatlarında hastanın sakat kalma, felç olma riski yoktur. Kâfi ki hasta felç olmadan gelsin.
Bu ameliyatlarda yapılan omuriliğin ve hadlerin üzerindeki basıların kaldırılmasıdır. Omuriliğin ve hadlerin içindeki hasarlara biz bir şey yapamayız. Ama basılar kalktıktan sonra vücut yavaş yavaş onarıma başlar. Bu nedenle kanal darlığı olan hastaların tahribat başlamadan önce başvurmalarında büyük yarar vardır.
Bu bası sonucu her iki bacakta ağrı yanma karıncalanma ve yürüme güçlüğü üzere belirtiler gözükür. Kişi kısa bir uzaklık yürümeye çalışsa bile sık sık durup dinlenme muhtaçlığı hisseder. Otururken vücudunu öne hakikat şayet, anacak bu türlü rahatlar. Hastalık ilerlerse bacaklarındaki uyuşukluk ve yanmalar gece hastayı uyandırır, uyandığında bacaklarını bir kütük üzere hisseder, bacaklarını nereye koyacağını bilemez. Marazın ilerlediğini gösteren öbür bir belirti de bacaklara sık sık kramp girmesidir. En ileri safhada ise cinsî güç kaybolur, hasta idrar kaçırmaya başlar. Yalnızca uyuşmanın yahut yanmaların olduğu periyotta hastaya fizik tedavi, yüzme ve eksersizler önerilir.
Şayet bu darlık ileri noktadaysa yani hasta yürürken sık sık dinlenmek gereksinimini duyuyor yahut geceleri uyuşukluk nedeniyle uyanıyorsa kesinlikle ameliyat gerekir. Daha önceleri kanal darlığı ameliyatlarında omurga kanalı iki taraflı açılır yahut omurganın art kemiği olduğu üzere alınırdı. Bu hastalarda vakitle omurga statiğinde bozulma olduğu gözlendi ve vidalar ve platinle omurga tespit edilmeye başlandı, hala da Türkiye'nin büyük kısmında kanal darlığı ameliyatları bu formda yapılmaktadır. Ancak bu tip ameliyatlar büyük ameliyatlar olduğu için hastanın toparlanması ve sıradan yaşama dönmesi nispeten geç olmaktadır.
ABD'de yaklaşır iki yıldır, memleketimizde benim ve birkaç seçkin dimağ cerrahı tarafından uygulana yeni bir metot ile hastanın toparlaması, sıradan yaşama dönmesi çok daha kolay olmaktadır. Bu yolda hastanın omurgasının ağrının daha ziyade olan kısmından ufak bir kesi ile girilerek omuriliğin etrafındaki çıkıntı yapan kemikler ve kemikleşmiş bağ dokuları CINS ismi verilen ve çok süratli dönerek kemik dokuları yiyen bir aletle temizlenmektedir. Hastaya tutarlı durumlar verilerek yalnızca girilen ortamdaki değil karşı ortamdaki basılar da temizlenebilmektedir.Bu ameliyat lakin çok süratli devirli ÇEŞIT aletleri ve asrî mikroskoplar altında yapılabilir. Hasta bel fıtığı ameliyatlarında olduğu üzere bu ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kalkabilir, tıpkı gün hastanede gecelemeden hanesine gidebilir ve birkaç gün içinde de sıradan hayatına dönebilir. Bizim yaptığımız dar kanal ameliyatlarında hastanın sakat kalma, felç olma riski yoktur. Kâfi ki hasta felç olmadan gelsin.
Bu ameliyatlarda yapılan omuriliğin ve hadlerin üzerindeki basıların kaldırılmasıdır. Omuriliğin ve hadlerin içindeki hasarlara biz bir şey yapamayız. Ama basılar kalktıktan sonra vücut yavaş yavaş onarıma başlar. Bu nedenle kanal darlığı olan hastaların tahribat başlamadan önce başvurmalarında büyük yarar vardır.