bilgiliadam
Yeni Üye
Vucudumuzda dolaşan kanın icinde neler vardır
Kan, atardamar, toplardamar ve kılcaldamarlardan oluşan damar ağının icinde dolaşan; akıcı plazma ve hucrelerden (alyuvar,akyuvar ve plaket) meydana gelmiş kırmızı renkli hayati bir sıvıdır Kan ile ilgili tıbbi terimler genellikle hemo ve hemoto sozcukleri ile başlar Bu sozcukler eski Yunancada kan sozcuğunu karşılayan haimadan turetilmiştir
İnsan kanının bileşimi
Bir sıvı topluluğu gibi gorunduğu halde, kan aynı zamanda bir vucut dokusudur Bu vucut dokusunun ara maddesini diğer dokulardan farklı olarak bir sıvı meydana getirir Plazma kanın % 55'ini teşkil eder Kalan kısmı ise alyuvarlar, akyuvarlar ve pıhtılaşmada rol oynayan trombositlerden meydana gelmiştir
Kan hucreleri kolaylıkla plazmadan ayrılabilir Santrifuj denilen cihazlarla yuksek suratle dondurme sağlanarak, kan hucreleri dibe cokturulup, plazmadan ayrılır Kanın vizkozitesi (kıvamı) sudan 58 defa daha fazladır
Her gun kanın belli kısmı yenilenir Yaklaşık % 1 kadar kırmızı kan hucresi olurken, yerlerine aynı miktar genc hucre kemik iliğinden kana verilir Plazma miktarı da en ufak bir değişiklikte hemen dengelenir Bir kan kaybı durumunda vucut denge mekanizmaları ile hemen hacmi sabit tutmaya calışır Once dokulardan kana sıvı gecişi olur Daha sonra hızla genc alyuvarlar kana verilmeye başlanır Buyuk miktarlarda kanın kaybedildiği durumlarda şok ortaya cıkar Kaybolan kan yerine konmazsa şok durumu atlatılamaz
Plazma: Kan plazması, % 91 su, % 8 organik maddeler ve % 1 inorganik maddelerden muteşekkildir Organik bileşenlerin tamamına yakını, proteindir ve plazma icin proteinlerin suda cozunmesiyle meydana gelir denir Plazmanın uc temel proteini albumin, globulin ve fibrinojendir 100 mililitre plazmada 4,5 gr albumin, 2,5 gr globulin ve 0,3 gr fibrinojen bulunur
Albumin: Proteinlerin en kucuk molekullu olanlarından biridir Kanın osmotik basıncının dortte ucunu albumin sağlar Osmotik basınc sayesinde kanplazma oranı korunur Albumin karaciğerde yapılır Karaciğer bozukluğu olanlarda hipoalbuminemi denilen plazma albumin seviyesi duşukluğu ortaya cıkar
Globulin: Plazma globulinleri bircok değişik turdedir Elektroforez metoduyla globulinler alfa, beta ve gamma parcalarına ayrılabilir Alfa ve beta globulinler ceşitli proteinleri bağlayarak, ceşitli yerlere taşırlar Gama globulinlerden ise hastalıklarda bağışıklık sağlayan savunma maddeleri yapılır
Fibrinojen: Kan pıhtılaşma mekanizmasının en son basamağını yapan proteindir Fibrinojen molekulleri fibrin liflerine donerek katılaşırlar ve pıhtılaşma hasıl olur
Proteinlerden başka plazmada alınan gıdaların metabolizma urunleri olan urik asit, kreatinin, amino asitler gibi bir takım organik molekuller de bulunur Diğer organik maddeler ise glikoz, yağlar ve kolesteroldur
Plazmanın başlıca inorganik bileşenleri elektrolitlerdir Bunlar sodyum (Na+), klor (Cl), kalsiyum (Ca++), fosfat (PO4)3, sulfat (SO4)2 ve mağnezyum (Mg++)durAlyuvarlar: Kırmızı kan hucreleri kanın hucre kısmının tamamına yakınını meydana getirirler Kanın her milimetre kubunde yaklaşık beş milyon alyuvar bulunur Mikroskopta bakıldığında alyuvarlar, ortası cokuk tavla pulu şeklinde gorulur
Ortalama capları 7,5 mikron olup, merkezdeki kalınlıkları bir mikrondur
Hemoglobin: Her kırmızı kan hucresinde oksijen bağlama yeteneğindeki bir proteinli boya (pigment) olan hemoglobin bulunur Oksijenle dolu olan hemoglobine oksihemoglobin denir Bu, kana parlak kırmızı rengini verir Dokulara oksijen getirdikten sonra bir miktar karbondioksiti alarak akciğerlere getirir Buna da karbaminohemoglobin denir
Akyuvarlar: Alyuvarlardan ayrı olarak tam hucre ozelliği gosterirler Bir cekirdekleri ve diğer hucre organelleri vardır 1020 mikron caplarıyla da alyuvarlardan daha buyuktur Hareketleri amipsi şekildedir Bir milimetrekup kanda yaklaşık 7000 kadar akyuvar bulunur Beyaz hucreler ailesinin en onemli fertleri granulositler (parcalı nuveliler), lenfositler ve monositlerdir Akyuvarların % 6070'ini granulositler, % 3045'ini lenfositler % 10'dan az kısmını da monositler teşkil eder Granulositler de aralarında notrofil, bazofil ve eozinofil olmak uzere uc ceşide ayrılırlar Bunların buyuk coğunluğunu notrofiller teşkil eder
Beyaz kan hucreleri iki yolla vucudun infeksiyonlara karşı savunmasını ustlenirler Granulositler ve monositler mikroorganizmayı yutarak (fagositozla) yok ederken lenfositler antikor meydana gelmesine sebeb olarak mikroorganizmaya karşı calışırlar Akyuvarların en buyukleri olan monositler de bakteri ve olu hucre kırıntılarını yerler Omurleri cok kısadır İnsanda 4 gundurMikrobik khastalıklarda sayıları artar
Trombositler: Capları sadece 12 mikron olan kanın en kucuk hucreleri olan trombositler, pıhtılaşmada onemli rol oynarlar Kırmızı kemik iliğindeki dev hucrelerin (megakaryosit) parcalanmasıyla meydana gelen oval veya yuvarlak, renksiz ve cekirdeksiz parcacıklardır Kan pulcukları olarak da bilinirler Her milimetrekup kanda yaklaşık 150400 bin trombosit bulunur Kanda 9 gun sağ kalırlar Yağ, protein ve karbonhidratlardan gayri bir takım enzimleri de vardır Damar yaralanmalarında, damarın ic yuzune yapışarak tıkarlarSalgıladıkları trombokinaz enzimiyle pıhtılaşmada rol oynarlarPıhtı meydana geldiğinde katılaşarak yaranın ağzını buzerler ve kanamayı durdururlar Trombositlerin pıhtılaşmadaki cok onemli gorevlerinin dışında serotonin, adrenalin, noradrenalin ve histamin maddelerini taşıma vazifeleri de vardır
Kan yapıcı organlar: Kan yapan organlar olarak, kemik iliği, lenf nodulleri (bezeleri) ve dalak sayılabilir Ana karnında karaciğer, dalak ve kemik iliği tarafından yapılan akyuvar yapımını doğumdan bir sure sonra tamamiyle kemik iliği ustlenir Dalak ve lenf bezleri Lenfatik dokunun en onemli kısımları olup lenfosit ve monositleri imal ederler
Lenfatik doku: Bademcikler, timus, barsak mukozasında da bulunmasına rağmen, lenfatik dokunun iki buyuk merkezi lenf bezleri ve dalaktır Bu doku, lenfositleri meydana getiren lenfoblastlar ve monositleri yapan histiositlerden husule gelmiştir Blenfositlerinden meydana gelen plazma hucreleri antikor yapımında gorev alırlar
Pıhtılaşma: Damar yaralanmalarında dışarı cıkan kanın, birtakım kimyasal reaksiyonlar sonucu sıvı halden pelte koyuluğuna veya katı hale gecmesine kanın pıhtılaşması denir Pıhtılaşma sayesinde kan kaybı onlenirPıhtılaşma mekanizması, cok kompleks olmakla beraber olayın son kademesini ve esasını kanda cozunen plazma proteini fibrinojen'in cozunmeyen ipliksi yapıdaki Fibrin'e donuşmesi teşkil eder
Kanın pıhtılaşması
Herhangi bir darbe sonucu hasar goren doku, yırtılan kan damarlarının ceperleri ve kan pulcukları (trombositler) tarafından pıhtılaşma mekanizmasını başlatacak olan trombokinaz (tromboplastin) enzimi salgılanır
Karaciğer tarafından salgılanan ve uretimi icin K vitaminine ihtiyac duyulan aktif olmayan plazma proteini protrombin, trombokinaz enzimi tarafından trombin'e cevrilir Trombin, kan pulcuklarını da yapışkan yapar Boylece trombositler, yırtılan damarı tıkamak icin damarın ic ceperine yapışmaya başlar
Trombin, kalsiyum tuzları'nın varlığında bir enzim gibi gorev yaparak karaciğerin bir salgısı olan plazma proteini fibrinojen'i, ince uzun iplikcikler şeklinde teşekkul eden fibrin'e donuşturur
Fibrin iplikcikleri, kırmızı kan hucrelerini, kan pulcuklarını ve proteinlerini bir ağ gibi sararak cokeltir Yaranın icini dolduran bu cokeltiye pıhtı denir Pıhtı, yavaşca buzulerek kuculur ve temiz sarı bir sıvı acığa bırakır Bu sıvıya serum adı verilir
Pıhtı bir sure sonra kurur Yara, fibroblast hucreleri ve deriye ait dış tabaka hucreleri tarafından onarılır
Damarların ic yuzeyleri kaygan olduğundan, kan buralara yapışıp pıhtılaşamaz Ayrıca normal kan dolaşımı esnasında ceşitli maddeler pıhtılaşmayı onler Bunlardan biri karaciğer tarafından uretilen heparin'dir Heparinin cokluğu, K vitamini eksikliği, karaciğer hastalıkları pıhtılaşmayı geciktirir Bu gibi durumlarda, bedende nokta halinde kanamalar gorulur K vitamini, hava teması, sıcaklık, asitler, kalsiyum tuzlarının cokluğu da pıhtılaşmayı hızlandırır
Damarda yaralanma, kirec toplanması veya kolesterin birikmesi gibi hallerde kan damarın icinde pıhtılaşabilir Damarda meydana gelen bu pıhtıya emboli (tıkac) denir Bu pıhtının kalbi besleyen ince damarları (karonerleri) tıkamasından kalp enfarktusu ortaya cıkar Cok tehlikeli olan bu hastalıkta kalp kasları beslenemediğinden zaman icinde bozulur Bu gibi hastalar kalp yetmezliğinden olebilirTıkanma akciğer veya bobreklerde olursa akciğer ve bobrek enfarktusu adını alır
Hemofili denen irsi bir hastalıkta kan pıhtılaşması olmaz veya pek yavaş olur Bu tip hastalar, bir diş cekiminden veya sunnet olmaktan ileri gelen kanamaların durmaması yuzunden hayatını kaybedebilirler Bunlara kan vermek ve pıhtılaştırıcı ilaclar şırınga etmek suretiyle yardım edilmeye calışılır Bu hastalık daha cok erkeklerde gorulur
Kan, atardamar, toplardamar ve kılcaldamarlardan oluşan damar ağının icinde dolaşan; akıcı plazma ve hucrelerden (alyuvar,akyuvar ve plaket) meydana gelmiş kırmızı renkli hayati bir sıvıdır Kan ile ilgili tıbbi terimler genellikle hemo ve hemoto sozcukleri ile başlar Bu sozcukler eski Yunancada kan sozcuğunu karşılayan haimadan turetilmiştir
İnsan kanının bileşimi
Bir sıvı topluluğu gibi gorunduğu halde, kan aynı zamanda bir vucut dokusudur Bu vucut dokusunun ara maddesini diğer dokulardan farklı olarak bir sıvı meydana getirir Plazma kanın % 55'ini teşkil eder Kalan kısmı ise alyuvarlar, akyuvarlar ve pıhtılaşmada rol oynayan trombositlerden meydana gelmiştir
Kan hucreleri kolaylıkla plazmadan ayrılabilir Santrifuj denilen cihazlarla yuksek suratle dondurme sağlanarak, kan hucreleri dibe cokturulup, plazmadan ayrılır Kanın vizkozitesi (kıvamı) sudan 58 defa daha fazladır
Her gun kanın belli kısmı yenilenir Yaklaşık % 1 kadar kırmızı kan hucresi olurken, yerlerine aynı miktar genc hucre kemik iliğinden kana verilir Plazma miktarı da en ufak bir değişiklikte hemen dengelenir Bir kan kaybı durumunda vucut denge mekanizmaları ile hemen hacmi sabit tutmaya calışır Once dokulardan kana sıvı gecişi olur Daha sonra hızla genc alyuvarlar kana verilmeye başlanır Buyuk miktarlarda kanın kaybedildiği durumlarda şok ortaya cıkar Kaybolan kan yerine konmazsa şok durumu atlatılamaz
Plazma: Kan plazması, % 91 su, % 8 organik maddeler ve % 1 inorganik maddelerden muteşekkildir Organik bileşenlerin tamamına yakını, proteindir ve plazma icin proteinlerin suda cozunmesiyle meydana gelir denir Plazmanın uc temel proteini albumin, globulin ve fibrinojendir 100 mililitre plazmada 4,5 gr albumin, 2,5 gr globulin ve 0,3 gr fibrinojen bulunur
Albumin: Proteinlerin en kucuk molekullu olanlarından biridir Kanın osmotik basıncının dortte ucunu albumin sağlar Osmotik basınc sayesinde kanplazma oranı korunur Albumin karaciğerde yapılır Karaciğer bozukluğu olanlarda hipoalbuminemi denilen plazma albumin seviyesi duşukluğu ortaya cıkar
Globulin: Plazma globulinleri bircok değişik turdedir Elektroforez metoduyla globulinler alfa, beta ve gamma parcalarına ayrılabilir Alfa ve beta globulinler ceşitli proteinleri bağlayarak, ceşitli yerlere taşırlar Gama globulinlerden ise hastalıklarda bağışıklık sağlayan savunma maddeleri yapılır
Fibrinojen: Kan pıhtılaşma mekanizmasının en son basamağını yapan proteindir Fibrinojen molekulleri fibrin liflerine donerek katılaşırlar ve pıhtılaşma hasıl olur
Proteinlerden başka plazmada alınan gıdaların metabolizma urunleri olan urik asit, kreatinin, amino asitler gibi bir takım organik molekuller de bulunur Diğer organik maddeler ise glikoz, yağlar ve kolesteroldur
Plazmanın başlıca inorganik bileşenleri elektrolitlerdir Bunlar sodyum (Na+), klor (Cl), kalsiyum (Ca++), fosfat (PO4)3, sulfat (SO4)2 ve mağnezyum (Mg++)durAlyuvarlar: Kırmızı kan hucreleri kanın hucre kısmının tamamına yakınını meydana getirirler Kanın her milimetre kubunde yaklaşık beş milyon alyuvar bulunur Mikroskopta bakıldığında alyuvarlar, ortası cokuk tavla pulu şeklinde gorulur
Ortalama capları 7,5 mikron olup, merkezdeki kalınlıkları bir mikrondur
Hemoglobin: Her kırmızı kan hucresinde oksijen bağlama yeteneğindeki bir proteinli boya (pigment) olan hemoglobin bulunur Oksijenle dolu olan hemoglobine oksihemoglobin denir Bu, kana parlak kırmızı rengini verir Dokulara oksijen getirdikten sonra bir miktar karbondioksiti alarak akciğerlere getirir Buna da karbaminohemoglobin denir
Akyuvarlar: Alyuvarlardan ayrı olarak tam hucre ozelliği gosterirler Bir cekirdekleri ve diğer hucre organelleri vardır 1020 mikron caplarıyla da alyuvarlardan daha buyuktur Hareketleri amipsi şekildedir Bir milimetrekup kanda yaklaşık 7000 kadar akyuvar bulunur Beyaz hucreler ailesinin en onemli fertleri granulositler (parcalı nuveliler), lenfositler ve monositlerdir Akyuvarların % 6070'ini granulositler, % 3045'ini lenfositler % 10'dan az kısmını da monositler teşkil eder Granulositler de aralarında notrofil, bazofil ve eozinofil olmak uzere uc ceşide ayrılırlar Bunların buyuk coğunluğunu notrofiller teşkil eder
Beyaz kan hucreleri iki yolla vucudun infeksiyonlara karşı savunmasını ustlenirler Granulositler ve monositler mikroorganizmayı yutarak (fagositozla) yok ederken lenfositler antikor meydana gelmesine sebeb olarak mikroorganizmaya karşı calışırlar Akyuvarların en buyukleri olan monositler de bakteri ve olu hucre kırıntılarını yerler Omurleri cok kısadır İnsanda 4 gundurMikrobik khastalıklarda sayıları artar
Trombositler: Capları sadece 12 mikron olan kanın en kucuk hucreleri olan trombositler, pıhtılaşmada onemli rol oynarlar Kırmızı kemik iliğindeki dev hucrelerin (megakaryosit) parcalanmasıyla meydana gelen oval veya yuvarlak, renksiz ve cekirdeksiz parcacıklardır Kan pulcukları olarak da bilinirler Her milimetrekup kanda yaklaşık 150400 bin trombosit bulunur Kanda 9 gun sağ kalırlar Yağ, protein ve karbonhidratlardan gayri bir takım enzimleri de vardır Damar yaralanmalarında, damarın ic yuzune yapışarak tıkarlarSalgıladıkları trombokinaz enzimiyle pıhtılaşmada rol oynarlarPıhtı meydana geldiğinde katılaşarak yaranın ağzını buzerler ve kanamayı durdururlar Trombositlerin pıhtılaşmadaki cok onemli gorevlerinin dışında serotonin, adrenalin, noradrenalin ve histamin maddelerini taşıma vazifeleri de vardır
Kan yapıcı organlar: Kan yapan organlar olarak, kemik iliği, lenf nodulleri (bezeleri) ve dalak sayılabilir Ana karnında karaciğer, dalak ve kemik iliği tarafından yapılan akyuvar yapımını doğumdan bir sure sonra tamamiyle kemik iliği ustlenir Dalak ve lenf bezleri Lenfatik dokunun en onemli kısımları olup lenfosit ve monositleri imal ederler
Lenfatik doku: Bademcikler, timus, barsak mukozasında da bulunmasına rağmen, lenfatik dokunun iki buyuk merkezi lenf bezleri ve dalaktır Bu doku, lenfositleri meydana getiren lenfoblastlar ve monositleri yapan histiositlerden husule gelmiştir Blenfositlerinden meydana gelen plazma hucreleri antikor yapımında gorev alırlar
Pıhtılaşma: Damar yaralanmalarında dışarı cıkan kanın, birtakım kimyasal reaksiyonlar sonucu sıvı halden pelte koyuluğuna veya katı hale gecmesine kanın pıhtılaşması denir Pıhtılaşma sayesinde kan kaybı onlenirPıhtılaşma mekanizması, cok kompleks olmakla beraber olayın son kademesini ve esasını kanda cozunen plazma proteini fibrinojen'in cozunmeyen ipliksi yapıdaki Fibrin'e donuşmesi teşkil eder
Kanın pıhtılaşması
Herhangi bir darbe sonucu hasar goren doku, yırtılan kan damarlarının ceperleri ve kan pulcukları (trombositler) tarafından pıhtılaşma mekanizmasını başlatacak olan trombokinaz (tromboplastin) enzimi salgılanır
Karaciğer tarafından salgılanan ve uretimi icin K vitaminine ihtiyac duyulan aktif olmayan plazma proteini protrombin, trombokinaz enzimi tarafından trombin'e cevrilir Trombin, kan pulcuklarını da yapışkan yapar Boylece trombositler, yırtılan damarı tıkamak icin damarın ic ceperine yapışmaya başlar
Trombin, kalsiyum tuzları'nın varlığında bir enzim gibi gorev yaparak karaciğerin bir salgısı olan plazma proteini fibrinojen'i, ince uzun iplikcikler şeklinde teşekkul eden fibrin'e donuşturur
Fibrin iplikcikleri, kırmızı kan hucrelerini, kan pulcuklarını ve proteinlerini bir ağ gibi sararak cokeltir Yaranın icini dolduran bu cokeltiye pıhtı denir Pıhtı, yavaşca buzulerek kuculur ve temiz sarı bir sıvı acığa bırakır Bu sıvıya serum adı verilir
Pıhtı bir sure sonra kurur Yara, fibroblast hucreleri ve deriye ait dış tabaka hucreleri tarafından onarılır
Damarların ic yuzeyleri kaygan olduğundan, kan buralara yapışıp pıhtılaşamaz Ayrıca normal kan dolaşımı esnasında ceşitli maddeler pıhtılaşmayı onler Bunlardan biri karaciğer tarafından uretilen heparin'dir Heparinin cokluğu, K vitamini eksikliği, karaciğer hastalıkları pıhtılaşmayı geciktirir Bu gibi durumlarda, bedende nokta halinde kanamalar gorulur K vitamini, hava teması, sıcaklık, asitler, kalsiyum tuzlarının cokluğu da pıhtılaşmayı hızlandırır
Damarda yaralanma, kirec toplanması veya kolesterin birikmesi gibi hallerde kan damarın icinde pıhtılaşabilir Damarda meydana gelen bu pıhtıya emboli (tıkac) denir Bu pıhtının kalbi besleyen ince damarları (karonerleri) tıkamasından kalp enfarktusu ortaya cıkar Cok tehlikeli olan bu hastalıkta kalp kasları beslenemediğinden zaman icinde bozulur Bu gibi hastalar kalp yetmezliğinden olebilirTıkanma akciğer veya bobreklerde olursa akciğer ve bobrek enfarktusu adını alır
Hemofili denen irsi bir hastalıkta kan pıhtılaşması olmaz veya pek yavaş olur Bu tip hastalar, bir diş cekiminden veya sunnet olmaktan ileri gelen kanamaların durmaması yuzunden hayatını kaybedebilirler Bunlara kan vermek ve pıhtılaştırıcı ilaclar şırınga etmek suretiyle yardım edilmeye calışılır Bu hastalık daha cok erkeklerde gorulur