nicebayan
Yeni Üye
Dünyanın en kullanışlı iklim kuşağı üstünde bulunan ülkemiz; asmanın gen merkezi ve öncelikle kültüre alındığı coğrafyanın merkezi konumundadır Dolayısıyla “Minik Asya olarak açıklama edilen Anadolu, çok eski ve köklü bir bağcılık kültürü ile zengin bir asma gen potansiyeline sahiptir Sahip olduğumuz bağ alanı ve üzüm üretimi yönünden Dünyada birincil beş ülke aralarında yer almaktayız ve ülkemiz bağcılığı birinci derecede çekirdeksiz ve çekirdekli kuru üzüm, ikinci derecede ise sofralık üzüm bakımından ağırlık taşımaktadır Bono alanı ve üzüm üretimi bakımından tarım bölgelerimiz arasında son sırada bulunan Karadeniz Bölgesi ’nin Doğu kesiminde yüksek nemden dolayı Vitis vinifera L türüne giren asmalar yetiştirilememektedir Bu bölgede kokulu kara üzüm olarak tanıdık Izabella alıcı veya varyeteleri yetişebilmektedir Bu üzüm, mantari hastalıklara karşısında son derece dayanıklıdır Tanrısal kitaplarda da yer almış olan üzüm, beslenme kaynağı ve alımlılık iksiri olarak ifade edilmesinin yanında zayıflama rejimlerinde kullanılmaktadır Bereket sembolü olan üzümün gizemli özellikler taşıdığı kabul edilmiştir Günümüzde ise kokulu kara üzüm (izabella) başta edinmek üzere ıslak bölgelerde yetişebilen renkli üzüm çeşitlerinin kabuklarında yer alan ve fitoaleksin gurubu bileşiklerden olan resveratrolün kanser oluşumunu engellediği, düşük yoğunluktaki yağlı bileşiklerin okside olarak kılcal damarlarda birikmesini önleyerek yürek krizi riskini azalttığı saptanmıştır Antioksidant olarak tahsis yapan resveratrol maddesi en çok kokulu kara üzümün kabuklarında bulunmaktadır
Karadeniz çevresindeki mesken alanlarında mükemmel ve son derece bereketli bağların olduğu Xenophon, Pline ve Straben gibi yolcu ve tarihçiler tarafından bildirilmiştir Yunanlı coğrafya uzmanı olan Strabo, MÖ IV Yüzyılda Trabzon ve çevresinde fazla verimli ve çok iyi bağların bulunduğunu ve buradan filikalarla Venedik ’e şarap gönderildiğini yazmaktadır Canik Sancağı olarak tanıdık ve Samsun ili ve Bafra ilçesini de kapsayan bölgede XIX yüzyılda yaygın bir şekilde bağcılık yapıldığı eski kayıtlarda belirtilmektedir
Günümüzde tahvil alanı ve üzüm üretimi bakımından tarım bölgelerimiz aralarında son sırada bulunan Karadeniz Bölgesinin Doğu kesimi büyük bir bölümü yaz gelişme döneminde olmak üzere takvim 12002600 mm yağış almaktadır Bu kısımda mantari hastalıkların kontrolü imkansız olduğu için Vitis vinifera L türüne giren üzüm çeşitleri yetiştirilememektedir Karadeniz Bölgesinde Arhavi (Artvin) Sinop arasındaki sahil şeridinde çilek tadını andıran özel aromaya sahip, kalın kabuklu, çekirdekli, kabuğu et kısmından kolaylıkla ayrılan ve Vitis labrusca L türünün doğal yollarla melezlenmesi sonucunda ortaya çıkmış olan mavisiyah, pembe, bakır kırmızı, beyaz, siyah renkli üzüm herif ve varyeteleri kameriye yapılarak ya da ağaçlara sardırılarak yetiştirilmektedir Izabella, kokulu kara üzüm, çilek üzümü, siyah üzüm, favli üzümü veya Amerikan üzümü olarak adlandırılan bu üzüm çeşitleri mantari hastalıklara aleyhinde son derece dayanıklı olup salkımlarının uzun zaman omca üzerinde kaldığı saptanmıştır Kar altındaki omcalar üstünde varlığını sürdüren favli üzümü kuşlar için oldukça çekicidir Genç yaprakları parçasız, dalgalı, az kabarık, parlak renkli, üstteki yüzeyleri tüysüz, alt yüzeylerinde ise yalnızca belli başlı damarlar etrafında fazla aralıklı fırça gibi tüyler taşıyan bu üzüm çeşitlerinin ince ve narin olan yaprakları taze veya salamura yapılarak sarma yapımında kullanılmaktadır
Genetik olarak Vitis labrusca kökenli “foxy tada sahip Izabella, tilki üzümü, Kuzey Muskatı, erik üzümü, bataklık üzümü, yabani üzüm, çilek üzümü ya da kokulu kara üzüm olarak bilinen üzüm çeşit veya tipleri ılıman iklim kuşağında yetişmekte olup kışın yaprağını döken odunsu yapıda bir bitkidir Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, Ingiltere, Rusya, Brezilya, Kanada, Almanya ve Japonya ’nın nemli ve soğuk iklime sahip yerlerinde doğal olarak yetişmekte ve yerli üzüm olarak bilinmektedir Özgürlük bırakıldığında ağaçlara sarılarak 1525 m yüksekliğe erişebilir Yabani formları çoğu kuş türü ile öteki bazı hayvanların beslenmesinde önemlidir Doğal ortamlarda meyvelerini tüketen kuşlar göre bambaşka yerlere yayılmış ve yeni varyeteleri ortaya çıkmıştır Çünkü Vitis labrusca L türüne giren üzüm müşteri ve varyeteleri tanıdık olmayan tozlanma ve döllenmeye açıktır MayısHaziran arasında çiçek açan bu üzümlerin çiçek salkım uzunlukları 510 cm ’dir Bir salkımda yuvarlağa yakın en düşük 20 adet tane bulunmaktadır ve tane çapları 825 mm civarındadır Olgunlaşma periyodu AğustosEkim arasındadır Olgunlaşan tanelerde renk Izabella ’da kahverengimsi mor ya da donuk siyahtır Olgun tanelerde 26 aralarında 58 mm uzunluğunda kahverengimsi köşeli çekirdekler vardır Tohumları +5°C ’de 3 sene canlılığını koruyabilmektedir
Kokulu Kara Üzümün Gıda Değeri ve Kanser İle
Kolesteröle Aleyhinde Etkisi
İçerdiği besin maddeleri bir uçtan bir uca çekicilik iksiri ve zayıflama rejimlerinde kullanılan üzüm reel bir beyin besinidir Öğleden daha sonra yenilecek bir salkım üzüm ya da içilecek bir kadeh üzüm suyu (taze sıkılmış) vücudu ve beyin hücrelerini zindeleştirmektedir Yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi ve şifa kaynağı olan üzüm, içerdiği amino asitler, B vitaminleri (B1, B2), mineraller, potasyum, magnezyum ve demir ile bağışıklık sistemini kuvvetlendirir Doğal fruktoz doğru vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede yenilenmesini sağlar Bünyesindeki asitler mideye zarar vermeden böbrek ve karaciğerin çalışmalarını hızlandırır, bu çalışmaları destekler, yağların erimesine yardımcı olur, vücudu virüslere karşısında dirençli hale getirir, kabuk ve çekirdekleri bağırsak metabolizmasını hızlandırır, cildin taze ve temiz bir görünüş almasını sağlar, içerdiği bioflavonoidler sayesinde Cvitamini aktivitesini artırır, alerji ve kireçlenmelerde irin oluşumunu engeller, besinlerin parçalanması sonucunda oluşan serbest radikallerin kılcal damarların duvarlarına saldırmasında dinç bir antioksidant tahsis üstlenerek düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) kılcal damarlarda birikmesini engeller, hücrelerde başkalaşım sonucunda ot gibi yaşama oluşumuna izin verebilecek hücresel içi moleküller üzerine özgür radikallerin saldırısını bloke eder ve sonuçta kanser oluşumunu engeller
Üzümün, içerdiği resveratrol (3,5,4trihydroxystilbene) maddesi ile kansere karşı savaş açtığı 1985 ’li yıllarda Japonya ’da başlayan çalışmalarla ortaya konulmuştur Bu madde ot gibi yaşama göre üretilen fitoaleksin gurubu bileşiklerden bir tanesidir Resveratrolün özellikle hayvan veya patojenlerin bitkilere saldırması, yaralanma ya da ultraviyole (UV) ışığa maruz kalma sonucunda bitkiler göre dayanıklılık mekanizmasının oluşturulması nedeniyle üretilen bir bileşik olduğu bilinmektedir Resveratrol maddesinin dut, yaban mersini ve yerfıstığının da içinde yer aldığı 70 ’in üzerinde bitki türünde bulunduğu saptanmıştır Fakat en iyi kaynağının üzüm olduğu ve en yüksek oranda renkli üzümlerde bulunduğu tespit edilmiştir Resveratrol sadece renkli (kırmızı, siyah) üzümlerin kabuk kısmında bulunmaktadır 1 g taze üzüm kabuğunda 50100 mikrogram resveratrol varken bu oran 1 litre kırmızı üzüm şırasında ise 1,5 ila 3 miligram arasındadır Bu maddenin bununla beraber kolesterolün düşürülmesinde de etkili olduğu ve Akdeniz Tipi Diyetler ile kalp krizi riskini azaltabileceği bilinmektedir Çünkü renkli üzümlerde yer alan resveratrol maddesinin antioksidant aktivitesi göstererek kılcal damarların tıkanmasını engellediği, apoliprotein ve lipid sentezinin modülasyonu ile kılcal damarlarda trombosit birikmesini engellediği in vitro, ex vitro ve hayvanlar üstünde yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur *
Karadeniz çevresindeki mesken alanlarında mükemmel ve son derece bereketli bağların olduğu Xenophon, Pline ve Straben gibi yolcu ve tarihçiler tarafından bildirilmiştir Yunanlı coğrafya uzmanı olan Strabo, MÖ IV Yüzyılda Trabzon ve çevresinde fazla verimli ve çok iyi bağların bulunduğunu ve buradan filikalarla Venedik ’e şarap gönderildiğini yazmaktadır Canik Sancağı olarak tanıdık ve Samsun ili ve Bafra ilçesini de kapsayan bölgede XIX yüzyılda yaygın bir şekilde bağcılık yapıldığı eski kayıtlarda belirtilmektedir
Günümüzde tahvil alanı ve üzüm üretimi bakımından tarım bölgelerimiz aralarında son sırada bulunan Karadeniz Bölgesinin Doğu kesimi büyük bir bölümü yaz gelişme döneminde olmak üzere takvim 12002600 mm yağış almaktadır Bu kısımda mantari hastalıkların kontrolü imkansız olduğu için Vitis vinifera L türüne giren üzüm çeşitleri yetiştirilememektedir Karadeniz Bölgesinde Arhavi (Artvin) Sinop arasındaki sahil şeridinde çilek tadını andıran özel aromaya sahip, kalın kabuklu, çekirdekli, kabuğu et kısmından kolaylıkla ayrılan ve Vitis labrusca L türünün doğal yollarla melezlenmesi sonucunda ortaya çıkmış olan mavisiyah, pembe, bakır kırmızı, beyaz, siyah renkli üzüm herif ve varyeteleri kameriye yapılarak ya da ağaçlara sardırılarak yetiştirilmektedir Izabella, kokulu kara üzüm, çilek üzümü, siyah üzüm, favli üzümü veya Amerikan üzümü olarak adlandırılan bu üzüm çeşitleri mantari hastalıklara aleyhinde son derece dayanıklı olup salkımlarının uzun zaman omca üzerinde kaldığı saptanmıştır Kar altındaki omcalar üstünde varlığını sürdüren favli üzümü kuşlar için oldukça çekicidir Genç yaprakları parçasız, dalgalı, az kabarık, parlak renkli, üstteki yüzeyleri tüysüz, alt yüzeylerinde ise yalnızca belli başlı damarlar etrafında fazla aralıklı fırça gibi tüyler taşıyan bu üzüm çeşitlerinin ince ve narin olan yaprakları taze veya salamura yapılarak sarma yapımında kullanılmaktadır
Genetik olarak Vitis labrusca kökenli “foxy tada sahip Izabella, tilki üzümü, Kuzey Muskatı, erik üzümü, bataklık üzümü, yabani üzüm, çilek üzümü ya da kokulu kara üzüm olarak bilinen üzüm çeşit veya tipleri ılıman iklim kuşağında yetişmekte olup kışın yaprağını döken odunsu yapıda bir bitkidir Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, Ingiltere, Rusya, Brezilya, Kanada, Almanya ve Japonya ’nın nemli ve soğuk iklime sahip yerlerinde doğal olarak yetişmekte ve yerli üzüm olarak bilinmektedir Özgürlük bırakıldığında ağaçlara sarılarak 1525 m yüksekliğe erişebilir Yabani formları çoğu kuş türü ile öteki bazı hayvanların beslenmesinde önemlidir Doğal ortamlarda meyvelerini tüketen kuşlar göre bambaşka yerlere yayılmış ve yeni varyeteleri ortaya çıkmıştır Çünkü Vitis labrusca L türüne giren üzüm müşteri ve varyeteleri tanıdık olmayan tozlanma ve döllenmeye açıktır MayısHaziran arasında çiçek açan bu üzümlerin çiçek salkım uzunlukları 510 cm ’dir Bir salkımda yuvarlağa yakın en düşük 20 adet tane bulunmaktadır ve tane çapları 825 mm civarındadır Olgunlaşma periyodu AğustosEkim arasındadır Olgunlaşan tanelerde renk Izabella ’da kahverengimsi mor ya da donuk siyahtır Olgun tanelerde 26 aralarında 58 mm uzunluğunda kahverengimsi köşeli çekirdekler vardır Tohumları +5°C ’de 3 sene canlılığını koruyabilmektedir
Kokulu Kara Üzümün Gıda Değeri ve Kanser İle
Kolesteröle Aleyhinde Etkisi
İçerdiği besin maddeleri bir uçtan bir uca çekicilik iksiri ve zayıflama rejimlerinde kullanılan üzüm reel bir beyin besinidir Öğleden daha sonra yenilecek bir salkım üzüm ya da içilecek bir kadeh üzüm suyu (taze sıkılmış) vücudu ve beyin hücrelerini zindeleştirmektedir Yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi ve şifa kaynağı olan üzüm, içerdiği amino asitler, B vitaminleri (B1, B2), mineraller, potasyum, magnezyum ve demir ile bağışıklık sistemini kuvvetlendirir Doğal fruktoz doğru vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede yenilenmesini sağlar Bünyesindeki asitler mideye zarar vermeden böbrek ve karaciğerin çalışmalarını hızlandırır, bu çalışmaları destekler, yağların erimesine yardımcı olur, vücudu virüslere karşısında dirençli hale getirir, kabuk ve çekirdekleri bağırsak metabolizmasını hızlandırır, cildin taze ve temiz bir görünüş almasını sağlar, içerdiği bioflavonoidler sayesinde Cvitamini aktivitesini artırır, alerji ve kireçlenmelerde irin oluşumunu engeller, besinlerin parçalanması sonucunda oluşan serbest radikallerin kılcal damarların duvarlarına saldırmasında dinç bir antioksidant tahsis üstlenerek düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) kılcal damarlarda birikmesini engeller, hücrelerde başkalaşım sonucunda ot gibi yaşama oluşumuna izin verebilecek hücresel içi moleküller üzerine özgür radikallerin saldırısını bloke eder ve sonuçta kanser oluşumunu engeller
Üzümün, içerdiği resveratrol (3,5,4trihydroxystilbene) maddesi ile kansere karşı savaş açtığı 1985 ’li yıllarda Japonya ’da başlayan çalışmalarla ortaya konulmuştur Bu madde ot gibi yaşama göre üretilen fitoaleksin gurubu bileşiklerden bir tanesidir Resveratrolün özellikle hayvan veya patojenlerin bitkilere saldırması, yaralanma ya da ultraviyole (UV) ışığa maruz kalma sonucunda bitkiler göre dayanıklılık mekanizmasının oluşturulması nedeniyle üretilen bir bileşik olduğu bilinmektedir Resveratrol maddesinin dut, yaban mersini ve yerfıstığının da içinde yer aldığı 70 ’in üzerinde bitki türünde bulunduğu saptanmıştır Fakat en iyi kaynağının üzüm olduğu ve en yüksek oranda renkli üzümlerde bulunduğu tespit edilmiştir Resveratrol sadece renkli (kırmızı, siyah) üzümlerin kabuk kısmında bulunmaktadır 1 g taze üzüm kabuğunda 50100 mikrogram resveratrol varken bu oran 1 litre kırmızı üzüm şırasında ise 1,5 ila 3 miligram arasındadır Bu maddenin bununla beraber kolesterolün düşürülmesinde de etkili olduğu ve Akdeniz Tipi Diyetler ile kalp krizi riskini azaltabileceği bilinmektedir Çünkü renkli üzümlerde yer alan resveratrol maddesinin antioksidant aktivitesi göstererek kılcal damarların tıkanmasını engellediği, apoliprotein ve lipid sentezinin modülasyonu ile kılcal damarlarda trombosit birikmesini engellediği in vitro, ex vitro ve hayvanlar üstünde yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur *