Son Konu

Kanser

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
36
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Dünyada en çok ölümlere sebep olan hastalıkların içinde birinci sırayı kalp-damar

hastalıkları ikinci sırayı ise kanser alır. Kanserin kelime anlamı yengeçtir, tıbbi anlamda ise

anormal hücrelerin kontrol edilemeyen bir hız ve gelişim ile çoğalması sonucu ortaya çıkan

hastalıklar grubudur. Özelliği vücuda yayılarak normal dokuları işgal etmesi ve organları

işlemez hale getirmesidir. Yaklaşık 200 den fazla kanser çeşidi vardır. En sık görülen kanserler 

sırası ile akciğer-meme ve kolon (kalın barsak) kanserleridir. En çok ölüme sebebiyet veren 

kanserlerin başında ise akciğer kanseri gelir. Karaciğer ve mide kanserleri ölümle sonlanan 

kanserler arasında ikinci ve üçüncü sırayı işgal ederler. Erkeklerde akciğer ve prostat 

kanserleri, kadınlarda meme kanseri, çocukluk çağında kan kanserleri diğer kanserlere göre 

daha sık görülür. 

Kanser hücre çekirdeğindeki DNA yapısında olmaması gereken değişikliklerin ortaya 

çıkması ile meydana gelir. Bu değişikliklere tıp dilinde mutasyon denir. Sigara, radyasyon, 

virüsler, şişmanlık ve hareketsiz yaşam, hormon değişiklikleri, müzmin ve iyileşmeyen iltihabi 

reaksiyonlar, güneş ışınlarına aşırı maruz kalma, ev veya işyerinde, çevrede asbest veya 

benzen gibi kimyasalların olması gibi birçok etken mutasyona yol açarak kansere sebep 

olabilir. Kanserlerde genel olarak halsizlik, iştahsızlık, zayıflama, ciltte kalınlaşma veya yumru 

şeklinde şişlik, iyileşmeyen cilt yaraları oluşması, cildin kızarma ve esmerleşme gibi renk 

değişiklikleri göstermesi, idrar veya büyük abdest yapma alışkanlıklarında değişiklikler, inatçı 

öksürük, solunum güçlüğü, yutkunma güçlüğü, bulantı, ses kısıklığı, hazımsızlık ve yemekten 

sonra rahatsızlık, geçmeyen ve teşhis konulamayan kas ve eklem ağrıları, sebebi izah 

edilemeyen ateş ve gece terlemeleri gibi belirtilere rastlanabilir. Tabii ki bu belirtiler sadece 

kanserde görülen belirtiler değildir, kanserden başka bir çok hastalık veya rahatsızlıklarda da 

görülebilir. Kanser köken aldığı organ veya sisteme, cinsine ve yerleştiği vücudun bölümüne 

göre belirtiler verir. Örneğin lösemilerde (kan kanserlerinde) dişeti kanamaları ve ciltte toplu 

iğne başı gibi morluklar olabilir. Bir bağışıklık sistemi kanseri olan multiple myeloma 

hastalığında kemik ağrıları ve böbrek yetmezliği, kalın barsak kanserinde dışkıda taze pembe 

kan-kabızlık veya abdest yapsa da hastanın rahatlayamaması, mide ve on iki parmak barsağı 

kanserlerinde koyu kahverengi-siyaha yakın dışkı, karaciğer ve pankreas başı kanserlerinde 

kara sarılık, mesane kanserlerinde kan işeme, yemek borusu kanserlerinde gıdaların takılması 

ve yutkunma güçlüğü, lenf bezi kanserlerinde koltuk altlarında ve kasıklarda–boyunda bezeler, 

gırtlak kanserinde ses kısıklığı, akciğer ve gırtlak kanserinde kan tükürme, böbrek üstü bezi 

kanseri olan hastalarda karın ve ensede yağlanma-karın cildinde çatlaklar ile kırmızı 

çizgilenmeler-kadın hastalarda erkek tipi kıllanma, insulin salgılayan pankreas kanserlerinde 

şeker düşüklüğ, beyin tümörlerinde şiddetli baş ağrıları veya kişilik değişiklikleri olabilir. 

Kanser şüphesi olan bir kişi ne yapmalı? Şikayete sebep olan organ veya sistemlere 

göre göğüs hastalıkları, dahiliye, cerrahi, kulak burun boğaz, kadın hastalıkları, üroloji, 

cildiye veya diğer tıp branşlarında uzman olan doktorlara müracaat edilebilir. Bölgede varsa 

onkoloji veya hematoloji uzmanına gidilmelidir. Onkoloji organ kanserleri (akciğer-meme- 

prostat -barsak-rahim kanserleri gibi ) ile ilgili bilim dalıdır. Hematoloji ise kan hastalıkları 

ile kan kanseri-lenf ve bağışıklık sistemi kanseri-kemik iliği kanserleri ile ilgili bilim dalıdır. 

Kanser şüphesi olan hasta doktora gittiğinde mutlaka söylemesi ve açıklığa kavuşturulması 

gereken şu hususlar vardır. 

Belirtiler ne zaman başladı ? 

Şikayetler ne kadar sıklıkla geliyor? 

Bulguların şiddetini artıran etkenler var mı? 

Sigara alışkanlığı var mı? 

Evde veya işyerinde kimyasallara maruz kalma söz konusu mu? 

Daha önce bir kanser teşhisi konup tedavi olmuş mu? 

Daha önce hepatit gibi virüs hastalığı geçirildi mi? 

Ailede kanser hastası var mı? 

Kalp, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı gibi durumlar var mı? 

Devamlı ilaç kullanımı söz konusu mu? 

Kanser teşhisi konan bir kişi doktoruna neler sormalı? 

Kanserin cinsi nedir? 

Kanser hangi safhada? 

Teşhis için her türlü test yapıldı mı, yapılması gereken başka teşhis vasıtaları var  mı? 

Tedavi yöntemleri nelerdir? 

Önerilen tedavi şekilleri kanseri tedavi edebilecek midir? 

En iyi tedavi metodu hangisidir? 

Tedavinin yan etkileri nelerdir? 

Tedavi günlük hayatı ve iş hayatını etkileyecek midir? 

Tıbbi ilaçların dışındaki alternatif tedavilere doktor nasıl bakıyor? Bu tür 

tedavilere başvurulursa neler olabilir? 

Kanser şüphesi olan bir hastada kan testleri (hematolojik-biyokimyasal-immunolojik- 

mikrobiyolojik , görüntüleme (klasik röntgen, ultrasonografi, tomografi, MR vb), gerekirse 

kemik iliği veya organ biyopsisi ve diğer bazı yöntemler uygulanarak müspet veya menfi bir 

teşhis konur. 

Kanser teşhisi alan hastaya yapılacak olan tedavinin amacı kanseri yok etmektir. Bunun 

için kanserin cinsi, safhası, yerleştiği organ veya sistem, hastanın yaşı-cinsiyeti ve benzeri 

kriterlere göre bir tedavi usulü belirlenir. Kanser tedavisinde cerrahi tedavi ( ameliyat), 

kemoterapi (kanserin ilaçla tedavisi), immunolojik tedavi (bağışıklık sistemini güçlendiren 

tedavi), hormon tedavisi, radyoterapi (ışın tedavisi), kemik iliği-kök hücre nakli gibi 

uygulamalar vardır. Tedavide birinci basamak temel tedavinin amacı şifaya ulaşmaktır. Buna 

primer (birincil) tedavi denir. Bundan sonra ikinci basamak destek tedavisi gelir. Destek 

tedavisinin amacı şifayı sağlamlaştırmaktır. Bu basamakta birinci tedaviden sonra varsa 

artakalan kanser hücreleri tahrip edilir. Buna adjuvan (destekleyici, yardımcı) tedavi denir. 

Bunların dışında bir de palyatif (rahatlatıcı, şikayetleri hafifletici, yatıştırıcı) tedavi vardır. Bu 

uygulamada amaç hastayı rahatlatmak, tedavinin yan etkilerini gidermek, yaşam koşullarını 

iyileştirmektir. 

Değerli okuyucular, kansersiz, hastalıksız, sorunsuz sağlıklı bir hayat diliyorum. 


 
Üst Alt