Son Konu

Kanuni Sultan Suleyman Donemi pargalı ibrahim Paşa

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Kanuni Sultan Suleyman donemide pargalı ibrahim
KanUni Sultan Suleyman sadrazamı ibrahim paşa


KanUni Sultan Suleyman Han’ın ikinci sadrazamı 1493 yılında Epir’de Parga yakınlarında bir koyde doğdu Altı yaşlarında iken Bosna beylerbeyi İskender Paşa’nın bir akını sırasında ele gecirildi İstidat ve kabiliyeti gorulerek Kefe sancakbeyi olan şehzade Suleyman’a hediye edildi Onunla beraber buyudu İslam terbiyesi ile yetiştirildi Şehzade Suleyman’ın itimat ve dostluğunu kazandı Onun 1520’de babasının yerine tahta gecmesi uzerine, İstanbul’a geldi

Sarayda muhim vazifeler gordu ve gittikce nufuz kazandı 1521’de kapıağası (Babusseade ağası) oldu Belgrad seferine katıldı Bu esnada İstanbul’da onun icin bir konak yapıldı Sadrazam Piri Mehmed Paşa, konağın inşası ile sefer esnasında bile alakadar oldu 1522’de yapılan Rodos seferine hasodabaşısı ve ic şahinciler ağası sıfatıyla katılan İbrahim Ağa’nın, bircok işlerde nufuz ve te’siri gun gectikce daha bariz şekilde gorunmeye başladı Padişah; bilgisi, gorgusu ve kulturu ile vezir olacak şekilde yetiştirilmiş olan İbrahim Ağa’yı sadrazam yapmak istiyor, onun ustun vasıflarından bir an once ve daha te’sirli şekilde istifade etmeyi arzu ediyordu

Baba yadigarı sadrazam Piri Mehmed Paşa’ya da bir şey diyemiyordu Fakat Piri Mehmed Paşa, vaziyeti oteden beri biliyor, İbrahim Ağa’nın ehil hale gelmesi, yerine layık olması icin elinden geleni esirgemiyordu Padişah bir gun Piri Mehmed Paşa’ya; “Hizmetinden gayet memnun olduğum bir hizmetkarımı EnderUn dışında bir işle gorevlendirmek isterim, bilmem ne mansıbla cıkarsam? dedi Durumu hemen anlayan Piri Mehmed Paşa; “Ona bendenizin yeri munasibdir diyerek sadrazamlık muhrunu KanUni Sultan Suleyman Han’a teslim etti Padişah da hasodabaşı İbrahim Ağa’yı Rumeli beylerbeyliği de uhdesinde olmak uzere sadrazam yaptı Piri Mehmed Paşa, emekliye ayrıldı Sadrazamlık bekleyen ikinci vezir Hain Ahmed Paşa, Mısır beylerbeyliğini isteyerek İstanbul’dan ayrıldı Mısır’a vardıktan bir muddet sonra da isyan etti

Sadrazamlığının birinci senesi sonunda, Hain Ahmed Paşa isyanının bastırılmasını muteakip, ikinci defa Mısır beylerbeyi olan Guzelce Kasım Paşa ile defterdarı arasındaki ihtilafları halletmek ve Mısır halkının isyana destek vermesinin sebeplerini yerinde gormek icin sadrazam İbrahim Paşa donanma ile yola cıktı (1524) Yanında, defterdar İskender Celebi ile tezkireci Celalzade Mustafa Celebi de vardı Padişah, adalara kadar teşyi etti Fırtına sebebiyle deniz yolunu terk ederek Marmaris’de karaya cıkıp, HalepŞam yolu ile Kahire’ye ulaştı Kahire’de uc ay kalarak mali ve idari ıslahat yaptı Mısır beylerbeyliğine Suleyman Paşa’yı, defterdarlığa da Hamravi’yi tayin etti Varidat fazlası sekiz yuz altının her sene İstanbul’a gonderilmesini kararlaştırdı Bu sırada İstanbul’da yeniceriler arasında karışıklık oldu İbrahim Paşa Sarayı’nın hazine ve eşyası yağmalandı Bunun uzerine Padişah, sadrazamı İstanbul’a cağırdı

1525 Eylul’unde İstanbul’a gelen İbrahim Paşa, Mısır’daki icraatı ile Padişah’ı gayet memnun etmişti Onu, 1526’da acılan Macaristan seferine serdar tayin etti Başta Padişah olduğu halde İstanbul’dan hareket eden ordu, SofyaBelgrad yolu ile ilerledi İbrahim Paşa, Petervaradin kalesini muhasara ile zabtedip, Uylak kalesini teslim aldıktan sonra, Mohac ovasına yaklaşırken, sefer maksadının Budin’in fethi olduğu ilan edildi 29 Ağustos’da, askeri yerli yerine yerleştirdikten sonra, padişah huzurunda serhad beyleriyle yapılan istişare toplantı sırasında duşmanın gorulmesi uzerine, harp nizamına gecildi Rumeli kuvvetlerinin başında savaşa katılan İbrahim Paşa, emrindeki kuvvetlerle ilk safta duşmanın hucumunu karşıladı Macar kuvvetleri karşısında bir hayli hırpalanan Rumeli kuvvetleri, Husrev ve Bali beylerin duşmanı yandan cevirmesi ve Osmanlı topcusunun muessir ateşi sayesinde tehlikeden kurtuldu Bir kac saat icinde Mohac meydan muharebesi kazanıldı (Bkz Mohac Meydan Muharebesi) Padişah sadrazamla birlikte Budin’e girdi Kurban bayramını burada gecirdikten sonra, Segedin’den Tisa yoluyla donuşe gecen İbrahim Paşa, Tuna yakınlarında Titel kalesini fethettikten sonra, kopru kurarak karşıya gecip Padişah’la buluştu Birlikte İstanbul’a donduler Ordu, Mohac meydan muharebesi ile meşgulken; Anadolu’da Kalender Şah adında biri, İran’dan destek alarak başına topladığı bazı kimselerle isyana kalkıştı Mohac seferi donuşunde Kalender Şah uzerine serdar tayin edilen İbrahim Paşa, isabetli tedbirler alarak Başsız yaylasında asileri mağlUb edip dağıttı (1527) Padişah’ın dorduncu seferi humayUnu olan, birinci Viyana muhasarasının yapıldığı seferde orduya yine serasker tayin edildi Sefer esnasında Rumeli kuvvetlerinin başında Sofya’dan itibaren oncu olan İbrahim Paşa, Belgrad’da Osmanlı ordusunu karşılayıp, Mohac’da bağlılığını arz icin gelen Macar kralı Zapolya’yı karşıladı Budin’i beş gunluk bir muhasaradan sonra Avusturyalılardan teslim aldı Viyana muhasarasında bir hayli gayretleri goruldu Tebdili kıyafetle surların etrafını dolaşıyor, hucuma kalkan askeri teşyi ediyordu Muhimmat ve zahirenin azalması ve kış mevsiminin yaklaşması uzerine, kumandanlarla yaptığı istişare neticesinde muhasara kaldırıldı (Ekim 1529) İstanbul’a donen İbrahim Paşa, Avusturya kralı Ferdinand’ın elcilerine yuz vermedi O devirde hicbir Avrupa devleti padişaha hitab edemez, en buyuk kral ve imparatorları bile sadrazamla muhabere ederlerdi Kral Ferdinand’ın elcileri İstanbul’da barış muzakereleri ile uğraşırken, kumandanlarından biri de Budin’i muhasaraya kalkıştı Bunun uzerine Alaman seferi humayUnu gercekleşti (1532) Padişah’ın beşinci seferi olan bu savaşta da İbrahim Paşa’ya serdarlıkla birlikte, Rumeli beylerbeyliği tekrar verildi Koseg kalesini muhasara eden İbrahim Paşa, bir muddet sıkıştırdıktan sonra kaleyi sulhla teslim aldı Muhafızını yerinde bırakarak, Osmanlı Devleti’ne tabi olan Macar kralı Zapolya’ya itaati şart kılındı Duşman kralları yine ortada gorunmuyordu Habsburg imparatoru ve İspanya kralı Şarlken’i meydanlara cekemeyen Osmanlı ordusu, akıncıları duşman ulkesine sokup geniş capta bir yıpratma hareketi yaptırdıktan sonra, İstanbul’a dondu İbrahim Paşa, kral Ferdinand’a gonderdiği mektupda Şarlken’i bulamayan Padişah’ın İstanbul’a donduğunu alaylı bir dille anlattı Osmanlı Padişahı’nın bu işdeki kararlılığını goren kral Ferdinand, İstanbul’a elci gondererek Osmanlı Devleti’nin butun isteklerini kabul ederek sulh yaptı Osmanlı Devleti’ne tabi bir kral haline gelen Ferdinand, KanUni Sultan Suleyman Han’ı babası, İbrahim Paşa’yı da biraderi bilecek, Padişah da Avusturya topraklarını kendi toprağı, halkını da tebeası kabul etme lutfunda bulunacaktı (1533) Batıda barış yapılması, İran tarafına rahat sefer yapılmasını te’min etti Serasker unvanıyla İbrahim Paşa, Ekim 1533’de İstanbul’dan İran seferi icin oncu olarak hareket etti Kışı Halep’de gecirdi Burada, İstanbul’dan gelen Barbaros Hayreddin Paşa’yı kabul etti 1534 Nisan’ında Diyarbekir’e doğru yola cıktı Padişah da Haziran’da İstanbul’dan hareket etti İbrahim Paşa, Doğu Anadolu’daki Osmanlı Devleti’ne tabi olmayan yerleri itaate aldı Van’ı alıp Azerbaycan’a girdi İran ordusunu mağlUb ederek Ağustos 1534’de Tebriz’i aldı Geylan ve Şirvan valilerinin itaatlerini kabul etti Van ve Tebriz’i tahkim ettirdi

İran Şahı Tahmasb’ın geldiğini haber alınca da Padişah’ı haberdar etti Eylul sonlarında Tebriz’e gelen Padişah’la birlikte, 30 Kasım 1534’de savaşsız olarak Bağdad’a girdiler İmamı a’zam ve Abdulkadiri Geylani (r aleyhim) gibi buyuklerin kabirlerini ziyaret edip, turbelerini tamir ve tezyin ettirdiler Kışı Bağdad’da geciren Padişah, İran Şah’ı Tahmasb’ın Tebriz’i alıp Van’ı kuşatması sebebiyle tekrar Tebriz uzerine yurudu Osmanlı ordusu ile savaşmayı goze alamayan Tahmasb, İran iclerine cekildi Tebriz’e tekrar giren KanUni Sultan Suleyman Han, şehirde luzumlu tahkimatı yaptıktan sonra, İbrahim Paşa ile birlikte İstanbul’a dondu (1536) (Bkz İran Harpleri)

İstanbul’da Fransızlara verilen imtiyazlarla (kapitulasyonlarla) ilgili andlaşmayı yapan İbrahim Paşa, sarayda kaldığı bir gece, bilinmeyen bir sebeple verilen bir emir uzerine boğularak olduruldu Cesedi gizlice kaldırılarak, Galata’da Tersane arkasındaki Canfeda zaviyesi mezarlığında defnedildi

Bir kac lisan bilen İbrahim Paşa, tarih, coğrafya ve harp tarihi ile ilgili kitaplar okurdu Osmanlı Devleti tarihi icinde hic bir sadrazamın erişemiyeceği bir ihtişama sahipti Galata’da eski Yağkapanı Camii, Mekke, Selanik, Hezargrad ve Kavala’da; cami, imaret, mektep, medrese, darulhadis, tabhane, hamam, ceşme, sebil ve bazı kasabalarda; mescid, tekke ve zaviyeler yaptırdı Yaptığı zengin vakıflarla bunların uzun sure yaşamasını te’min etti Ayrıca Muhsine HatUn ismindeki hanımı da, İbrahim Paşa adına Kumkapı’daki cami ile bitişiğindeki zaviyeyi yaptırdı
 
Üst Alt