Son Konu

kanuni'nin Nahcıvan Seferi, kimlerle nerede ve neden yapılmıştır

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
36
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Nahcıvan Seferi sonuçları

kanuni'nin Nahcıvan Seferi kimlerle nerede ve niçin yapılmıştır

Kanuni Sultan Süleyman'ın İran üstüne yaptığı üçüncü büyük seferdir

Savaşın öncesi

154849 Osmanlıİran Savaşı'ndan sonra Osmanlı ordusunun çekilmesini müteakkip, İran Şahı I Tahmasb, 1550 yılı başlarında Şirvan'ı bitmiş ele geçirdi

Doğu cephesinde ise, ayni yılın Mayıs'ında Özbek Hanlığı Hükümdarı Abdüllatif Han ile Şehzâde Barak Han'ın Amu Derya'yı geçip Horasan'a akın etmeleri üzerine Tahmasp, Kazvin'den Sultaniye yaylaklarına vararak aleyhinde hamle hazırlıklarına başladı bu vesileyle Ubeyd Han oğlu Abdülaziz Han'ın vefat haberini bölge Özbek ordusu, onun ülkesi Buhara'yı fethetmek üzere geri döndü Bu şekilde doğu cephesinde ferahlayan Şah, Tebriz'e ve oradan da kışlamak üzere Karabağ'a geldi 1551 yazında harekete geçen Tahmasp, Şirvanşahlardan Hasan Bey'in oğlu Derviş Mehmed Han'ın ülkesi olan Şeki'yi de istila etti

Savaşın başlangıcı

Benzer dönemde, Erzurum Beylerbeyliğine getirilen eski Van Beylerbeyi İskender Pasa, Gürcü Atabeylerinin elinde kalan son yerlere akınlar düzenleyerek 1551 Mayıs'ında Ardanuç'u almış ve burayı bir sancak merkezi haline getirmişti İskender Paşa'nın Ardanuç'u fethettiğini duyan Gürcü beyleri Şah Tahmasp'tan yardım isteyince, Şah önce İskender Paşa'nın üstüne yürüdü ancak kışın yaklaşması üstüne bir sonuç alamadan Karabağ'a döndü 1552 yılında Tahmasp ordusunu dört kola ayırarak Osmanlı topraklarını işgale başladı Erzurum'da İskender Paşa'yı sıkıştıran Tahmasp, Ahlat ve Van civarını yakıp yıktı, Ahlât'ı ele geçirdikten sonra büyük bir katliam yaptı sonradan Erciş ve Muradiye'yi de zapteden Safevi ordusu l553 baharına kadar Doğu Anadolu'da imha faaliyetlerini sürdürdü

Osmanlı Devleti'nin durumu ve hazırlıklar

Bu dönemde Osmanlı Devleti 1551 yılında başlayan Erdel meselesi ile meşguldü ve kara ordusu Macar cephesinde savaşıyordu Doğu'daki hâdiseler I Süleyman'ı Erdel harekâtını durdurup, orduyu baştan doğu seferine çıkarmaya zorunlu bıraktı Bu sebeple anında sefer hazırlıklarına başlayan I Süleyman, önce Rumeli askerini Sokullu Mehmed Paşa komutasında Anadolu'ya yolladı Sadrazam Rüstem Paşa da yeniçerilerle İstanbul'dan hareket etti

I Süleyman'ın sefere komuta etmeye karar vermesi

Rüstem Paşa, Ankara'ya geldiğinde I Süleyman'nin büyük oğlu ve tahtın en kuvvetli adayı olan Amasya Sancakbeyi Şehzâde Mustafa hakkında bazı haberler gönderme ihtiyacını duydu O sıralarda 38 yasında bulunan Şehzâde Mustafa, I Süleyman'ın büyük oğlu olması hasebiyle taht vârisi olabilecek durumdaydı Halbuki oğullarından birinin veliaht olarak tahta geçmesini istek eden I Süleyman'ın başhanımı Hürrem Sultan Şehzâde Mustafa'yı gözden düşürmeye çalışıyordu Buna karşılık Şehzade Mustafa da askerin sevgi ve desteğini haizdi Mustafa, artik babasının yaşlandığı, sefere iktidarının bulunmadığı, bu sebeple Rüstem Paşa'yı doğu seferi ile görevlendirdiği, bu kişini de kendisine düşman olduğu, şâyet bu kişiyi değil ederse kendisine taht yolunun açılacağı gibi telkinlere kapılarak saltanat davasına sürüklenmişti Rüstem Paşa ise sevmediği ve karşı taraf oldugu Mustafa hakkında I Süleyman'a mektuplar göndermişti Bunun üstüne Rüstem Paşa'yı geri çağıran I Süleyman bizzat sefere çıkmaya karar verdi

Doğuya yürüyüş

12 bin civarındaki yeniçeri, 28 Ağustos 1553'te İstanbul'dan Üsküdar'a geçen I Süleyman'ı, büyük bir törenle karşıladı I Süleyman, yanında diğer oğlu Cihangir bulunduğu halde 22 Eylül'de Bolvadin'e geldi Kendisine âsidiye tanıtılan büyük oğlu Amasya Sancakbeyi Şehzâde Mustafa'yı da sefere bulunma üzere yanına çağırttı 5 Ekim 1553 günü Konya Ereğlisi civarında babasına yetişen Mustafa o gün pâdişahın emriyle çadırında boğduruldu Rüstem Paşa da sadaretten azledilerek yerine Kara lakaplı II Vezir Ahmed Pasa getirildi

8 Kasım'da Halep'e ulasan I Süleyman burada ikinci evlat acısını tattı Ağabeyinin öldürülmesinden müteessir olan Cihangir, hastalığının tamamen ilerlemesinden sonradan 27 Kasım 1553'te vefat etti Kışı Halep'te geçiren I Süleyman, 9 Nisan 1554 günü Halep'ten çıkıp şehrin önündeki Gökmeydan'da ordugaha geçen Kapıkulu çerisi ile ilerleyen I Süleyman, 26 Nisan'da daha evvelden gönderilen usta ve isçiler tarafindan yerleşmiş yer alan Birecik köprüsünden geçerek Urfa'ya, oradan da Diyarbakır'a ulaştı Burada yapılan anda askerin Erzurum'da toplanması kararlaştırıldı Padişahın kendisi de Erzurum'a doğru yola çıktı
İran tarafı değiştir

Şah Tahmasp ise, 1552 ve 1553 yıllarında yaptıklarını bir bakıma tekrarlayarak faizsiz savunmasını sürdürdü Safevi ordusu, Osmanlı ordusu yetişmeden Hakkari, Gevaş, Van ve Adilcevaz taraflarını yağmaladı

Osmanlı ordusunun sınırı geçmesi ve fetihler


5 Temmuz'da Kars ovasına gelen I Süleyman, Tahmasp'a bir mektup göndererek onu savaşa davet eti Mektubunda, Rafizîlik'ten ve halkın mallarını yağmalamaktan vazgeçmesini, olur ya bütün korkusu top ve tüfek ise bunları bırakabileceğini, savaşmak için sadece kılıcın da tatmin edici olacağını bildirdi

Bu sıralarda Tahmasp ise Nahçıvan bölgesinde bulunuyordu Mektubuna cevap alamayan I Süleyman, ordusunu ileri sürerek l8 Temmuz l554'te Erivan'ı (o dönemdeki adı Revan), sonra da Nahçıvan'ı fethetti Osmanlı ordusu bu iki bölgeden sonradan Karabağ'ı da aldığında bütün bölgenin geri çekilen Safevi ordusunca çöle dönüştürülmüş olduğunu gördü Çevredeki saray ve konaklar Osmanlı ordusu tarafindan yağmalandı Ufak birlikler arasında çıkan çatışmalarda ise İran kuvvetleri dağıtılınca, İran ordusu seri bir şekilde geri çekildi ve muharebe olanağı kalmadı

İkmal merkezlerinden tamamen uzaklaşan ve karşısında savaşacak ordu bulamayan I Süleyman daha ileri gitmeyerek geri dönme kararı aldı Osmanlı ordusu 6 Ağustos'ta Doğubeyazıt'a ulaştığında Şah Tahmasp'ın mektubunu taşıyan bir elçi geldi Şah, Sadrazam Ahmed Paşa'ya hitaben yazdığı bu mektupta Pâdişah doğuya on kere gelse bile karşısına çıkmayacağını belirtiyordu ve barışma istiyordu
Uzlaşma müzakekereleri değiştir

Bu mektuba Osmanlı Devleti'nin yanıtı, Şah'a kendi ülkesinde oturup, fitne ve fesada karışmaması telkini oldu I Süleyman hem, Safevîler'in kutsal sayılan yerlerinden olan Erdebil ve Tebriz'i ayrıntılarıyla tahrip etme tehdidinde bulunmuştu oysa bu, Safevîleri büyük bir telaşa düşürdü Osmanlı hükümdarının kuvvetlerini dağıtmadan sınırda kışlayıp ertesi yıl Safevîler'in mukaddes şehri ve aile ocağı olan Erdebil üstüne yürüyüp tahrib edeceği yolundaki tehdidi, Tahmasp'ı barışı karşılamak üzere yoğun bir siyasî faaliyet göstermeye zorladı

Nitekim Osmanlı ordusu, Eleşkirt'e vardığında, Tahmaspb'ın elçisi yeni bir mektubu sundu Aradaki düşmanlığın kaldırılması ve barışın gerçekleşmesini sağlayacak olan bir mütarekenin kabulünü yerinde karşılayan I Süleyman, Şah'ın elçisine hem cevabî bir mektup verdi I Süleyman'ın kışı vermek üzere Amasya'ya hareket etmesi ve burada beklemesi, baharda Osmanlı ordusunun bitmiş harekete geçeceğini ve Erdebil ile Tebriz'in tahribi yolundaki tehdidin ciddi olduğunu kanıtlamış, Tahmasp'ı uzlaştırma hususunda ciddi şekilde harekete geçmeye mecbur bırakmıştı

Nihayet 1 Haziran 1555 tarihinde imzalanan Amasya Antlaşması ile 1514 yılından beri aralıksız çatışma hali sona erdi *
 
Üst Alt