Karın ve Bel Kaslarını Güçlendirici Egzersizler nedir?
Bunlara kor egzersizleri de deniyor. Yani vücudun kor kısmını, asıl ortadaki kısmını; bir bakıma gövdeyi güçlendiren egzersizler. Gövdenin içindeki organlarda, yani ciğerlerimizdeki ve bağırsaklarımızdaki gazlar; çok sağlam duvarlı bir balon gibi, büyük kas grupları tarafından çevrelenmiş durumda. Pek çok hareketimizin dayanak noktasını işte bu orta bölge oluşturuyor.
Ön tarafta karın kasları, arka tarafta ise bel kasları; birbirini destekleyecek şekilde çalışırlar. Bunların karşılıklı güçlerinin ustalıkla dengelenmesi çok önemlidir. Herhangi birinin yapılacak bir ameliyatla diğerinden zayıf hale getirilmesi kadar, plansız şekilde yapılacak egzersizlerle diğerinden güçlü hale getirilmesi de bu dengeyi bozar. İşte bu nedenle kor egzersizleri, yapılacak tüm kişisel egzersiz planlarının temelini oluşturmalıdır.
Bel fıtığı ’nın oluşmasında hem çağdaş ve hem de ilkel nedenler bir aradadır. Çağdaş bir neden olarak, modern yaşam tarzının gerektirdiği çalışma koşulları; yani mesela bilgisayar veya direksiyon başında oturarak çalışmamız ve hatta oturarak yaşamamız suçlanabilir. Bu tip bir egzersiz yokluğu sonucunda ortaya çıkan kilo sorunu ise bel fıtığının üzerine tuz biber oluyor. İlkel neden olarak ise tüm bilimsel gelişmelere karşın hala yüzyıllar önce tasarlanmış şekillerde oturuyor, yatıyor ve hatta çalışıyor olmamız suçlanabilir. Bu nedenle karşı karşıya kaldığımız asimetrik yüklenmeler çok tehlikeli.
Bel fıtığı aslında ekonomik bir hastalık, yani genç insanlarda ortaya çıkması ile onların aktif yaşamına engel oluyor. Unutmamak gerekir ki belimiz daha yirmi yaşından itibaren yaşlanmaya başlıyor, çünkü bel insan vücudundaki en hareketli yer. İşte gençliğimizde pervasızca yaptığımız yanlışlarla dolan bardak, şanssız bir günümüzde kimi zaman bir ağır kaldırma ile ya da ters bir hareket ile taşıyor. Bu nedenle zamanında önlem almak çok önemli. Tabii ki sigara da belimize zarar veren en önemli faktör.
Bel ağrısı, bel fıtığının ilk işareti. Aslında her iki kişiden biri, ömrü boyunca en az bir kere bel ağrısı çekecektir. Bel ağrısı dünyadaki en sık ikinci ağrı nedenidir. Söz konusu bu ağrı akut olabilir, yani birden bire tüm şiddetiyle başlayabilir; ya da kronik olabilir, yani tekrarlayan bir şekilde görülebilir. Aslında her yirmi bel ağrısından sadece biri akut olarak başlar, yani bir çeşit burkulma, incinme gibidir.
Ağrı aslında bizim düşmanımız değil, dostumuz. Bize bir şeylerin yanlış gitmekte olduğunu hatırlatıyor. Bu yüzden de ağrı kesicileri gereğinden fazla kullanmamak gerek, adı üstünde; bunlar belimizi iyileştirmiyor, sadece ağrıyı kesiyor yani çalmakta olan alarmı susturuyorlar. Belinizdeki tutulmaların şiddeti, süresi ve sıklığı artıyorsa ve de ağrı tek bir bacağınıza inmeye başladıysa, hemen kalıcı bir çözüm bulmak zorundasınız. Artık hemen bir diyetisyenin yolunu mu tutarsınız, yoksa bir spor salonuna mı üye olursunuz, yoksa bir doktor mu aramaya başlarsınız bilemem.