Son Konu

Kasâme

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
4950 İbnu Abbâs radıyallahu anhüma anlatıyor: Cahiliye devrinde görülen birincil kasâme hadisesi, biz, Beni Hâşim içinde akıntı etmişti Beni Hâşim'dan (Amr İbnu Alkame İbni'lMuttalib İbni Abdi Menâf adında) bir erkeği, Kureyş'in bir başka koluna mensup (Hıdâş İbnu Abdillah İbni Ebi Kays elAmiri adında) bir adam ücretle tutmuştu (Amr) develerle birlikte (Hıdâş'la) yola çıktı Beni Haşim'den bir kimse ona uğradı Bu adamın deri çuvallarının ipi kopmuştu

Bana takviye et, ip ver de şu çuvallarıma bağlayayım, develer ürkmesin!dedi, o da ona bir ip verdi ve onunla çuvalları bağladı Konakladıkları vakit bir her birine hariç bütün develer bağlandı Onu ücretle tutan patron:

Bu deve niye bağlanmadı?diye sordu Öbürü: Bunu bağlayacak ip yok!dedi

Pekiyi onun bağı nerede?diye sordu ve efendi hizmetçiye bir sopa fırlattı Meğerse onun eceli bu değnekte imiş (Adam yaralanır, ama daha ölmeden) Yemenli bir zâz kendisine uğrar Yemenliye sorar:

Sen hacc mevsiminde Mekke'de hazır bulunur musun?

Adam: Bazan bulunurum, bazan bulunmamder Zarar Görmüş ona:

Benim için bir elçilik yapar mısın?diye ilave eder Adam:

Evet yapar (istediğinizi duyururum)der Yaralı:

Sen hacc mevsiminde hazır bulunduğun zaman: Ey Kureyşliler!

diye bağır Sana Buyur!ettikleri vakit: Ey Hâşimoğulları!de! Onlar: Buyur!edince Ebu Tâlib'i sor Ona: Benni falancanın bir ip sebebiyle öldürdüğünü haber ver!der

Bunu söyledikten daha sonra o işçi ölüm eder

Onu ücretle tutan patron, (Mekke'ye) dönünce Ebu Talib yanına gelerek (öleni) sorup: Arkadaşınıza ne oldu?der O da:

Hastalandı, (tedavisi için) elimizden geleni yaptık (Fakat maalesef) öldü, defin işini de ben üzerime aldım!diye yanıt verir Ebu Talib:

O, senin bu alâkanı hak etmiştider Aradan bir müddet geçer

Sonradan ölen ücretlinin vasiyette bulunduğu Yemenli zât hacc mevsiminde gelir ve:

Ey Kureyşliler!diye seslenir (Kureyşliler toplanıp):

İşte biz Kureyşlileriz!derler Bu sefer adam:

Ey Hâşimoğulları!der Onlar:

İşte biz Benî Hâşimiz!derler Adam bu sefer de:

Ey Ebu Tâlib!der Kendisine: İşte şu Ebu Tâlib'tir!derler Adam:

Bana falan kimse, size bir elçilik (yapmamı, bir haber) bildiri etmemi söylemişti O da şu: Onu falan kimse bir ip yüzünden öldürmüşder Bunun üstüne Ebu Tâlib ona gidip:

Bizden üç şeyden birini seç: İstersen yüz deve öde, zira sen bizim adamımızı öldürdün (Bu iddiamızı inkar edecek olursan), dilersen, kavminden elli birey senin öldürmediğine dair yemin etsinler Bunlara itiraz edecek olursan, biz de seni onun nedeniyle öldüreceğiz!der Adam kavmine gelip durumu haber verir

Yemin edelim!derler Onlardan bir erkeğe nikâhlı olup, doğum da yapmış olan Benî Haşimli bir bayan gelip:

Ey Ebu Tâlib! Benim şu oğlumu o elli kişiden bir adam yerine tutmanı, lakin ona, (yeminlerinin yaptırıldığı Ka'be rüknü ile

Makamı İbrahim arasında) yemin ettirilmemesini talep ediyorum!der Ebu Talib bu kadının dilediği şekilde hareket eder Derken onlardan bir diğer adam gelir ve:

Ey Ebu Talib! Sen yüz deveye değerinde elli kişinin ant etmesini diledin Bu durumda her adama iki deve düşüyor al şu iki deveyi benim hesabıma kabul et, yeminlerin yapıldığı yerde bana yemin ettirme!der ebu Tâlib bu iki deveyi kabul eder Kırksekiz birey de gelip ant ederler

İbnu Abbas radıyallahu anhüma der oysa:

Nefsimi kudret eliyle tutan Zâtı Zülcelâl'e ant olsun, yeminleri üzerinden bir sene geçmeden o kırksekiz kişiden hiçbir kımıldayan göz kalmadı (tümü helâk oldu)

Buhari, Menakıbu'lEnsâr 26; Nesai, Kasame 1, (8, 24)

4951 Ebu Seleme İbnu Abdirrahman ve Süleyman İbnu Yesar, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın bir sahabisinden naklen anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, kasâmeyi cahiliye devrindeki şekliyle takrir edip kabul etti Hatta, Hayber yahudileri aleyhine dava ettikleri bir ölü için Ensârdan bir kısım millet arasında kasâmeye hükmetti

Müslim, Kasame 8, (1670); Nesai, Kasame 2, (8, 5)

4952 Seh! İbnu Ebi Hasme anlatıyor: Abdullah İbnu Sehl ve Muhayyısa İbnu Mes'ûd Hayber'e gittiler O günlerde Hayber'le sulh yapılmıştı ODnlar (hususî işleri için) birbirlerinden ayrıldılar

Muhayyısa, Abdullah İbnu Sehl'e rastladı; kan revan içindeydi, son nefeslerini verdi Muhayyısa, arkadaşını orada defnetti ve Medine'ye döndü Mes'ud'un iki oğlu Muhayyısa ve Huvayyısa, Abdurrahman İbnu Sehl ile birlikte (durumu haber vermek üzere) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında gittiler Yaşça hepsinin küçüğü olan Abdurrahman konuşmaya başladı Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:

Büyüğü büyükle, büyüğü büyükle!diyerek müdahale etti Bunun üstüne o sustu, öbürleri anlattılar Aleyhissalatu vesselâm:

Elli ant yapıp arkadaşınızın diyetini yargı etmek ister misiniz?buyurdular Onlar:

Nasıl ant ederiz, ne şâhid olduk, ne de gördük!dediler Aleyhissalâtu vesselâm:

Yahudiler elli yeminle sizi tebrie etsinler mi?buyurdular Onlar:

Biz kâfir insanların yeminine nasıl haysiyet ederiz?dediler Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onların bu halleri üstüne, adamın diyetini kendi nezdinden ödedi

Buhari, Diyat 22, Sulh 7, Cizye 12, edeb 89, Ahkâm 38; Müslim, Kasame 1, (1669); Muvatta, Kasame 1, (2, 877, 878); Ebu Davud, Diyat 8, 9, (4520, 4521, 4523); Tirmizi, Diyat 23, (1422); Nesai, Kasame 3, (8, 512)

4953 Amr İbnu Şu'ayb lahza ebihi lahza ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: Muhayyisa'nın küçük oğlu Hayber'in kapısı önünde maktul bulundu Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:

Öldüren hakkında iki şahid bul, katili sana ipiyle teslim edeyim!buyurdu Muhayyısa:

Ey Allah'ın Resûlü! Biz nereden iki şahid bulalım? Zira, onların kapıları önünde katledildidediler Aleyhissalatu vesselam:

Öyleyse elli defa kasame yemini edersinbuyurdular Muhayyısa:

Ey Allah'ın Resulü dedi, ben bilmediğim bir kimse hakkında nasıl ant ederim?Aleyhissalatu vesselam:

Onlardan elli kasame yemini talep edersinbuyurdular Muhayyısa:

Ey Allah'ın Resulü! Onlar yahudidir, biz onlara nasıl yemin teklif ederiz?dedi bunun üzerine ölenin diyetini Aleyhissalatu vesselam onlara (yahudilere) hükmetti ve yarısıyla onlara yardımda bulundu

Nesai, Kasame 4, (8, 12)

4954 Yeniden Amr İbnu Şuayb lahza ebihi an ceddihi tarikinden anlatıldığına tarafından, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Liyyetü'lBahre nam mevkiin kenarında yer alan Bahretu'rRuğâ'da meskün Beni Nadr İbni Malik kabilesinden bir adamı kasame aracılığıyla öldür(t)dü ve:

katil de maktûl de kendilerinden!buyurdu

Ebu Davud, Diyat 8, (4522) *
 
Üst Alt