Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından TÜSİAD işbirliği ile hazırlanan "Turizmde Dönüşüm Senaryoları" raporu Conrad İstanbul Bosphorus'da düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşıldı.
Konuşmasına "Türkiye için gayemiz global rekabet yarışının en üst düzeylerindeki ülkeler ortasında olmamızdır. Tüm çalışmalarımızın ana odağı ülkemizi güçlü bir formda bu geleceğe taşımaktır" diye başlayan Kaslowski şöyle devam etti:
"Kuşkusuz tüm kesimlerin yarattığı katma bedel iktisadın gücü açısından çok değerli. Sürdürülebilirliği tüm eksenlerde sağlamalıyız. Bu emelle uzun periyotlu planlama yapmalıyız. Bu planları edinilen deneyimler doğrultusunda gerekli önlemlerle güçlendirerek, kararlılıkla uygulamalıyız. TÜSİAD olarak bu sürece katkı sağlayacak programlar yürütüyoruz; siyaset tekliflerimizi geniş bir katılımcılıkla hazırlıyor ve tüm paydaşlarımıza sunuyoruz."
"Turizm kesimi dış ticaret açığının azaltılmasında kritik rol oynuyor"
Ülkenin kalkınma dinamikleri içinde ve üzerinde ağırlaştıkları alanlar ortasında turizm bölümünü çok farklı bir yerde konumlandırdıklarını söyleyen Kaslowski, "Sektörün iktisada direkt sağladığı kıymetli bir katkı var; dış ticaret açığının azaltılmasında kritik bir rol oynuyor. Bunların yanı sıra paha zincirinde etkileşimde olduğu 50’nin üzerinde dalda yarattığı dolaylı katkı ile istihdam ve toplumsal siyasetler içinde de değerli bir yer tutuyor" dedi.
Kaslowski konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Daha da değerlisi ülkemizin tüm dünyadaki algısının şekillenmesinde çok kritik bir misyon üstleniyor. Doğal ve kültürel zenginliklerimiz; ticaret, lojistik ve mobilitenin merkezindeki coğrafik pozisyonumuz çok değerli fırsatlar yaratıyor. Turizm, dünya barışının, kültürel yakınlaşmanın, global iktisadın katalizörü olması prestijiyle da çok stratejik bir rol oynuyor. Bu nedenlerle turizm dalı ile öteki hizmet ve üretim bölümlerimizin sinerjisini global dinamikler içinde daha güçlü bir Türkiye için çok pahalı görüyoruz."
"1950 yılında 25 milyon olan turist sayısı 2018 yılında 1,4 milyarın üzerine ulaştı"
"2012 yılında Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi’nin on yıl sonrası için öngörüsü dalın global iktisadın %10’una erişmesiydi. Kesimin bu eşiği geçmesi yalnızca 4 yıl aldı. 1950 yılında 25 milyon olan turist sayısı 2018 yılında 1,4 milyarın üzerine ulaştı. Dalın bu ölçeğe ulaşmasında mobilite araçlarının çeşitliliği; teknolojinin sağladığı fırsatlar ve bilginin süratle yayılması çok tesirli oldu. Tüm nesiller açısından en uzak coğrafyalar bile erişilebilir oldu. Giderek daha fazla talepkar olan; yalnızca kendi ülkesine değil gezegenin her noktasına ilgisi artan yeni nesiller iş modellerini dönüştürmede artık çok tesirli. Sonuçta dünyadaki tüm jeopolitik belirsizliklere ve ekonomik istikrarsızlıklara karşın turizm dalı büyümeye devam etti.
Bizim de gayemiz bu ekonomik kalkınma, toplumsal ve kültürel yakınlaşma fırsatlarından azami katkıyı ülkemize taşımak olmalıdır. Bu süreçte turist sayısındaki artış kuşkusuz değerlidir lakin sürdürülebilir büyüme açısından daha da kritik olanı turist başına gelirin de artırılmasıdır. Farklı turizm çeşitlerinin potansiyellerini bütüncül ve bölgesel olarak güçlendirecek programlara yoğunlaşmamız değerli yararlar sağlayacaktır. Bu çerçevede tanıtım araçlarının güçlendirilmesi; yatırımların yenilenmesi; turizm trendleri dikkate alınarak yeni yatırımlara devam edilmesi; altyapının güçlendirilmesi gereklidir. Bugün sizlerle paylaşılacak çalışmada yer alan tekliflerin turizm odaklı stratejilerde yer bulmasını dilerim."
"Her 30 turist 1 kişi istihdam ediyor"
"Sektör direkt ya da dolaylı olarak dünyadaki istihdamın yaklaşık %10’unu oluşturuyor. Bu da demek oluyor ki her 30 turist 1 kişi istihdam ediyor. Ülkemizde de turizmin istihdamda % 8’ler mertebesindeki hacmi ile kıymetli bir siyaset alanı. Öteki dallara kıyasla bilhassa bayan ve genç çalışan oranının yüksek olması toplumsal siyasetler perspektifinden hayli memnuniyet verici. Bununla birlikte turizm bölümüne ehil işgücünü çekmekte zorluklar yaşanabiliyor. Dal toplumsal ve teknolojik dönüşümlerden, değişen tüketici beklentilerinden de fazlaca etkileniyor. Tüm bu değişikliklere ahenk sağlamak elbette dinamik önlemlere gereksinim duyuyor. Bölümün, kamu ve akademiyle işbirliği düzeneklerinin güçlendirilmesi bu meselelere tahlil bulunabilmesinde kıymetli bir katalizör olacaktır."
"Dijitalleşme 2025 yılına kadar turizm kesiminde 305 milyar dolar ek kıymet yaratacak"
"Hemen çabucak her konuşmamda dijital dönüşümden bahsediyorum. Çünkü 4. Sanayi İhtilali yalnızca üretim kesimlerini değil kıymet zincirinin tamamını dönüştürüyor. Turizm kesimi de bu dönüşüm rüzgarından bağımsız değil. Araştırmalara nazaran dijitalleşme 2025 yılına kadar turizm bölümünde 305 milyar dolar ek bedel yaratacak. Artık herkesin kullandığı internetten check-in ve barkod uygulamalarının vize ve hudut süreçlerinde kullanılması yalnızca hudut güvenliği ve turistlerin daha kolay seyahat edebilmesi açısından değerli değil. Vize süreçlerinin teknolojik araçlarla sadeleştirilmesi suretiyle G20 ülkelerinde yaklaşık 200 milyar dolar ek gelir ve 5 milyon iş yaratılması bekleniyor. Kesimin tüm beklentilerden süratli geliştiğini ve dijitalleşmenin de eksponansiyel büyüdüğünü düşündüğümüzde yaratılacak pahanın varabileceği nokta hayallerimizin ötesinde olabilir."
"Yapay zeka ile oteller hiper-kişiselleştirilmiş müşteri tecrübesi sunacaklar"
"Dijitalleşmenin değeri tabi ki yalnızca iktisat ve istihdam boyutuyla hudutlu değil. Yeni işlerin ve iş modellerinin yaratılmasına kadar birçok alanda tesirli olacak. Yapay zeka ile oteller hiper-kişiselleştirilmiş müşteri tecrübesi sunacaklar. Böylece değişen müşteri beklentilerine daha kolay ahenk sağlayabilecekler. Büyük bilgi tahlili ise bir müddettir kesimde tesirli bir halde kullanılıyor. Birçok büyük kent halihazırda eş vakitli turist verisini gezgin hareketlerini daha yeterli yönetebilmek için kullanıyor. Bu çerçevede turist tecrübesini aktif yönetmek için dijital teknolojileri nasıl kullanabileceğimize dair Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar çok pahalı olacaktır. Bu kapsamda işbirliği yapmaktan memnuniyet duyacağımızı da belirtmek isterim. Öte yandan, kesim paydaşlarımızı da dijital tahlil arayışlarını yerli teknoloji tedarikçileri ile buluşturduğumuz TÜSİAD SD2 Programına bu vesileyle davet etmek isterim."