iltasyazilim
Yeni Üye
Dünkü 2019 ’de dünyaya ne olacak yazımda kısa bir değinme yapmıştım bu konuya Lakin gerçekten derine inilmesi gereken epeyce ilgi çekisi bir konu olduğunu düşünüyorum Bilimsel açıdan tüm dünya tarihini değiştirebilecek bir konu Ulu önderimiz atatürk ’ün 1930 ’lu yıllarda araştırdırdığı bir konu olan Mu kıtası büyük bir tarihi gizemdir doğrusu Düşünsenize kanıtlanması durumunda tüm dünya tarihi değişken Elimden geldiğince Mu kıtası hakkında bilgiler vereceğim ve bu konu hakkında bi nebze olsun bilgilenmeniz inanın yararlı olacaktır
h 1KAYIP KITA MU
Aden bahçesi Asya ’da değil , Pasifik Okyanusu ’nda artık var olmayan bir kıtanın üzerindeydi Tevrat ’ta ki yaratılış efsanesi Fırat vadisinde yaşamış insanlardan değil, bu batık kıtadan yani İnsanların Anavatanı olduğu iddaa edilen Mu kıtasından çıkmıştı
Bu iddaaların kanıtı Hindistan ’da yer alan çoktan unutulmuş kutsal tabletler üzerindeki arşiv ve diğer ülkelerden gelen kayıtların birleştirilmesiyle ortaya çıkmıştır Bu tabletler* günümüzden 50000 sene önce takriben 64 milyon kişinin yaşadığı bu inanılmaz topraklarda bşrçok yönden bizim şuandaki yaşantımızdan üstün bir uygarlığın geliştiğini anlatmaktadırBu tabletlere bakıp Güney denizindeki beyaz ırkın var olup olmadığını çözebilir, Pasifik denizinin ortasındaki bu dev uygarlığın nasıl bir gecede tarihe gömüldüğünü öğrenebilriz Bilim adamları evvelden bu* kıtanın varlığına karşısında çıksalarda tabletlerin çözülmesiyle bundan böyle gerçekten böyle bir kıtanın varlığını kabullenmişlerdir Peki bu tabletlerde yazanlar nelerdir onlara bakalım birde
1si Hindistan ’da yer alan ve eğitimli bir baş rahip göre çözülen tabletlerdir Bu tabletler mu araştırmasının başlangıcıdır Bu tabletler Naakaller tarafından bana kalırsa Mu kıtasında yazılmışlardır ve Pasifiğin merkezindeki ülkeden nasıl çıktıklarını anlatmışlardır
2si Ramayana Destanıdır Hinduların Ramayana destanını bilenleriniz vardır Destanın bir bölgesinde Naakallerin Burma ’ya “doğum yerleri olan Doğu ’daki ( pasifik yönündeki bir ülkeden geldiklerinden söz etmektedir Bu ülke Mu kıtasından diğer biryer değildir
Bunlar en kayda değer olanlarıdır açık bir şekilde böyle bir uygarlıktan bahsedilir Daha öyle fazla tablette mu ülkesinden bahsedilir Mayaların Troana El yazmasında bile açık bir şekilde bahsedilir Mu kıtasından Tabletlerin dışında bulunan yıkıntılarda bize Mu kıtasını göstermektedir Bir meksika piramidinde kabartma yazılarla Batı Ülkeleri ’nin yıkımının anısına yazısı bulunmuştur Bu örnekler çoğaltılabilir Tarih bize Mu kıtasının olduğundan bahsetmektedir
Kayıtlara dayanarak, kitaptan* okuduğum kadarıyla mu kıtasını size anlatayım başta
“Çok uzaktan zamanlarda Pasifiğin ortasında şuanda su ve gökyüzü haricen hiçbirşey bulunmayan yerde büyük bir kıtadan söz edilir Burası geniş düzlükleri olan güzel , tropik bir ülkeydi Yüksek dağlar,dert yamaçların olmadığı bu büyük kıtada bereketli topraklar,ormanlık tepeler ve bunların aralarında kıvrılarak akıcı büyük akarsular bulunuyordu Ormanlarında enerjik mamut ve fil sürüleri* dolaşırdı 64* milyon kişinin saltanatını sürdürdüğü bu ülkede hayat,neşe ve mutluluk içinde geçiyordu Bu kıta üzerindekilere hertürlü kolaylığı, refahı sağlayan biryerdi tekrar tıpatıp örümcek ağları gibi her yanı saran düzgün yollar vardı ve bu yollar pürüzsüz misket taşlarıyla çok iyi bir şekilde döşenmişlerdi Bu 64 milyon kişi birbirinden ayrı lakin tek bir hükümet altında toplanan “on kabileden meydana gelmişlerdi Bu büyük medenilik Güneş İmparatorluğu adındaydı ve imparatorluğun başında “Ra Mu adı verilen hiyeratik baş vardı Hepsinin dini aynıydı İnanışa tarafından ruhlar ölümsüzdü ve eninde sonunda yüce yaratıcıya geri döneceklerine inanıyorlardı Yüce yaratan Güneş ile ifade edilirdi Bunun nedeni onun bütün gücünü anlatabilecek şeyin Güneş oluşuydu En başlarında yer alan Ra Mu* yaradanın temsilcisiydi Bunu bildiklerinden Ra Mu ’ya katiyen tapılmayacağının farkındaydılar
O zamanlar Mu halkı gelişimlerini fazla ilerletmiş ve aydınlanmış insanlardı Bu yüzden Mu kıtasında vahşilik yoktu ve hiçte olmamıştı Mudaki ahali beyaz derili insanlardı Mu halkı içerisinde gemileriyle “doğudaki okyanuslardan batıdakilere ve kuzeyden güneydeki denizlere açılan büyük denizciler vardı Keza mimarlık, büyüj taş mabetler ve saray yapmada çok ilerlemişlerdi Mu topraklarında yedi büyük şehir yada merkez vardı Burada ilim ve diğer disiplinker öğretilirdi Şehirler büyük ırmakların denizle buluştuğu yerlere kurulmuşlardı ve buralar dünyanın hertarafından gelen gemilerin gidip geldiği alışveriş merkezleriydi Mu ülkesi dünya medeniyetinin, eğitiminin , ticaretin baş merkeziydi Dünyanın diğer yerindeki ülkeler ona tabi koloni imparatorluklarıydı Varlıklı sınıflar birçok mücevher ve kıymetli taşlar takar ve fazla sayıda hizmetçilerle saraylarda yaşarlardı
Herşey fazla hoş bu vesileyle birgün büyük bir şok yaşandı Yerkürenin içlerinden gelen seslerin peşinde ülkenin güney kesimleri depremler ve volkanik patlamalarla sarsıldı Yeniden güney kıyılarındaki şehirleri* okyanustan gelen dev dalgalar yıkarak büyük hasar verdi Volkanik ağızlar lav ve ateş* püskürdü Arazi düz olduğundan akmayan lavlar orada koni şeklini aldılar Bu birincil ziyaretti Bundan sonradan insanlar şehirleri her tarafta kurdular Ticaret ve yaşam her tarafta başladı Nesiller sonra depremler baştan başladı Deniz dalgaları gibi kıta sallanmaya başladı Şehirler ilgi çekici yığınına dönüştü Okyanustan gelen dev dalgalar önlerine çıkan bütün canlıları yuttu Mu kurtar bizi diye haykıran halk müziği yüksek yerlere sığınmaya çalışsalarda kurtulamadılar Gece boyunca kıta yarılmaya devam etti ve parçalara ayrıldıBüyük homurtularla bu dev kıta dibe çökmeye başladıYarıklardan fışkıran dev su kütleleri bu büyük kıtayı içine gömerek bitirdi
Mu insanı,insanların anavatanı,tüm o sanatsal şehirler,tapınaklar,saraylar,ilimler ve muhteşem ustalıkları bir gecede yok oldu
James Churcward tabletlerden okuduklarını böyle özetlediOkuğumda gerçekten etkilendim Dev gibi kıta bir gecede böyle sular aşağıda kalmıştı işte Bugünkü iddaalara gelirsekTürklerin bile anavatanının Mu kıtası olduğu söylenmekteKim bilir belkide öyledirBirdahaki yazımda Atatürk ’ün Türklerin kökeniyle ilgili yaptığı araştırmayı anlatmaya çalışacağım sizeBu araştırmada Türklerin Mu kıtasıyla olan bağlantısı çok daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum
h 1KAYIP KITA MU
Aden bahçesi Asya ’da değil , Pasifik Okyanusu ’nda artık var olmayan bir kıtanın üzerindeydi Tevrat ’ta ki yaratılış efsanesi Fırat vadisinde yaşamış insanlardan değil, bu batık kıtadan yani İnsanların Anavatanı olduğu iddaa edilen Mu kıtasından çıkmıştı
Bu iddaaların kanıtı Hindistan ’da yer alan çoktan unutulmuş kutsal tabletler üzerindeki arşiv ve diğer ülkelerden gelen kayıtların birleştirilmesiyle ortaya çıkmıştır Bu tabletler* günümüzden 50000 sene önce takriben 64 milyon kişinin yaşadığı bu inanılmaz topraklarda bşrçok yönden bizim şuandaki yaşantımızdan üstün bir uygarlığın geliştiğini anlatmaktadırBu tabletlere bakıp Güney denizindeki beyaz ırkın var olup olmadığını çözebilir, Pasifik denizinin ortasındaki bu dev uygarlığın nasıl bir gecede tarihe gömüldüğünü öğrenebilriz Bilim adamları evvelden bu* kıtanın varlığına karşısında çıksalarda tabletlerin çözülmesiyle bundan böyle gerçekten böyle bir kıtanın varlığını kabullenmişlerdir Peki bu tabletlerde yazanlar nelerdir onlara bakalım birde
1si Hindistan ’da yer alan ve eğitimli bir baş rahip göre çözülen tabletlerdir Bu tabletler mu araştırmasının başlangıcıdır Bu tabletler Naakaller tarafından bana kalırsa Mu kıtasında yazılmışlardır ve Pasifiğin merkezindeki ülkeden nasıl çıktıklarını anlatmışlardır
2si Ramayana Destanıdır Hinduların Ramayana destanını bilenleriniz vardır Destanın bir bölgesinde Naakallerin Burma ’ya “doğum yerleri olan Doğu ’daki ( pasifik yönündeki bir ülkeden geldiklerinden söz etmektedir Bu ülke Mu kıtasından diğer biryer değildir
Bunlar en kayda değer olanlarıdır açık bir şekilde böyle bir uygarlıktan bahsedilir Daha öyle fazla tablette mu ülkesinden bahsedilir Mayaların Troana El yazmasında bile açık bir şekilde bahsedilir Mu kıtasından Tabletlerin dışında bulunan yıkıntılarda bize Mu kıtasını göstermektedir Bir meksika piramidinde kabartma yazılarla Batı Ülkeleri ’nin yıkımının anısına yazısı bulunmuştur Bu örnekler çoğaltılabilir Tarih bize Mu kıtasının olduğundan bahsetmektedir
Kayıtlara dayanarak, kitaptan* okuduğum kadarıyla mu kıtasını size anlatayım başta
“Çok uzaktan zamanlarda Pasifiğin ortasında şuanda su ve gökyüzü haricen hiçbirşey bulunmayan yerde büyük bir kıtadan söz edilir Burası geniş düzlükleri olan güzel , tropik bir ülkeydi Yüksek dağlar,dert yamaçların olmadığı bu büyük kıtada bereketli topraklar,ormanlık tepeler ve bunların aralarında kıvrılarak akıcı büyük akarsular bulunuyordu Ormanlarında enerjik mamut ve fil sürüleri* dolaşırdı 64* milyon kişinin saltanatını sürdürdüğü bu ülkede hayat,neşe ve mutluluk içinde geçiyordu Bu kıta üzerindekilere hertürlü kolaylığı, refahı sağlayan biryerdi tekrar tıpatıp örümcek ağları gibi her yanı saran düzgün yollar vardı ve bu yollar pürüzsüz misket taşlarıyla çok iyi bir şekilde döşenmişlerdi Bu 64 milyon kişi birbirinden ayrı lakin tek bir hükümet altında toplanan “on kabileden meydana gelmişlerdi Bu büyük medenilik Güneş İmparatorluğu adındaydı ve imparatorluğun başında “Ra Mu adı verilen hiyeratik baş vardı Hepsinin dini aynıydı İnanışa tarafından ruhlar ölümsüzdü ve eninde sonunda yüce yaratıcıya geri döneceklerine inanıyorlardı Yüce yaratan Güneş ile ifade edilirdi Bunun nedeni onun bütün gücünü anlatabilecek şeyin Güneş oluşuydu En başlarında yer alan Ra Mu* yaradanın temsilcisiydi Bunu bildiklerinden Ra Mu ’ya katiyen tapılmayacağının farkındaydılar
O zamanlar Mu halkı gelişimlerini fazla ilerletmiş ve aydınlanmış insanlardı Bu yüzden Mu kıtasında vahşilik yoktu ve hiçte olmamıştı Mudaki ahali beyaz derili insanlardı Mu halkı içerisinde gemileriyle “doğudaki okyanuslardan batıdakilere ve kuzeyden güneydeki denizlere açılan büyük denizciler vardı Keza mimarlık, büyüj taş mabetler ve saray yapmada çok ilerlemişlerdi Mu topraklarında yedi büyük şehir yada merkez vardı Burada ilim ve diğer disiplinker öğretilirdi Şehirler büyük ırmakların denizle buluştuğu yerlere kurulmuşlardı ve buralar dünyanın hertarafından gelen gemilerin gidip geldiği alışveriş merkezleriydi Mu ülkesi dünya medeniyetinin, eğitiminin , ticaretin baş merkeziydi Dünyanın diğer yerindeki ülkeler ona tabi koloni imparatorluklarıydı Varlıklı sınıflar birçok mücevher ve kıymetli taşlar takar ve fazla sayıda hizmetçilerle saraylarda yaşarlardı
Herşey fazla hoş bu vesileyle birgün büyük bir şok yaşandı Yerkürenin içlerinden gelen seslerin peşinde ülkenin güney kesimleri depremler ve volkanik patlamalarla sarsıldı Yeniden güney kıyılarındaki şehirleri* okyanustan gelen dev dalgalar yıkarak büyük hasar verdi Volkanik ağızlar lav ve ateş* püskürdü Arazi düz olduğundan akmayan lavlar orada koni şeklini aldılar Bu birincil ziyaretti Bundan sonradan insanlar şehirleri her tarafta kurdular Ticaret ve yaşam her tarafta başladı Nesiller sonra depremler baştan başladı Deniz dalgaları gibi kıta sallanmaya başladı Şehirler ilgi çekici yığınına dönüştü Okyanustan gelen dev dalgalar önlerine çıkan bütün canlıları yuttu Mu kurtar bizi diye haykıran halk müziği yüksek yerlere sığınmaya çalışsalarda kurtulamadılar Gece boyunca kıta yarılmaya devam etti ve parçalara ayrıldıBüyük homurtularla bu dev kıta dibe çökmeye başladıYarıklardan fışkıran dev su kütleleri bu büyük kıtayı içine gömerek bitirdi
Mu insanı,insanların anavatanı,tüm o sanatsal şehirler,tapınaklar,saraylar,ilimler ve muhteşem ustalıkları bir gecede yok oldu
James Churcward tabletlerden okuduklarını böyle özetlediOkuğumda gerçekten etkilendim Dev gibi kıta bir gecede böyle sular aşağıda kalmıştı işte Bugünkü iddaalara gelirsekTürklerin bile anavatanının Mu kıtası olduğu söylenmekteKim bilir belkide öyledirBirdahaki yazımda Atatürk ’ün Türklerin kökeniyle ilgili yaptığı araştırmayı anlatmaya çalışacağım sizeBu araştırmada Türklerin Mu kıtasıyla olan bağlantısı çok daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum