bilgiliadam
Yeni Üye
Kaz Dağı Efsanesi,
Kaz Dağında Sarı Kız Hikayesi,
Kaz Dağında Sarı Kız Efsanesi Hakkında
Edremit’in şimali garbisinde ve Ağunya’dan başlayarak Behram hatta baba burnunda nihayetlenen bir silsilenin en yuksek kısmıdır
En yuksek tepesi eski adıyle (Gargaros) resmi adıyle (Kartal Tepe) mahalli tabirle (Baba Tepe) dir
İkinci derecede yuksek olan yer meşhur Sarı Kız tepesidir Eski ismi (İda)dır Bu dağın Kaz Dağı adını almasında bu tepe hakkında efsaneler başlıca amil olmuştur
Ucuncu derecede yuksek olan da (Bakla Tepe)dir buna yassı bağ da denilir Emsalsiz guzelliklerle dolu olan Kaz Dağı’nı hakkıyle tarif edebilmek kabil olamamakla beraber bu guzel yurt koşesini aşağıdan yukarıya doğru tetkik etmek daha doğrudur
Edremitten Kaz Dağı’na cıkmak icin başlıca beş yol vardır Paşa Sultan, Zeytinli, Kızıl Kecili, Avcılar, Altınoluk, yollarıdır Bunların icinde en yakın yol Zeytinli yolu olduğu gibi o kadarda dik değildir Hatta bu yolda (Tomruk yolu) denilen ekseriya patika ile birleşen geniş bir yol vardır ki buradan iki tekerlek uzerinde okuzler koşarak Tomruk denilen keresteler indirilir İşte bu yol ufak bir himmetle otomobil yolu haline girebilir Cunku bu yol guzergahında ucurum yok denilecek kadar azdır Diğer yollar koylere mahsus olmakla beraber bu yol dağın başka başka manzaralarını mevkilerini sularını gosterir
Sarı Kız’a sağ tarafta ufak bir tepecik uzerindeki yoldan cıkılır İlk olarak korfezin cok muhteşem guzelliği goze carpar bu emsalsiz manzara karşısında bir an Sarı Kız filan hatırdan cıkar butun yorgunluk hemen buracıkta unutulmuştur Baba burnundan musluk dağlarına kadar korfez ve ova ayağınızın altındadır Havrana giden beyaz şerit gibi yol ile Edremit son virajdan buyuk servili mezarlığı ile Havranı da gorursunuz Burhaniye ve bugun dalyan olan eski tuzla ve altındaki parlak bir şerit gibi zeytinli cayı menbaı ve nihayet mavi deniz uzaktan madra ve sahildeki tepeler ve Ayvalığın onundeki adalar Siluet halinde Midilli hatta beyaz yaldızdan bir cizgi halinde Ege Denizi’nden bir parca (Altın ova istikametinde gorunur) garba doğru bakınca Baba burnunu behram taraflarını ve biraz uzakta yine abide şeklindeki nirengisi ile Kartal tepeyi Ayvacık ve Ezine ovalarından bazı parcalarla şimale doğru Bayramic arazisinden parcalar ve siluet halinde boğaz gorunur Şark cihetine bakınca manzara daha heybetlidir Kaz Dağı’nın şark silsilesini teşkil eden buyuk dağlar birer ufak tepe gibi dekoru ikmal eder Şimdi biraz toplanarak muhitimizi tedkike koyulalım İlk karşılaştığınız bir taş yığını hakkında kılavuzun izahatini dinleyelim Burası Sarı Kız’ın (Kazlarını muhafaza ettiği ağıldır) bu yığına muttasıl mustatil şeklinde muntazam cevrilmiş bir taş yığını daha vardır ki burası da Sarı Kız’ın mezarıdır Biraz sağda da nirengi ve onun onunde (1929) yılında Edremit İdman Yurdu azaları tarafından betonla tesbit edilmiş ve bilyalı yatak uzerine oturtulmuş aksondan (yuvarlak demir) den mamul bayrak direği vardır kalın sactan yapılan bayrak ruzgarların tesiri ile kopmuş ve parcalanmıştır Buraya cıkış icin en musait aylar Temmuz ve Ağustos’un ilk Ob beş gunudur Diğer zamanlar ruzgarda ve yağmur eksik değildir Bayrak direğinin onunde bir taş yığını daha vardır Bu yığın arasında binlerce kırmızı yuvarlak ve aynı zamanda ucan bocekler vardır Bu zararsız hayvancıklar kcucuk benekli sırtları ile boyuna bu taş yığınının arasına girip cıkmaktadır Tepe uzerinde sayısız enli ince plak halinde obek obek taş yığınları goze carpıyor ve bu plak halindeki dikili taşların ruzgardan yakılacak ateşi muhafaza etmek uzere Sarı Kız toreni yapmağa gelen Turkmenler tarafından konulduğu soyleniyor
Her sene Temmuz ve Ağustos ayları icinde Sarı Kız’da Turkmenler tarafından yapılmakta olan Sarı Kız ayini hakkında bazı kimseler Turkmenlere karşı cok cirkin iftiralarda bulunmakta iselerde bu temiz insanların Sarı Kız ayinleri cok nezihtir Tarihte Edremit Şehri isimli kitaptaki Sarı Kız ayini bahsi bu iddiamızı isbata kafidir
Pek cok olan Sarı Kız efsanesinin halk arasında en fazla soyleneni budur
Gure’de sakin bir adamın tek bir kızı varmış evlenme cağına gelen bu kızı cok guzel olduğu icin pek cok kimseler istemiş babası belki de yalnız kalacağından korkarak butun taliplere menfi cevap vermiş bunlardan biri kıza bir iftirada bulunmuş muteassıp olan babası da kızını oldurmeye kalkmış fakat cok guzel olan kızını kıyamamış onu Kaz Dağının bu Sarı Kız tepesine cıkarmış yanına oniki tanede kaz vermiş ve ne yapalım ben bu kazları cok seviyorum satmaya ve kesmeye kıyamıyorum Bunlarda koyde boyna zarar yapıyorlar Herkes şikayete başladı Bu kazları burada yaymaktan başka care yok diyor ve ertesi gunde bu guzel kızı dağda ben gidip odun alayım diye yalnız bırakarak koye iniyor Kız babasının karanlık basıp da gelmediğini gorunce korkup ağlıyor ve bir taraftan da dua ediyor Cenabı hak onun duasını kabul ediyor ve onu her tehlikeden koruyor Babası kızının artık ortadan kalktığını tahmin ederek ağlaya ağlaya hacca gidiyor Kazlar coğalıyor kız gunden gune daha fazla guzelleşiyor Dağda fırtınada kalanlara yardım ediyor Herkes ona hurmet ve sevgi bağlıyor Babası hacdan donup kızının sağ olduğunu duyunca dağa geliyor Kızı ile konuşuyor Kız koylulerin hediye ettiği aletlerde gergef işlemekteymiş Babası biraz su istiyor Kız yanındaki boş su kabağını eline alıp oturduğu yerden konulu uzatıp korfezden kabağı dolduruyor Babası suyun tuzlu olduğunu gorunce ben icmek su istedim diyor Kız kabağı dokup sen yalnız koy suyuna alışıksın sana Gure Cayının suyundan doldurayım diyor Yine elini uzatıp Gure Cayından kabağı doldurup babasına uzatıyor Babası bu hali gorunce kızım ben sana kotuluk ettim sen mertebeni bulmuşsun artık diyor Kız kendisine fenalık edenlere beddua ediyor ve oracıkta oluyor Babası kızın vasiyeti uzerine onu bu Sarı Kız tepesine gomuyor Kendiside Kartal Tepeye cıkıp orada oluyor Kartal Tepeye baba tepe denilmesinin sebebi bu imiş
Gıyas Yetkin'in 1939'da Balıkesir'de yayınlanmış EDREMİT adlı kitabından alınmıştır
Kaz Dağında Sarı Kız Hikayesi,
Kaz Dağında Sarı Kız Efsanesi Hakkında
Edremit’in şimali garbisinde ve Ağunya’dan başlayarak Behram hatta baba burnunda nihayetlenen bir silsilenin en yuksek kısmıdır
En yuksek tepesi eski adıyle (Gargaros) resmi adıyle (Kartal Tepe) mahalli tabirle (Baba Tepe) dir
İkinci derecede yuksek olan yer meşhur Sarı Kız tepesidir Eski ismi (İda)dır Bu dağın Kaz Dağı adını almasında bu tepe hakkında efsaneler başlıca amil olmuştur
Ucuncu derecede yuksek olan da (Bakla Tepe)dir buna yassı bağ da denilir Emsalsiz guzelliklerle dolu olan Kaz Dağı’nı hakkıyle tarif edebilmek kabil olamamakla beraber bu guzel yurt koşesini aşağıdan yukarıya doğru tetkik etmek daha doğrudur
Edremitten Kaz Dağı’na cıkmak icin başlıca beş yol vardır Paşa Sultan, Zeytinli, Kızıl Kecili, Avcılar, Altınoluk, yollarıdır Bunların icinde en yakın yol Zeytinli yolu olduğu gibi o kadarda dik değildir Hatta bu yolda (Tomruk yolu) denilen ekseriya patika ile birleşen geniş bir yol vardır ki buradan iki tekerlek uzerinde okuzler koşarak Tomruk denilen keresteler indirilir İşte bu yol ufak bir himmetle otomobil yolu haline girebilir Cunku bu yol guzergahında ucurum yok denilecek kadar azdır Diğer yollar koylere mahsus olmakla beraber bu yol dağın başka başka manzaralarını mevkilerini sularını gosterir
Sarı Kız’a sağ tarafta ufak bir tepecik uzerindeki yoldan cıkılır İlk olarak korfezin cok muhteşem guzelliği goze carpar bu emsalsiz manzara karşısında bir an Sarı Kız filan hatırdan cıkar butun yorgunluk hemen buracıkta unutulmuştur Baba burnundan musluk dağlarına kadar korfez ve ova ayağınızın altındadır Havrana giden beyaz şerit gibi yol ile Edremit son virajdan buyuk servili mezarlığı ile Havranı da gorursunuz Burhaniye ve bugun dalyan olan eski tuzla ve altındaki parlak bir şerit gibi zeytinli cayı menbaı ve nihayet mavi deniz uzaktan madra ve sahildeki tepeler ve Ayvalığın onundeki adalar Siluet halinde Midilli hatta beyaz yaldızdan bir cizgi halinde Ege Denizi’nden bir parca (Altın ova istikametinde gorunur) garba doğru bakınca Baba burnunu behram taraflarını ve biraz uzakta yine abide şeklindeki nirengisi ile Kartal tepeyi Ayvacık ve Ezine ovalarından bazı parcalarla şimale doğru Bayramic arazisinden parcalar ve siluet halinde boğaz gorunur Şark cihetine bakınca manzara daha heybetlidir Kaz Dağı’nın şark silsilesini teşkil eden buyuk dağlar birer ufak tepe gibi dekoru ikmal eder Şimdi biraz toplanarak muhitimizi tedkike koyulalım İlk karşılaştığınız bir taş yığını hakkında kılavuzun izahatini dinleyelim Burası Sarı Kız’ın (Kazlarını muhafaza ettiği ağıldır) bu yığına muttasıl mustatil şeklinde muntazam cevrilmiş bir taş yığını daha vardır ki burası da Sarı Kız’ın mezarıdır Biraz sağda da nirengi ve onun onunde (1929) yılında Edremit İdman Yurdu azaları tarafından betonla tesbit edilmiş ve bilyalı yatak uzerine oturtulmuş aksondan (yuvarlak demir) den mamul bayrak direği vardır kalın sactan yapılan bayrak ruzgarların tesiri ile kopmuş ve parcalanmıştır Buraya cıkış icin en musait aylar Temmuz ve Ağustos’un ilk Ob beş gunudur Diğer zamanlar ruzgarda ve yağmur eksik değildir Bayrak direğinin onunde bir taş yığını daha vardır Bu yığın arasında binlerce kırmızı yuvarlak ve aynı zamanda ucan bocekler vardır Bu zararsız hayvancıklar kcucuk benekli sırtları ile boyuna bu taş yığınının arasına girip cıkmaktadır Tepe uzerinde sayısız enli ince plak halinde obek obek taş yığınları goze carpıyor ve bu plak halindeki dikili taşların ruzgardan yakılacak ateşi muhafaza etmek uzere Sarı Kız toreni yapmağa gelen Turkmenler tarafından konulduğu soyleniyor
Her sene Temmuz ve Ağustos ayları icinde Sarı Kız’da Turkmenler tarafından yapılmakta olan Sarı Kız ayini hakkında bazı kimseler Turkmenlere karşı cok cirkin iftiralarda bulunmakta iselerde bu temiz insanların Sarı Kız ayinleri cok nezihtir Tarihte Edremit Şehri isimli kitaptaki Sarı Kız ayini bahsi bu iddiamızı isbata kafidir
Pek cok olan Sarı Kız efsanesinin halk arasında en fazla soyleneni budur
Gure’de sakin bir adamın tek bir kızı varmış evlenme cağına gelen bu kızı cok guzel olduğu icin pek cok kimseler istemiş babası belki de yalnız kalacağından korkarak butun taliplere menfi cevap vermiş bunlardan biri kıza bir iftirada bulunmuş muteassıp olan babası da kızını oldurmeye kalkmış fakat cok guzel olan kızını kıyamamış onu Kaz Dağının bu Sarı Kız tepesine cıkarmış yanına oniki tanede kaz vermiş ve ne yapalım ben bu kazları cok seviyorum satmaya ve kesmeye kıyamıyorum Bunlarda koyde boyna zarar yapıyorlar Herkes şikayete başladı Bu kazları burada yaymaktan başka care yok diyor ve ertesi gunde bu guzel kızı dağda ben gidip odun alayım diye yalnız bırakarak koye iniyor Kız babasının karanlık basıp da gelmediğini gorunce korkup ağlıyor ve bir taraftan da dua ediyor Cenabı hak onun duasını kabul ediyor ve onu her tehlikeden koruyor Babası kızının artık ortadan kalktığını tahmin ederek ağlaya ağlaya hacca gidiyor Kazlar coğalıyor kız gunden gune daha fazla guzelleşiyor Dağda fırtınada kalanlara yardım ediyor Herkes ona hurmet ve sevgi bağlıyor Babası hacdan donup kızının sağ olduğunu duyunca dağa geliyor Kızı ile konuşuyor Kız koylulerin hediye ettiği aletlerde gergef işlemekteymiş Babası biraz su istiyor Kız yanındaki boş su kabağını eline alıp oturduğu yerden konulu uzatıp korfezden kabağı dolduruyor Babası suyun tuzlu olduğunu gorunce ben icmek su istedim diyor Kız kabağı dokup sen yalnız koy suyuna alışıksın sana Gure Cayının suyundan doldurayım diyor Yine elini uzatıp Gure Cayından kabağı doldurup babasına uzatıyor Babası bu hali gorunce kızım ben sana kotuluk ettim sen mertebeni bulmuşsun artık diyor Kız kendisine fenalık edenlere beddua ediyor ve oracıkta oluyor Babası kızın vasiyeti uzerine onu bu Sarı Kız tepesine gomuyor Kendiside Kartal Tepeye cıkıp orada oluyor Kartal Tepeye baba tepe denilmesinin sebebi bu imiş
Gıyas Yetkin'in 1939'da Balıkesir'de yayınlanmış EDREMİT adlı kitabından alınmıştır