Keloğlan ve Sihirli Taş
Bir varmış, bir yokmuş Allahın kulu cokmuş Evvel zaman icinde bir Keloğlan varmış İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu Kel oğlum,keleş oğlum diye severmiş
Gunlerden bir gun Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş Belki bir kac balık yakalarım Anacığımla pişirir, yeriz Ac karnımızı doyururuz diye duşunuyormuş
Irmağın kenarına gelip oltasını salmış Oğleye doğru kocaman bir balık tutmuş Pulları gumuş gibi parlak, gozleri cam gibi aydınlık, guzel mi guzel bir balıkmış bu
Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş Bir de ne gorsun! Balığın karnı icinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın Hem balığı gotururum anama, hem tası demiş
Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş Birden inanılmayacak bir şey olmuş Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere Keloğlan cok şaşırmış Bir kac kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan Bu, sihirli bir tas galiba Hemen anama haber vereyim demiş Evlerine koşmuş
Sihirli tasa kupler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış Suyu boşalan kuplere de altınları biriktirmiş Artık ulke hukumdarı bile onun yanında fakir sayılırmış
Keloğlan gunler sonra buyuk bir saray yaptırıp oraya taşınmış Kendisine hizmetciler tutmuş Sevdiği ve istediği her şeyi alıyor, en guzel yemekleri yiyormuş Sonunda altınlarının cokluğu onu şımartmaya başlamış
Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim diyormuş
Keloğlanın boyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış
Herkes Eski hali bundan daha iyiydi Gozunu hırs burudu Keloğlanın demeye başlamış
Keloğlan bir gun daha cok altın elde etmek icin, sihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş Suyu tukenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım demiş Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş Daha hızlı daha hızlı daldırmaya başlamış tası Artık altınlardan başka bir şey duşunmuyormuş Birden tas elinden kayıp suya duşmuş Keloğlan onu tutmak icin eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış Yuzme bilmediği icin hızla akan ırmakta nerdeyse boğulacakmış Binbir guclukle kenara cıkmış Kendisi suda cırpınıp dururken,biriktirdiği altınları da hırsızlar calıp goturmuşler
Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına donmuş Başına gelenleri anlatmış Yaşlı kadın:
Uzulme yavrum, demiş Haydan gelen HUya gider Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın Ustelik zenginlik seni iyice şımartmıştı Boylesi daha iyi oldu Hic olmazsa kendini başkalarından ustun gorme hastalığından kurtulursunKeloğlan bu sozlerle teselli bulmuş Anasına hak vermiş
O gunden sonra da Sihirli Tası bir daha hic anmamış