Üçüncü aşama ise vericinin kök hücrelerinin alıcının kemik iliğinde çoğalması aşamasıdır.
Hastalar nakil ünitesinden taburcu olduktan sonra nakil polikliniğinde takip edilirler.Takip sıklıkları
durumlarına göre değişmekle birlikte ilk 3 aylık erken dönemde haftada bir ya da iki haftada bir
olacak şekilde ayarlanır. İlk bir yıl dolana kadar mutlaka ayda bir kontrolleri yapılır. İleri dönemde
hastanın durumuna göre kontrol süreleri belirlenir.
Kemik iliği nakli sonrası görülebilecek sorunlar nelerdir?
Nakil sonrası erken ve geç dönemde karşılaşılan sorunların başında graft versus host hastalığı
(GVHH)gelir.Bu vericiye ait bağışıklık sistemi hücrelerinin alıcıya karşı başlattığı bir savaştır ve
vücudun çeşitli dokularında hasar oluşturur.En sık hasar gören dokular cilt, karaciğer ve mide-
bağırsak sistemidir. Ciltte kızarıklık, kaşıntı, mide-bağırsak sisteminde bulantı, kusma, ishal ve
karaciğerde testlerde bozulma ile ortaya çıkar.HLA tam uyuşumlu kardeş vericilerden yapılan
nakillerde %30-40; akraba dışı vericilerden yapılan nakillerde ise %60-70 oranında görülür.
Verilen kök hücrelerin alıcı kemik iliğinde yerleşip çoğalamaması ikinci önemli sorundur. Kan
değerlerine bakılarak değerlendirilir ve bu koşulda yeniden nakil yapılması gündeme gelir.
Hastalık nüksü yani nakilden sonra hastalığın yeniden ortaya çıkması diğer bir sorundur .
Nakil sonrası fırsatçı enfeksiyonlar sık görülmektedir. Bu nedenle hastaların enfeksiyondan
korunma yöntemlerine dikkat etmeleri çok önem taşımaktadır.
Kemik iliği nakli sonrası geç dönemde karşılaşılabilecek sorunlar nelerdir?
Kemik iliği nakli sonrası karşılaşılabilecek sorunlar bazen uzun süreli olup hastanın normal
yaşamına dönmesini zorlaştırarak fiziksel zorlukların yanında ruhsal zorlukları da beraberinde
getirebilirler. İlerleyen yıllarda karşılaşılabilecek sorunlar şunlardır: