Keratit nedir,
keratit tedavisi ve keratit belirtileri nelerdir
Keratit, kornea iltihabı olarak da bilinir, gözyuvarında iris ile gözbebeğinin önünde yer alan korneanın iltihabı. Birçok türü vardır. İltihap sıklıkla korneayla birlikte göz kapağının içini ve gözakını döşeyen konjunktivada da oluşur.
Korneanın kuruması iki farklı tipte keratitin gelişmesine neden olur. Bunlardan sjögren sendromunda yeterli gözyaşı salgısı olmadığından, kornea ve konjunktivada kuruluk ve iltihap görülür. Gözyuvarının dışa doğru çıkık oluşu ya da gözkapaklarını kapatan kasların felci de gözlerin açık kalmasına neden olur; kornea kurur ve iltihaplanır. Kimyasal maddeler, özellikle asitler ve alkalilerin neden olduğu yanıklarda kornea kan damarlarıyla dolar, hatta bütünüyle matlaşarak körlüğe bile yol açabilir. Bu durumda göz musluk suyu ya da az miktar­da tuz içeren suyla zaman yitirmeden yıkan­malıdır; yanığın göze verdiği zararın büyük­lüğü kimyasal maddenin gözde kalma süre­siyle doğru orantılıdır. En ağır yanıklara alkaliler neden olur; göz çok kısa bir süre içinde temizlenmezse etkisi aylar, hatta yıllarca sürer. Korneadaki derin dokuların iltihabında etken, doğuştan gelen frengi, verem, zona gibi bir hastalığın mikrobu ya da göze dışarıdan gelen bir darbe olabilir.
Sıklıkla çocuklarda görülür, gözde ağrı vardır, sula­nır, ışığa duyarlıdır. Tedavi keratite neden olan hastalığa göre belirlenmelidir. Dallanma keratitinde enfeksiyon etkeni uçuk virüsüdür. Adından anlaşıldığı gibi, korneada dallanan çizgiler biçiminde lezyonlar vardır; bu çizgilerin üstünde sıvı dolu, zamanla patlayan küçük kesecikler oluşabilir. Kornea sıklıkla duyarlılığını yi­tirdiğinden ağrı duyulmayabilir. Bazı akne türlerinde görülen keratit tipi korneada nedbe dokusu oluşmasına neden olarak görme yitimine yol açabilir.
Beşinci kafa çiftinin (kafatası siniri) zede­lenmesi korneanın duyarlılığının kaybolma­sına neden olur; sonuçta kornea darbe ve enfeksiyonlardan kendini koruyamaz. Bu durumda kolaylıkla ülserler oluşur, gözde ön odacıkta irin birikir, görme bozukluğuna rastlanır. Gözyuvarı delinebilir, göz tama­men işe yaramaz hale gelebilir. Tedavi yoğun antibiyotik kullanımına dayanır.
keratit tedavisi ve keratit belirtileri nelerdir
Keratit, kornea iltihabı olarak da bilinir, gözyuvarında iris ile gözbebeğinin önünde yer alan korneanın iltihabı. Birçok türü vardır. İltihap sıklıkla korneayla birlikte göz kapağının içini ve gözakını döşeyen konjunktivada da oluşur.
Korneanın kuruması iki farklı tipte keratitin gelişmesine neden olur. Bunlardan sjögren sendromunda yeterli gözyaşı salgısı olmadığından, kornea ve konjunktivada kuruluk ve iltihap görülür. Gözyuvarının dışa doğru çıkık oluşu ya da gözkapaklarını kapatan kasların felci de gözlerin açık kalmasına neden olur; kornea kurur ve iltihaplanır. Kimyasal maddeler, özellikle asitler ve alkalilerin neden olduğu yanıklarda kornea kan damarlarıyla dolar, hatta bütünüyle matlaşarak körlüğe bile yol açabilir. Bu durumda göz musluk suyu ya da az miktar­da tuz içeren suyla zaman yitirmeden yıkan­malıdır; yanığın göze verdiği zararın büyük­lüğü kimyasal maddenin gözde kalma süre­siyle doğru orantılıdır. En ağır yanıklara alkaliler neden olur; göz çok kısa bir süre içinde temizlenmezse etkisi aylar, hatta yıllarca sürer. Korneadaki derin dokuların iltihabında etken, doğuştan gelen frengi, verem, zona gibi bir hastalığın mikrobu ya da göze dışarıdan gelen bir darbe olabilir.
Sıklıkla çocuklarda görülür, gözde ağrı vardır, sula­nır, ışığa duyarlıdır. Tedavi keratite neden olan hastalığa göre belirlenmelidir. Dallanma keratitinde enfeksiyon etkeni uçuk virüsüdür. Adından anlaşıldığı gibi, korneada dallanan çizgiler biçiminde lezyonlar vardır; bu çizgilerin üstünde sıvı dolu, zamanla patlayan küçük kesecikler oluşabilir. Kornea sıklıkla duyarlılığını yi­tirdiğinden ağrı duyulmayabilir. Bazı akne türlerinde görülen keratit tipi korneada nedbe dokusu oluşmasına neden olarak görme yitimine yol açabilir.
Beşinci kafa çiftinin (kafatası siniri) zede­lenmesi korneanın duyarlılığının kaybolma­sına neden olur; sonuçta kornea darbe ve enfeksiyonlardan kendini koruyamaz. Bu durumda kolaylıkla ülserler oluşur, gözde ön odacıkta irin birikir, görme bozukluğuna rastlanır. Gözyuvarı delinebilir, göz tama­men işe yaramaz hale gelebilir. Tedavi yoğun antibiyotik kullanımına dayanır.