KIL DÖNMESİ NEDİR? (PİLONİDAL SİNUS)
Kıl dönmesi, iki kalça arasındaki olukta bulunan kılların, derinin içine gömülmesi, derine uzanan bir kist oluşturması ve bazen burada iltihaba yol açması ile oluşan bir hastalıktır. İyi huylu bir hastalıktır.
Erkeklerde, esmer kişilerde, şişmanlarda, uzun süre oturarak çalışanlarda daha sık görülür .
Hastalık genellikle, 40 yaşından sonra şiddetini azaltarak kaybolma eğilimindedir.
NEDEN OLUR?
Neden olduğu tam olarak bilinmemektedir. Doğuştan olduğu ya da sonradan edinildiği görüşleri vardır. Sürekli oturarak çalışma, kötü hijyen gibi faktörler suçlanmaktadır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
İki kalça arasındaki olukta, içinde kıllar olabilen çok küçük deliklerle kendini gösterir. Bunlar bazen iltihaplanarak ağrıya ve akıntıya yol açar. Bu delikler bazen kendi aralarında kanallarla ilişkilenir. Belirtilere göre hastaları üç gruba ayırabiliriz:
· Ağrı ve akıntısı olmayan, yalnızca tanımlanan bölgede küçük ağızlar (delikler) olan hastalar
· Bu bölgede, ani başlayan ağrı, kızarıklık, ısı artışı yakınmaları olan hastalar (apse)
· Tekrarlayıcı iltihap ve akıntı atakları geçiren hastalar (süreğen)
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Apse gelişmiş hastaların tedavisi, apsenin cerrahi olarak boşaltılması ve iltihabın akıtılmasıdır.
Bu işlem yalnızca o bölgeyi uyuşturarak (lokal anestezi), hastaneye yatmayı gerektirmeden, ayaktan yapılabilir. Bu işlemden uygun bir süre sonra hastalığın asıl tedavisi cerrahi olarak yapılır. Hastalığın asıl tedavisi bir veya daha çok sayıda içi kıl ile dolu birbirleriyle ara kanallarla iştirakler gösterebilen hastalıklı bölgenin deri ve deri altı yağ dokuları ile birlikte çıkarılmasıdır.
Geride kalan yara dikilebilir (dikişli tedavi) ya da kendi kendine iyileşmesi için açık bırakılır (açık tedavi). Yara dikildiğinde iltihaplanarak dikişlerin açılma riski vardır. Dikilmeyip kendi kendine iyileşmek üzere açık bırakıldığında ise çok geç iyileşir. Uzun süre pansuman yapılması gerekir.
Ameliyat genellikle kısa (30 dk) sürer. Genel anestezi ile tam uyutularak veya belden aşağısı uyuşturularak (spinal anestezi) yapılır.
AMELİYAT SONRASI NELER YAPMAK GEREKİR?
Pansuman ve Dikişler
Ameliyat, yaranın dikişlerle kapatılması şeklinde yapılmışsa dikişler alınana dek yaranın temiz tutulmasına çok dikkat edilmelidir. Yaranın günlük kontrolü ve gerekirse pansumanı yapılır. Ameliyat yarası açık bırakılmışsa yara kapanana dek pansumanlar yapılır.
Banyo
Bu süre içinde hastanın banyo yapması uygun değildir. Ameliyat alanı ıslatılmadan vücudun diğer bölümleri yıkanabilir. Tam banyo yapılması için ikinci kat dikişlerin alınmasını beklemek (ameliyattan 15 gün sonra) gerekir.
İstirahat
Ameliyattan sonra genellikle 20 gün istirahat verilir. Bu süre içinde hastanın evde yatak istirahatı yapması önerilir. Olanaklı olduğunca yan veya yüzüstü yatılması, aşırı ve ani hareketlerden kaçınılması önerilir. Yürümenin bir sakıncası yoktur. Alafranga tuvalet kullanılması hasta için daha rahat olur.
Korunma
Ameliyattan sonra en az iki yıl boyunca kalçalarda ve aradaki olukta var olan kılların tıraş bıçağı veya kıl dökücü kremle temizlenmesi gerekir. Bu işlemin iki haftada bir yapılması genellikle yeterli olur. Hastalık 40 yaşından sonra şiddetini yitireceğinden bu yaşa kadar tıraş veya ağdanın devam etmesi gerekebilir.
Günde iki kez duş yapılarak dökülen kılların vücuttan uzaklaştırılması çok yardımcı olur. İç çamaşırı her gün değiştirmek gerekir. Bu önlemler alınmazsa hastalığın tekrarlama olasılığı yükselir.
Nüks
Ameliyat sonrası hastalığın tekrar etme ihtimali %0 40 arasında değişmektedir. Hastalığın nüks etme nedenleri ile ilk hastalığa yol açan nedenler aynıdır. Nüksün tedavisi tekrar cerrahidir.
Kıl dönmesi, iki kalça arasındaki olukta bulunan kılların, derinin içine gömülmesi, derine uzanan bir kist oluşturması ve bazen burada iltihaba yol açması ile oluşan bir hastalıktır. İyi huylu bir hastalıktır.
Erkeklerde, esmer kişilerde, şişmanlarda, uzun süre oturarak çalışanlarda daha sık görülür .
Hastalık genellikle, 40 yaşından sonra şiddetini azaltarak kaybolma eğilimindedir.
NEDEN OLUR?
Neden olduğu tam olarak bilinmemektedir. Doğuştan olduğu ya da sonradan edinildiği görüşleri vardır. Sürekli oturarak çalışma, kötü hijyen gibi faktörler suçlanmaktadır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
İki kalça arasındaki olukta, içinde kıllar olabilen çok küçük deliklerle kendini gösterir. Bunlar bazen iltihaplanarak ağrıya ve akıntıya yol açar. Bu delikler bazen kendi aralarında kanallarla ilişkilenir. Belirtilere göre hastaları üç gruba ayırabiliriz:
· Ağrı ve akıntısı olmayan, yalnızca tanımlanan bölgede küçük ağızlar (delikler) olan hastalar
· Bu bölgede, ani başlayan ağrı, kızarıklık, ısı artışı yakınmaları olan hastalar (apse)
· Tekrarlayıcı iltihap ve akıntı atakları geçiren hastalar (süreğen)
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Apse gelişmiş hastaların tedavisi, apsenin cerrahi olarak boşaltılması ve iltihabın akıtılmasıdır.
Bu işlem yalnızca o bölgeyi uyuşturarak (lokal anestezi), hastaneye yatmayı gerektirmeden, ayaktan yapılabilir. Bu işlemden uygun bir süre sonra hastalığın asıl tedavisi cerrahi olarak yapılır. Hastalığın asıl tedavisi bir veya daha çok sayıda içi kıl ile dolu birbirleriyle ara kanallarla iştirakler gösterebilen hastalıklı bölgenin deri ve deri altı yağ dokuları ile birlikte çıkarılmasıdır.
Geride kalan yara dikilebilir (dikişli tedavi) ya da kendi kendine iyileşmesi için açık bırakılır (açık tedavi). Yara dikildiğinde iltihaplanarak dikişlerin açılma riski vardır. Dikilmeyip kendi kendine iyileşmek üzere açık bırakıldığında ise çok geç iyileşir. Uzun süre pansuman yapılması gerekir.
Ameliyat genellikle kısa (30 dk) sürer. Genel anestezi ile tam uyutularak veya belden aşağısı uyuşturularak (spinal anestezi) yapılır.
AMELİYAT SONRASI NELER YAPMAK GEREKİR?
Pansuman ve Dikişler
Ameliyat, yaranın dikişlerle kapatılması şeklinde yapılmışsa dikişler alınana dek yaranın temiz tutulmasına çok dikkat edilmelidir. Yaranın günlük kontrolü ve gerekirse pansumanı yapılır. Ameliyat yarası açık bırakılmışsa yara kapanana dek pansumanlar yapılır.
Banyo
Bu süre içinde hastanın banyo yapması uygun değildir. Ameliyat alanı ıslatılmadan vücudun diğer bölümleri yıkanabilir. Tam banyo yapılması için ikinci kat dikişlerin alınmasını beklemek (ameliyattan 15 gün sonra) gerekir.
İstirahat
Ameliyattan sonra genellikle 20 gün istirahat verilir. Bu süre içinde hastanın evde yatak istirahatı yapması önerilir. Olanaklı olduğunca yan veya yüzüstü yatılması, aşırı ve ani hareketlerden kaçınılması önerilir. Yürümenin bir sakıncası yoktur. Alafranga tuvalet kullanılması hasta için daha rahat olur.
Korunma
Ameliyattan sonra en az iki yıl boyunca kalçalarda ve aradaki olukta var olan kılların tıraş bıçağı veya kıl dökücü kremle temizlenmesi gerekir. Bu işlemin iki haftada bir yapılması genellikle yeterli olur. Hastalık 40 yaşından sonra şiddetini yitireceğinden bu yaşa kadar tıraş veya ağdanın devam etmesi gerekebilir.
Günde iki kez duş yapılarak dökülen kılların vücuttan uzaklaştırılması çok yardımcı olur. İç çamaşırı her gün değiştirmek gerekir. Bu önlemler alınmazsa hastalığın tekrarlama olasılığı yükselir.
Nüks
Ameliyat sonrası hastalığın tekrar etme ihtimali %0 40 arasında değişmektedir. Hastalığın nüks etme nedenleri ile ilk hastalığa yol açan nedenler aynıdır. Nüksün tedavisi tekrar cerrahidir.