Kılcal varisler sıklıkla deri altına yerleşirler ve kırmızı veya mavimsi renge sahiptirler. Genellikle 1mm’den daha ince olurlar ve telenjektazi olarak da isimlendirilirler. Bu varislerin görünümü ağaç dalları şeklinde olmaktadır. Yaklaşık olarak yetişkinlerin %50’sinde bacakta bir veya daha fazla kılcal varis bulunmaktadır.
KILCAL VARİS NEDENLERİ
Nedenlerinden birincisi derin toplardamarlardaki kaçaklar olup, otururken veya ayakta dururken kanın geri kaçışına bağlı gelişmektedir. Bu yüksek basıncın etkisi ile deri içerisindeki toplardamarlar genişlerler ve kozmotik bozukluk açığa çıkar. Bu kılcal varies saptanan hastalarda neden araştırmasında öncelikle Doppler ultrason ile kaçak varlığı araştırılmalıdır.
Kaçak dışında kılcal varislere yol açabilecek pek çok neden bulunmaktadır. Bunlar: doğumsal nedenler, kimyasal ajanlar, radyasyon, travma, romatizmal hastalıklar, hormonal faktörler neden olmaktadır.
KILCAL VARİS TEDAVİSİ
Yüzeyel lazer tedavisi
Esas problem kozmetik olduğu taktirde, cilt üzerindeki yüzeyel kılcal varislere lazer uygulamaları faydalı olabilmektedir. Bu lazer uygulamalarında başarı, ten rengine (melanin pigmentine), uygulanan damarın kalınlığına, uygulanan lazer ışığının dalga boyuna, uygulanan enerji miktarına, uygulanan lazer ışığının çapına bağlı olarak değişmektedir. Örneğin yüzeyde 0.7mm derinde yer alan kılcal varislerde 500-600nm gibi kısa dalga boyunda lazer uygulanırken, 3mm kadar derinde olanlarda ise 1064nm gibi daha uzun dalga boyu uygulamak gerekmektedir. Uygulanan lazer ışığının çapı ise uygulanan damar çapının yarısı kadar olmalıdır.
SKLEROTERAPİ / KÖPÜK TEDAVİSİ
Skleroterapi, damar içi hücrelerin harabiyete yol açan ajanların sıvı veya köpük olarak damar içine enjeksiyonu ile damarın ortadan kaldırılmasıdır. Skleroterapi sıklıkla kılcal varisler gibi küçük çaplı varislere veya önemli kaçağın olmadığı 1-3mm çaplı yüzeyel varislere uygulanmaktadır.
Skleroterapi öncesi mutlaka venöz Doppler ultrason yapılarak bu kılcal varislerin bir kaçağa bağlı olup olmadığı saptanmalıdır. Bunlar bir kaçak sonucu gelişmişlerse öncelikle bu kaçağa yönelik tedaviler yapıldıktan sonra kılcal varislere skleroterapi uygulanmalıdır.
Skleroterapinin uygulanmadığı durumlar
-
Gebeler, -
75 yaş üzerindeki kimseler, -
Derin toplar damar tıkanıklığı riski yüksek olan çok hareketsiz kimseler, -
Diyabet, karaciğer, böbrek, kalp, akciğer veya kanama problem olan kimseler -
Ciddi bacak atar damar hastalığı olanlar -
Ciddi allerjik astımı olanlar -
Yakın zamanda geçirilmiş damar iltihabları
Skleroterapide damarın çapına gore uygulanacak olan sklerozan ajanın yüzdesi seçilir. Bunların konsantrasyonu %0.5-%3 arasında değişmektedir.
Bu sklerozan ajanların damar içerisine uygulanmasını takiben damar içerisinde yer alan hücrelerde ödem ve daha sonra hayatiyetini kaybeder. İlerleyen aylarda damar tamaman ortadan kaybolur.
Köpük skleroterapide her seansta ortalama 12ml köpük uygulanmaktadır.
Bu tedaviye bağlı uygulanan ajana bağlı allerjik reaksiyonlar veya damar dışına kaçmasına bağlı cilt nekrozları gelişebilmektedir.
İşlem uygulanmasını takiben uygulanan bacağa 2 gün elastik bandaj sarılır veya varis çorabı giydirilmektedir. Daha sonra 1 hafta varis çorabı veya kompresyona devam edilir. Uygulamadan yaklaşık 15-30 gün sonra skleroterapi uygulanmış olan damar içerisinde biriken pıhtılar iğne ile delinerek boşaltılır. Bu boşaltma yapılmadığı taktirde damar içerisindeki pıhtının yıkılmasına bağlı sarı mor renkler oluşur. Boşaltılan hastalarda bu durum az görülür. İşlem sonrası 2 gün yine kompresyon uygulanır.
Bu tedavi yapıldığı esnada saniyeler içerisinde damarın kaybolduğu görülmektedir. Ancak bir kaç dakika içerisinde kaybolan kılcal varisler yeniden görünür hale gelirler. Bu işlem sonrası uygulanan bölgeye kompresyon uygulanır ve gerçekten damarın kaybolması haftalar veya aylar sonra olmaktadır
Çeşitli skleroterapi görsellerinde uygulamayı takiben hemen kaybolduğu gösterilmesi doğru değildir. Uygulamadan bir kaç dakika sonrasına ait görüntüler konulduğu taktirde görüntünün daha farklı olduğu anlaşılacaktır. Yani mevcut damarın kaybolmadığı görülecektir. Gerçek damarın kaybolması 3-6 aylık bir süreyi almaktadır.