6065 kadar sene once Huseyin Cavuşoğlu koyundeyiz… Huseyin Cavuşoğlu’nun yarbaşında… Devrin unlu Muderrislerinden Huseyin Molla’nın oğlu Deli Mehmed ormana doğru şoyle bir geziye doğru cıkmış Neden gezmesin ele guven olur mu hic? Bakarsın kendilerine ait ormanda ağac keserlerNitekim ki oyle olmuş bir karı koca ağac kesmişlerevlerine doğru duruklerlerken Deli Mehmed cıkagelmiş karşılarına Birden neye uğradıklarını anlayamamanın şaşkınlığı icinde donakalmış korkularından… Korkarlar tabii, koskoca Deli Mehmed kolay mı? Koskoca bir muderris oğlu , Muderris ki Huseyin Cavuşoğlu ve civarı himayesinde Deli Mehmed’in deliliklerine oylesine Astığı astık Kestiği kestik Bıcağı da onunde keser arkasında… Hele omuzun da tufeği olunca, gel de cık karşısına İşte durum boyle iken adamcağız Deli Mehmed’in ayaklarına kapanarak af dilemişDeli bu delirmiş de delirmiş; doğrultmuş namluyu adama vurur mu vurur… Karısı “Ben nasıl olsa kadınım bana bir şey yapmaz duşuncesiyle onu vurma beni vur cocuklarımıza acı diyerek merhamete getirmeye calışmışNe gezer merhamet cifteyi boşaltmış kadının bağrına Kocası daha durur mu kacıp gitmiş Ne yapsın şimdi Deli Mehmed? Devrin kanunları sıkı Kacmak duşmuş aklına ama babasına bir yol danışmaya ihmal etmemiş tutmuş evin yolunu Babası once fena halde kızmış oğluna ama ne kadar kotu olsa da oğul gene… Kacmanın kanundan kurtulmanın yollarını sıralayıvermiş oğluna Sevdiği ve aşık olduğu kızdan Tombul Halime ayrılmak bir yandan da her an zaptiyelere yakalanmak duşuncesi ve sıkıntıları sarıvermiş icine İstemiş ki Halimesi de gelsin onunla beraber Hizmetcilerin kapıyı her actığın da Halime’yi geldi zanneder, bir yol hoplarmış yerinden Zavallı anacığı yolluğunu hazırlayıp vermiş eline Deli Mehmedimiz yola revan olmuş
Yarbaşından gecenken karşısında duran Halime ‘nin evine doğru bakmış derlenmiş, duygulanmış
Bir yandan da kar heryanı ağartmaya devam ediyormuş
Bakalım Halimesine neler demiş?
“Kiraz aldım dikmeden
Halimem dallarını bukmeden
Bir armağan ver bana
Halimem ben gurbete gitmeden
Tombalacık Halimem
Yarbaşına gel
Ben gidiyorum Bolu’ya
Duş peşime gel
Oyle ya Halimesinden bir yadigar almadan gidebilir mi buralardan hic, Beklememiş oylece biraz Halimeyi yar başında… belki duyar duşer peşime diye… ne gelen var ne giden
Devam etmiş soylemeye:
Alcaklara kar yağdı
Uşumedin mi
Sen bu işin sonun
Duşunmedin mi
Bu sıkıntılı bekleyiş esnasında hendek’ten getirdiği tutunu dumanlayan Deli Mehmedimizin ic yaralarını Devrek’in nam salmış hekimin iyi edebileceğine inanmış bir yol…
İnanmış ya, hekim neylesin buna?
Yine devam etmiş:
Ocak başında kaldım
Halimem ince fikire daldım
Kapılar acılırken
Halimem seni geliyor sandım…
Aygın mısın halimem
Baygın mısın gel
Hic haberin gelmiyor
Dargınmısın gel