Kırmızı Oda yeni sezonunda birbirinden farklı hikayelerle tüm hızıyla başladı. Geçen sezon olduğu gibi, kliniğe gelen hastaların gerçek hayat hikayeleri fazlasıyla merak ediliyor. Bunlardan biri de hiç şüphesiz Nihal Yalçın'ın hayat verdiği Rezzan'ın hikayesi. Eğer Rezzan'ın gerçek hayat hikayesi nedir ve hikaye nasıl sonlanacak diyorsanız sizi içeriğimize alalım:
Konuya başlamadan önce Rezzan'ın Boncuk ve Alya'yı hatırlattığını söyleyelim. Hayatları farklı olsa da etkisi benzer olmuş diyebiliriz.
Rezzan'ın hikayesine muhteşem oyunculuğuyla Nihal Yalçın hayat veriyor.
Gelelim hikayesine... Rezzan sürekli halüsinasyonlar görüyor ve birisinin (Cafer) onu sürekli takip ettiğini, ailesine ve kendisine başkalarının zarar vereceğini düşünüyor.
Orta halli bir ailenin küçük kızı Rezzan. Babası tarafından tek çocukmuş gibi lanse edilse de Afet adında bir de ablası var.
Derslerinde oldukça başarılı, ailesinin sözünden çıkmayan uyumlu bir çocuk.
Annesi Nevin Hanım ise şizofreni hastası ve titizlik takıntısı var. Babası İbrahim Bey ise kendi halinde olan pasif bir karaktere sahip. Yani ailenin bütün ipleri Nevin Hanım'ın elinde.
Ablası Afet ise Rezzan'ın aksine son derece dışa dönük, sosyal biri.
Afet ve Nevin karakterleri arasındaki farktan dolayı hiç anlaşamıyor. Hatta aralarında bir savaş var denebilir. Çünkü Rezzan dışarıdaki her şeyin pis, mikroplu ve zararlı olduğunu düşünüyor. Sosyal bir insan olan ergenlik çağındaki Afet ise annesini büyük bir sorun olarak görüyor.
Bir gün Afet arkadaşının doğum gününe gitmek istediğinde annesi izin vermeyip onu odasına kapatıyor ve Afet de cinnet getirip 8. kattaki evlerinden atlayarak intihar ediyor.
Rezzan 8 katı yalın ayak inip ablasını o halde görüyor ve ablasının son sözleri şunlar oluyor:
'Annem bizi ölü gibi yaşatmak istiyordu, en azından huzurlu gideceğim. Sen de onun istediği gibi ölü gibi yaşamaya mahkumsun.'
Afet'in ölümünden sonra annesi onun artık güvenli bir yerde olduğunu düşündüğünden yas tutmuyor. Ancak Rezzan bundan sonra içine kapanık, asosyal bir çocuk haline geliyor ve kendi hayal dünyasında ayrı bir hayat kuruyor.
Rezzan'ın kendini günahkar hissetmesi dizide hayal dünyasında birini öldürmesinden kaynaklı olsa da kitapta durum farklı.
Kitapta ders vermek için eve gelen matematik öğretmeni tarafından taciz ediliyor ve bundan sonra kendini hep günahkar hissediyor Rezzan.
Zaten iyice içe kapanan Rezzan bu hisle daha da beter oluyor. Kendisini izlediğini düşündüğü Cafer takıntısı da buradan geliyor.
Seanslar ilerlerken Doktor Hanım Rezzan'ın annesini çağırıyor. Ancak Nevin Hanım'ın agorafobisi olduğundan bu görüşme sonrası Rezzan'ın da seanslara ara vermesini istiyor ve hatta eve kapatıyor.
Çünkü dışarısı fazla kirli ve eve bütün bu mikropların girmesine yol açıyor.
İşler tam çığırından çıkmışken Rezzan bir şekilde evden çıkmayı ve seanslara devam etmeyi başarıyor.
Yaklaşık 8-9 ay sonra Rezzan sanrılarından bir miktar kurtulsa da, Cafer takıntısı devam ediyor. Ancak Doktor Hanım da Rezzan'ın hayal dünyasından bütünüyle kurtulamayacağını, sonuçlarının daha ağır olabileceğini düşünüyor.
1 yılın sonunda Rezzan daha ılımlı, dışarıyla bağ kurup sosyalleşebilen, kendisine daha çok özen gösteren bir hale geliyor.
Fakat Rezzan'ın tedavisinin bitimine 6 ay kala Nevin Hanım " Afet beni çok özlemiş, gidip biraz da onunla ilgileneyim." diyerek intihar ediyor.
Bakalım Rezzan'ın hikayesinin ne kadarını izleyebileceğiz ekranda. Merakla bekliyoruz...