Kısırlık (infertilite) çiftlerin düzenli ilişkiye girmelerine rağmen 1 yıl içinde gebelik gerçekleşmemesi olarak tanımlanır. Bu süre yaşı daha genç olan çiftlerde daha uzun olabilir.Kadınlarda yaş 35’in üzerinde ise ve muayene geçmişinde kısırlıkla ilgili bulgular varsa araştırmaya vakit kaybetmeden başlanmalıdır.
Her 100 çiftten 15-20’sinde görülen kısırlık (infertilite) yaş ilerledikçe daha sık görülür. İnfertilite, üreme sistemi ile ilgili bir sağlık sorunudur. Tek bir sebebe bağlı olabildiği gibi; birkaç faktörün kombinasyonu ile de gerçekleşebilir.
İnfertilitenin üstesinden gelebilmek için güvenli ve etkili birçok tedavi yöntemi bulunuyor. Bu tedaviler çiftlerin bebek sahibi olma şansını artırıyor.
Kısırlığın nedeni, kadına veya erkeğe ait olabileceği gibi yüzde 10-15’lik hasta grubunda tüm araştırmalara rağmen hala bir neden bulunamıyor.
İlk muayenede rahim filmi , hormon tahlili,ultrason muayenesi yapılır tüplerde ve rahimde gebeliği engelleyecek problem var mı incelenir, erkekten sperm tahlili istenir.
Normal Sperm Değerleri
-
Miktar(volüm) 2.0 ml ve üzeri, -
pH 7.2 ve üzeri, -
ml’de sperm sayısı (konsantrasyon) 15 milyon/ml ve üzeri, -
Total sperm sayısı 30 milyon/ml ve üzeri, -
Hareketlilik (motilite) %50 ve üzeri A+B derecesinde hareket veya A derecesinde %25 ve üzeri derecelendirme
-Ovulatuvar bozukluklar (amenore, anovulasyon, oosit yaşlanması, PCOS, over kistleri)
-Uterine bozukluklar (Myom ve polipler, luteal faz defektleri)
-Endometriosis
-Pelvic yapışıklıklar (İnflamatuvar rahatsızlıklar-klamidya/gonore, geçirilmiş cerrahi operasyonlar)
-Tubal blokaj (Hidrosalpenks)
-Servikal bozukluklar (Doğuştan gelen ya da cerrahi işlemler sonrası)
-Endokrin bozukluklar (Hiperprolaktinemi, hipogonadizm)
-Genetik (Sayısal ya da yapısal kromozom bozuklukları, kalıtsal hastalıklar)
-Viral hastalıklar (Hepatit, HIV)
-İmmün rahatsızlıklar (Antifosfolipid sendromu, otoimmün hastalıklar, çölyak)
-Çevresel ve yaşam stili faktörleri (Sigara ve alkol kullanımı, obezite, stres, kimyasal madde ya da radyolojik ışınım maruziyeti)
-Kanser
Genelde düzenli olarak haftada 2-3 kez birlikte olan her 100 çiftten 85'i bir yıl içinde gebe kalmakta ve kalan 15 çiftin büyük çoğunluğu da ikinci yılda tedaviye gereksinim duymadan gebe kalabilmektedir.
Ancak kadınlar yaşlarının ilerlemesi ile birlikte doğurganlık şanslarını ciddi olarak kaybederler. Bu azalış 32-35 yaşlarına kadar çok belirgin olmasa da özellikle 38 yaşından itibaren hızla kendini belli eder ve 40'lı yaşlara gelindiğinde ise %75'e varan fertilite kayıpları gözlenmektedir.
Bu açıdan 35 yaşını geçmiş ve 6 ayın üzerinde kısırlık problemi olan kadınların jinekolojik değerlendirmeleri geciktirilmeksizin yapılmalıdır.
Aşılama Tedavisi (İnseminasyon)
Bu tedavi doğurganlığın en yüksek olduğu yumurtlama döneminde eşinizin spermlerinin basit bir yöntemle rahim içine yerleştirilmesi ile uygulanmaktadır. Bu yöntem tüplerin sağlıklı olduğu ve nedeni açıklanamayan fertilite problemlerinde önerilmektedir.
Sperm sayısının ya da hareketliliğinin çok düşük düzeylere inmeden azaldığı, spermin rahim ağzından geçişinin engellendiği ya da cinsel ilişkinin vajinismus, erken boşalma, impotans gibi nedenlerle gerçekleşemediği çiftlerde de etkin olarak kullanılmaktadır.
Eşinizin verdiği sperm örneğinden seçilen en hareketli ve fertilite şansı en yüksek spermler plastik bir tüp yardımı ile rahim ağzından geçilerek rahim içerisine bırakılmaktadır.
Tüp Bebek (IVF) Tedavisi
Düzenli adet gören kadınlar her ay tek bir yumurta oluşturmaktadırlar. Tüp bebek tedavisinde dışarıdan verilen hormon ilaçları ile bu sayıyı artırmak amaçlanır.
Her tedavi protokolü farklılıklar gösterse de temel olarak yumurta gelişimini sağlayan ve erken yumurtlamayı engelleyen iki paralel hormon tedavisi uygulanmaktadır.
Bu şekilde olgunluğa erişen yumurtalar çatlatma iğnesi olarak bilinen basit bir iğne aspirasyon yöntemi ile toplanmakta ve laboratuvar ortamında erkekten alınan spermler ile döllenmeleri sağlanmaktadır.