Ağac ve guneş birbirini cok severmiş ama sarmaşık hep onları kıskanırmış
Sarmaşık kıskanır ama ağac bakmazmış guneşi gercekten sevdiği icin
En sonunda bir gun guneş uyandığında ağacın onu seyrettiğini gormuş
Once sevinmişAma sonra uzulmuş
Sarmaşık her gun kıskanclıktan ağaca sarıldığındanEn sonunda boğulmuş ağac
Sonra anlamış sarmaşık iş işten gectikten sonra
Kıskanclık onuda kendisinide oldurmuş
Limon Ağacı
Zengin bir iş adamının bahcesinde, yan yana dikilen iki limon ağacı vardıGunun birinde esen sert bir poyraz, karlı dağların yamaclarındaki bir grup cicek tohumunu iş adamının bahcesine ucurdu Fakat bahcenin her tarafı parsellenmiş, sadece limon ağaclarının altında yer kalmıştı Bir an once filizlenmek zorunda olan tohumlar, limon ağaclarının yanına gelerek onların altında yeşermek icin izin istedi
Buyuk ağac, iyice kasılarak:
—Boyle bir şey asla mumkun olamaz, diye atıldı Bizler kuru kalmayı pek sevmeyiz Eğer dibimde coğalırsanız, suyu emip beni kurutursunuz
Kucuk ağac, uzun boylu arkadaşının tohumlara verdiği cevabı beğenmemişti Cunku o, kendisine hayat verenin, o hayat icin gerekli olan suyu da vereceğini cok iyi biliyordu Bu yuzden, aklına bile gelmiyordu susuzluk
Ancak kucuk limon ağacı bu teklifi kabul etti Kucuk limon ağacı altında filizlenen tohumlar, bir kac hafta icinde cennet cicekleri gibi acıp butun bahcenin goz bebeği haline geldi Bu arada ağac, elinden geldiği kadar kendilerine yardımcı olmaya calışıyor ve ciceklerin sevdiği yarı guneşli ortamı sağlamak icin, eski yapraklarını dokuyordu
Cicekleri sevgiyle kucaklayan ağac, ertesi bahara kalmadan o civarın en buyuk ağacı haline geldi ve birbirinden guzel kelebeklerin ziyaret yeri oldu Daha sonra da kendi ciceklerini acarak bahcenin guzelliğine guzellik kattı
Şimdi kucuk ve yalnız kalmış olan limon ağacı ise, komşusuna duyduğu kıskanclıkla icin icin kuruyordu