İstanbul Sultangazi’de 3 ay evvel dayaktan balkona kaçan 15 yaşındaki kızı A.Ş.'ye 'Atla işimi kolaylaştır' dediği öne sürülen baba Haci Ş.'ye 'İntihara yönlendirerek kızını öldürmeye teşebbüs' hatasından dava açıldı. Tutuklu olarak yargılanan ve 20 yıla kadar mahpusu istenen Haci Ş. 'Ben bir babayım, kızımı nasıl atarım' diyerek tahliyesini talep etti.
Esentepe Mahallesi'nde 8 Ocak'ta yaşanan olay sonrasında 4. kattaki balkondan aşağıya düşen mağdur A.Ş. evvel park halinde bulunan bir arabanın üstüne düşmüş, sonra da otomobilden sekerek beton yere düşmüştü. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesindeki birinci duruşmaya, baba Haci Ş. tutuklu bulunduğu Silivri 3 Nolu Kapalı Cezaevinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Konfeksiyoncu olduğunu söyleyen 3 çocuk babası Haci Ş. savunmasında, 'Kendi kızımı atacak bir şey yapmadım. Olay nasıl oldu inanın ben de bilmiyorum. Ben bir babayım, kızımı nasıl atarım. Katiyen bu türlü bir şey yoktur. Kızım düştüğünde ambulans çağırmışlar. Benim dizlerimin bağı çözülmüştü, aşağı bile inemedim. Kızımı atlarken görmedim. Üzerime atılı hataları kabul etmiyorum' dedi.
"Hadi atla demedim"
Olay gecesinin sorulması üzerine baba Haci Ş. 'Gece uyurken saat 22.00-23.00 sıralarında çocukların seslerine uyandım. Çocuklar tartışıyordu. Ben de kızdım. Kızım, küçük kızımla tartışıyordu. Kızımla aramda hiçbir sorun yoktur. Ailemi ve kızımı çok seviyorum' dedi. Hakimin, 'Kızını dövdün mü? Telefonunu kurcaladın mı? ' sorusuna, sanık Haci Ş. 'Kızımı dövmedim. Telefonunu alıp kurcalamadım. Daha sonra gidip tekrar uyudum. Sonradan kızımın balkondan düştüğünü öğrendim. Elim ayağım birbirine dolandı' diye yanıt verdi.
Hakimin, kızının instagram hesabı ve arkadaşları yüzünden tartışma yaşadıklarını sorması üzerine ise sanık Haci Ş. 'Kızımın erkek arkadaşlarıyla ilgili ve kızımın instagram hesabıyla ilgili ortamızda bir tartışma geçmedi' diye yanıt verdi. Kızına 'Hadi atlasana benim işimi kolaylaştırırsın' dediği de sorulan baba Haci Ş. 'Bu biçimde kelamlar söylemedim. Suçsuzum' dedi.
Sanık Haci Ş. pencerede tespit edilen kan müsaadeden ise bilgisinin olmadığını, eşinin ise banyoda olduğunu tabir ederek tahliyesini ve beraatini talep etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin 3 aydır tutuklu olduğunu belirterek 'Ailesinin durumu perişandır. Küçük çocukları çalıştırmak zorunda kalıyorlar. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyoruz' diyerek tahliyesini talep etti.
İfadesini değiştirdi: Babamdan şikayetçi değilim
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan mağdur A.Ş.'nin sözü ise psikolog eşliğinde alındı. Mağdur A.Ş.'ye karakolda verdiği sözünde, 'Babam, Instagram'daki erkek arkadaşlarımı gördüğünde bana kızdı. Buradan erkeklerle mi görüşüyorsun diyerek hakaret etti. Daha sonra bana vurmaya başladı. Babamın dayağından kaçmak için balkona çıktım. Babam da 'Atla işimi kolaylaştırırsın' dedi. Bunun üzerine kendimi balkondan aşağı bıraktım' halindeki kelamları soruldu.
Karakolda verdiği sözünü hatırlamadığını belirten mağdur A.Ş., 'Balkona hava almak için çıktım, istikrarım kayboldu ve düştüm. Birinci tabirimi kabul etmiyorum' dedi. Babasından şikayetçi olmadığını söyleyen A.Ş., 'O gece kardeşimle telefon yüzünden tartışıyorduk. Babam, 'Telefona bakma ders çalış' diyerek bana kızdı. Babamı seviyorum. Babamın çıkmasını istiyorum' dedi.
Kardeşi de söz değiştirdi
A.Ş'nin kardeşi Y.Ş. de psikolog eşliğinde verdiği sözünde, karakolda ablasına emsal verdiği ifadeyi değiştirdi. Olayı komşulardan ve polislerden duyduğunu söyleyen Y.Ş. 'Uyuyordum. Annemin çığlık seslerine uyandım. Tartışmayı görmedim. O gün kardeşim ile komşuya gittik. Komşular, 'Ablanı babam atmış' diye anlatıyorlardı. Polisler, otomobilin içinde olayı anlatmamı istediler. Ben de komşulardan duyduklarımı anlattım. Daha sonra olayı annemlerden duyunca çocuk ofise gidip tabirimi değiştirdim' dedi.
"Olayın eşimle alakası yok"
Anne Hacer Ş. de olayın eşiyle alakası olmadığını öne sürerek 'Kızım istikrarını kaybedip düştü. Eşim kızıma mutlaka vurmadı. Eşim uyuyordu. Yalnızca küçük kızımla telefon yüzünden tartıştığı için eşim uyanıp büyük kızıma kızdı. Daha sonra büyük kızım balkona çıkınca istikrarını kaybedip düştü. Kızımın düştüğünü görünce balkonda çok sert bir formda elimle yüzüme vurmuştum. Balkonda tespit edilen kan benim kanım olabilir. Kızımın düştüğüne şahsen şahit oldum' dedi. Eşinin kızını itmediğini söyleyen Hacer Ş. 'Kızım intihara kalkışmadı. Babası ya da kardeşi tarafından itilmedi. Kızım balkona hava almak için balkona çıkmış. Sık sık balkona hava almaya çıkıyorduk. Kış mevsimi de olsa vakit zaman balkona hava almaya çıkarız. Eşimden şikayetçi değilim' diye konuştu.
Bakanlık avukatı: Şikayetçiyiz
Aile Bakanlığı avukatı ise tarafların sözlerinin çelişkili olduğunu belirterek 'Soruşturma etabındaki beyanlara prestij edilsin. Şikayetçiyiz' dedi.
Polisler şahit olarak dinlenecek
Mahkeme heyeti, mağdur ve kardeşinin sözleri istikametinden psikoloğa raporunu sunması için müddet verilmesine ve mağdur A.Ş.'nin sözünü alan polis memurlarının şahit olarak dinlenmesine karar verdi.
Mağdur A.Ş.'nin İstanbul İsimli Tıp Kurumu'na sevk edilerek meydana gelen olayla ilgili kesin hekim raporunun düzenlenmesinin istenmesine de hükmeden heyet, sanık H.Ş.'nin tahliye talebini kanıtların şimdi toplanmamış olması, karartılması kuşkusu olması, mevcut kanıt durumunu dikkate alarak reddetti. Duruşma ertelendi.