Garp yerküresinde en sık rastlanan üçüncü kanser tipi ve mevte yol açan kanserler arasında 2. sıradadır. Çoğunlukla kalın bağırsakta meydana gelen adenomatöz poliplerden ortaya çıkar. Kalın bağırsak kanseri her yaşta görülmesine rağmen, hastaların % 90'ından ziyadesi, kırk yaş ve üzerindedir. Bu yaştan itibaren her on yılda risk yaklaşık iki katına çıkar. Ailesinde kalın bağırsak kanseri yahut kalın bağırsak polipi bulunanlar ve ülseratif kolit marazı olanlarda risk artar.
Polipler ve kanserin erken aşamaları, çoklukla belirti vermezler. Bu yüzden kırk yaşından itibaren kesinlikle, rektal muayene, sigmoidoskopi ve dışkıda kapalı kan testi yapılmalıdır.
Kalın bağırsak poliplerinin büyük çoğunluğu kalın bağırsağın sonuna sahih yerleşir. Bu nedenle rektal muayene ve sigmoidoskopi erken tanı için çok değerlidir. Gaytada (dışkıda) bâtın kan (GGK) testi bir gayrı kıymetli erken tanı aracıdır. Olumlu olan tüm hastalara kolonoskopi yapılması gerekmektedir. Şu an aile sıhhati merkezlerinde devlet tarafından fiyatsız olarak temin edilen GGK testi insan kanına spesifik olup, yiyeceklerden etkilenmemektedir. Sigmoidoskopi tatbikinde, kişisel alet ile makattan rektum ortamına girilir ve ışık kaynağı yardımıyla kesim ayrıntılı olarak incelenir.
Erken periyotta tanı koyulan kanserlerde güzelleşme orantısı % 80-90 arasındadır. Uygun huylu poliplerin, yani et kesimlerinin vakitle kanserleşmesiyle oluşan kalın bağırsak kanserinin önlenmesi için, poliplerin kanserleşmeden tanınması ve cerrahi metotlarla çıkarılması gerekmektedir.
Kolorektal kanserin birincil tedavisi cerrahidir. Gerekli hallerde ameliyat öncesi yahut sonrası kemoterapi, radyoterapi verilebilir. Ameliyat esnasında kalın bağırsağın ilgili kısmının yerdeki ilgili tüm bezleri ile çıkarılması (total/komplet mezokolik eksizyon) kanser tedavisi açısından son kademe kıymetlidir. Cerrah illetin tedavisine %30 orantısında direkt tesir eder, bu nedenle ameliyatın lenfatik diseksiyon eğitimi almış cerrah tarafından gerçekleştirilmesi son nokta kıymetlidir.
Polipler ve kanserin erken aşamaları, çoklukla belirti vermezler. Bu yüzden kırk yaşından itibaren kesinlikle, rektal muayene, sigmoidoskopi ve dışkıda kapalı kan testi yapılmalıdır.
Kalın bağırsak poliplerinin büyük çoğunluğu kalın bağırsağın sonuna sahih yerleşir. Bu nedenle rektal muayene ve sigmoidoskopi erken tanı için çok değerlidir. Gaytada (dışkıda) bâtın kan (GGK) testi bir gayrı kıymetli erken tanı aracıdır. Olumlu olan tüm hastalara kolonoskopi yapılması gerekmektedir. Şu an aile sıhhati merkezlerinde devlet tarafından fiyatsız olarak temin edilen GGK testi insan kanına spesifik olup, yiyeceklerden etkilenmemektedir. Sigmoidoskopi tatbikinde, kişisel alet ile makattan rektum ortamına girilir ve ışık kaynağı yardımıyla kesim ayrıntılı olarak incelenir.
Erken periyotta tanı koyulan kanserlerde güzelleşme orantısı % 80-90 arasındadır. Uygun huylu poliplerin, yani et kesimlerinin vakitle kanserleşmesiyle oluşan kalın bağırsak kanserinin önlenmesi için, poliplerin kanserleşmeden tanınması ve cerrahi metotlarla çıkarılması gerekmektedir.
Kolorektal kanserin birincil tedavisi cerrahidir. Gerekli hallerde ameliyat öncesi yahut sonrası kemoterapi, radyoterapi verilebilir. Ameliyat esnasında kalın bağırsağın ilgili kısmının yerdeki ilgili tüm bezleri ile çıkarılması (total/komplet mezokolik eksizyon) kanser tedavisi açısından son kademe kıymetlidir. Cerrah illetin tedavisine %30 orantısında direkt tesir eder, bu nedenle ameliyatın lenfatik diseksiyon eğitimi almış cerrah tarafından gerçekleştirilmesi son nokta kıymetlidir.