Son Konu

Konfüçyüsçülük Nedir? | Konfüçyüs Kimdir?

Stillwater

Yeni Üye
Katılım
30 Mar 2022
Mesajlar
9,225
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
45
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Konfüçyüsçülük Çin’de ortaya çıkarak birçok Uzak Doğu ülkesine de yayılan ahlaki bir öğretidir. İçerisinde birçok ritüel ve ibadet de bulunduğu için din olarak da tanımlanabilir.

Bir din olarak da tanımlanabilecek konfüçyüsçülük, şiddeti tamamen reddeder ve erdemli olmanın ilk şartını hoşgörü olarak görür. Bu dinde adaletin ceza veya ödül ile değil dinsel törenlerle sağlanacağına inanılmaktadır. Konfüçyanizm toplumu ‘’Küçük İnsan’’ ve ‘’Jun Zi’’ olarak ikiye ayırır. Hükümdarların Jun Zi olan kişiler tarafından seçilmesi uygun görülür ve ülke yönetiminde adalet esas alınır.



Bunun yanında konfüçyüsçülük dininde oldukça önemli bir kavram olan Jun Zi “soylu kişi” ve “hükümdarın oğlu” anlamlarına gelmektedir.

Konfüçyüs Kimdir?​

Kongzi Konfüçyüs bu dinin kurucusudur. M.Ö. 551 yılında doğan Konfüçyüs hayatı boyunca Çin’in birçok bölgesinde binlerce konuşma yapmıştır. Yaptığı bu konuşmalarda ise erdem, barış, aile ve sadakat gibi evrensel konulardan bahsetmiştir. Gençlere ve yöneticilere öğütler vermiştir.

Konfüçyüs'ün öğretilerinin temelinde ise Jun Zi vardır. Çinli filozof Konfüçyüs’e göre Jun Zi kelimesi önce eyleme geçen, daha sonra eylemine göre konuşan anlamına gelmektedir. Konfüçyüs, konuşmalarında ülke yönetimi hakkında da açıklama yapmıştır. İnsanın bu dünyada hiçbir şeyi sahiplenmemesi gerektiği görüşünü savunan filozof, hükümdarların da bu düşünce ile hareket etmesi gerektiğini savunmuştur.

Bu anlamda ‘’Ülkeyi ne kadar güzel yönetiyorlardı, sanki ülke onların değilmiş gibi.’’ sözü en ünlü Konfüçyüs sözleri arasındadır.



İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar, Analektler ve Diyaloglar kitapları da filozofun en önemli eserleri arasında yer almaktadır. Konfüçyüsçülük dininin en önemli temsilcilerinden biri de Lao Tzu’dur. Filozof, Yol ve Erdem Kitabı adlı eserinde bu dine ait birçok kavramı yeniden ele alarak yorumlamıştır.

Konfüçyüsçülük Dininde Yönetim​

Konfüçyüsçülük dini kapsamında yönetim kavramı oldukça önemlidir. Bu doğrultuda krallığın bütününe bereket getirici etkinin, olgunlaşmış kralın kişisel erdeminden geldiğine inanılır. Konfüçyüsçülük dininde bu kavram daha da derinleştirilmiş ve kral ne kadar az icraat yaparsa, o kadar çok sonuç alır prensibi getirilmiştir.

Krallığın etrafında döndüğü sakin merkezi oluşturan kral, her şeyin düzgün çalışmasını sağlar ve kendisini bütünün parçaları ile uğraşıp onları değiştirmek zahmetinden kurtarmış olur. Ayrıca bu düşüncenin temelinin, çok eski zamanlarda hâkim olan şamanistik inancından geldiği düşünülmektedir. Bu inanışa göre kral; gök, insanlar ve yer arasında bir eksen konumundadır.

Konfüçyüsçülük Dininde Erdemlilik​

Konfüçyüs, krallıklarını, hanedanlıklarında sırada bulunan en büyük oğlu yerine en erdemli kişiye bırakan kralları övmüştür. Konfüçyüs'ün en büyük başarılarından biri de devlet ve görev bilinci ile dolu öğrenciler yetiştirmesidir. Çin çok yayıldığı dönemde güvenilir, merkezi çalışan ve evrakları okuyup yazabilecek memurlara ihtiyaç duydu.



Bunun sonucu olarak da konfüçyüsçülük önemini arttırmış oldu ve bu yolda çalışan insanlar, devletin bütünlüğünü tehlikeye sokabileceklerini düşündükleri toprak sahibi soylulara karşı bir denge unsuru oluşturdular. Konfüçyüsçülük Dininde KonularKonfüçyüs kim öğrendikten sonra, Konfüçyüsçülük akımı neleri konu eder, birlikte inceleyelim:

1. Ayin
Ayin kelimesi Konfüçyüsçülük’te daha geniş kapsamlı tutulmuştur ve kısa zamanda dünyevi töre davranışları da bu kavramın içine alınmıştır. Yani konfüçyüsçülük insanların günlük hayatta yaptıkları eylemleri de ayin saymaktadır. Ayinler belli bir şekil almış veya rastgele yapılan hareketler olmaktan çok insanların bilinçli olarak yaptığı hareketlerdir. Bu anlamda ayinlere şekil vererek insanlara memnuniyet içinde yaşayabilecekleri sağlıklı bir toplum oluşturmak Konfüçyüsçülük öğretisinin hedeflerindendir.

2. İlişkiler
İlişkiler Konfüçyüsçülük öğretisinin en önemli konularındandır. Kişilerin değişik statüye sahip insanlar ile ilişki içinde olması hedeflenir. Örneğin gençlere büyüklerine karşı saygı göstermek düşerken, büyüklerin de küçüklerine karşı iyiliksever olması gerekmektedir.

3. Ana babaya saygı
Ana babaya saygı öğretide en büyük erdem olarak görülmektedir. Önceleri sadece evlada ait olan bu kavram; hükümdarın halka, ana babanın çocuğa, ağabeyin erkek kardeşe, kocanın karısına, yaşça büyük dostun genç dostuna… şeklinde genişletilmiştir.

4. Sadakat
Ana babaya saygının değişik bir düzeydeki şeklidir. Özellikle Konfüçyüsçü öğrencilerin dahil olduğu sınıf için önem taşır. Sadakat aynı zamanda kişinin dostlarına, ailesine ve eşine karşı olan sorumluluklarının da genişletilmiş halidir.

5. Hümanizm
Konfüçyüs için oldukça önemliydi. Konfüçyüs, insanların bireysel gelişiminin insani ilişkilerle gerçekleştiğini düşünmekteydi. Konfüçyüs'ün hümanizm anlayışını, “kendin için istemediğini başkasına da yapma” altın kuralı ile ifade etmemiz mümkün.

6. Kibarlık
Konfüçyüsçülüğün herkese önemle tavsiye ettiği bir kavramdır. Bu anlamda kibarların topluma ahlaki örnek olacakları düşünülürdü. Aynı zamanda kibarlar, kendilerini ahlaken geliştirirdi, gerekli yerlerde ana babaya saygı, sevgi ve sadakat gösterirlerdi, insanlığı ve iyilikseverliği geliştirirlerdi.

7. Adların düzeltilmesi
Bu kavram Konfüçyüs için büyük önem taşımaktadır. Konfüçyüs, toplumsal karışıklığın sebebinin nesnelerin uygun adları ile çağırılmaması olduğunu düşünmektedir. Ona göre; isimler düzgün değilse, dil gerçek nesnelere uygun olmaz. Eğer dil gerçek nesnelere uygun değilse, iş başarılı olmaz; iş başarılı olmazsa mülkiyet ve müzik gelişemez gibi birçok sonuç çıkarılmaktadır. Yani nesnelere doğru ad verilmesinin önemini vurgulamaktadır.



Konfüçyüsçülük Dininin Yayılması​

Konfüçyüsçülük, Han hanedanlığı Dönemi’nde kabul gören bir öğreti oldu. Bu dönemde Konfüçyüsçü öğrenciler devletten destek görmeye başladı ve böylece bu öğretiler zamanla resmi devlet felsefesi oldu. Konfüçyüsçü klasiklerin zamanla öğrenilmeye başladıktan sonra devlet sınavının ve müfredat programının temelini oluşturdu.

Bundan sonra 1912 yılında Çin Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte bu öğretilerin okullardan kaldırılması konuşulmaya başlandı ve bu karar Milliyetçi Hükümet kurulana kadar 15 yıl boyunca tartışma konusu oldu. Zhu Xi, Wang Yanming ve diğer filozoflar tarafınca yapılan Neokonfüçyüsçü yorumlar ile birlikte Kore ve Japonya’da devletin politik felsefesi olarak kabul gördü.

Çin Egemenliği altında Konfüçyüsçülük, Vietnam toplumunda da değer kazanmaya başladı ancak Vietnam toplumuna Konfüçyüsçülük dininin nüfuz etmesi Vietnam’ın bağımsızlığını kazanması ile gerçekleşti.

Konfüçyüs Sözleri​

Konfüçyüs biyografi ve Konfüçyüs düşüncesinin temelleri kısaca bu şekildeydi. Peki, Konfüçyüs Sözleri neler? Konfüçyüs, neler söylemiştir?
  • Akıllı insan kimseyle yarışmaz, böylece kimse onunla yarışamaz.
  • Adalet devletin hazinesidir.
  • Alkışı en sessiz şekilde karşılayan, alkışı hak etmiş demektir.
  • Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner!
  • Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız.
  • Bilinmemekten değil başkalarını bilmediğimde üzüntü duyarım.
  • Bir insanı doyurmak istiyorsanız, ona balık verin; aç kalmamasını istiyorsanız ona balık tutmayı öğretin.
  • Dinsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır. Bu sevgi hissi, aileden toplumdan hükümete dek karşılıklı olarak uzamalıdır.
  • Durmadığınız sürece yavaş ilerlemeniz önemli değildir.
  • Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar.
  • Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiçbir zaman eşit değildirler.
  • Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.
  • Hiçbir şey eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz.
  • İşlerin çabuk yapılmasını istemek, onların düzgün biçimde yapılmasını engeller.
  • İdare etmek dürüstlük demektir. Sen doğru yönetirsen yanlış olmaya kimse cesaret edemez.
  • İyi insan, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen insandır.
  • Karanlığa söveceğine, bir mum yak.
  • Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın.
  • Kendini affetmeyen bir insanın bütün kusurları affedilebilir.
  • Kuyunun dibinde yaşayanlar, gökyüzünü kuyunun ağzı kadar görürler.
  • Kısa olan iptir, derin olan kuyu değil.
  • Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanin boyu hizasındadır.
  • Nasıl ki elmas yontulmadan mükemmelleşmezse, insan da acı çekmeden olgunlaşamaz...
  • Ne aradığını bilmeyen bulduğunu bilemez.
  • Öğretmek iki kere öğrenmek demektir.
  • Yaldızlı sözlerle erdem bağdaşmaz.
  • Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
  • Yavaş yürüyene çelme takılmaz.
  • Yalan, ona inanmaktan hoşlananlar çoğaldıkça, "doğru" sayılmaya başlar.
 
Üst Alt