Son Konu

Konuşma dili ve yazı dili nedir

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
KONUŞMA DİLİ VE YAZI DİLİ

Bir dilin iki cephesi vardır: Biri, insanların karşı karşıya geldikleri zaman sesli olarak goruşurken, yani konuşurken kullandıkları konuşma dili, oteki yazıda kullanılan dildir Buna yazı diliveya kultur dilide denilmektedir Kultur dili bir memleketin kultur merkezi olarak gelişen yerleşim biriminin dilidir
Bir dilin yazısı coğu zaman lehcelerinden veya ağızlarından birine gore, yazı lehcesine gore şekillenir Yazılan dil ise din, edebiyat ve ilim adamları tarafından işlenerek zenginleşir ve konuşma dilinden az cok farklılaşır Bizim yazı lehcemiz Batı Turk Dili'nin Anadolu lehcesidir Yeni Turkcede ses ozellikleri ve cekim yonlerinden İstanbul ağzı esas sayılır
Bir milletin butun aydınları yazı dilini bilirler ve yazı lehcesini konuşurlar Yazı dili lehce ve ağızların alabildiğine farklılaşmasını onler Hepsinin zenginliklerinden faydalandığı gibi onları ortak bir kaynaktan zenginleştirir Dil milli birliğin cimentosudur Ayni dili konuşan insan toplulukları bir millet sayılırlar ve hemen her zaman ayrı, bağımsız bir devlet kurmuş bulunurlar
Bir dil kendi icerisinde birtakım alt kollara ayrılır Boylece bir dil sahası icerisinde lehceler, ağızlar ve argolar meydana gelir

Lehceler

Lehceler, bir dilin bilinmeyen, cok eski donemlerinde ayrılmış kollarına denir Başka bir deyişle, bir dilin birbirinden uzak bolgelerde, ceşitli nedenlerle, ses, soz dizimi ve soz varlığı bakımından değişikliğe uğramış bicimine lehce (Alm: Dialekt; Fr: dialecte; İng: dialect) denir

Tanımalardan da anlaşılacağı gibi, 'ağız'da genellikle ses ve soyleyiş farklılığı varken, lehcede ses ve soyleyiş farklılığıyla birlikte, dilin yapısı (soz dizimi) ve soz varlığı da değişmektedir O kadar ki, bu farklılıklar zamanla lehcelerin birer dil olmasına bile yol acmaktadır Soz gelimi, Latincenin ceşitli lehceleri arasındaki farklılık zamanla o kadar buyumuştur ki, sonunda Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Rumence gibi diller ortaya cıkmıştır

Adriyatik Denizi'nden Cin Denizi'ne kadar uzanan cok geniş bir coğrafyada yaşayan Turkce de bircok lehcelere ayrılmıştır: Batı Turkcesinin Anadolu, Azeri, Turkmen lehceleri gibi ve Ozbek lehcesi, Kazak lehcesi, Kırgız lehcesi

Lehcenin ayrı bir dile donuşmesi olayına Turk dilinde de rastlanmaktadır Yaşayan Turk lehcelerinden ikisi, bugun artık birer dile donuşmuştur Bunlardan biri, Sibirya'da Lena Nehri'nin iki yanında yaşayan Yakut Turklerinin konuştuğu Yakutca diğeri ise, Orta Volga bolgesinde Kama Irmağı'nın Volga'ya kavuştuğu yerde yaşayan Cuvaş Turklerinin dili olan Cuvaşcadır

Bir dilin lehceleri arasındaki bağı ya da farklılıkları en iyi lehceler sozluğu ortaya koyar Orneğin, W Radloff'un Turk Lehceler Sozluğubu nitelikte bir sozluktur

Huseyin Kazım'ın Buyuk Turk Lugatıda bu alanda hazırlanmış buyuk bir eserdir

Turk lehceleri hakkında ilk bilgileri veren eserse Kaşgarlı Mahmut'un olumsuz eseri Divanu Lugatit Turk'tur


Ağız

Ağız bir dilin en yeni zamanda ayrılmış kucuk bolge kollarıdır Başka bir tanımla, bir dilde ya da bu dilin bir lehcesinde yazı diline oranla ortaya cıkan farklı soyleyiş bicimine ağız(Alm: Mundart, lokalsprache, sondersprache; Fr: parler, patois; İng: local language, vocational slang; Osm: Şive ) denir Geliyorumkelimesinin ceşitli Anadolu ağızlarında geliyom, gelirem, geliyem şeklinde soylenmesi gibi Anadolu lehcesinin Rumeli, Karaman, Aydın, Harput vb
Ağız, bolge, cevre farklılıklarından ortaya cıkabildiği gibi, meslek ve oğrenim farklılıklarından da kaynaklanabilmektedir

Denizli ağzıyla Edirne ağzı bolge farklılığından; koylu diliyle kentli dili, işci diliyle memur dili arasındaki fark da cevre, meslek ve eğitim farklılığından doğmuştur

Cevre, meslek ve eğitim farklılıklarından doğan değişik soyleyiş bicimine ağız yerine şive adı verildiği de gorulmektedir Ancak, butun dilbilgisi terimleri sozluklerinde ağız teriminin Osmanlıca karşılığı olarak şive sozcuğu gosterilmektedir Dilbilim alanında yazılan eserlerde de artık ağız terimi Arapca şive sozcuğunun yerine kullanılmaktadır

Bu duruma gore Cuvaş ve Yakut Turkceleri dilimizin lehceleri: Kırgız Turkcesi, Azeri Turkcesi, Oğuz Turkcesi, Ozbek Turkcesi , ağızları da: Karadeniz, Konya, Ege İstanbul, Kastamonu, Ankara

Her ulkede boyle lehce, ağız (şive) bulunabilir Fakat o ulkede belli bir yazı dili vardır Yazı dili icin ağızlardan birisi esas alınır Mesela Turkiye'de İstanbul ağzı yazı dilimizin temelini oluşturmuştur


Argo

Argo, belli bir kesimin, genellikle de belli bir meslekten olan kişilerin kendi aralarında oluşturup konuştukları, bu nedenle ortak dili konuşan diğer insanların anlayamadığı ozel dile argo (Alm: Argot, gaunesprache; Fr: argot; Ing: slang) adı verilir

Yapı bakımından icinden cıktığı ortak dilden farklı olmayan argo da, her dil gibi, surekli olarak değişir, gelişir Kimi sozcukleri olur, toplumsal gelişmelere gore yeni sozcukler kazanır

Argo terimi, eskiden, daha cok kaba dil karşılığı olarak kulhanbeyi, ayak takımı ağzı icin kullanılırdı Bu anlayış buyuk olcude değişmiştir Bugun, kulhanbeyi, hırsız, denizci, şofor argosu yanında esnaf, sanatcı argoları da ortaya cıkmıştır
Argo sozcukler, ortak dilin ya da bir yabancı dilin sozcuklerine ozel anlamlar yukleyerek, yabancı dilden alınan bazı sozcuklerin yapısını bilincli olarak bozarak elde edilir

Argo, sanıldığının tersine, anlam değişiminin guclu olduğu, nukteli, etkili bir dildir O kadar ki, argo sozcukler, obekler, zamanla ortak dilin soz varlığına da girer, ulusca kullanılır Orneğin, dumen (hile, dolap), dumen yapmak, yelkenleri suya indirmek, dikine tıraş (yalanlarla dolu gevezelik), palavra (uydurma soz ya da haber; uzun ve boş konuşma), omuzlamak (alıp goturmek), yuvarlamak (bir şey yemek), boşlamak (vazgecmek, peşini bırakmak), kırmak (okuldan kacmak), inek (cok calışkan olmak) gibi sozcuk ve obekler argodan anadilimize gecmiştir
 
Üst Alt