bilgiliadam
Yeni Üye
Kuantum Potansiyeli Hakkında Bilgi
Gozumuzun bizi şartlandırması dolayısıyla evrenin dolu ve ona gore de boş olduğunu algılar, bunun dışında potansiyel olarak farklı boyutlarında neler olduğunu değerlendiremeyiz
Halbuki, maddenin derinliğine indiğimizde sırasıyla maddesel, molekuler, atomik, parcacıklar ve nihayetinde kuvvet alanlarının bulunduğu boyuta ulaşmış oluruz Evrenimizin boş olarak algıladığımız kısımlarında bu kuvvet alanları (*1) bulunur Bunlar sırasıyla guclu, zayıf nukleer, elektromagnetik ve gravitasyonel kuvvet alanlarıdır İlk ikisi atomaltı boyutlarda gecerli iken elektromagnetik kuvvet hem mikroskobik hem de makroskobik uzayda gecerlidir Gravitasyonel kuvvet ise tum evrende hukum surer
Fakat quantum duzeyindeki birtakım gozlemler daha derin boyutta yeni bir alanın mevcudiyetini zorunlu kılmaktadır Radyoaktif bir maddenin kutlesinde yarılanma suresi ya da maddenin radyasyonunun yarısını yaymasının alacağı zamanın bu kutledeki atomların sayısıyla belirlenmesi (cunku kutle azalırsa yarılanma suresi etkilenmektedir), cift yarıklı deneyde 100 farazi parcacığın aralıktan teker teker gecmelerine izin verildiğinde parcacıkların % 10 ’unun A bolgesine carpmasından sonra, yarıktan gecen oteki parcacıkların sanki ihtimaller hesabını biliyormuşcasına bolgeden kacmaları, (*2) bir elektronun plazma icinde butunun bilgisine sahip olarak hareket etmesi gibi nedenler bu goruşu doğrulamaktadır
Bu da bize quantum altı duzeyde ayrı ayrı parcacıkların bağlantılı olduğunun işaretlerini vermektedir
O halde bağlantının yapısı nasıldır?
Neils Bhor, atom altı parcacıklar gozlemlenmedikleri zaman var olmuyorlarsa, bağımsız nesneler olarak duşunulemeyeceğini ve bolunmez sistemin parcaları olması gerektiğini, başka turlu duşunmenin anlamsız olduğunu belirterek bu soruyu yanıtladı Jhon Wheeler de astrofizikte “kurt deliği olarak bilinen iki uzay zaman noktasını bir ust boyutta bağlayan EınsteınRosen koprulerini kuantum duzeyine monte ederek Kuantum Kopuğu kavramıyla acıklamaya calışmıştır(Yani uzayzamandaki butun noktalar birbirleriyle caprazlama bir bicimde Kuantum kopuğundeki kabarcıklar vasıtasıyla bağlantılıdır) Her ne kadar Bhor ’ un ve Wheeler in goruşleri doğru olsa da, David Bhom, quantum altı duzeydeki karşılıklı bağlantıların yapısını en iyi ve her şeyi kapsayacak bicimde acıklayarak buna “Quantum Potansiyel Alanı adını verdi Bu alanın ozellikleri, sistemi alışılmışın dışında acıklayarak hayret verici sonuclara goturmektedir Bunlar , Butunsellik ve Mekansızlık ozellikleridir (Zaman, mekan ile mevcuttur Mekansızlığın bulunduğu bir yerde zaman da yoktur Boylece, bu ozellikle tanımlanan şeyin yok olduğu sonucuna gidilir Yok olan bir şeyin de butunselliğinden bahsedilemeyeceğinden, bir şeyin aynı anda hem mekansızlık hem de butunsellik ozelliğine sahip olması anlamsızdırDolayısıyla bu, “bir nesnenin varlığı onun aynı zamanda yokluğudur anlamına gelir
Yani var olan şeyin varlığı hukmidir,bir kabulden ibarettir Başka bir deyişle her şey quantum potansiyelinde “yok olarak mevcuttur)
Bunu şoyle acıklayabiliriz,algıladığımız evrende tum nesnelerin belirgin bir yeri olmasına karşın QPA ( Kuantum Potansiyel Alanı ) duzeyinde yer kaplama ozelliği yoktur, bununla birlikte uzaydaki herhangi bir nokta diğer noktaların tumuyle eşitlenmekte, boylece bir şeyin diğer şeyden ayrılığı da ortadan kalkmaktadır Başka bir ozelliği de bu alanın tıpkı yercekimi gibi uzayın tumune egemen olmasıdır Ancak yercekimli, manyetik ve diğerler alanların tersine bu alanın etkisi, aralarındaki uzaklıktan oturu azalmıyor, karmaşık bir bicimde hemen hemen fark edilmez duzeyde, uzayın her yerinde aynı guce sahip oluyor
Tum bu ozelliklerden cıkan sonuc ise ; parca adı altında butunun kendisi olduğudur
Bir anlamda parcacıklar şeklinde nitelendirilen, aslında tek bir parcacığın coğul goruntusudur Yani tum parcacıklar kendi boyutlarında Tek ve aynı parcacığın kendisidir Ornek verirsek; sonsuz foton denizindeki fotonlar, aslında tek bir fotonun kendisidir, aynı şekilde elektron, proton…vb) ve Rolativite teoremi uyarınca da tum evreni boyutlarıyla icinde barındıran bir foton, aynı zamanda o evreni oluşturandır Boylece, tum parcacıkların birbirleriyle QP ’de karşılıklı olarak uzayzaman icindeki her noktanın diğer noktalarla ne şekilde bağlantılı olduğunu acıklamaktadır Bu da QP ’ de var kabul edilen evrenimizi ucsuz bucaksız bir hayal uzayı kılar Yani bir hayaldeki uzayzaman algılamalarımız, biz onları tasavvur ettiğimiz derecede mevcut olup bir hacme vb ’e sahip değillerdir Başka bir deyişle, her şey bu QP ’nin calkantılı denizinden duzenlenerek dalgalanmanın birbirlerine gore bakış acısından bize gore yoğunlaşma şeklinde algılanıp madde olarak acığa cıkmasından ibarettir Enerji titreşimlerinin yoğunlaştığında aldığı isim de diyebiliriz Dolayısıyla madde kabulune dayanan evren anlayışından yola cıkarak gelinen ilk nokta olan BigBang goruşu,QP duzeyinden bakış acısına gore anlamsızlaşmaktadır Cunku BigBang patlaması ve sonraki surecler de aynı şekilde duzenlenmektedir David Bhom buna “Her şeyin altında yatan bir duzenin ikinci kademede ortaya cıkış goruntusunden başka bir şey değildir Bu duzeni kuran, duzenin aynı zamanda kendisi Bir ve Tek Bu da algıladığımız evrendeki tum oluşumların otede dıştan biri tarafından oluşturulmayıp, kendiliğinden meydana geldiğini de acıklamaktadır
Bundan binlerce yıl once Hz Muhammed (sav) ’ in dile getirdiği “Zerre kulun aynasıdırsozu ile Hz İsa (as) ’ ın “Hepinizin uzerinde olan ışık benimButun Benim Butun benden cıktı ve butun bana erişti Ağacı yarın ben oradayım; taşı kaldırın beni orada bulursunuz ifadesi bugun modern bilimin tabanda eriştiği gerceği kısaca ozetlemektedir
Dipnot:
(*1) Alan; bir anda bir tek konumda bulunabilen parcacığa karşın uzayzaman boyunca varolabilen şey veya elektrik, manyetik ya da dinamik kuvvet doğrularının faal oldukları uzay
(*2) Shordinger denklemi, bir parcacığın davranışını onceden haber vermemesine karşın, parcacıklar topluluğunun tamamına ait bir dağılım modelini onceden istatistiki olarak haber vermeyi mumkun kılar
Gozumuzun bizi şartlandırması dolayısıyla evrenin dolu ve ona gore de boş olduğunu algılar, bunun dışında potansiyel olarak farklı boyutlarında neler olduğunu değerlendiremeyiz
Halbuki, maddenin derinliğine indiğimizde sırasıyla maddesel, molekuler, atomik, parcacıklar ve nihayetinde kuvvet alanlarının bulunduğu boyuta ulaşmış oluruz Evrenimizin boş olarak algıladığımız kısımlarında bu kuvvet alanları (*1) bulunur Bunlar sırasıyla guclu, zayıf nukleer, elektromagnetik ve gravitasyonel kuvvet alanlarıdır İlk ikisi atomaltı boyutlarda gecerli iken elektromagnetik kuvvet hem mikroskobik hem de makroskobik uzayda gecerlidir Gravitasyonel kuvvet ise tum evrende hukum surer
Fakat quantum duzeyindeki birtakım gozlemler daha derin boyutta yeni bir alanın mevcudiyetini zorunlu kılmaktadır Radyoaktif bir maddenin kutlesinde yarılanma suresi ya da maddenin radyasyonunun yarısını yaymasının alacağı zamanın bu kutledeki atomların sayısıyla belirlenmesi (cunku kutle azalırsa yarılanma suresi etkilenmektedir), cift yarıklı deneyde 100 farazi parcacığın aralıktan teker teker gecmelerine izin verildiğinde parcacıkların % 10 ’unun A bolgesine carpmasından sonra, yarıktan gecen oteki parcacıkların sanki ihtimaller hesabını biliyormuşcasına bolgeden kacmaları, (*2) bir elektronun plazma icinde butunun bilgisine sahip olarak hareket etmesi gibi nedenler bu goruşu doğrulamaktadır
Bu da bize quantum altı duzeyde ayrı ayrı parcacıkların bağlantılı olduğunun işaretlerini vermektedir
O halde bağlantının yapısı nasıldır?
Neils Bhor, atom altı parcacıklar gozlemlenmedikleri zaman var olmuyorlarsa, bağımsız nesneler olarak duşunulemeyeceğini ve bolunmez sistemin parcaları olması gerektiğini, başka turlu duşunmenin anlamsız olduğunu belirterek bu soruyu yanıtladı Jhon Wheeler de astrofizikte “kurt deliği olarak bilinen iki uzay zaman noktasını bir ust boyutta bağlayan EınsteınRosen koprulerini kuantum duzeyine monte ederek Kuantum Kopuğu kavramıyla acıklamaya calışmıştır(Yani uzayzamandaki butun noktalar birbirleriyle caprazlama bir bicimde Kuantum kopuğundeki kabarcıklar vasıtasıyla bağlantılıdır) Her ne kadar Bhor ’ un ve Wheeler in goruşleri doğru olsa da, David Bhom, quantum altı duzeydeki karşılıklı bağlantıların yapısını en iyi ve her şeyi kapsayacak bicimde acıklayarak buna “Quantum Potansiyel Alanı adını verdi Bu alanın ozellikleri, sistemi alışılmışın dışında acıklayarak hayret verici sonuclara goturmektedir Bunlar , Butunsellik ve Mekansızlık ozellikleridir (Zaman, mekan ile mevcuttur Mekansızlığın bulunduğu bir yerde zaman da yoktur Boylece, bu ozellikle tanımlanan şeyin yok olduğu sonucuna gidilir Yok olan bir şeyin de butunselliğinden bahsedilemeyeceğinden, bir şeyin aynı anda hem mekansızlık hem de butunsellik ozelliğine sahip olması anlamsızdırDolayısıyla bu, “bir nesnenin varlığı onun aynı zamanda yokluğudur anlamına gelir
Yani var olan şeyin varlığı hukmidir,bir kabulden ibarettir Başka bir deyişle her şey quantum potansiyelinde “yok olarak mevcuttur)
Bunu şoyle acıklayabiliriz,algıladığımız evrende tum nesnelerin belirgin bir yeri olmasına karşın QPA ( Kuantum Potansiyel Alanı ) duzeyinde yer kaplama ozelliği yoktur, bununla birlikte uzaydaki herhangi bir nokta diğer noktaların tumuyle eşitlenmekte, boylece bir şeyin diğer şeyden ayrılığı da ortadan kalkmaktadır Başka bir ozelliği de bu alanın tıpkı yercekimi gibi uzayın tumune egemen olmasıdır Ancak yercekimli, manyetik ve diğerler alanların tersine bu alanın etkisi, aralarındaki uzaklıktan oturu azalmıyor, karmaşık bir bicimde hemen hemen fark edilmez duzeyde, uzayın her yerinde aynı guce sahip oluyor
Tum bu ozelliklerden cıkan sonuc ise ; parca adı altında butunun kendisi olduğudur
Bir anlamda parcacıklar şeklinde nitelendirilen, aslında tek bir parcacığın coğul goruntusudur Yani tum parcacıklar kendi boyutlarında Tek ve aynı parcacığın kendisidir Ornek verirsek; sonsuz foton denizindeki fotonlar, aslında tek bir fotonun kendisidir, aynı şekilde elektron, proton…vb) ve Rolativite teoremi uyarınca da tum evreni boyutlarıyla icinde barındıran bir foton, aynı zamanda o evreni oluşturandır Boylece, tum parcacıkların birbirleriyle QP ’de karşılıklı olarak uzayzaman icindeki her noktanın diğer noktalarla ne şekilde bağlantılı olduğunu acıklamaktadır Bu da QP ’ de var kabul edilen evrenimizi ucsuz bucaksız bir hayal uzayı kılar Yani bir hayaldeki uzayzaman algılamalarımız, biz onları tasavvur ettiğimiz derecede mevcut olup bir hacme vb ’e sahip değillerdir Başka bir deyişle, her şey bu QP ’nin calkantılı denizinden duzenlenerek dalgalanmanın birbirlerine gore bakış acısından bize gore yoğunlaşma şeklinde algılanıp madde olarak acığa cıkmasından ibarettir Enerji titreşimlerinin yoğunlaştığında aldığı isim de diyebiliriz Dolayısıyla madde kabulune dayanan evren anlayışından yola cıkarak gelinen ilk nokta olan BigBang goruşu,QP duzeyinden bakış acısına gore anlamsızlaşmaktadır Cunku BigBang patlaması ve sonraki surecler de aynı şekilde duzenlenmektedir David Bhom buna “Her şeyin altında yatan bir duzenin ikinci kademede ortaya cıkış goruntusunden başka bir şey değildir Bu duzeni kuran, duzenin aynı zamanda kendisi Bir ve Tek Bu da algıladığımız evrendeki tum oluşumların otede dıştan biri tarafından oluşturulmayıp, kendiliğinden meydana geldiğini de acıklamaktadır
Bundan binlerce yıl once Hz Muhammed (sav) ’ in dile getirdiği “Zerre kulun aynasıdırsozu ile Hz İsa (as) ’ ın “Hepinizin uzerinde olan ışık benimButun Benim Butun benden cıktı ve butun bana erişti Ağacı yarın ben oradayım; taşı kaldırın beni orada bulursunuz ifadesi bugun modern bilimin tabanda eriştiği gerceği kısaca ozetlemektedir
Dipnot:
(*1) Alan; bir anda bir tek konumda bulunabilen parcacığa karşın uzayzaman boyunca varolabilen şey veya elektrik, manyetik ya da dinamik kuvvet doğrularının faal oldukları uzay
(*2) Shordinger denklemi, bir parcacığın davranışını onceden haber vermemesine karşın, parcacıklar topluluğunun tamamına ait bir dağılım modelini onceden istatistiki olarak haber vermeyi mumkun kılar