Çocuklarda tuvalet eğitimi ,12 36 aylar arasındaki dönemdir Bu dönem de, artık çocuğun kendi ayakları üzerinde şöyle bir durmasıyla, yürümeye başlamasıyla birlikte, yavaş yavaş “müşterek hayat “ya da “sembiyotik hayat dediğimiz süreç çözülmeye başlar, Artık çocuk kendi kendine kullanabileceği birtakım yetenekleri keşfetmiştir Bu keşifle birlikte çocukta ebedi bir merak başlar: merak ve karıştırıcılık, Her şeye benim diyerek atılır, Dünyanın merkezinin kendisi olduğunu düşündüğü çağdır bu Her şeyi eller, karıştırır, her yere çıkar, her yerden iner Onun için tehlike laf konusu değildir Tüm öğrenebilecekleri sınamak, algılamak ve uygulayarak kendisine katmak ister
Doğaldır oysa, bu vesileyle özgürlüğünün sınırlarını da zorlamaktadır çocuk Bu döneme “özerklik dönemi diyoruz, yani her şey çocuğun kendisinin elindedir ve böyle olmasını ister O yüzden de anne ile sürtüşmenin başladığı bir dönemdir ,Sonsuz bir merak içinde özgürlüğünün hoşlanmak için yola çıkmıştır o Anne ise durdurmak, sınırlamak için beklemektedir “Dur, yapma, gitme, alma, çıkma, elleme biçiminde engellerle onun ardındadır Bunun sonucu çocukta, anneye aleyhinde, anneye yönelik duygularında bir çatışma ortaya çıkar Bu dönem çocuğu bir yandan anneye bağımlıdır, ondan büsbütün kopmamıştır, ihtiyaç duymaktadır; Bir yanlamasına da onun dediklerini yapmama, kendi sınırlarını anneye tanıtma konusunda anneyle kıyasıya bir şavaşım içindedir, Bu özerklik savaşımı kendini anneyle çocuk arasında keskin olarak kendini üç alanda gösterir: Tuvalet eğitimi, beslenme ve uyku alanları
Bu döneme anal dönem “, “tuvalet eğitimi dönemi de denilmektedir Bu önemde artık ağız bölgesi önemini yitirmiş, anal bölge özellik kazanmıştır Bu yaşlarda çocuk için kakası ya da çişi annesiyle girdiği savaşta çok etkin araçlardır, Bunları istediği yere, kendi istediği vakit yapacaktır; hudut tanımak istemeyecektir Fakat, bu dönemde anne de ona tuvalet eğitimini vermeye çalıştığı için yer, vakit belirleme konusunda anneyle çocuk aralarında bir anlaşmazlık ortaya çıkmaktadır Tekrar uyku alanında; anne çocuğu açıklanmış saatlerde yatırmak ister, çocuk ise uyumamakta, daha artı kurnaz kalarak dünyayı daha fazla tanımak istemektedir
Beslenme alanında da çocuk, bu özerklik duygusu ile ayrıca yemeklerini kendi yemek yemek, hem de bulaştıra ,bulaştıra, ortalığa döküp saçarak yüzünü batırarak ve tadını çıkararak yemek yemek ister, Anne bu defa de temizlik, uyum konusunda ona bir şeyler aydınlatmak ister; çocuğun doyduğundan tam emin elde etmek ister Böylece, o bulaştırdıkça anne alacak ve aralarında yine bir gerginlik ortaya çıkacaktır
Bu dönemde çocuğu bütünüyle anlamsız mu bırakalım, yoksa fazla mu dizginleyelim ? Bu dönem çocuğu hiç hudut tanımak istemez, biz de onu sınırsızlığa bırakırsak bunun sonuçları ne olur? Bu dönemde çocuklar hiç sınırla tanışmadıklarında; engellendiğinde öfke nöbetleri geçiren, kaide tanımaz, kendini düşünen, saldırgan bir isteği engellendiğinde yere yatıp tepinen, başını duvarlara vuran çocuklar olarak geliştirirler Vurucu, kırıcı olurlar Çişini kakasını nereye, nasıl yapacağını öğrenemeyen çocuklar kakayla, çişle dolaşırlar; bundan dolayı hiçbir endişe duymazlar, yer ve zaman tanımazlar Bir diğer uçta, engeller yersiz ve aşırı olduğunda, çocuğun doğasına uymayan engeller konulduğunda neler ortaya çıkar?
Bu dönemde dağıtımcı, meraklı, hareketli, karıştırıcı, özellikler belirten çocuk fazlaca kısıtlanıp bu nitelikleri bastırılırsa; fazla sakin ,edilgin, kuralcı olabilir; çocukta fazla titizlik, uyum düşkünlüğü gelişebilir
Tuvalet eğitimine çocuk fizyolojik ve ruhsal açıdan hazır olmadan başlandığında veya aşırı baskıcı, esnekliğe, eğitimin başlangıcındaki ufak kaçırmalara bile müsade vermenin bir tuvalet eğitimi ile çocuk ele alındığında; bu dönemde aşırı baskı ve teftiş sonucu tuvalet eğitimi kazanılsa bile çocuk daha sonraki yaşlarda herhangi bir stres etmeni ile karşılaştığında çiş veya kaka kaçırma ( enürezis , enkoprezis ) belirtileri ile birlikte tuvalet eğitimi dönemi içinde çözümlenmemiş olan süreç yeniden gündeme gelir
Öyleyse, özerklik döneminde biz çocukları nasıl ele almalıyız? Bu dönemde doğası gereği aşırı direnen, tutturan çocuğun inadına inatla karşılık tahsis etmek, inadının üzerine gitme ödünü koparmak geçersizdir ve negatif sonuçlar verecektir Tutturduğunda dikkatini başka alanlara çekmek bambaşka seçenekler sunmak uygun bir tavır olabilir Tuvalet eğimi verirken sabırlı, minik aksamalarda gösterişli, titiz bir kaygılıkla tepki vermeyen, eğitimi oyunla veren oysa istikrarlı bir belli başlı baba tutumunun çok yarar sağlayacağı bilinmelidir Çocuğun çiş ya da kakasının gelmiş olacağının varsayıldığı saatlerde tuvalete götürmek, bu işlemi uygun ve belirtilmiş aralıklarda yinelenmek ve haber verdiğinde mükâfatlandırmak tatmin edici olacaktır
Hem bu dönem çocuğu fazla karıştırıcı ve tehlike bilmez olduğundan, onu tehlikelerden korumak konusunda dikkatli muamele etmek gerekir Tehlikelerden korumak için çocuğu büsbütün kısıtlamayarak; uygun ortamları evin içinde rahatça oynayabileceği, döküp saçabileceği köşeleri ona sağlayabilmek yardımcı olacaktır,
Bu dönem çocuğun eğitiminde “özerklik dönemi nin gelişimsel özellikleri dikkate alınarak pozitif kuralcı, artı baskılı olmayan, çocuğun kendi yetilerini tanıyıp kullanımına fırsat tanıyan fakat gerektiğinde sınırlayıcı ve istikrarsız olmayan bir davranış izlendiğinde keza ocukla anababa arasındaki gerginlikler en üye indirgenmiş, ayrıca de çocuğun dönemsel nitelikle dinç bir gelişim çizgisine içten desteklenmiş olur
Bu yaş çocuklarında su oyunları, toprak ve kum oyunları, ses çıkaran, vurmalı, takmalı oyunlar, takıp çıkarmalı oyuncaklar, gerek karıştırıcılık, bulaştırıcılık, gerekse merak ve saldırganlık dürtülerini boşaltma, yönlendirme açısından yerinde oyun seçenekleridir
Kaynakrof Dr Bahar Gökler
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı *