Yazan, ‘Ufak Prens ’e uçağıyla mecbur iniş yapmış olduğu bir çölde rastladığını anlatarak başlar Onun kendisinden hemen bir koyun resmi çizmesini istediğini ekler Fakat Küçük Prens SaintExupery ’nin karaladığı eskizlerden hiçbirini beğenmez Motorunu onarmak telaşında olan Fransız pilot nihayet bir sandık resmeder ve hayvanın bunun içinde olduğunu söyler Bedeni soyut sanal koyun tam Ufak Prens ’in arzuladığı gibidir
sonra Ufak Prens ’in kendi gezegeninin, gezdiği diğer gezegenlerin ve gülünün hikâyesini okuruz
Sonunda dünyadan azıcık tükenmiş düşen Küçük Prens bitmiş gezegenine dönmeye karar verdiğinde çölde tanıştığı zehirli yılana kendini sokturur:
‘Ayak bileği hizasında sarı bir kıvılcım çakar gibi oldu Bir lahza durakaldı, bağırmadı Bir ağaç gibi yavaştan düştü Kumdan nedeniyle ses bile çıkmadı Şimdi azıcık avunma olmuş gibiyim Tam değilse bile… Ama biliyorum gezegenine döndü çünkü gün ışıdığında vücudunu bulamadım Ağır değildi… Ve geceleri yıldızları dinlemesini seviyorum Güya beş yüz milyon çıngırak… ’ Mevcut olmayan bir koyun gerçeğinde başlayan ‘Minik Prens ’ yine mevcut olmayan bir ceset gerçeğinde noktalanır
Minik Prens çok küçük bir gezegende yaşamaktadır Bir gün ayrılır yaşadığı yerden ve başka gezegenlerde ‘tuhaf ’ bulduğu ‘büyüklerle ’ karşılaşır Ayyaş, kral, kendini beğenmiş, işadamı, fenerci ve coğrafyacıyla tanışır Tilki, yılan ve gül ile konuşur Tanıştığı kişiler açgözlü bir hayat sürdürmektedir Tekdüze bir beklenti içindedirler tümü Ayyaş içki dışlında bir şeyi görememektedir Kral dikte vereceği kulu, kendini beğenmişse ona hayran olacak kişiyi beklemektedir İşadamı ise rakamları çoğaltma tutkusuna kaptırmıştır kendini, tüm zamanını yıldızları saymakla geçirmektedir Karşılaştığı ‘büyükler ’, Ufak Prens ’i kendi beklentileri, kendi tutkuları zarfında algılarlar Sarhoş için içkisini engelleyen, kral için dikte verebileceği, kendini beğenmiş için ona hayran olacak, işadamı içinse varoluşlu önemsiz bir kişidir Minik Prens Minik Prens bu büyükleri anlayamaz, onlarla anlaşamaz, yanlarında kalamaz, ayrılır yanlarından Bu kere büyük sahrada Exupery ile karşılaşır Bu çocuk ve erişkin Exupery ’nin bir birlikteliğidir Minik Prens öyküsü bu birlikteliğin bir ürünüdür, çocuk ve yetişkin Exupery ’nin doğurganlığıdır, tek olmuş (birlenmiş) ikilinin iki taraflı bir yapımıdır Ruh çözümsel açıdan içindeki çocuğa yaşama hakkı veren, çocukluğuyla bütünleşmiş, çocuk ve erişkin kendiliklerini bireşim (sentez) yapabilmiş bir yazarın yaratısıdır hikaye *