Kur ’ân ’ın Korunması hakkında data
Geldiği zamandan itibaren kıyamete dek tüm insanlığa hitap edeceği, onları yargı
dine, Allah ’ın razı olduğu hayat tarzına misafir etme edeceği, Allah kadar bu maksatla
gönderildiği için Kur ’ânı Kerîm ’in değiştirilmeden korunması, geldiği gibi insanlığa
sunulması gerekiyordu Allah Teâlâ bunu üstüne aldığını, kullarına gerekeni yaptırarak
kitabı koruyacağını yine kitabında şöyle bildiriyordu:
“kesinkes bilesiniz oysa bu vahyi şüphesiz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da
yeniden biziz (Hicr 159) “Sana okutacağız ve Allah dilemedikçe unutmayacaksın (A‘lâ 876)
“Vahyi bütün alma telâşı yüzünden dilini kımıldatma! Onu zihninde birleştirme ve onu okumanı
sağlama işi bize aittir O halde onu okuduğumuz süre sen onun okunuşunu peşine düşüp takip et Sonra
onu açıklama yapmak da şüphesiz bize aittir (Kıyâme 751619; buna yakın meâlde bir âyet için bk Tâhâ
20114)
Hz Peygamber, kendisine vahyedilen âyetleri unutmamak, anında hâfızasına almak
için –âyetin vahyedilmesi sürerken– tekrarlamaya çalışıyordu Bu âyetler vahyedilerek
kendisine, Allah tarafından şu güvence verildi: Onu sana okutacağız; hâfızanda toplayacağız,
yani ezberlemeni sağlayacağız; anlaşılmadık yer kalmayıncaya kadar zorunlu açıklamaları
yapacağız
Allah ’ın, son kitabını koruma vaadi şu tedbirlerle gerçekleşmiştir:
*Hz Peygamber ve bir kısım ashabı göre tamamı, diğerlerince de farklı alanlara yönlendirilmiş
kısımları ezberlenmiştir
* Hz Peygamber ’le Cebrâil, yine Hz Peygamber ’le bazı sahâbîler, kezâ bir kısım
sahâbe kendi arasında Kur ’ân ’ı ortak okumuşlar, birinin ezberden okuduğunu diğeri
dinlemiş ve gerektiğinde düzeltmeler yaparak içten ve sağlam ezberlemeyi sağlamışlardır
*Âyetler geldikçe Hz Peygamber göre vahiy kâtiplerine, ileride mushaf
haline getirildiğinde riayet edilecek sıra bildirilmek suretiyle yazdırılmış ve yazılan metin
titizlikle muhafaza edilmiştir Hem sahâbenin de ellerinde yazılmış parçalar bulunuyordu
* Kur ’ân ’ın nüzûlü tamamlandıktan kısa bir müddet sonradan (Hz Ebû Bekir ’in
halifeliği sırasında) Hz Peygamber kadar bildirilen nihaî sıralamaya kadar bütün
parçalar birleştirilmiş ve tekrar yazılarak koruma altına alınmıştır
* Hz Osman ’ın halifeliği döneminde Kur ’ân hattının standardize edilmesi suretiyle
oluşturulan ana metinden yeni nüshalar kopya edilerek İslâm dünyasının
merkezlerine gönderilmiştir
Yukarıda özetlenen tedbirleri birazcık daha enine boyuna analiz etmek yardımcı olacaktır: *
Geldiği zamandan itibaren kıyamete dek tüm insanlığa hitap edeceği, onları yargı
dine, Allah ’ın razı olduğu hayat tarzına misafir etme edeceği, Allah kadar bu maksatla
gönderildiği için Kur ’ânı Kerîm ’in değiştirilmeden korunması, geldiği gibi insanlığa
sunulması gerekiyordu Allah Teâlâ bunu üstüne aldığını, kullarına gerekeni yaptırarak
kitabı koruyacağını yine kitabında şöyle bildiriyordu:
“kesinkes bilesiniz oysa bu vahyi şüphesiz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da
yeniden biziz (Hicr 159) “Sana okutacağız ve Allah dilemedikçe unutmayacaksın (A‘lâ 876)
“Vahyi bütün alma telâşı yüzünden dilini kımıldatma! Onu zihninde birleştirme ve onu okumanı
sağlama işi bize aittir O halde onu okuduğumuz süre sen onun okunuşunu peşine düşüp takip et Sonra
onu açıklama yapmak da şüphesiz bize aittir (Kıyâme 751619; buna yakın meâlde bir âyet için bk Tâhâ
20114)
Hz Peygamber, kendisine vahyedilen âyetleri unutmamak, anında hâfızasına almak
için –âyetin vahyedilmesi sürerken– tekrarlamaya çalışıyordu Bu âyetler vahyedilerek
kendisine, Allah tarafından şu güvence verildi: Onu sana okutacağız; hâfızanda toplayacağız,
yani ezberlemeni sağlayacağız; anlaşılmadık yer kalmayıncaya kadar zorunlu açıklamaları
yapacağız
Allah ’ın, son kitabını koruma vaadi şu tedbirlerle gerçekleşmiştir:
*Hz Peygamber ve bir kısım ashabı göre tamamı, diğerlerince de farklı alanlara yönlendirilmiş
kısımları ezberlenmiştir
* Hz Peygamber ’le Cebrâil, yine Hz Peygamber ’le bazı sahâbîler, kezâ bir kısım
sahâbe kendi arasında Kur ’ân ’ı ortak okumuşlar, birinin ezberden okuduğunu diğeri
dinlemiş ve gerektiğinde düzeltmeler yaparak içten ve sağlam ezberlemeyi sağlamışlardır
*Âyetler geldikçe Hz Peygamber göre vahiy kâtiplerine, ileride mushaf
haline getirildiğinde riayet edilecek sıra bildirilmek suretiyle yazdırılmış ve yazılan metin
titizlikle muhafaza edilmiştir Hem sahâbenin de ellerinde yazılmış parçalar bulunuyordu
* Kur ’ân ’ın nüzûlü tamamlandıktan kısa bir müddet sonradan (Hz Ebû Bekir ’in
halifeliği sırasında) Hz Peygamber kadar bildirilen nihaî sıralamaya kadar bütün
parçalar birleştirilmiş ve tekrar yazılarak koruma altına alınmıştır
* Hz Osman ’ın halifeliği döneminde Kur ’ân hattının standardize edilmesi suretiyle
oluşturulan ana metinden yeni nüshalar kopya edilerek İslâm dünyasının
merkezlerine gönderilmiştir
Yukarıda özetlenen tedbirleri birazcık daha enine boyuna analiz etmek yardımcı olacaktır: *