Bu konuda ilmihal derecesinde son kutsal kitap olan Kuranı Kerimi Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Özellikler nelerdir sorusunun cevabına ulaşabilirsiniz. Kuranı Kerim’i diğer ilahi kitaplardan ayıran özelliklerin en büyüğü son kutsal kitap olmasıdır. Öncelikle bu konuya bir girizgah yapalım ve daha sonra bu konuyu detaylı bir şekilde açıklamayalım.
İnsan oğlu mükemmel olan ilahi gerçekleri kavrayabilecek akıl ve idrak seviyesinde yaratılmıştır. Yüce Allah´ın insanoğluna vermiş olduğu akıl hakikati idrak edebilecek yetenektedir. İnsan bu akıl ile “Ben neyim, nasıl oluşmuşum, sonum ne olacak, kainat nasıl oluşmuş, gecenin, gündüzün, mevsimlerin düzen içerisinde birbirini takip etmesi nasıl oluşuyor?” gibi soruları sormaktadır.
Kuran Soru Sormanın Kapısını Açmıştır
Akıl sahibi insan bu sorulara cevap verebilecek konumdadır. İnsan kainattaki sorumluluğunu anlayana kadar tüm sorularına cevap aramalıdır. Hazreti İbrahim (a.s) çocuk iken, hiç bir ilahi tebliğ gelmeden kimse O´na; Bu düzenin, bu kainatın elbette yaratıcısı vardır. O´na ibadet et demediği halde, putperest olan ana-babasının taptığı putlara inanmamıştı. Kuran Kerim´de Yüce Allah şöyle buyurur:
“O, gece basınca bir yıldız görmüştü; ´İşte bu imiş benim rabbim´ dedi. Yıldız batınca ´Batanları sevmem´ dedi. Ay´ı doğarken görünce ´Bu imiş benim rabbim´, batınca, ´Rabbim beni doğruya eriştirme şeydi and olsun ki sapıklardan olurdum´ dedi. Güneşi doğarken görünce ´işte bu imiş benim rabbim, bu daha büyük dedi.”
(Enam: 6/76-78.)
Hazreti İbrahim batanların da, fani olanın da Rabbi olamayacağını anlamıştır. Rabbinin her şeyin, Ayın, yıldızların, Güneşin tüm kainata hükmeden ALLAH olduğunu idrak etmiş…
Rabimiz Hazreti Adem´den Hazreti Muhammed (s.a.v.)´e kadar bütün Peygamberlere vermiş olduğu vahiy görevleriyle insanları hakka davet etmişler.
Kuran Kendinden Önceki Kitapları Geçersiz Kılmıştır
Peygamber Efendimiz ile durum yeni hükümleri gerektirdi. O, insanlığın Peygamberi olacak; Tevrat, İncil ve Zeburu muhafaza etmekle birlikte İmanın şartlarından olan “Ve Kutubihi” şartı buraya giriyor. İnancımzı pratik günlük hayatımıza dökme emri sadece Kuranı Kerim ile geçerli oldu.
Kuran Bütün İnsanlığa İnmiştir
Yüce Allah Kuranda emirlerini tüm insanlığa ulaşacağını, diğer bir peygambere gerek kalmadığı şöyle buyurdu:
“…. bugün sizin dininizi, sizin için kemale erdirdim. Sizin üzeriniz deki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamı seçtim…”
(Maide 5/3)
buyurarak İslamdan başka bir dinin Allah katında kabule şayan olmadığı bize bildirilmiştir. Tüm semavi dinler, (Hristiyanlık, Yahudilik) Allah tarafından gönderildiğine göre hepsinin kaynağı birdir. Hepsi vahye dayanır.İlahi dinler getirdikleri inançlarda ibadet esaslarında birlik halindedirler.
Zamanla dinlerin İlahi olan asılları değiştirilmiş, yerlerine farklı kalemlerden çıkan, insanın aklına aykırı kitaplar konmuştur. Allah´u Tealanın bildirdiğine göre, değiştirmeden, yalnızca Kuran-i Kerim uzak kalmıştır. Kıyamete kadar da muhafaza edileceği “Muhakkak ki Kuran-ı biz indirdik. Onun koruyucuları da mutlak surette biziz” mealindeki Ayet-i kerime ile tüm insanlığa bildirilmiştir.
Kuran’ı Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Özellikler
Hazreti Peygamber Efendimize Cebrail aracılığıyla İslam dininin esası olan Kuran ı kerimi Arapça olarak indirilen bize kadar tevatür yoluyla gelen Kuran’ı diğer kutsal kitaplardan ayıran eşsiz kılan özellikler şunlardır:
O, Peygamber Efendimize diğer kutsal kitaplarda olduğu gibi bütün olarak değil, zamanın ve olayların akışına göre ayetler sureler halinde indirilmiştir.
Kur’an, son kutsal kitaptır ondan sonra ilahi kitap gelmeyecektir. Getirdiği hükümler ve geçerliliği kıyamete dek sürecektir.
Kur’an, bize hiç bozulmaya değiştirilmeye uğramadan gelmiş, kıyamete kadar da öyle kalacaktır.
O, Hazreti Muhammed’in peygamber olduğunu gösteren mucizelerin en büyüğü sürekli olanıdır.
Kuran’ın içerdiği büyük gerçekler kıyamete kadar tüm insanların çağların ihtiyacını karşılayacak değerdedir.
Kuran’ın başka üstünlüğü de kolayca ezberlenebilir olmasıdır. Bu özellik tarihte hiçbir kitaba nasip olmamıştır.
Kuran, aynı zamanda başka din mensupları arasındaki ihtilafları çözüme kavuşturacak bir özelliğe sahiptir.