Kuru iğneleme nedir ?
Kuru iğneleme herhangi bir ilaç olmaksızın sadece iğne ile cilt altı kas veya bağ dokuları gibi derin dokulara girilip burada iğne hareket ettirilerek uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Benim de örnek aldığım ve uyguladığım yöntemde akupunktur iğneleri kullanılmaktadır. Bu yöntemi uygulayan (başta Amerika Birleşik Devletleri) olmak üzere çeşitli ülkelerde kuru iğneleme tedavisi “kas içi manuel terapi” olarak ta anılmaktadır. Yani manuel terapi uygulamasının bir parçası veya devamı olarak ta kabul edilmektedir.
Kuru iğnelemenin tarihçesi
Kuru iğneleme yönteminde akupunktur iğneleri kullanılsa da kuru iğneleme tedavisi aslında akupunktur gibi bir doğu tıbbı yöntemi değildir.
Miyofasyal tetik noktaların yani kulunçların kortizon, lokal anestetik gibi ilaçlarla enjeksiyonu 1940’larda keşfedilmiştir. Ancak 1979’da yapılan bir çalışmayla zerkedilen ilaçlardan ziyade iğnenin etkisinin daha önemli olduğu saptanmıştır. Bundan sonra kuru iğneleme yöntemi ortaya çıkmıştır. Yani kuru iğneleme tedavisi son 20- 30 yılda gelişen yeni bir modern batı tıbbı yöntemi olarak kabul edilmektedir.
Kuru iğneleme nasıl uygulanır ?
Kuru iğneleme tedavisinde kullanılan akupunktur iğneleri akupunktur tedavisinde kullanılan iğnelerin uzun boylu olanlarıdır (4, 5, 6 santim gibi).
Kronik kas iskelet sistemi ağrılarında veya nöropatik ağrılarda, radiküopatilerde etkisi yüz güldürücüdür. Benim de uyguladığım tipinde uzun akupunktur iğneleri hedeflenen bölgelerde ağrıyı ve hareket kısıtlılığını gidermek amacıyla ortalama 20-30 dakika tutulmaktadır. Hastalar ilk seanstan itibaren sonuçlarını görmekle birlikte uzun vadeli iyileşme için bir kür 6 ile 10 seans arası önerilmektedir. Akut ağrılarda da (özellikle ani kulunç ağrılarında) tek seansla bile ağızdan içilen onca ilaçla sağlanamayan rahatlama hızlı bir şekilde görülmektedir. Ancak uygulama sırasında iğne doku içinde hareket ettirilmektedir.
Kuru iğnelemede hangi dokular hedef alınır ?
Kas iskelet ağrıları ve nöropatik ağrıları, hareket kısıtlılığını tedavi etmek için eğitimini almış bir doktor tarafından bu tedavi uygulanmalıdır. Riskli olan bölgeler dışındaki dokulara uygulanmalıdır. Uygulanabildiği dokular;
- Kaslar (bel, boyun, sırt, kalça kasları ve diğer kaslar)
- Miyofasyal tetik noktalar (yani kulunçlar)
- Ligament (bağlar),
- Kemik doku,
- Tendon çevresine,
- Tendon – kemik birleşme yerlerine,
- Kıkırdak doku komşuluğuna
- Skar dokularına
- Sinir dokusu komşuluğuna (karpal tünel sendromu veya sinir kökü basıları gibi)
- Çeşitli ağrıları nedeniyle ağızdan ilaç almış ama sonuç alamamış hastalarda gerçekten iyi sonuçlar görülmektedir. Böylece hastalar ağızdan aldıkları ilaçların birtakım yan etkilerinden korunurlar.
- Klasik fizik tedavi görmüş ancak sonuç alamamış hastalarda da etkinliği görülmektedir. Fizik tedavi yöntemleriyle kıyaslandığı bilimsel çalışmalarda da daha etkili gibi görünmektedir.
- Kulunçlarına (tetik noktalarına) veya bel, boyun bölgelerine ilaç enjeksiyonları yapılan ancak sonuç alamamış hastalar da mevcuttur. Bu hastalarda bazen bu ilaçların yan etkileri veya allerjiler görülmektedir. Bu yöntemlerle kıyaslandığında kuru iğneleme hem yan etkisi olmayan hem de başarısı kanıtlanmış bir yöntemdir.
- Kas gerginliğini azaltır, kası gevşetir
- Kastaki elektriksel yükü normalleştirir
- Kası biyokimyasal olarak düzeltir
- Kulunç bölgelerinde, diz kireçlenmesinde azalmış kanlanma söz konusudur. Bu bölgelerde kanlanmayı arttırır
- Uygulandığı alanda hormonal düzelme sağlar (doğal ağrı kesici endorfinleri arttırır, dokuya zarar veren kortizolü azaltır)
- Tendonlarda kollajen yapımını arttırır
- Uygulandığı birçok nokta akupunktur noktalarıyla da çakışmakta olup akupunktur sistemini de uyararak etki gösterebilmektedir
- Sinir uçlarındaki bozulmuş elektriksel yükü düzeltir ve nöropatik ağrıyı rahatlatır
- Spor fizyoterapisinde sporculardaki kas spazmlarını çözmek, tendinitleri tedavi etmek, eklem sorunlarının tedavisinde ve sporcu rehabilitasyonunun bir parçası olarak dünya çapında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır
- Felçli hastaların tedavisinde özellikle zayıf, spastik kaslarda rahatlama sağlamaktadır. Hemipleji, multipl skleroz gibi hastalıklarda nörolojik rehabilitasyonda rehabilitasyonun bir parçası olarak ve spastisite tedavisinde tedavinin bir parçası olarak kullanılır
- Kronik veya akut sırt ağrısı tedavisi
- Kronik veya akut bel ağrısı tedavisi
- Kronik veya akut boyun ağrısı tedavisi
- Fıtık tedavisi veya radikülopati tedavisi
- Miyofasial ağrı sendromu (kulunç veya tetik noktalar) tedavisi
- Fibromiyalji sendromu tedavisi
- Fibrozit veya Fibromiyozit tedavisi
- Diz kireçlenmesi tedavisi
- Patellofemoral artrit tedavisi
- Kalça kireçlenmesi tedavisi
- Piriformis sendromu tedavisi
- Karpal tünel sendromu tedavisi
- Migren tedavisi
- Gerilim tipi baş ağrısı tedavisi
- Temporomandibüler rahatsızlıklar
- Omuz ağrısı tedavisi
- Epikondilit (tenisçi dirseği) tedavisi
- Tendinopati veya tendinit tedavisi
- Plantar fasiit tedavisi
- Topuk dikeni tedavisi
- Kuru iğneleme tedavisinde benim de uyguladığım yöntem yani akupunktur iğneleri ile yapılan yöntem son 20- 30 yılda gelişmiş olan bir yöntemdir. Kuru iğne tedavisi modern batı tıbbı yöntemi iken akupunktur enerji akışını düzenleyen bir geleneksel doğu tıbbı yöntemidir.
- İki yöntemde de akupunktur iğneleri ile yapılır ancak akupunkturda iğne kısadır ve daha yüzeyel batırılır. Kuru iğne tedavisinde ise iğne uzunluğu dokunun derinliğine göre 4 ile 7. 5 cm arasında olabilir ve kaslar, bağ dokuları (tendon, kemik, ligament, nörovasküler yapılar, sinir dokusu çevresi gibi) derin dokulara batırılır.
- Kuru iğneleme ile kronik kas iskelet ve nöropatik ağrılari, akut ağrılar, hareket kısıtlılıkları direk doku hedef alınarak tedavi edilirken akupunkturda dengesizlik halinde olan enerji sistemi engeye getirilerek tedavi sağlanır.