Bugün piyasada sayısız markanın sayısız farklı modelde dizüstü bilgisayarını bulmak mümkün. Doğal olarak fiyat yelpazesi de son derece geniş bir hal almış durumda. Yeni bir laptop satın almak istediğinizde, bu modeller arasında kaybolmanız işten bile değil.
Sonuçta hangi laptop modelini satın alacağınızı bütçeniz belirleyecek. Ama bu arada asla aklınızdan çıkartmamanız gereken bazı temel kurallar var. Başka bir deyişle, asla yapmamanız gerekene hatalar var. Bu hatalar bazen o kadar korkunç olabiliyor ki, hatırı sayılır bir ücret ödeyerek aldığınız laptop'tan açar açmaz nefret etmenize neden olabiliyorlar.
Bu yazıda sizlerle, yeni bir laptop satın alırken asla yapmamanız gereken 8 hatadan bahsedeceğiz. Nasıl bir laptop alırsanız alın, bu 8 hatayı sakın ama sakın yapmayın...
1. 4 GB RAM
Akıllı telefonlarda bile 6 veya 8 GB RAM yaygınlaşırken, dev laptop üreticileri halen 4 GB RAM'li bilgisayarlar satıyor. Ne yazık ki 4GB, artık PC'ler için pek yeterli sayılmaz. Bu yüzden yeni bir bilgisayar satın alırken, 4GB'lık bir seçenekten uzak durmanızda yarar var. Bizce 8GB'lık bir laptop, bugünün ve yakın gelecek için olmazsa olmaz.
RAM'in değiştirilebilir olmasına dikkat edin
2. Lehimli RAM
Ne yazık ki pek çok üretici, 4GB RAM faciasının yanına bir de lehimli RAM kullanmayı ekliyor. Normal şartlarda bir laptop'un belleğini oldukça kolay bir şekilde değiştirebilir ve yükseltebilirsiniz. Ama RAM'in anakarta lehimlendiği birçok giriş seviyesi dizüstü bilgisayar için durum böyle değil. Bu da herhangi bir yükseltmeyi imkansız hale getiriyor. Bazı modellerde lehimli bir RAM modülünün yanında boş bir yuva bulunabiliyor; bu tabii ki daha iyi bir senaryo. Ama yine de tüm RAM'leri değiştirilebilen bir model seçmekte yarar var.
3. Tek kanallı bellek
Mümkünse her zaman çift kanallı konfigürasyonu tercih edin. Pratikte bu, tek bir büyük bellek modülü yerine iki küçük bellek modülüne sahip bir sistem seçmek anlamına gelir (örneğin 1 x 16GB yerine 2 x 8GB). Çift kanal, mevcut bellek bant genişliğini iki katına çıkarır ve uyumlu sistemlerde bu, kazançlar ne kadar küçük olursa olsun, esasen hiçbir ek harcama olmaksızın gerçek performans kazanımlarına dönüşebilir.
4. HD ekran
1366 x 768 pikselde, bir dizüstü bilgisayar ekranındaki piksel yoğunluğu (15.6 inç ekranda 100 ppi) berbat olacaktır. Simgeler ve yazı tiplerinde pürüzlü kenarlar, tüm ekranı kaplayan web siteleri ve fazlası... 2021 yılındayız ve halen HD ekranlı laptop'lar piyasada cirit atıyor. Siz siz olun, alacağınız laptop'un Full HD (FHD) çözünürlük sunan bir ekrana sahip olmasına dikkat edin.
Artık devir SSD'lerin devri
5. Mekanik sabit diskler
Depolama söz konusu olduğunda, devrin SSD devri olduğu bir gerçek. SSD'ler artık pahalı sayılmaz ve performans kazanımları çok nettir. Ayrıca daha esnektirler, güç açısından daha verimlidirler. Bu yüzden artık alacağınız bir laptop'ta SSD bulunması olmazsa olmazınız olmalı.
6. 128 GB'den az depolama alanı
Dizüstü bilgisayar satıcılarının halen 64 GB depolama alanına sahip Windows cihazlar satmaya çalışmaları akıllara durgunluk veren bir durum. Öncelikle bunun önemli bir kısmı Windows kurulumu ve birlikte gelen bloatware yazılımlar tarafından işgal edilecektir. Böyle bir cihazı ilk kez açtığınızda, elinizde yaklaşık 32 GB alan kaldığını göreceksiniz. 128 GB kapasiteli bir SSD, sizin için başlangıç noktası olmalı. Tabii ki ne kadar fazla, o kadar iyi...
7. eMMC depolama
Maliyetleri azaltmak ve yerden tasarruf etmek için giriş seviyesi cihazlar, akıllı telefonlarda ve hafıza kartlarında bulunan depolama birimlerine benzer, eMMC adı verilen farklı bir depolama teknolojisi kullanır. eMMC yongaları ana karta lehimlenmiştir ve 64 GB'a kadar depolama sunar. Bu tür depolama genellikle yavaştır ve performans düşüşünü hızlandıran düşük depolama kapasiteleri nedeniyle çifte darbeye maruz kalır. Peki ama ne kadar yavaş? Bir SATA SSD ile karşılaştırıldığında, yazma hızında yüzde 75 ve okuma hızında yüzde 50...
Web kamerası olmayan bir laptop'tan uzak durun
8. Web kamerası yok!
Her nedense bazı üreticiler, web kamerasını laptop'lardan çıkartmaya çalışıyor. Ama bunun mantıklı bir açıklaması yok; özellikle günümüzde kameraların önemi daha da artmışken... Ayrıca bir dizüstü bilgisayara hatırı sayılır bir ücret ödediğinizde, karşılığında basit bir web kamerası seçeneği alamıyor olmak çok saçma.