Lohusalık veya nifas da dediğimiz, doğum yapmış ya da azaları oluşmuş bebek düşüren bir kadının doğum sonrasında kanamasının devam etmekte olduğu bir durumdur. Bu durumda olan kadına lohusa denmektedir. Her kadın çeşitli nifas süreleri geçirebilir. Bu durum kadınların fiziki durumlarına ve çevre durumlarına göre değişmektedir.
Doğum olayından ya da azaları oluşmuş bebeğin düşürülmesinden sonra gelen kana, nifas kanı denir. Lohusalık durumunun alt sınırı olmamaktadır. Hanefi mezhebine göre en çok sınırı kırk gün olmaktadır. Kırk günden daha çok gelen kan, nifas kanı değildir, istihaze özür kanıdır. Lohusalık zamanlarında akıntı bir zaman kesilip daha sonrada devam ederse, akıntının gelmediği günler de lohusalık halinden sayılmaktadır. (el-Ceziri, Kitabu’l-Fıkh Ale’l-Mezahibi’l-Erbaa, s. 79-80)
Şafi mezhebindeki görüşe göre de en azının sınırı yoktur, fakat üst sınırı 60 gün olmaktadır. (Şirbini, Muğni’l-muhtac, Beyrut, ts. , I, 185) Kadınlar nifas hallerinde iken, cinsi münasebette bulunamaz, namaz kılamaz, oruç tutamaz, Kabe’yi Muazzamayı tavaf edemezler. (Buhari, Hayz, 1/77 ) (Bakara, 2/222) Bu konu üzerinde alimler aynı görüş birliği üzeredirler.
– Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: “O bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”(Bakara, 2/222)
Kadınlar hayız ve nifas durumunda iken kılmadıkları namazları daha sonra durumları geçince kaza etmezler, yalnız tutamadıkları oruçları kaza ederler. (Müslim. Hayz, 67-69)
Doğum olayından ya da azaları oluşmuş bebeğin düşürülmesinden sonra gelen kana, nifas kanı denir. Lohusalık durumunun alt sınırı olmamaktadır. Hanefi mezhebine göre en çok sınırı kırk gün olmaktadır. Kırk günden daha çok gelen kan, nifas kanı değildir, istihaze özür kanıdır. Lohusalık zamanlarında akıntı bir zaman kesilip daha sonrada devam ederse, akıntının gelmediği günler de lohusalık halinden sayılmaktadır. (el-Ceziri, Kitabu’l-Fıkh Ale’l-Mezahibi’l-Erbaa, s. 79-80)
Şafi mezhebindeki görüşe göre de en azının sınırı yoktur, fakat üst sınırı 60 gün olmaktadır. (Şirbini, Muğni’l-muhtac, Beyrut, ts. , I, 185) Kadınlar nifas hallerinde iken, cinsi münasebette bulunamaz, namaz kılamaz, oruç tutamaz, Kabe’yi Muazzamayı tavaf edemezler. (Buhari, Hayz, 1/77 ) (Bakara, 2/222) Bu konu üzerinde alimler aynı görüş birliği üzeredirler.
– Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: “O bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”(Bakara, 2/222)
Kadınlar hayız ve nifas durumunda iken kılmadıkları namazları daha sonra durumları geçince kaza etmezler, yalnız tutamadıkları oruçları kaza ederler. (Müslim. Hayz, 67-69)