Lösemiler, vücuttaki kan üretim sistemini (lenfatik sistem ve kemik iliği) etkileyen kanserlerdir Lösemiler akut veya kronik olarak (mikroskoptaki görünüşlerine göre daha aşağı gruplara ayrılırlar) ve tümörün yayılma ve gelişim özelliklerine kadar sınıflandırılırlar genellikle, akut lösemiler çocuklarda ortaya çıkarken, kronik lösemiler daha çok yetişkinlerde görülme eğilimindedirler
Akut Lösemiler
Akut lösemide, kemik iliğinde olgunlaşmamış kan hücreleri çabuk bir şekilde üretilmekte, ve sonuçta dinçbayağı kan hücrelerinden sayıca daha pozitif hale gelmektedirler Bu anormal hücreler öteki organlara da yayılarak, organı fonksiyonlarını yapamaz ışık halkası getirebilirler Akut lösemilerin sınıflandırılması esas olarak olgunlaşmayan hücrelerin tipleir esas alınarak yapılır:
Akut Lenfoid Lösemi (ALL) : Normalde lenfosit adı bahşedilen olgun kan hücresi tipine dönüşmesi gereken lenfoblast isimli olgunlaşmamış kan hücrelerin artması ile karakterizedir Bu lenfoblastlarin sayıları çaok miktarda artar ve çoğunlukla lenf düğümlerinde birikirek şişliklere niçin olurlar ALL, en sık gözlenen çocukluk çağı kanseridir, ve 15 yaş altındaki çocuklarda gözlenen lösemilern %80 i ALL dir Bazen yetişkinlerde de görülebilmekle birlikte, 50 yaşın üzerinde ALL son derece nadirdir
Akut Myeloid Lösemi (AML) : Myeloblast adı verilen ve alışılagelmiş kan hücrelerine dönüşmesi gereken olgunlaşmamış kan hücrelerlinin üretimi ile karakterizedir Olgunlaşmamış bu hücreler kemik iliğinde fazla yüksek sayılara ulaşırlar ve sıradan kan hücrelerinin üretimini azaltırlar Sonuçta kansızlık (anemi kırmızı kan hücresi üretiminde azalma) ve sık enfeksiyona yakalanma (beyaz kan hücresi üretiminde azalma) durumu ortaya çıkabilir Ergenlik çağında ve 20 li yaşlarda saptanan lösemilerin %50 sini, yetişkinlerdeki lösemilerin de %20 sini AML oluşturur
Kronik Lösemiler
Kronik lösemi, görünüşte olgun ancak olağan olgun kan hücrelerinin yaptıklarını yapamayan kan hücrelerinin aşırı üretimi ile karakterizedir Kronik lösemi daha yavaş ilerler ve sonuçları daha eksik dramatiktir Temel olarak iki daha alçak grubu vardır:
Kronik Lenfoid Lösemi (KLL) : Olgun görünüşe sahip lenfositlerin kemik iliğinde aşırı üretimi ile kendini gösterir Bu olağandışı hücreler iyice olgunlaşmış sıradan lenfositler gibi görülürler, fakat alışılagelmiş lenfositler gibi vücudumuzu enfeksiyonlara aleyhinde koruyamazlar KLLde, kanser hücreleri kemik iliğinde, kanda ve lenf nodlarında bulunurlar ve lenf düğümlerinde şişmeler meydana kazanç KLL bütün lösemilerin %30unu oluşturur 30 yaşın aşağı nadiren görülürler, ama görülme sıklığı yaşla birlikte artar ve en sık olarak 6070 yaş arasında gözlenir Saçlı (Hairy) hücresel lösemi; lenfosit kaynaklı bir kronik lösemidir oysa KLLden farklıdır KLLden farklı olarak, saçlı hücresel lösemi ilaç tedavisi ile sıklıkla çare edilebilmektedir
Kronik Myeloid Lösemi (KML) : Bu lösemi, olgun görünüşlü ancak fonksiyon kaybı bulunan myeloid hücrelerin (beyaz kan hücreleri gibi) aşırı üretimi ile kendini gösterir Bu aşırı imal hiç sıradan hüre kalmayana değin devam eder KML hastası olanlarda çoğunlukla Philadelphia kromozomu denilen kromozom anomalisi ortaya çıkar Bu kromozom anomalisinde bu hastalığa neden olan bir enzimin üretilmesine niçin olan bir genin olduğu düşünülmektedir KML yetişkinlerde gözlenen lösemilern %2030 unu meydana getirir ve 2560 yaşları aralarında gözlenir Bir Takım hastalarda kemik iliği nakli ile bu rahatsızlık çare edilebilir
genelde lösemiler tüm kanserlerin %2 sini oluştururlar Erkeklerde lösemi daha sık gözlenmektedir Keza beyaz ırkta da daha sıktır Yetişkinlerde lösemi tanısı konma sıklığı çocuklardan 10 kat daha fazladır ve risk yaşla birlikte artar Çocuklar arasında ise 4 yaş altında daha sık gözlenir
Löseminin kısmen de olsa ailevi olabileceğine dair bulgular vardır; özellikle KLL gibi belirtilen türlerinde, bir takım ailelerde yoğunlaşma gözlenmektedir Belirtilmiş kalıtımsal hastalıklarda (Down sendromu gibi) da bazı lösemi tiplerinin daha sık gözlendiği bilinmektedir aynı zamanda, belirli bir kalıtımsal ve ailevi tehlike henüz saptanmamıştır Myeloid lösemi olgularında, iyonize edici radyasyona ve benzene (kurşunsuz benzinde bulunur) maruziyetin hastalığın gelişmesinde etkili olduğunu bildiren incelemeler bulunmaktadır
*