Son Konu

Maksat bilmek değil, İlmin hakkını vermektir

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
29
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Acıklama: İlim dunyada en faziletli ve en şerefli bir sıfattır Bununla birlikte sorumluluğu en ağır bir emanettir Onun hakkını verenler, Yuce Allahın rızasına ererler İlmin hakkı hedefine uygun kullanılmasıdır

İlmin hedefi, Allahu Tealanın varlığını ispat ve rızasına ulaşmaktır İlmin Allah icin okunması ve rızasına giden yolda kullanılması şarttır Yoksa ilim rahmet değil, zahmet olur

Farz olan ilimden kacana cehaletinin hesabı, kendisine ilim verilen kimseye ise, ilminin hakkı sorulacaktır Sevgili Peygamberimizin şu uyarısı her insanı yakından ilgilendirmektedir:

“İnsan şu dort şeyden hesaba cekilmedikce, kıyamet gunu hesap yerinden ayrılamayacaktır:

1Omrunu nerede harcadığı

2İlmiyle ne yaptığı

3Malını nereden kazanıp nereye sarf ettiği

4Bedenini nerede eskittiği 201

İlmin faydalı olmayanı da vardır Rasulullah (sav) Efendimiz boylesi bir yukten korkarak, Yuce Allaha şoyle sığınmıştır:

“Allahım! Fayda vermeyen ilimden sana sığınırım202

Allahu Teala, ilim ehlinden takva istemektedir Cunku takva ancak ilimle elde edilir Bu hususta ayeti kerime meali şoyledir:

“Allahtan, kulları icinde ancak ilim ehli olanlar korkar203

şu halde takva sahibi olmayan kimse, gercek alim değildir Yuce Allahı tanıyan ve Ona isyan etmekten korkana cahil denemez

Rasulullah (sav) Efendimizin belirttiği gibi, Allah rızası unutulup sırf dunyalık elde etmek icin kullanılan bir ilim, kendisini taşıyana Cennetin kokusunu koklatmayacaktır204

İlim bazen gizli bir perde ve cetin bir imtihan olup sahibini Allahtan uzaklaştırabilir Bu konuda, Hz Rasulullah (sav) Efendimiz hepimizi şoyle uyarır:

“şeytan cok defa sizi, ilimle oyalayarak aldatır Ashab:

Ey Allahın Rasulu!şeytan bizi ilimle nasıl aldatır?, diye sorduklarında Allah Rasulu (sav)şu cevabı vermiştir:

“şeytan size Sen ilim oğrenmeye bak, iyice oğreninceye kadar amele bakma! der İnsan da şeytanın bu sozune aldanır İlmi konularda durmadan konuşur durur, ameli hep sonraya bırakır ve nihayet amel edemeden olur gider205

Ashabtan İbnu Mesud (ra) Efendimiz şoyle der:

“İlim cok şeyler oğrenip nakletmek değildir İlim Allahtan gereği gibi korkmaktır

Hasan elBasri (rah) ise şoyle demiştir:

“İstediğiniz kadar ilim oğrenin Vallahi, oğrendiklerinizle amel etmedikce, Allah size sevap vermez Aklı zayıf kimselerin butun gayreti, sırf ilim nakletmekle meşgul olmak; gercek alimlerin gayreti ise, amel ederek ilmin hakkını korumaktır206

Hasan elBasri Hazretleri de şoyle diyor:

“Allahu Teala, sırf ilim nakleden kişiye onem vermez Ancak ilmi, guzel anlayan ve hukmu gereğince yaşayana kıymet verir207

Arifler şoyle demişlerdir:

Butun varlıkların yaratılması ve ilimlerin okunması kulları, La ilahe illallah tevhidinin hakikatine ulaştırmak icindir En faziletli ilim yakin ilmidir

Bu ilmin ilmelyakin, aynelyakin ve hakkalyakin dereceleri vardır Ama hepsinin sonu, muşahede ve ihsan makamıdır Hadisi şerifte belirtildiği gibi:

“İhsan Allahu Tealayı goruyormuş gibi Ona kulluk yapmaktır208

Canlıcansız butun varlıklarda ilahi bir tecelli ve ilim gizlidir Bu sırları okuyanlar ve anlayanlar oldukca azdır Bu durumu buyuk veli Sehl etTusteri şoyle dile getirir:

“Nice insanlar vardır:

Bir omur boyu bu alemin icinde ilahi ilim ve tecellilerle ic ice yaşar Geceyi gunduzu gorur, yerin ve goğun nimetlerini kullanır: Ne yazık ki butun bunları sevk eden ve ihsan eden Yuce Allahı hic tanımadan cahil ve gafil bir halde olur gider209

şu herkesin kabul ettiği bir gercek değil mi?

Bugun Allah Rasulunden (sav) bize miras kalan marifet ve ahlak ilminin gercek varisleri cok azdır Ancak her donem var olmuştur Bu varisler, mukarrebun makamına cıkmış kamil muminlerdir

Bu kamillerin bir kısmı, Cenabı Hakkın yardım ve tercihi ile velayet mertebelerini kat etmiş ve hidayet yolunda kendilerine tabi olunma sıfatını elde etmiştir

İşte bu tur kamil muminlerin işi kulları irşat etmektir Cunku Allahu Teala kendilerini ozel bir şekilde desteklemiştir Onlar vasıtasıyla kalpleri ihya etmiştir Onlar Yuce Yaratıcının varlığına ve birliğine en canlı şahittirler Yuce Mevla gercek alimleri, melekleriyle birlikte varlığına şahit tutmuştur210

Bu ilim ehli velilere Rabbani alim de denir Onun yuzune bakılsa Allahı hatırlatır Ahlaki ozellikleri Hz Rasulullahın ahlakını aksettirir Bir bakışı kalpte Allah sevgisini meydana getirir

Allahın dostluğu gercek haliyle onlarda zuhur ettiğinden, Ummeti Muhammed onlara bakıp peygamberlerin geliş gayesini, dinin hakikatini, Kuranı Hakimin sırrını, ibadetin tadını, kulluğun aslını, guzel ahlakı, kainatın ve varlığın sebebini kavrayabilir

Ariflerde ilim amele, amel hikmete, hikmet marifete, marifet ilahi muhabbete donuşur Kamil insan yeryuzunde Allahu Tealanın halifesi olduğundan, kendilerine, kullar ve kalpler uzerinde tasarruf yetkisi verilmiştir

Arifler Cenabı Hakkın isimlerinin ozel tecellilerine mazhar olmuşlardır Bu sayede ozel bir ilme, farklı bir kalbe, ayrı bir şahsiyete sahiptirler

Bu yuzden gercek ilim onlarla ayakta durur Din onların hayatında yaşanır, isteyenlere hayat olarak sunulur Bir insan, samimi olarak onların halkasına girse ve sadece kendilerini taklit etse bile, bu sayede pek cok ilim ve edep kazanır

Bu kamil murşitler icinde Sevgili Peygamberimizin (sav) pak neslinden gelip, hem nesebine hem de edebine varis olan seyyid murşitler de vardır

Onlar tarih boyunca bu ummetin yuz akı, medarı iftiharı ve feyz kaynağı olmuşlardır

Seyyid olan alim ve murşitlerin yaratılışlarındaki Muhammedi nur, daha hızlı inkişaf ettiğinden onlar, bu dini ve ilmi en mukemmel şekliyle temsil ve tatbik etmektedirler

Onların hanesi, ilahi edep ve sunneti yaşamada diğer butun muminlere ornek olmuştur

Onları gorenler ve candan sevenler, sanki Rasulullah (sav) Efendimiz ile karşılaşmış ve tanışmış gibi huzur duyarlar

Onların meclisine girenler, Sevgili Peygamberimizin (sav) saadetli yuzune nazar etmiş gibi haz alırlar

Onların elinden tutanlar, Rasulullah Efendimizin (sav) mubarek elinden tutmuş ve onu opmuş gibi olurlar

Onlar her devirde ummetin onunde edep onderi, takva imamı, irşat kutbu olmuştur

Seyyid olan murşitlerin, muminlerin kalbinde ayrı bir sevgisi olmuştur Onlar imanlı ve samimi kalpler tarafından kolayca sevilmiş, rahatca kabul edilmişlerdir

Ummeti Muhammed onlar sayesinde nispeten Hz Rasulullahın (sav) hasretini gidermiştir

Seyyid Abdulkadir Geylani (ks)

Seyyid Muhammed Bahauddin Nakşıbend (ks)

Seyyid Ahmed şehid (ks)

Seyyid Abdulhakim elHuseyni (ks)

Seyyid Muhammed Raşid elBilvanisi (ks)

VeDaha niceleri

Bu buyukler gibi her devri susleyen nice Muhammedi guller vardır O guller, temiz gonullere koku verirler Onlar Yuce Allahın boyası ile boyanmışlardır

Onların gonlu ilahi aşk ile doludur O gullerin dallarından sevgi balları akar, hepsi dışa suzulmuş ozdeki sevgiyi yayar

Onlar dinin gercek alimi ve Cenabı Hakkın şahididir

Onlar Hz Muhammed (sav) Efendimizin halifesi ve varisidir Onun ummetinin ise goz aydınlığıdır Herkes icin rahmet kapısı, muhabbet kaynağıdır

Onlar insanlığın onunde ve kulluk mihrabında, her beşer adına Yuce Allahı tesbih ve takdis ederler

Onlar Ummeti Muhammedi kendilerinden bir parca olarak gorur ve Allah icin onları cok severler

Zira onlar, gozlerimizin nuru Hz Fatıma (ra) Validemiz ile kainata yayılan nurlu silsilenin evlatlarıdır

VeOnlar, Rahmet Peygamberi Hz Muhammed Mustafa (sav) Efendimizin nubuvvet bahcesinin solmayan gulleridir

Yuce Allah, Habibi hurmetine bizleri dunya ve ahirette o gullerden ayırmasın

Amin
 
Üst Alt