Kara para aklama ile mücadele kurumu Mali Eylem Görev Gücü (FATF) kripto varlık kılavuzunun son halini yayımladı.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter ve Telegram kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kurum sanal varlık kılavuzunu ilk kez 2019 yılında yayımlamıştı. Bu kılavuzda kripto varlık alım satım platformları ve sanal varlık servis sağlayıcıları (VASP’ler) olarak adlandırılan para aktarıcılarının geleneksel finans şirketlerine uygulanan standartları karşılaması için çağrıda bulunuldu.
Ardından FATF, taslak kılavuzunu gözden geçirmeye ve değiştirmeye devam etti ve endüstriden geri bildirim topladı. Şimdilik son haline ulaşmış gibi görünen rehbere ilişkin detaylar ise aşağıda yer alıyor.
Geniş Tanımlar
Kuruluş, yasa dışı faaliyetlerle mücadelede yargı mercilerinin tanımları ihtiyaç duyduğu şekilde kullanmasını sağlamak için geniş tutmayı tercih ediyor. FATF, bir teknolojinin işlevini anlamanın, tanımına harfiyen uyup uymadığına kıyasla daha önemli olduğunu düşünüyor. Bu nedenle hizmetlerin, FATF’nin sağladığı terminolojiye nasıl uyabileceğinden çok, işlevlerine göre analiz edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Sanal Varlıklar ve NFT’ler
Kılavuzda sanal varlıklar, yalnızca değerin dijital temsili olarak değil, ayrıca takas edilebilir veya değiştirilebilir bir bileşene sahip olması gereken bir varlık olarak tanımlanıyor. NFT’leri bir sanal varlık olarak tanımlamayan kurum, uygulamada ödeme veya yatırım amacıyla kullanılacaklarsa sanal varlık kapsamına girebileceğini belirtti. Ancak diğer taraftan NFT’ler, halihazırda FATF tarafından kapsanan diğer finansal varlıkların dijital temsilleri olması nedeniyle bir finansal varlık olarak FATF kapsamına giriyor.
FATF bu gibi durumlarda, tanımın sınırlarını aşıyor gibi görünen bu yeni varlık türlerini düzenlemek için “işlevsel bir yaklaşım” öneriyor.
DeFi Konusu
Kılavuz, bir DeFi düzenlemesi üzerinde “kontrol veya yeterli etkiyi” elinde bulunduranların AML amaçları için düzenlenmesi gerektiğini gösteriyor. Bu ise DeFi geliştiricilerinin, DEX’lerdeki listelemeleri kısıtlama yeteneğine sahip olduğu, kullanıcı erişimini kontrol eden bir alan işlettiği veya bir DeFi pazarının faaliyetlerine önemli bir şekilde müdahale edebileceği anlamına geliyor.
Kılavuz, FATF standartlarının bir DeFi düzenlemesinde nasıl uygulanabileceğini ortaya koyduğu ve ülkeleri VASP’nin tanımına kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye teşvik ettiği şeklinde yorumlandı.