Disney-Marvel anlaşması yapıldıktan sonra sinema tarihinde yeni bir kapı açıldı. 2008'de çıkan Iron Man filmiyle birlikte Marvel Sinematik Evreni'ne merhaba dedik. Evren o kadar büyüdü ki en son çıkan Avengers: Endgame ile birlikte 11 senede 22 film izledik. Yani her sene iki film! Şimdi bu evren daha da büyüme hazırlığında, eğlence sektörü tarihinin en büyük anlaşmalarından birisi Disney ileFox arasında yapıldı ve Fox'un elinde bulunan X-Men ve Fantastik Dörtlü yuvasına, Marvel'a geri döndü.
X-Men ve F4'ün dönmesiyle birlikte Marvel Sinematik Evreni de büyük bir adım atacak, bu iki devasa çizgi roman markasının evrene adapte edilmesi biraz zaman alsa da ortaya çıkan işler bu isimlerin hayranlarını heyecanlandıracak. Tabii MCU, Endgame'in ardından büyük bir değişime gidiyor, yeni karakterler ön plana çıkmaya başlıyor. Bu yazıda elde kalan MCU karakterleriyle, yeni gelecek olan Fox karakterlerinin bir arada olabileceği dört kesişme (crossover) hikayesine bakacağız. Çizgi romanlarda bizlere her zaman keyif vermiş olan bu birliktelikler, beyaz perdede de bizleri tatmin edebilir.
1-) Fantastik Beşli!
1962 yılının yaz aylarında çizgi roman dünyası büyük bir kahramana kavuşacağından habersizdi. O dönem Marvel çizgi romanlarının en önemli serilerinden birisi olan Amazing Fantasy, 15. sayısında bizlere Spider-Man'i tanıttı. Daha sonrası ise tarihin ta kendisi... Spider-Man'in ilk ortaya çıktığı dönemde Marvel'ın çok fazla karakteri yoktu. Hatta Marvel Evreni'nin o dönemki mihenk taşı Fantastik Dörtlü idi. O zamandan bu yana Spider-Man ile Fantastik Dörtlü'nün arası hep çok iyi olmuştur. Peter Parker'ın bilim adamı olması, Reed Richards ile aralarında bir bağa sebep olurken, kendi akranı olan Human Torch yani Jonathan Storm ile de aralarında güzel bir dostluk ilişkisi olmuştur.
Çizgi roman evreninin çeşitli dönemlerinde Spider-Man ile Fantastik Dörtlü'yü bir arada gördük. Özellikle benim için en ikonik kısımlardan birisi Venom'un Doğuşu çizgi roman serisinde, Peter'ın Baxter binasına gidip simbiyottan kurtulmasının ardından, üstüne Fantastik Dörtlü kostümü giyip kafasına kese kağıdı takıp evine gitmeye çalışmasıdır. Bu sırada kendisini görenlere ise adını "Bombastic Bag Man" olarak söylemişti. Bombastik Kesekağıdı Adam o dönemden bu yana her Spider-Man içeriğinde karşımıza çıkmaya devam ediyor. Son olarak Marvel's Spider-Man oyununda da kostüm olarak görebiliyoruz.
Civil War ile birlikte MCU artık Spider-Man'e sahip, e Fantastik Dörtlü de yuvasına döndü. Bu ekibin bir araya gelmemesi için hiçbir sebep göremiyorum. Özellikle Tom Holland'ın oyunculuğunu da düşünecek olursak ortaya çıkacak diyaloglar oldukça eğlenceli ve referans dolu olabilir. Eğer MCU bir şekilde Fantastik Dörtlü'yü işin içine dahil ederse, dost canlısı komşuları Spider-Man, Baxter binasına bir ziyarette bulunacaktır. Unutmadan "Spider-Man, Fantastik Dörtlü'ye katılasydı, neler olurdu?" isimli bir What If çizgi romanı var, onun kapağında Spidey'nin dediği şey "Fantastik Beşli!"
2-) Hulk vs Wolverine: Deve-Cüce
X-Men'in MCU'ya gelecek olması oldukça müthiş bir haber gibi gözüküyor, zira benim gibi pek çok çizgi roman hayranı için X-Men oldukça önemli bir yere sahip. Tüm X-Men üyelerinin ayrı ayrı bireysel hikayeleri oldukça ilginç, bunun yanı sıra X-Men'in anlattığı hikayeler, verdiği mesajlar da oldukça güzel. Lakin tüm bu mutantlar arasında birisi var ki sadece X-Men ile kısıtlı kaldığı pek bir dönem yok; biraz kokan, hafif kıllı, oldukça kısa boylu bir o kadar da ölümcül bir karakterden bahsediyorum. Evet Wolverine, ama Hugh Jackman'ın canlandırdığı 190 boyunda yakışıklı olan Wolverine değil. Çizgi romanların "shorty"si, işlerini hallederken şiddetten kaçınmayan Kanada'nın öz çocuğu James "Logan" Howlett'tan bahsediyorum.
1974 yılına geldiğimizde Marvel çizgi romanları oldukça gelişmiş bir hale gelmişti. Hulk 180 sayıyı arkasında bırakmış, Spider-Man evrenin en önemli karakterlerinden birisi haline gelmiş. Fantastik Dörtlü kozmik evrenin sınırlarını zorlamış, X-Men hayatımıza çoktan girmişti. Bir şeyler eksik olmuş olacak ki, 1974'ün kasım ayında The Incredible Hulk'ın 181. sayısında bir karakter gördük. Sarı-siyah-mavi kostümü, iki elinden çıkan üç pençesiyle o zamana kadar pek görülmemiş bir karakterdi. Karşısında da o dönem için evrenin en güçlü karakterlerinden Hulk yer alıyordu. Hulk - Wolverine rekabeti 1974 yılında başladı. Sanılanın aksine Wolverine'in çıkışı X-Men ile olmadı, Hulk ile oldu. Sonrasında Wolverine tutunca ona bir arka plan yazmak zorunda kalındı, bu yüzden uzunca bir süre Logan hafızasını kaybetmiş denildi. Çünkü Wolverine ilk yaratıldığında aşırı evrimleşmiş bir kutup porsuğu olarak tanıtılmıştı (kutup porsuğu İngilizce'de wolverine demek). Logan'ın porsuktan mutantlığa uzanan bu yolculuğunda Hulk ile karşı karşıya geldiği her çizgi roman büyük ilgi topladı. Çünkü Wolverine kısa boyuna rağmen, asla yılmıyordu. Hulk da sinirlendikçe güçleniyordu. İkilinin dinamiği oldukça güzel işliyordu. Her ne kadar ikisi de iyi tarafta yer alsa da çokça karşı karşıya geldiler. Wolverine çokça uzaklara fırlatıldı, Hulk çokça sırtında 6 tane pençe iziyle öfke çığlıkları attı.
Tabii MCU'da yeni nesil Hulk o öfkeyi ve gücü gösterebilecek konumda değil, o yüzden Wolverine vs Hulk an itibariyle biraz zor gözüküyor. Yine de bir umut eski Hulk'u görebilirsek, "Hulk Smash!" diyip etrafta dolanan yeşil bir dev karşımıza çıkarsa, onun Wolverine ile olan kapışmasını sinemada izlemek muhteşem bir keyif olacaktır. Düşününce bile insanın yüzünde bir tebessüm oluşuyor. X-Men'in MCU'ya gelmesi harika bir olay ama Wolverine'in gelmesi daha harika bir olay. Bakalım yeni nesil MCU'da Wolverine'i kim canlandıracak? Umarım yeni aktör biraz kısa boylu olur da "shorty", "furball" gibi esprileri duyma şansına erişiriz. Zira Hugh Jackman'ın Wolverine'ine kokuyorsun veya çirkinsin veya kısasın demek pek mümkün değildi.
3-) Dr. Doom & Dr. Strange: Ego Savaşları
Fox'un elinde bulundurduğu karakterlerin Marvel Sinematik Evreni'ne geçmesi sadece kahramanlar açısından bir cümbüş olmayacak. Fantastik Dörtlü ve X-Men evrenlerinde oldukça kaliteli kötü adamlar da bulunuyor. Tabii Magneto ve Dr. Doom'a salt "kötü adam" demek ne kadar doğru olur bilemiyorum, zira ikisinin de amaçlarına baktığımız zaman bir haklılık payı bulabiliyoruz. Bu yüzden Dr. Doom ve Magneto, Marvel Evreni içerisinde oldukça derin ve önemli yere sahip iki karakter olarak karşımıza çıkıyorlar. İşte bu karakterlerin MCU'ya gelmesi işin hikaye anlatma kısmında büyük bir artı sağlayabilir. X-Men ve mutantların evrene katılması, Fantastik Dörtlü ve Doom'a göre daha zorlu bir süreç gerektiriyor, zira 11 senelik MCU evreninde mutantların adı bile geçmedi.
İşin Dr. Doom kısmı ise biraz daha kolay, zira kozmik evrenin kapıları sonuna kadar açıldığı için bir şekilde Fantastik Dörtlü hayatımıza dahil edilebilir. Fantastik Dörtlü olan yerde Dr. Doom'un da olması kaçınılmazdır. Victor von Doom oldukça egolu bir karakter, çizgi roman okuyucuları onun egosunun nelere kadir olduğunu çok iyi bilecektir. Lakin Doom'un bile hayatında egosunu göz ardı edeceği, başkalarından yardım isteyeceği anlar olabiliyor. Bu anlardan en önemlisinin anlatıldığı bir çizgi roman serisi var. 1989 yılında Roger Stern tarafından yazılan ve Hellboy'un yaratıcısı Mike Mignola tarafından çizilen Dr. Strange and Dr. Doom : Triumph and Torment çizgi romanı, beyaz perdeye uyarlanırsa muhteşem şeyler izleyebiliriz. Doom'un hayatında egosunu çiğneyebileceği belki de yegane şey olan annesinin Mephisto'nun tutsağı olmasını konu alan hikaye, Doom'un kadim büyücü Dr. Strange'den yardım almasını konu alıyor. Doom'un egosu oldukça yüksek ama Doctor Stephen Strange'in egosu da hiç az değil. Bu ikilinin Mephisto ile olan savaşları ve aralarında geçen diyaloglar muhteşem panellere yol açıyordu, benzerlerini beyaz perdede de görebilme ihtimali insanı heyecanlandırıyor.
Yeni nesil MCU'da Dr. Strange'in oldukça önemli bir rolü olacağını biliyoruz, kendisinin ikinci solo filmi Marvel Sinematik Evreni'nin gelecek takviminde yer alıyor, muhtemelen bir üçüncü filmini de görebiliriz. Disney-Fox anlaşmasının ardından Dr. Doom da bu evrenin parçası olacak, bu kaçınılmaz bir durum. İkisini aynı yerde bulmuşken böylesine iyi yazılmış harika bir çizgi romanı uyarlamamak bence büyük bir kayıp olur. Hatta büyü evreninin derinliklerine inmek için harika bir fırsat da doğmuş olur. Hatta Dr. Doom'un evrene girişini bu şekilde sağlayabilirler bile. Yani olasılıkların sonu yok ve her olasılığın sonunda iyi bir iş gözüküyor. MCU'nun deneyimini de göz önüne alırsak bu hikayenin olası bir filmi, klasikler arasına girme potansiyeli taşıyor. Umarım Marvel Stüdyoları bu fırsatı geri çevirmez.
4-) Wolverine & Spider-Man: Asabi ve Komik
Marvel Sinematik Evreni genellikle fazla "eğlenceli" olmakla eleştiriliyordu. Bu eleştirilerin zaman zaman doğruluk payı vardı, zira filmlerde bazı sahnelerde zorlama şakalar duyabiliyorduk. Ancak işin içinde Spider-Man olunca "alakasız şaka" diye bir şey olması imkansız hale geliyor. Peter Parker'ın en büyük alametifarikalarından birisi (hatta süper güçlerinden bile önce koyarım ben bunu) olur olmadık yerlerde espriler yapıp insanları ve kendini güldürmesi. Durum ne kadar ciddi olursa olsun Spider-Man oradan bir şaka çıkarmayı başarabiliyor. Senelerdir bu kadar sevilmesinin en temel nedenlerinden birisi de bu şakacı kişiliği. İşte Spidey'in yanına ciddiliği ve asabiliğiyle ön plana çıkan Wolverine'i koyduğunuz zaman ortaya çıkan eğlence unsurları iki kat artıyor.
İşin çizgi roman kısmında da Wolverine her ne kadar asabi ve "yalnız kurt" olarak takılmayı sevse de Peter Parker ile arasında çok güzel bir dostluk ilişkisi var. Hatta hiç unutamadığım bir çizgi roman sayfasında, Logan acil durum çağrısıyla Spider-Man'i çağırıyor, apar topar gelen Peter hiçbir tehdit olmadığını görüp Wolverine'e sinirleniyor. Wolverine'de bugün doğum günüm diyerek ona içki uzatıyor. Wolverine'den pek beklenecek bir hareket değil ama kendisini neşelendirecek insanı çağırmayı çok iyi biliyor. Yine bu ikilinin bir araya geldiği maceralarda hem eğlenceli hem de aksiyonlu geçiyor. Ülkemizde de Marmara Çizgi tarafından basılmış olan Jason Aaron'ın yazdığı Astonishing Spider-Man & Wolverine serisi oldukça güzel bir seri. Hatta Endgame ile birlikte evrenin içine zaman yolculuğu olayları da girmişken bu hikayenin gerçekleşme ihtimali de oldukça yükseliyor ama mutantların daha evrende olmayışı, Wolverine'in ne zaman evrene dahil olacağını bilmememiz işi biraz yokuşa sürüyor. MCU bir Spider-Man/Wolverine crossoverı yaparsa benim şahsi fikrim çok eğleneceğimiz yönünde.
Hulk/Wolverine kısmında da dediğim gibi Wolverine'in kokması, kısa boylu bir tüy yumağı olması doğal olarak Spidey'nin de dikkatinden kaçmıyor. Spidey'nin yaptığı bu şakalar Logan'ı biraz sinirlendirse de arkadaşlıklarının hatrına bir şey yapmıyor, yoksa evrenin en ölümcül insanlarından birisini kızdırmak pek akıllıca bir hareket değil. Gerçi Spider-Man'in kızdırdığı insanları düşünecek olursak bunun Peter Parker için bir sorun oluşturacağını sanmıyorum. Öte yandan Wolverine de Peter'ın sınırlarını zorlamak için elinden geleni yapıyor. Özellikle Peter'ın "öldürmeme" kuralını pek çok kez zorladığı sahneleri hatırlıyorum ama Spider-Man her seferinde doğru yolu bulmayı başarıyor. Bu ikilinin arasındaki dinamik beyaz perdede de bizleri tatmin edecektir.
X-Men ve Fantastik Dörtlü'nün Marvel Sinematik Evreni'ne girmesi çok sayıda ihtimali beraberinde getiriyor. Sadece yukarıdaki dört tane değil daha pek çok karakteri bir arada görebiliriz. Örneğin Marvel'ın derin devleti olan Illumunati ekibi Namor, Reed Richards, Professor X, Tony Stark, Black Bolt gibi isimlerden oluşuyordu, ilerleyen dönemlerde biraz daha değiştirilmiş bir Illumunati de görebiliriz. Yine çizgi romanlarda X-Men'in önemli isimlerinden Storm ile Black Panther bir dönem evli olarak kalmışlardı, bu ikiliyi yeniden bir arada görebiliriz. Çünkü MCU ortaya çıkmadan önce çizgi romanlarda "burası Disney'in, burası Fox'un, burası da Sony'nin" diye bir ayrım yoktu. Herkes bir aradaydı, bu yüzden birlikte çok fazla hikayeleri ve geçmişleri oluştu.
Şimdi işin sinematik kısmında da herkes bir araya geldi, önceden yazılmış bu hikayelerin uyarlamaları da karşımıza çıkabilir. Siz hangi karakterleri bir arada görmek isterdiniz?