Mehmet Akif Ersoy Hayatı Hakkında Biyografik Bilgiler Bu konu; Mehmet Akif Ersoy Hayatı Hakkında Bilgiler Vermektedir Sevgili melekler, İstiklal Marşı 'mızı yazan büyülk Türk şairi Mehmet Akif Ersoy 'un hayatı hakkında fakat bilgileri bu sayfamızdan sizlerle paylaşıyoruz 1548237951 1548237951 mehmetakifersoyhayatihakkindabiyografikbilgiler5c5a57d425685mehmetakifersoyhayatihakkindabiyografikbilgiler5c5a57d425685mehmetakifersoyhayatihakkindabiyografikbilgiler5c5a57d425685 Belli Başlı adı Mehmet Ragif olan Mehmet Akif 1873 yılında İstanbul'da doğdu Annesi Emine Şerife Hanım, babası Temiz Tâhir Efendidir Birincil tahsiline Dikte Buhâri Mahalle Mektebinde başladı Ilk ve orta öğrenimden daha sonra Mülkiye Mektebine devam etti Babasının vefâtı ve evlerinin yanması üstüne mülkiyeyi bırakıp Baytar Mektebini birincilikle bitirdi Tahsil hayâtı boyunca tanıdık olmayan dil derslerine ilgi duydu Fransızca ve Farsça öğrendi Babasından Arapça dersleri aldı Zirâat nezâretinde veteriner olarak vazife aldı Üç dört sene Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da bulaşıcı hayvan hastalıkları tedâvisi için oldukça dolaştı Bu müddet zarfında halkla temasta bulundu Âkif'in memuriyet hayatı 1893 yılında başlar ve 1913 târihine değin devam eder Memuriyetinin yanında Ziraat Mektebinde ve Dârulfünûn'da edebiyat dersleri vermiştir 1893 senesinde Tophânei Âmire veznedârı M Emin Beyin kızı İsmet Hanımla evlendi Âkif okulda öğrendikleriyle yetinmeyerek, dışarda kendi kendini yetiştirerek tahsilini tamamlamaya, bilgisini genişletmeye çalıştı Memuriyet hayatına başladıktan daha sonra öğretmenlik yaparak ve şiir yazarak edebiyat sâhasındaki çalışmalarına devam etti Lakin onun neşriyat âlemine girişi daha artı 1908'de İkinci Meşrutiyetin îlânıyla başlar Bu târihten itibaren şiirlerini Sırâtı Müstakîm'de yayınlanır 1920 târihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Halk Müziği Meclisine seçildi 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşı'nı yazdı Meclis 12 Martta bu marşı kabul etti 1926 yılından îtibâren Mısır Üniversitesinde Türkçe dersleri verdi Derslerden döndükce Kur'ânı kerîm tercümesiyle de meşgul oluyordu, fakat bu sırada siroza tutuldu Önceleri hastalığının ehemmiyetini anlayamadı ve hava değişimiyle geçeceğini zannetti Lübnan'a gitti Ağustos 1936'da Antakya'ya geldi Mısır'a hasta olarak döndü Hastalık onu harâb etmiş, bir deri bir kemik bırakmıştı İstanbul'a geldi Hastanede yattı, tedâvi fark etti Ama hastalığın önüne geçilemedi 27 Aralık 1936 târihinde vefat etti Kabri Edirnekapı Mezarlığındadır