Türkiye’de en büyük dolandırıcılık vakalarından birisi olan Çiftlik Bank’ın kurucuları Mehmet Aydın ve Fatih Aydın, geçtiğimiz aylarda düzenlenen operasyonlarla Türkiye’ye getirilmişti. Aydın kardeşlerin de aralarında bulunduğu 20 sanık, haklarında açılan 3 dava kapsamında yargılanmaya devam ederken bugün yeni bir duruşma düzenlendi.
Mahkeme, bugünkü duruşmalara katılan 30 müştekinin de beyanlarını aldı. Bunlardan 28’i sistemi sosyal medya, arkadaşları ya da televizyonda yayımlanan reklamlardan öğrendiklerini belirtti. 30 müştekinin 28’i sanıklardan şikâyetçi olduğunu dile getirirken müştekilerden 2’si, sanıklardan şikâyetçi olmadı. Duruşmada Mehmet Aydın, oldukça önemli açıklamalarda da bulundu.
“Sistemin kapanması halinde para 90 gün içinde ödenecekti, beklenmeden şikâyette bulunulunca ödeme yapamadık”
Mehmet Aydın, Çiftlik Bank’ı TV reklamlarında gördüğünü söyleyen müştekilerin ardından televizyonda hiçbir zaman reklam yayınlanmadığını belirtti. Aydın, bu konuda şu açılamayı yaptı:
“Para yatırın şeklinde bir reklam vermedik. Sadece Çiftlik Bank bünyesinde üretilen ürünlerin reklamını yaptık. Burada para yatırmaya teşvik edici bir reklam yapmadık. Sistem için imzalanan sözleşmede, sistemin kapanması halinde 90 iş günü içinde paraların ödeneceği yazıyordu. Bu süre beklenmeden şikâyette bulunulunca ödeme yapamadık.”
Fatih Aydın: “Ben yurt dışında kaçak olarak yaşamadım”
Mehmet Aydın’ın kardeşi Fatih Aydın da duruşma salonundaki müştekilerin hiçbirini tanımadığını öne sürdü ve şu açıklamalarda bulundu:
“Hiçbirinden bir kuruş para da almadım. Kendi istekleriyle kardeşimin şirketlerinde bir işe girişmişler, paralarını da almaya başlamışlar. Dolandırıcı diye iftira atıyorlar bize. Zaten paralarını geri alıyorlarmış, her şeyden memnunlarmış. Biz örgüt kurmuşuz. Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben yurt dışında kaçak olarak yaşamadım. Benim bir ailem, çocuklarım var. Çalışma iznim vardı. Ben kardeşimin şirketlerinin üzerinden para geçirmedim, mal varlığı yapmadım. Kardeşimin şirketinde asgari ücret karşılığında çalıştım.”
Bu açıklamanın ardından Uruguay’da yakalanıp Türkiye’ye getirilen Fatih Aydın’a Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Günay “Sen Uruguay’da nasıl yaşadın o zaman?” sorusunu yöneltti. Fatih Aydın, bu soruya şöyle cevap verdi:
“Ben Uruguay'da yaşadığım dönemde büfecilik ve paket servisi işi yaptım. Üç çocuğuma şu anda Uruguay devleti bakmaktadır. Bunu zaten Interpol biliyor. Dolandırıcılık yaptığıma dair hiçbir somut delil yoktur. Ben de öğrenmek isterim bu somut delili.”
Mehmet Aydın, malvarlığı hakkında açıklama yaptı:
Mahkeme Başkanı Günay, sanık Mehmet Aydın’a “Senin yurt dışında mal varlığın var mı? Uruguay ve Kıbrıs’ta ne kadar var yani?” sorusunu yöneltti. Aydın, şu şekilde açıklamada bulundu:
“Toplamda 34 milyon liralık mal varlığım vardı, 4 yıl önce. Şu an değeri yükselmiştir. Buradan eğer beraat edersem oradaki mal varlıklarımı da alabilirim. Çünkü orada da el konuldu.”
Aydın, duruşma sırasında dolandırıcılıkla suçlandığını belirterek “Biri söylesin bana! Ben ne yalan söylemişim de dolandırmışım?” şeklinde bir çıkış yaptıktan sonra salondaki bazı müştekiler, Aydın’a tepki gösterdi. Müştekilerden birisi olan B.T., şu açıklamada bulundu:
“Biz onları tanımıyoruz. Verdikleri reklamlarla güvenimizi kazandılar. Yatırım yaptık ama paramızı alamadık. 500 küsür bin lira yatırdım. Neye göre zararım karşılanacak? Yaşamak için saatimi sattım. Ben 3 üniversite mezunuyum. İnandırdılar bizi. Ben 3 sene önce intihar ediyordum. Mehmet Aydın bunlara cevap verebilecek mi?”
Aydın, mal varlığının tespit edilmesini istedi:
Aydın, duruşmada mal varlıklarının değerinin ne kadar olduğunu tespit edilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Günay, önce mağdurların zararının ne kadar olduğunun tespit edilmesine yönelik bilirkişi incelemesi olacağını, ardından da sanıklarınkinin bilirkişi tarafından inceleneceğini açıkladı. Bunun üzerine Aydın, şu ifadeleri kullandı:
“Benim yaptığım hesaplamaya göre 200 milyon liranın üzerinde mal varlığım var. Müştekilerin zararını giderecek düzeydedir."
Fatih Aydın ise yaptığı bir diğer açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Ben hala neden tutuklu olduğumu gerçekten anlamış değilim. Dava dosyasını okudum. Şirkette çalışmış, kardeşimden çalmış insanları dışarı saldınız. Ben neden buradayım onu merak ediyorum. Tahliyemi istiyorum.”
Duruşmada söz verilen diğer tutuksuz sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Heyet, Mehmet Aydın ve Fatih Aydın’ın 3 ayrı davada da tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Firari iki sanık hakkındaki yakalama kararlarının da devamına hükmedilirken, sanık Hakan Soysal hakkında ise savunmasının alınması amacıyla yakalama kararı çıkarılmasına karar verildi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.